@azamet_29_2
|
Belli etmesenizde ben anladım. Kanamanız var dedim ve odadan çıktım. Dışarda bekleyen Serdar yanıma gelince, "Gidelim." Dedim. Aslan Karabey' in çıkışının ardından. Efe ayağa fırladı. "Patron yaran kanıyor. Hadi hemen hastaneye gidiyoruz. " Dedi kolumdan tutarak. Ege: " O yumruğu attığın için oldu. " Pişman değilim. Değerdi. " Dedim gülümseyerek yavaşça kalkarken. " Efe seninle gidelim. Ege sen burayı boş bırakma. " " Tamam dikkatli gidin." " Efe ile önce hastaneye gittik. " Cevher Hanım. Emre'nin dediğini yapıp uzandım. Kanlı gömleğimin ucunu kaldırıp yaraya baktı. "Nasıl oldu bu. Yani size dikkatli olmanızı söylemiştim." " Şişkonun birine yumruk attım. " " Ne yaptınız? " " Ama değerdi. " " Size inanamıyorum." Dedi şaşkın ve kızgın. " İğnedeki ilaç hem rahatlatacak hem ağrıyı engelleyecek. Cevap vermeden yerimde doğruldum. " Bitti mi doktor. " " Bitti. Günde iki kez pansuman yapılmalı." " Tamam doktor evde hallederiz. Dedim ayağa kalkarak. Hastaneden çıkarak arabaya bindikten sonra. " Neden kendini zorluyorsun. " " Ona vurmak istediğini söyleseydin senin yerine ben yapardım. " " O zaman bu kadar rahatlamış hissetmezdim." Eve gelince arabadan inerek içeriye girdiğimde salonda ayakta bekleyen Özge'yi gördüm. "Hayırdır. Süt dökmüş kedi gibi bekliyorsun. "Ege bir daha kardeşinin üstüne atlarsan seni yurda şutlarım. " Dedi. Bende yapmam diye söz verdim. Koltuğa oturarak yüzüne baktım. "Nerden çıktı şimdi bu." Sessizce yere bakıyordu. "Sana soruyor Özge." Dedi Efe. "O günden sonra anladımki senin yanında olmalıyım." "Hangi gün. Daha açık konuşur musun." "Beni okuldan almaya gelmiştinya. Yanıma geldi, diz çökerek, "LÜTFEN." Dedi. Yüzüne baktım. Gözleri dolu bana bakıyordu. "Bir süreliğine olur." Dedim. "Çok teşekkür ederim." Dedi dizime sarılarak. "Söz veriyorum pişman olmayacaksın." Sevim: "Hayır biraz uzanmak istiyorum." Hemen yanımda ayakta bekleyen Efe: "Yukarı çıkmana yardım edebilirim." "Gerek yok. Odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Sonra ellerimi yüzümü yıkayıp yatağıma uzanarak gözlerimi kapattım. Ne demişti ikizlere. "Sizinde onunla olduğunuzu o gün anlamıştım." Anlaşılan en başından beri biliyordu. Demekki ya onlardan yada yetimhanedeki müdürden öğrendi. Düşünürken gözlerim nihayet kapanmaya başlamıştı. Yapılan iğne yeni etki ediyordu sanırım.. ***** Yaşadığımız oylayın üzerinden bir kaç gün geçmiş neredeyse tamamen iyileşmistim. Kapının tıklama sesine, "Girin." Diye cevap verdim. Gelen Esra idi. "Efendim istediğiniz dosya." Dedi önüme bıraktığı dosyayla. "Tamam, bana bir kahve getir Esra." "Hemen efendim." Dosyayı açarak incelemeye başladım. "Konuşmalıyız." "Geliyorum." Bir kaç dakika sonra Ege geldi. "Dosyayı inceledin sanırım." "Evet." "Ee." "Bir arazi bizim için uygun. "Hangisi. 3 numaralı." "Küçük bir işletme sahibine ait bir arazi. Gider görüşürüm." "Görüşürüz." "Görüşürüz?" "Evet bizzat gitmek istiyorum." "Buna gerek yoktu ben hallederdim." "Bunun seninle alakası yok. "İyi o halde gidelim." Kadir ve Ege ile birlikte yola çıktık. "Ege not al. Projeye yol eklemeliyiz. Öğrenciler daha kolay ulaşabilmeli okula. Bunun için kimlerle görüşülecekse sen görüşeceksin." "Tamam." Önce proje arazisine gidip baktık. Almak istediğim yeride gördüm ideal bir alandı. Bu şekilde istediğimiz projeyi hemen başlatabilecektim. Dosyadaki adrese gittiğimde ne yalan söyleyim şaşırdım. "Ege bu adres doğrumu. Eminmisin?" "Evet adres bu." Geldiğimiz yer kenar mahallede bir gece konduydu. Ege ile birlikte bakkala girdim. Ege ile birlikde içeriye girdim. "İyi günler ben Selim Eroğlu ile görüşecektim." "Yok." "Ne zaman gelir." "Gelmeyecek." Dedi kadının yanındaki genç çocuk. "Babam öldü. Sizde tarla için geldiyseniz avucunuz yalarsınız. Vermeyeceğiz. Sizin tehditlerinize boyun eymeyeceğiz." Dedi eli tezgahın üzerindeki bıçağa gitti. Ege'ye baktım. "Başınız sağolsun." Çocuk bıçağı eline aldı. "Defolup gidin buradan yoksa karışmam." Ege bir an elini beline atacak oldu. "Dışarda bekleyin." "Ama patron." "Ege dışarı." Ege kapının önüne çıkarak bekledi. Tezgahın önündeki eski sandalyeye oturdum. "Sakin ol delikanlı. Adım Cevher Aslan. Sizin isminiz hanımefendi, beyefendi." Dedim. "Fatma." "Mehmet. " " Memnun oldum. Herşey hazır tek sıkıntı arazimin küçük olması. Eşiniz olmasa bile uygun görürseniz sizinlede anlaşabiliriz." "Size inanmıyorum. "Anlamadım. Kimler.? " "O adamlar. Bir hafta önce gelip araziyi sat dediler. Babam ora bana dedemden kaldı satmam dedi. "Ege. Bana tableti getir." "Tamam. " Ege tableti arabadan getirip verdi. "Al." Dedim Mehmete uzatarak. Yerimden kalkarak hanım efendi 3 tane soğuk gazoz alabilirmiyim. Kadın şaşkın şekilde bakarak 3 tane gazoz verdi. Ücretini fazlasıyla tezgaha bıraktım. "Beklerken serinleyelim değilmi." Dedim göz kırparak. Delikanlı istediğin kadar vaktin var. Ben dışardayım. Dışardaki tahta masanın önündeki tabureye oturup etrafi izlemeye başladım. Bizim araba mahalleye göre fazla lükstü mahallenin çocukları hemen etrafına toplanıp seyretmeye dokunmaya başladılar. Hatta ufaklığın biri üzerine tırmanmış kaputta oturuyordu. Kiminin elinde örgü, kimin kucağında bir çocuk, kimi sohbete dalmış. Belkide dedikodu yapıyorlardı. Sonra aklıma gelen şeyle içeriye tekrar girdim. "Dolaptaki bütün gazozları alabilirmiyim. "Dedim. Kadın önce şaşırdı. Sonra başını evet anlamında salladı. Dolaptaki bütün gazozları boş kasaya yerleştirip verdi. Bir kasa gazozu ücretinin 10 katını ödeyip aldım. Kapının önüne çıkıp mahalledeki çocukların hepsine teker teker dağıttım. Hepside gazozlarını alıp koşarak uzaklaştı. Ben arkalarından onları izlerken Ege'de beni izliyordu. Gözlerim çocuklarda, "Neden beni izliyorsun." Dedim. Ege: "Hissettim." "Uzun zamandır seni böyle mutlu görmemiştim. Gözlerin gülüyor." "Çünkü uzun zamandır böyle mutlu hissetmemiştim." Aradan geçen bir saatin sonunda Mehmet yanıma geldi. "Gel otur." "Sizde gelin." Dedim annesine. Tableti bana uzatarak. "İnandım." Dedi. "Okula gitmiyorum." "Neden." "Babamın ölümü ve o adamların annemin kolunu kırmasından sonra okul bana artık lüks oldu." "Anlamadım. Sizin kolunuzu onlar mı bu hale getirdi." Kadın eliyle kolunu tutarak başını salladı. "Hatta size ortaklık teklif ediyorum." Mehmet başını bana çevirdi. "Arazinizi satmanız karşılığında ve ücreti haricinde. Bir aksilik olmazsa 2. Senenin sonunda okulumuz bitecek. Mehmet ve annesi Fatma yüzüme baktı. Gözleri dolmuştu ikisininde. Yüzleri gülüyordu ama. "Gerçekten mi. Gerçekten benimle ortak mı olacaksınız." Elimi uzatıp, "Ne diyorsun ortak." Dedim. "Kabul ediyorum." "Ege." "Efendim." "Herşeyle bizzat ilgileneceksin. " "Tamam. " Dedi Ege. "O halde biz kalkalım. "Tamam" Dedi Fatma. Vedalaştıktan sonra arabaya geçip yola çıktık. "Efe sana bir adres yollayacağım. Küçük bir bakkal. Öncelikle buraya adam yolla. Ege bana bakarak. "Birşeyden kıllandın. Adamın ölüm şeklinden. Değilmi." "Evet bizden önce kim geldiyse adamı onlar öldürdü. O şişko etrafimızda geziyormuş. Gezmeyede devam ediyor. ************************************ Evet Bölüm bitti.
|
0% |