Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Y.C 1 YETİMHANE

@azamet_29_2

Selam canlarım.
Lütfen beğeni ve yorum yapmayı unutmayın.

Şimdiden teşekkür ederim.

 

Tak tak.

"Girin."

"Sevda Hanım.
Hasan Aslan geldiler.

" İçeri al kızım."

" Peki efendim."

" Hasan Bey...
Hoş geldiniz.
Buyurun. Şöyle oturun lütfen.

Size ne ikram edebilirim."

" Hiç bir şeye gerek yok kızım."

" Size nasıl yardımcı olabilirim peki efendim.
Bizi bir ay kadar önce arayıp geleceğinizi söylemiştiniz.
Ama gelmeyince, bizde vazgeçtiniz sanmıştık."

" Vaz geçmedim.
Sadece , artık genç değilim. Rahatsızlandım."

Dedi adam gülümseyerek.

"Öylemi üzüldüm, çok geçmiş olsun efendim."

"Sadede geleyim kızım.
Ben artık yaşlanan ve zamanı çok olan biri değilim.
Bu yüzden hemen konuya girmek istiyorum."

"Buyurun lütfen."

Yıllar önce en sevdiğimi, canparemi kaybettim.
O gün ikimizde öldük.
Ama... Birimizi gömdüler o kadar.
Allah bana bir evlat vermedi. Bende canparemden başka hiç bir kadına bakmadım.

Gel görki hayat istediğimiz kadar uzun değil.
Zaman çok kısa.
Azrail ise hemen arkamızda."

"Allah ömürler versin efendim o nasıl söz.
Sizin gibi insanlar zor geliyor bu dünyaya.
Yardımlarınızla ayakta duran bir çok gönül evleri,yetimhaneler ,yaşlı evleri var.
Hepside size minnettar ve arkanızdan duacı."

Yaşlı adam gülümsedi.

" Sağolsunlar."

" Benim bir varis için yeterli vaktimde yok.
Bunca insana yardım edecek ve bunca zenginligimi benden sonra sürdürebilecek bir evladımda yok.

Bugün buraya gelmemin nedeni, bir çocuğu evlat edinmek istiyorum.
Bana gerçekten evlat olabilecek zeki akıllı uslu bir erkek çocuk."

"Sizi anlıyorum Hasan bey.
Ayrıca sizin gibi birinin bizim çocuklarımızdan birini evlat edinmesi bizim içinde onur verici olur."

" Ben size çocuklarımızın resimlerini ve bilgilerini vereyim.
Sizde aralarından birini seçebilirseniz işlemlere başlarız."

******

Kadın bilgisayarda bilgileri hazırlarken yaşlı adam ayağa kalktı.
Pencereye doğru ilerledi.

Müdüre hanımın odası birinci kattaydı.
Pencere yetimhanenin arka bahçesine bakıyordu.
Şuan öğle vaktiydi ve çocuklar bahçede oyun oynuyorlardı.

Her biri diğerinden güzel ve diğerinden değerli çocuklardı.

Yaşlı adam erkek çocuklara bakıyordu tek tek.
Hangisi onun evine gelebilecek, daha doğrusu hayatına girebilecek özellikleri taşıyor olabilirdi.

Yaşlı adam,

"Önce sağlıklı. Sonra akıllı uslu söz dinleyen zeki bir çocuk olmalı."

Dedi içinden.

Günü geldiğinde yerine geçecekti yaşlı adamın.
İşlerini yürütecek, şuana kadar onun yaptığı gibi bir çok hayır işini devam ettirecek bu kadar zenginliğini heba etmeyecek biri olmalıydı ilerde.
Her türlü eğitimini tam alacaktı.

O sıra da gözüne bahçedeki kavga eden çocuklar ilişti.

İki çocuk yerde ağlıyor onlardan büyük bir çocukta onlara tekme atıyordu.
Çocuklar kardeş olmalıydı. Çünkü ikiside birbirini tekmelere karşı korumaya çalışıyorlardı.

Pencereyi açtı adam.
Çocukların diyaloglarını dinledi.

Büyük olan çocuk,

" Siz hep burada kalacaksınız.
Sizin anneniz babanız ölmüş.
Ama benim babam haftaya beni almaya geliyor. " Dedi.

Küçük olanlar,ağlayarak.

" Yalan söylüyorsun, onlar ölmedi gelecekler.
Bizi alacaklar annem hasta o yüzden gelemiyor."

Diye ağlıyorlardı.
İkiside salya sümük olmuşlar üzgün kedi yavruları gibi birbirlerine sarsılmışlardı.

Etraftaki hiç bir çocuk büyük olanın zulmüne karşı durmuyordu.

Hayat gerçekten acımasızdı ve bu çocuklar burada başlıyordu dünyanın acımasız bir yer olduğunu öğrenmeye.

Yaşlı adamın dikkatini ilerden koşarak gelen beyaz saçlı çocuk çekti.

 

Koşarak gelmiş yerdeki çocukların önlerine geçmişti iki kolunu açarak.

"Defol git şişko Cemil. Gücün onlara yetiyor sadece değilmi?

Ya. Siz...
Hepiniz onun yaptığını sadece izliyorsunuz.
Hepinizde aptaldınız. Aptaalll.."

Diye bağırdı çocuk.

" Sen karışma beyaz saçlı nine! "

" Şişko.! "

" Nine.! "

" Seni son kez uyarıyorum şişko,defol git. "

" Rahat bırak onları. "

" Gitmezsem ne olur nine. "

Beyaz saçlı çocuk geri geri yürüdü. Cemil denen çocuk gülerek devam etti.

"Böyle korkarsın işte."

Demesiyle beyaz saçlı çocuk koşarak gelip Cemil'in karnına kafasını geçirdi.
Yapabileceği en iyi hamle buydu.

Cemil yere düşünce üstüne çıkıp vurmaya başladı.
Sonra da Cemil onu üzerinden atarak yere düşürdü ve dövmeye başladı. Sonra yine Cevher üste geçerek vurmaya devam ederken
etraftaki çocuklar toplanıp tezahürat yapmaya başladılar.

Kimisi Cemil diye bağırıyordu.
Kimisi Cevher diye.

Demek çocuğun adı CEVHER miş.

"Helal olsun."

Dedi yaşlı adam.

Haksızlığa karşı durmak yürek ister.

" Sevda Hanım."

" Efendim Hasan Bey."

" Çocukların arasında bir anlaşmazlık var galiba."

" Ne!
Öylemi."

Dedi pencerenin yanına gelip bahçeye bakarak.

" Hay aksi kusura bakmayın Hasan Bey.
Çocuk işte illaki bir sorun oluyor aralarında."

" İzin verirseniz hemen gidip mudahele edeyim siz lütfen burada bekleyin hemen geliyorum."

" Tabi tabi.."

Sevda Hanım, odadan koşar adım çıktı. Yaşlı adamda beklemeden arkasından çıktı.

Sevda Hanım ve iki bayan yardımcı çocukları ayırırlarken, Sevda çocuklara dönerek.

Cemil, Cevher, Ege, Efe yanıma gelin.

Nigar Hanım. Sizde diğer çocukları içeri alın.

Ne kadar ayıp bu yaptığınız.
Diğer çocuklarada kötü örnek oluyorsunuz. "

" Şişkonun suçu Sevda Hanım."

" Ege ve Efe yi dövüyordu.
Buradaki salaklarda izliyordu."

" Cevher.
Onun gibi davranırsan ondan farkın kalmaz ama."

" O nu döveceksem eğer, onun gibi olurum."

" Onu cezalandıracağınıza bize kızıyorsunuz.
Âdil olun biraz Sevda Hanım."

Cevher daha büyük biri gibi konuşuyordu.

" Cevher benimle daha saygılı konuşmalısın."

Birden bir kahkaha sesi duyuldu arkadan.

" Çok doğru söylüyor bu çocuk."

Dedi yaşlı adam.

"Hasan Bey siz...nas... burada ne..."

Sevda Hanım.
Hasan Beyi arkasında görünce şaşırıp kalmıştı.

" Ben aradığım çocuğu buldum."

" anlamadım.! "

" Aradığım çocuğu diyorum. Buldum."

" A..Ama."

Sevda yaşlı adama iyice yaklaşarak kısık sesiyle.

" Hasan Bey siz erkek çocuk demiştiniz." Dedi.

Adam şaşkınlıkla çocuğa baktı.

" Efendim siz haklı olarak kıyafetlerinden ve hareketlerinden anlayamadınız. Ama Cevher kız çocuğu."

Yaşlı adam bir kahkaha daha attı.

" Kesinlikle o.
Bu güzel kızı evlat edinmek istiyorum."

Çocuklar uzaktan neler olduğunu anlamaya çalışarak bakıyorlardı onlara.

Adam bir kaç adımda çocukların yanına geldi.
Cemil adamı görünce biraz korktu.
Adam,

"Delikanlı,kendinden küçüklere daha iyi davranmalısın.
Seninde ailen ölebilirdi.
Sana böyle davranılmasını ister miydin. " Dedi.

Cemil biraz kızgın biraz üzgün şekilde koşarak içeriye doğru kaçtı.

Sonra Cevher'e döndü.
Çocuğun yüzü gözü kirlenmiş küçük dudağının kenarı patlamış gözünün kenarı morarmıştı.

Gözlerine baktı sonra.
Gözleri maviydi kararlı ve çok net şekilde bakıyordu.
Su gibi berraktı mavileri.

Yaşlı adam Cevher'e yaklaştı.
Biraz öne doğru eğildi.
Ellerini dizlerine yaslayarak Cevher'e baktı.
Onunla yetişkin biri gibi konuşmaya karar verdi.

"Cevher.
Bugün buraya geri kalan hayatımda bana eşlik edecek bir çocuk evlat edinmeye geldim.
Senin benim kızım olmanı istiyorum. Kabul edermisin?
Benim kızım olarak yaşamak istermisin? "

Cevher durdu düşündü.
Buraya geleli 4 yıl olmuştu.
Bu süre içinde kimse onu almak istememiş saçları yüzünden hastalıklı olabileceğini bile çekinmeden dile getirmişlerdi.

Cevher bir ailesi olsun istiyordu tabii.
Böyle bir fırsatı bir daha bulamaya bilirdi.
Adamda iyi birine benziyordu.

Ama ya ikizler..
Arkasında birbirlerine sarılarak bekleyen Ege ve Efe ye baktı.
Onları bir çok kere dövülmekten korumuştu.
Şimdi Cevher giderse onlara kim göz kulak olacaktı.

"Olmaz." Dedi bir nefeste.
"İstemiyorum."

Yaşlı adam şaşkınlıkla baktı.

Sevda Hanım.

"Cevher sen nasıl konuşuyorsun kızım.."

"Önemli değil Sevda Hanım.
Neden gelmek istemiyorsun."
Dedi, Cevher'e bakarak.

Cevher önce başını önüne eğdi, düşünerek bekledi.
Ne demeliydi, ısrar etmemesi için ne söylemeliydi.

Tekrar iki kardeşe baktı gözünün ucuyla.
Sonra cevabı yapıştırdı.
"Ben yaşlı baba istemem," dedi.

Hımm. Dedi adam, gülümseyerek.

O an aklına gelen müthiş bir fikirle, Cevherin önünde dizinin üzerine çökerek. Tekrar konuştu.

"Aslında sen Ege ve Efe yi yalnız bırakmak istemiyorsun değil mi? "
Dedi.
Onlara nasıl gizlice bakmaya çalıştığını farketmişti yaşlı adam.

Cevher sanki bir sırrı ifşa olmuş gibi şaşırdı,korktu.

"Onları seviyor musun?"

" E.. evet."

" Onlarda seni seviyor mu peki."

Her şeyi duyan iki kardeş Cevher'in önüne atlayarak Evet dediler.
Onu götürmeyin ne olur. Dediler ağlamaklı.
Bu hareket Cevher'i bile şaşırtmıştı.

"Peki siz ikiniz."

Dedi ikizlere dönerek.

" Büyüyünce onun sizi koruduğu gibi, sizde onu koruyabilirmisiniz."

" Evet. "

Dedi iki kardeş.

" Koruruz.
Onu döven olursa ben önüne geçerim korurum onu."

Dedi,Efe.

"Büyüdüğümüzde çok güçlü oluruz ki biz."

Dedi Ege.

Adam ikizlere şöyle bi baktı.
İkiz olduklarını bilmese benzetemezdi.
Efe ve Ege çift yumurta ikiziydi. Sadece iki normal kardeş kadardı benzerlikleri.
Bire bir benzemiyorlardı.
Kara kaşlı kara gözlü beyaz tenli.
Büyüdüklerinde yakışıklı iki genç olacakları şimdiden belliydi.
Yaşlı adam ayağa kalktı çocuklara bakarak .

" Sevda Hanım işlemleri yapın bu üç çocuk bundan sonra benimle yaşayacaklar."

" A..an..anlamadım."

" Çocuklar artık benimle yaşayacaklar diyorum, nesini anlamadınız."

" Cevher benim kızımdır artık.
Efe ve Egenin de ailesiyim."
" Onlarda benim kızımın koruyucuları."

###############################

Bölüm sonu canlar. Bakalım bu hikaye kimlerin ilgisini çekecek.
😊😊😊
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum Sonraki bölümde görüşmek üzere sağlıcakla.

 

Loading...
0%