@azamet_29_2
|
" Acıkmış olman güzel. " Diyen Toprak'la, " Yemekleri sen mi yaptın?" " Evet. Gülümsedi kız. " Dalga geçme benimle lütfen. Toprak, kızın yanına geldi. Kolundan tutup yüzünü izleyerek masaya kadar getirerek sandalyeye oturttu. " Makarna ve tavuk sevmeyen yoktur tezinden yola çıkarak tavuklu makarna yaptım. Umarım sevenlerdensindir. " " Gerçekten sen mi yaptın? " "Neden şaşırdın." Dedi Toprak elindeki servis tabağını ve su bardağını kızın önüne bırakarak. " Hadi başla. " Yemek yapan bir erkek düşünemiyorum. " Kız el yordamı ile bulup aldığı çatalı tabağa daldırarak aldığı makarnayı ağzına attı. " Hmm. Sen bu konuda baya iyisin sanırım. " " Uzun zamandır yalnız yaşıyorum. Haliyle bir şeyleri yapmayı öğreniyor insan." Kız aklına gelen şeyle ağzındaki lokmayı zorlukla yuttu. Nerden geldiyse aklına hastanede o adama ateş ve tehdit edişi gelmişti. Bir şey soramadı. Elini bardağa uzattığında Toprak bardağı eline verdi. Ama izin vermedi Yeşim akmalarına. " Ellerine sağlık. " Dedi. " O tabak bitecek. Kız sessizce yemeye devam ederken Toprak kızı izliyordu. Az önceki halini farketmişti. Gözlerine hücum eden yaşlar yüzünden cam yeşiller cila çekilmiş gibi parlamıştı bir kaç saniye. Sonra çırpınan kirpilerle cilalar kazınmış yeşil yeniden normale dönmüştü. Toprak hızlı hızlı yediği lokmalardan sonra bir bardak suyu tepesine dikti. Masaya bıraktığı paketinden yine bir sigara alarak dudaklarına bıraktı. Yine masadaki çakmak ile yakıp derin bir nefes çekti. Sigarasını içerek kızı izlemeye başladı. " Eline sağlık. " Toprak son bir nefes çekti sigarasından ve boş tabağına basıp yerinden kalkarak, " Gel hadi." Dedi. Kız sese döndü boş bakan gözlerle, " Nereye? " " Pansuman zamanı." " Gerek yok. İyiyim. " Toprak kızın kolundan tutarak, " Gerek var." Dedi kaldırarak. "Gerçekten gerek yok." " Uzatma Yeşim." Dedi. Kızı yönlendirerek salona getirdi Toprak. " Bekle geliyorum." Koridordaki vestiyerin üst bölümünden ilk yardım kutusunu alıp getirdi. Kızın önündeki mermer sehbaya oturarak kutuyu açıp yanına koydu. Yönünü kıza doğru tam dönerek, " Önce dikişten başlayalım. " Tamam." Dedi kız ellerini kucağında birleştirip gülümsemeye çalışarak. Toprak önce bandaji açtı yavaşca. Sonra eline aldığı pamuktan bir parça koparıp baticon döktü üzerine. Yavaş hareketlerle dikişlerin üzerinden geçerken gözü kızın kendine bakan gözlerine kaydı. Elini kızın gözünün önünden geçirerek tepkisini ölçtü. Kendine gelerek, " Hâlâ karanlıkmı?" Dedi. Kızın gözleri kapandı. Bir kaç saniye sonra, " Hıhı." Dedi kız üzgün başını aşağı yukarı sallayarak. Toprak alnındaki bandaja son bandıda yapıştırıp, "Tamam. Yan dönde sırtınada pansuman yapalım." Dediğinde kız hızla ellerini sırtına görürdü. " Gerek yok sırtım iyi. " " Yeşim... Kız sessiz durdu bir kaç saniye. Kız yavaşça ellerinin sırtından çekerek yan döndü. " Tut." Dedi. *Vasiyetimdir. Babamın evine ölüm bile girmesin.* " Bu ne? Kız güldü. " Evet Şeyma' nın fikriydi. Dediğinde adam şaşkın baktı sadece. " Tamam bitti." Dediğinde kız hemen kapattı sırtını. " Teşekkür ederim." " Bir şey değil." Kız kendini düzeltip daha rahat oturarak ellerini kucağında birleştirdi. " Toprak." " Hmm." " Bugün için. " Anlamadım. " Benimle bir yıllığına evlendin. Baban benimle tanıştıktan sonra ben Şeyma' lara giderim. Toprak kızın söyledikleri yüzü asık kaşları çatık dinledi. " Hayır! Dedi Toprak. " Ama! " Dedi kız tereddütle. Toprak karşı koltuğa oturup bacak bacak üzerine attıktan sonra kollarını göğsünde birleştirdi. " Aramızda bir anlaşma yaptık. " Toprak. "Olabilir. " Toprak bence kendini boş yere zora sokma." " Hayır dedim, konu kapandı Yeşim. Kız bir kez daha itiraza yeltenecekken çantadaki telefonu çaldı. Toprak kulak kesilirken, " Alo Yeşim. " Şeyma!" Dedi kız, ağlamaklı. " Yeşim! " Hayır." Dedi kız. " Hayır. Evde değilim Şeyma. " Yeşim sakın kaçtım sokaklardayım deme! " " Hayır başka bir yerdeyim... Dedi kız kulağındaki telefonu kenara çekerek. " Toprak. " Gelmesinde sakınca yok." Dedi adam anında. " Kızım sabaha kadar güvendemisin?" Kız Toprak'ın olduğu yöne kaldırdı bakışlarını. " Güvendeyim. " Dedi gönül rahatlığıyla. " Kapatıyorum yarın görüşürüz." Telefonu Toprak'a uzatarak, " Adresi yazarmısın? " Dedi kız. Toprak telefonu alarak konuşulan numaraya adresi atarak geri verdi. " Geç oldu. Kız uslu uslu başını salladı. "Misafir odasında kalabilirsin." Toprak kızın koluna girip çantasını da alarak misafir odasına götürdü kızı. " Bir şey olursa seslen." " Tamam. " Toprak kapıdan çıkacakken, " Toprak! " " Efendim." " Teşekkür ederim." " Hadi yatta dinlen." Diyerek çıktı ve odasına geçti adam. Üzerini değişip eşofman altını ve spor atletini giyerek sıcak olacağı şimdiden belli olan gecenin gölgesinde günün yoğunluğuyla kendini yatağa bıraktı. Bir süre gün içinde yaşadıkları şeyler sahne sahne ve tekrar tekrar geçti aklından. Sonra kendiliğinden kapanan gözleriyle uykuya dalıp gitti. Gecenin ilerleyen saatlerinde kapısının tıklama sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında kucağındaki yastığa sarılmış kanter içinde kalmış kıza baktı. " Yeşim? " Kâbus gördüm." Dedi kız ağlamaklı. " Biraz burda kalabilirmiyim." " Tamam. Dedi Toprak kolundan tutup yatağa getirerek oturttu. Sonra mutfağa girerek bir bardak su ile döndü. " Su iç. " Dedi kızın yastıktan çektiği eline bardağı vererek. Kız bir kaç yudum su içtikten sonra bardağı alıp komodinin üzerine bıraktı. " Daha iyimisin. " "Özür dilerim Toprak. " " Ne için. " " Ben. Ben bu işin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedim." " Bu konuyu konuştuk sanıyordum. Eğer kabus görmekten korkarsan burda uyuyabilirsin. " Şey... Toprak kıza baktı bir süre. Kızın oturduğu tarafın diğer tarafına geçerek sırt üstü yattı. " Burdayım. Sende yat ve uyu." Dediğinde kız da kendini olduğu yere yan üstü bıraktı. ***** Sabah diyafon sesiyle yerinden sıçradı adam. Kolundaki saate baktı. " 8 Sabahın 8 inde kim lan bu gelen. " " Ne var lan! " " Toprak bey ben güvenlikten Şamil. Şeyma isimli bir ziyaretçiniz var." " Şeyma mı? A. Tamam." Toprak yeni hatırlamıştı akşam Yeşim'le konuştuklarını. " Tamam izin verin gelsin." Dedikten sonra banyoya girip işlerini halledip çıktığında kapı kırılacak gibi dövülüyordu. Elindeki havluyu boynuna takarak hızlı adımlarla kapıya gelip açtığında karşısındaki kıza bakarak, " Kırmak zorundamısın? " Dedi. Sinirle. Kız karşısında yüzünde yara izi olan adamı görünce, önce bir irkilerek geriledi. Sonra uzun boylu, altında siyah eşofman, üstünde kaslarını örtsede saklayamayan spor atleti olan yeşil gözlü, yarasına rağmen yakışıklı görünen adamı görünce ağzı açık baka kaldı. " Sen Şeyma mısın? " " Yo doğru. " " Şeyma mı geldi? " Adam kızı yukardan aşağı süzerek, " Evet." Diyerek içeri girerken, " Gir." Dedi kıza. Şeyma hâlâ ağzı açık, bir koridorda dikilen Yeşim'e bir adama bakıyordu girerken. Toprak mutfağa geçerken, " Kapıyı ört." Dedi. Kız kapıyı örterek Yeşim'e doğru gidip boynuna sarıldı. " Yeşim. Kulağına yaklaşarak kısık sesle, " Bu meteor kim.? Dedi arka arkaya sorarak. " Salona geçelim herşeyi anlatacağım." İki kız salona geçti. " Nnöeey " Çıktı. " Sen ciddi misin? Kız kendini koltuğa bırakarak. " Böyle şansı siksinler. " Saçmalama Şeyma. " Valla orasını bilmem. Dedi kız. Sonra sesini biraz daha alçaltarak, " Bence bu meteoru bırakma. Yeşim histerik bir şekilde gülümsedi. " Dünyanın en yakışıklı erkeği bile olsa görme şansım yok. Dünki kazadan sonra, hiç yok. " "Seni üzdüysem özür dilerim "Takma. Alıştım artık." " Şey şimdi ne olacak. Bak istersen bizimle kalabilirsin. Biliyorsun babam çoğunlukla yurt dışında. Annem zaten seni yüksünmez." " Hayır. " Sesin sahibi salon kapının önündeki Toprak'tı. " Yeşim ben neredeysem orda olacak." Şeyma kapının önünde siyah takım elbisesi ile dikilen adama sonrada arkadaşına sonra yine adama baktı. Az önce kapıda yakışıklı bulduğu adam şuan yaralı yüzüyle bakarken ürkütücü geliyordu. " Yeşim'e sordum sana değil." Dedi yinede. " Yeşim? " " Burda kalacağım Şeyma. Yani Toprak kabul ettiği sürece." " Bize gelip kalma yolun her zaman açık unutma arkadaşım. " Sağol Şeyma." Toprak: " Yeşim. " Nereye gidiyorsun? " " Babamla konuşmam lazım." " Tamam." Dedi kız içinde bir korku duydu. " Mutfakta herşey var. Sende burdayken Yeşim'e yardım edersin." Dedi Toprak Şeyma'ya bakarak. Sonrada kapıya doğru yürüyerek kapıdan çıktı. " Doğu nerdesin? " Bahçedeyim abi. " " Tamam geliyorum." Toprak binadan çıkıp bahçede kendini bekleyen arabaya binerek direksiyondaki Doğu'ya, " Şirkete gidiyoruz. " Dedi. 40 dakika sonra büyük şirket binasındaki ofisin kapısındaydı iki adam. Doğu dışarda beklerken Toprak içeri girdi. Adam geriye yaslanarak, " Sen ne yaptığını sanıyorsun? " Ben kimsenin kızını kaçırmadım. O sırada kapı açıldı içeri Caner Hisarlı ve yanında o adam vardı. Kendini hâlâ Yeşim'in nişanlısı gören adam. Toprak ve Sezai bey ayağa kalktılar. " Ne oluyor beyler." Polis memuru: " Hakkınızda şikâyet var. Görme özürlü bir kızı zorla alı koyduğunuz hakkında." Sezai oğluna baktı sinirle. Toprak ayağa kalktı. Polislerin yanına gelerek. " Asılsız bir şikayet memur bey. Cebinden kızın kimliğini ve evlilik cüzdanını çıkarıp memura uzattı. Caner'in damat gördüğü adam, " Bunlar sahte olmalı." Dediğinde. Ve dün Gece'yi benim evimde, benim odamda, ve benim yatağımda geçirdi şişko. **************************** Evet bölüm sonu canlar. |
0% |