@azamet_29_2
|
Yeşim kolunu Toprak'ın kolundan geçirdiğinde birlikte indiler merdivenleri. Toprak: " Babam Sezai Karakoç. Cansu'yu bilerek es geçmiş, tanıştırmamıştı. Cansu kollarını göğsünde birleştirerek sinirle baktı görmeyen kıza. " Memnun oldum." Dedi Yeşim. Sonra babasının solunda duran Cansu'ya döndü. Kızın yüzüne dikti gözlerini. " Peki bu hanım kim Kızın sözleriyle bir rüzgar geçti sanki salondan. Kız bir Yeşim'e bir Toprak'a baktı. Toprak ise şaşkın Yeşim'e bakıyordu. Bir an onunla ilk tanıştığı zamanki gibi gördüğünü sandı. " Toprak'a bakmanıza gerek yok. " Kullandığınız o meşhur marka parfümünüzden anladım." Arkadan gelen, " Gooool. 1-0 " Diyen Nazlı hızla Yeşim' in yanına gelerek, " Merhaba, bende Nazlı yengecim. Küçük görümcen. Bu da Cansu. Uzaktan akrabamız." Dedi Cansu'ya bakarak. Zira kız hâlâ alık alık Yeşim'e bakıyordu. " Merhaba Nazlı. Dedi kız gülümseyerek. Bu sırada Suna hanım mutfaktan çıkarak, elleri önünde, " Sezai bey masa hazır yemek odasına geçebiliriz." Diyince Toprak, " Tanışma faslı bitti. Ben söyleyeceklerimi söyledim. Dedikten sonra, " Gel Yeşim. " Tamam. " Toprak elini Yeşim'in belinin arkasına dolayarak yemek odasına doğru yönlendirirken Nazlı, Sezai bey dahil arkalarından baka kalan ailesine dönerek, " Keşke elinizde ayna olsada kendinize bir bakabilseniz. " Dedi kahkaha atarak. Sırma ve Cansu sinirle Nazlı'ya bakarken, Toprak ve Yeşim yemek odasındaki masaya geçmişlerdi. Masanın baş köşesine Yeşim'i oturtan Toprak, " Bugünden sonra hep bu sandalyeye oturacaksın." " Neden ki? " " Sen dediğimi yap." Bu sırada Nazlı hızlı adımlarla gelerek abisinin beline sarılarak, " İyiki geldin abi. Yoksa bende kaçıp senin yanına gelecektim. Toprak büyük elini kardeşinin saçlarında gezdirdi. " Bundan sonra burdayım. " Ben yengemin yanına oturacağım." Dedi kız hevesle. Yeşim'i şimdiden sevmişti 16 yaşındaki görümce. Şimdi, Toprak Yeşim'in sağında, Nazlı ise solunda oturuyordu. Ve uzun süre bu şekilde kalacak gibiydi. Masanın diğer sandalyelerinede oturulduğunda Suna hanım ve Feride servisi yaptı. Toprak, " Başlayabilirsin. " Dedi Yeşim'in kulağıma doğru eğilerek. Yeşim elleriyle yoklayarak önüne konan tabağı ve kaşık çatalı buldu. Sonrada sakin kalmaya çalışarak önündeki çorbadan yemeye başladı. Biliyorduki şuan masadaki herkes onu izliyordu. Bu da onu belli etmemeye çalışsada geriyordu. Kulağına gelen kaşık sesleri ile herkesin yemeğe başladığını anlayınca gözlerin üzerinden çekildiğine hükmederek rahatladı. Yemeğini yemeye daha rahat devam etti. Sessiz geçen bir kaç dakika sonra " Ee anlatın. Toprak, Yeşim... Toprak başını kaldırıp Cansu'ya baktı. " Seni ilgilendirmez Cansu. " " Lütfen sinirlenme Toprak. Dedi ve durdu. Durmak zorunda kaldı daha doğrusu. Toprak Cansu'ya öldürecek gibi bakarken elindeki çatal çoktan V şeklini almıştı. Yeşim araya girdi. " Neden birden kör bir kızla evlendi diye merak ediyorlar değil mi? " Dedi gülümseyerek. Cansu' nun ne demeye çalıştığını anlamıştı. Cansu alay etmek için söylemeye çalışıpta söyleyemediği şeyi, yinede anlayan Yeşim'le amacına ulaşmış hissetti. Yeşim, başını sağında oturan Toprak'a çevirdi. Bir süre varlığını hissettiği yüze bakındı. " Şuana kadar daha güzel bir kıza rastlamamış olmalı." Dediğinde Cansu'nun yüzü asılırken Nazlı, " 2-0 " Dedi bir kahkaha daha atarak. Toprak gülümserken, Sezai beyin bile dudaklarında bir gülümseme kırıntısı belirdi. Cansu'ya iyi laf sokmuştu. Sezai tam karşısında oturan kıza baktı inceleyen gözlerle. Bu kızın konuşması hareketleri çok farklıydı. Toprak'ın evlendiğini öğrendiğinde, aklına ilk gelen şey oğlunun sadece şartını yerine getirmek için evlendiği olmuştu. Oysa şuan ki bakışları o âsi Toprak'tan uzaktı sanki. " Belkide doğrudur. Oğlunun şirketin başına geçmek istediğini ve şirketi ablası ve eniştesine bırakmak istemediğini biliyordu. " Bense, yüzü ve kalbi daha güzel birine rastlamadım." Dediğinde Cansu dahil masadaki herkes gereken cevabı almıştı. Sırma ve Burhan durumdan rahatsız olsalarda sesleri çıkmıyordu. " Bu konuyu bir daha açmayacaksınız." Dedikten sonra yemeğin geri kalanı yine sessiz geçti. Biten yemekle birlikte masadan kalktıklarında herkes tekrar salona geçti. Toprak Yeşim'i koltuğa oturtup hemen yanına otururken diğer yanınada Nazlı oturdu. Suna hanım elinde kahvelerle geldiğinde Toprak, " Suna teyze Yeşim'in kahvesi sütlü olacak. Sütlü seviyor. " Yeşim atıldı. " Önemli degil Toprak, bu sefer size uyardım. Yorulmasın Suna teyze. " " Yorulmam gelin kızım yaparım şimdi." " Sağol Suna teyze zahmet olacak." " Ne zahmeti gelin kızım." Dedi kadın elindeki kahveleri servis ederken. 5-6 dakika sonrada Yeşim'in kahveside geldi. Diğerlerinin arkasından kahvesini içerken yine gözlerin üzerinde olduğunu hissetti ama umursamadı. Bir süre sonra Sezai bey ayağa kalkarak odasına gitmek için üst katın merdivenlerini çıkarken omuzunun üzerinden geriye baktı. " Toprak sana bir hafta izin. Dediğinde Yeşim'in boğazına takılan son yudum zorlukla indi aşağı. Nerdeyse dudaklarından dışarı püskürecekti kahve. Toprak duyduğu şeye tepki vermezken Cansu Toprak'ın yüzüne bakıyordu. Toprak'ı uzun zamandır tanıyordu kız. Hatta ondan hoşlanıyordu. Boyu, posu, duruşu, fiziğiyle her kızın beğeneceği ve aşık olabileceği bir erkekti. Buraya Sırma arayıp, Toprak kör bir kızla bir gün içinde evlendi. Elinden kaçırdın kardeşimi. Diyince yaptığına pişman, söylenenler doğrumu, gözleri ile görmek için gelmişti. Şimdi ise onu tamamen kaybetmişliğin sızısı vardı içinde. Sırma Cansu' nun Toprak'a olan duygularını biliyordu. Bir şekilde yeniden Toprak'ın hayatına girmesini ve Toprak'ın bu evcilik oyununu bırakmasını istiyordu. Babası zaten yaşlı ve hastaydı. Bir şekilde Toprak'tan önce o koltuğa oturmalıydı. Toprak yerinde kalkarken, " Yeşim hadi. Yeşim hâlâ az önceki cümleye takılmış halde, " Tamam." Diyebildi. Birlikte merdivenleri çıkarken, " İyi geceler Nazlı." " İyi geceler abi. " İyi geceler Nazlı'cım." Dedi kız Toprak'ın kolunda merdiveni çıkarken. Birlikte odaya girdiler. Toprak Yeşim'i getirip yatağa oturduğunda kız kendini geriye atarak. " Oh be..." Dedi. " Stresten ölecektim. " Toprak gülerek, " Sen mi.? " Dediğinde Yeşim ilk kez Toprak'ın sesini bu kadar neşeli duymuştu. Gülüyordu adam ilk kez. " Cansu' nun yüzünü görmeliydin. " Kusura bakma eski kız arkadaşını biraz kıztırdım. " Eski kız arkadaşım mı? " " Aranızda bir şeyler geçmiş olmalı yoksa bu kadar üstümüze gelmezdi. Bu arada." Dedi kız hızla yerinden kalkıp Toprak'ın sesine dönerek. Toprak al yanaklarla kıvranan kıza baktı. Yüzünün halinden söyleyeceği şeyi tahmin etmek zor değildi. " Babamın söylediği şeye takılma. Toprakta en az babası kadar kolay telaffuz ederken kız dahada kızarmıştı. Şuan ki hali çok şirin gelmişti gözüne. Kız sadece başını sallayarak tek kelime, " Tamam. " Dedi. Sonra etrafı işaret ederek, " Toprak koltuk nerde? " " Koltuk? " Dedi adam etrafa bakarak. Yeni farketmişti. Odada koltuk yoktuki. Önceden koltuğun olduğu yerde kocaman bir tuvalet aynası ve geniş bir puf vardı. Yeni evli bir çift için hazırlanan odada gereksiz görünen koltuk çıkarılmıştı. Toprak'ın ağzından bir hassiktir çıktı " Ne oldu? " Adam sol elini saçlarına daldırırken sağ elini beline dayadı. " Odayı yeniden düzenlerlerken koltuğu çıkarmışlar. Yatak ve ayna büyük olunca sığmamış olmalı. " " Şaka yapıyorsun değilmi? " " Maalesef yapmıyorum." " Şi-şimdi ne olacak." Adam iki eli belinde, " Imm... Bu gece aynı yatağı kullanacağız. Yarında yeni bir koltuk getirmelerini isterim. " " Yeni bir koltuk istemek şüphe uyandırmazmı? " " Uyandırır ama kimseye açıklama yapmak zorunda değiliz. Kız sessiz giyinme odasına doğru ilerlerken,Toprak, " Kıyafetlerini bulabilecekmisin? Yardım edeyimmi? " " Teşekkürler. " Suna teyze her işten anlar. " Dedi Toprak balkon kapısını açarken. " Sana çok yardımı olur. Ve dediğim gibi onun dışındakilerle fazla muhatap olma. " Anlaşıldı." Dedi kız odadan yüksek sesle. Bu sırada Toprak'ta balkona çıkmıştı. Akşamdan beri sigara içmemişti ve başı tutmuştu. Cebinden çıkardığı paketten bir dal alarak dudaklarına bıraktı. " 6 yıl." Dedi. Sırma sevdiği adamla alkolik olmasına rağmen evlenmiş şirketin geleceğini riske sokmuştu. " Aileni kur koltuğa otur. " Bu yüzden kızgındı Toprak babasına. Yeşim yedek yastıkları yatağın ortasına koymuştu ve yatağın en ucuna kıvrılmış uyuyordu. Yatağın kendine bırakılan boş kısmına uzanıp kolları göğsünde birleşik sırt üstü yattı. ***** Sabah ilk uyanan üzerinde hissettiği ağırlık yüzünden Toprak oldu. Gözlerini açıp sebebine baktığında sırt üstü yatan Yeşim'in bir bacağı karnının üzerindeydi. Bu kız böylemi yatıyordu diye geçti aklından. Toprak önce üzerindeki bacağa sonra yanındaki kıza baktı. Sonrada üzerindeki bacağı pijamadan tutarak yerine koydu. Yerinden yavaşça kalkarak banyoya yürüdü. Kapıdan girmeden önce arkasına dönüp tekrar kıza baktı. Hâline gülümsedikten sonra içeri girdi. " Şu haline bak Toprak karışmayacaktın. " Sinirle dolabın kapağını açarak deodorantını aldı. Boynuna ve koktuk altlarına sıkarken odadan gelen gürültüyle durdu. " Yeşim! " " Yeşim." Dedi tekrar. Yeşim acıyla kapattığı gözleriyle yatağın yanında yerde eli başında yatıyordu. Belliki başını komodine çarpmıştı. " İyimisin.? " Dedi Toprak, hemen yanına gelip yerden doğrulmasına yardım ederken. "İyiyim." Dedi kız dişlerini sıkarak. " Yabancı bir yerde uyanınca afallıyorum." " Gel hadi." Yeşim yerden doğrulurken elleriyle Toprak'ın omuzlarından destek almak isteyince hissettiği şeyle birden ateşe dokunmuş gibi geri çekti, ellerini ve bedenini. " Se- sen ıslak... " Toprak anlamadı. " Duştamıydın? " " Evet. Neden? " " Çıplakmısın? " Toprak gözlerini devirerek, " Evet, sapığım ben. Evde çıplak gezmeyi severim. " Nööeeeeyyy." Toprak kaşları çatık. " Saçmalama Yeşim. Kız yinede Toprak'a dokunmadan kalktı yerden. Kendini yatağa bıraktığımda Toprak yanına gelip, " Kıpırdamada başına bakayım. " Dedi eliyle başının arkasını yoklayarak. Kız kıpırdamadan beklerken önündeki Toprak'ı hissediyordu. Sonra burnuna gelen erkeksi koku ile, " Tamam, tamam.! Dedi eliyle Toprak'ı ittirerek. " İyi birşey yok." Dedi Toprak geriden. " Hadi sende temizlen giyin, kahvaltıyı kaçıracağız." Diyerek giyinme odasına geçerken kız eli kalbinde derin bir nefes aldı. Yerinde yavaşça kalkarak dikkatli adımlarla banyonun yönünü tuttu. Açık kapıyla içeri girerek kapıyı kapatıp kilitledi. İşini görüp lavaboya yöneldi. Ellerini yüzünü yıkadıktan sonra aynanın yanındaki havlu ile kurulanıp çıktı. Yatağa kadar gelip tekrar yatağa oturdu. Çünkü şu an giyinme odasında Toprak vardı onun çıkmasını bekliyorudu. 5 dakika kadar sonra Toprak üzerinde " İşin bittiyse üzerimi giyineyim." Dedi kız. " Bitti. Gerek yok. " Aferin. O zaman ben iniyorum." " Tamam." Toprak önden indi aşağı. Nazlı: " Günaydın abi." " Günaydın Nazlı." " Babam ve Sırma gittiler mi? " " Evet. Sabah yapacak işleri varmış." " Burhan bey neden burda o zaman." Dedi adama bakarak. Adam sakin sekilde geriye yaslanarak, " Benim dışarda yapmam gereken işler var." Bu sırada kapıda Yeşim göründü. " Herkese günaydın." Dedi Toprak'tan önce Nazlı ayaklandı. " Günaydın yenge gel. " Dedi sandalyesine yönlendirerek. " Teşekkür ederim Nazlı. " Yeşim'de oturunca kahvaltıya başladılar. Masadaki Cansu sadece izliyordu. Toprak hızlı hızlı yaptığı kahvaltıdan sonra Yeşim'e dönerek. " Yeşim benim çıkmam gerekiyor. Benden istediğin birşey varmı?" " Acil değil ama var." " Ne istiyorsun söyle." " Senin için bir sıkıntı olmayacaksa kitap. Benim okuyabileceğim çalışma kitapları. Hazırlık için. Ve romanlarda fena olmaz." " Tamam. Bugünlük sıkılmamaya çalış. Akşam elinde olur hepsi." " Merak etme abi. " Bundan kuşkum yok Nazlı. " İyi çalışmalar. " Dedi Yeşim. Arkasındanda Nazlı. Toprak'ın gidişiyle Nazlı, " Yengecim bahçeye çıkalım mı? " Olur çıkalım. Dedi kız. Cansu'ya bakarak. Cansu kollarını göğsünde birleştirerek, "Nihayet burda olduğumu fark ettiniz. Bir an görünmez olduğumu falan sanmıştım." " Kör birinden çok şey bekleme." Dedi kız gülümseyerek. Nazlı önce Cansu'ya baktı. Sonra, " Yengecim. " Tamam Nazlı." Nazlı odadan çıkarken, " Suna teyzeee. " Tamam Nazlı'cım. " Cansu yerinden kalkarak Toprak'ın kalktığı sandalyeye geçip oturdu. " Nazlı' da dünden hazırmış bir yengeye. Baksana seni çok sevdi. " Bende onu çok sevdim. Ama kimseden emrime amade olmasını istemiyorum da beklemiyorumda. " Sanmıyorum. " Anlamıştım. Yeşim'in sözleriyle Cansu'nun yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu. " Toprak böyle söylediyse beni hâlâ unutamamış olmalı. " " Toprak söylemedi. Aranızda ne geçti ne geçmedi bilmem. Ama her neyse geride kalmış." Cansu'nun kaşları çatıldı. Yeşim'in söylediği şey iğne gibi battı. " O belli olmaz Yeşim'cim. Toprak gibi bir erkeğe sen yetemezsin. Toprak doyumsuz bir erkek. Ve ben bunu çok iyi biliyorum. Demiştiki Yeşim devam etti. " Ben ona yetmediğimde sana geri dönmez Cansu. Yeşim. " Başka bir kadının kocasına bakmak ahlaksızlıktır." Cansu sinirle kalktı ayağa. " Sen... Cansu kaldırdığı elini hızla indirirken Yeşim birden bileğinden yakaladı. Cansu anlık şaşkın kala kaldı. "Bunu bir daha deneme. ********************************* Evet canlarım bölüm sonu. |
0% |