@azamet_29_2
|
Gece kondu mahallesinden ayrılıp şirkete doğru yola çıktık.
Ege:
" Olur ama eve değil Adem amcanın yerine gidelim."
" Közde kahve içmek içinmi? "
" Aynen." Dedim gülümseyerek.
" Hem bakalım son dakika haberler varmı."
" Seni bırakıp dönersem Efe kafamı uçurur."
" Uçurmaz merak etme Efe'ye söyle oda buraya gelsin.
Hem abartmayın artık, ben çocuk değilim.
" Tamam tamam hemen kızma.
" Tamam. "
Adem amcayı uzun zamandır tanıyorduk. Hasan baba ve Adem amca arkadaşlardı.
Bir süre daha yol aldıkdan sonra Adem amcanın mekanına geldik. Ege:
" Ben burdan taksi ile devam edeceğim. Kadir sen patronu yalnız bırakma. Yoksa bizi Efe'nin elinden patron bile alamaz."
" Hadi Ege, hadi. Suyunu çıkardın." Dedim arabadan inerken.
Ege taksi çağırırken, bizde Kadir ile birlikte içeriye girdik.
Adem amca bizi görür görmez yanımıza geldi.
"Cevher'im hoşgeldin."
" Hoşbuldum Adem amca."
" Gel terasa buyur orası daha rahat, hemde manzaralı."
Kadir ile birlikte üst kata çıkıp terasa tahta masa ve deri koktuktan oluşan masaya oturduk.
Adem amca:
" Uzun zamandır yoktun. Hayırdır."
" Kahve ve sohbet çekti canım."
Adem amca gülen gözlerle baktı.
" Anladım." Dedi.
" Kahveleri alıp geliyorum sohbetide o zaman ederiz. Bende sohbet etmek istiyordum ne zamandır."
Teras kenarındaki masadan aşağıya bakarak beklerken alt kattaki masada oturan kişinin yüzü tanıdık geldi.
Aslan Karabey'in yanındaki sekreteri.
Bir süre sonra Âdem amca mis gibi kokan kahvelerle gelip yanımıza oturdu.
Masaya bıraktığı kahveyi önüme alırken,
"Adem amca.
Dedim aşağıyı işaret ederek.
" Biri Serdar diğeri eski bir sabıkalı olan Vedat.
" Serdar, Korhan Karabey'in adamıydı. Sonra Aslan Karabey ile çalışmaya başlamıştı. Ama duyduğuma göre Aslan Bey Serdar'a yol vermiş."
" Neden? "
Dedim. Gözüm hala Serdar'daydı.
" Aslan yaptığı işleri araştırırken maddi açıklar yakalamış.
" Peki sen bu kadar ayrıntıyı nerden biliyorsun."
Adem amca güldü.
" Aşağı caddedeki alkol mekanlarından çıkanlar Adem amcanın mekanına gelir, kahve içerek ayılmaya çalışırlar.
" Anladım." Dedim. Kahvemi içerken.
" Peki ya yanındaki."
" Bak o da sağlam papuç değildir. Onu eskilerden tanırım. Adam öldürmeye teşebbüs. Yaralama, yağma birçok suçtan sabıkası var. Yakınlarda çıkmış."
" Bu ikisinin bir arada olmasını beğenmedim."
" Neyi beğenmedin patron? "
Duyduğum sesle arkama baktım.
" Gel Efe,anlatırım."
" Adem amca, nasılsın? "
" İyiyim Efe'm sen nasılsın? "
" Bende iyiyim.
" Hemen." Dedi Adem amca kalkarak.
" Konuşmak için iyi bir yer patron."
" Evet." Dedim Efe'ye bakıp gülümseyerek.
" Adamları yolladın mı? "
" Evet.
" Ege olanları anlatımı? "
" Ben de bazı şeyleri daha önceden ona anlatmamışmışım diye anlatmadı.
" Araziyi bulduk ama sahibi ölmüş.
" Anlamadım? "
" Şöyle.
Dedim kahvemden bir yudum alarak.
" Adam dedemden kalma vermem demiş.
Oğlu ve karısına araziye talip olduğumu söyledim. Önce bizide onlardan sanıp itiraz ederek bana inanmadılar. Sonra inandırınca anlaştık. Hatta ortak olduk."
" Ortak.?"
" Evet ortak."
" Okullar bitince kafeterya işletmesi Mehmet'in olacak.
Ege yarın tekrar oraya gidecek.
" Anladım.
Doğrumu? "
" Efe gerçekten zekana şapka çıkarıyorum. Tam bu işlerin adamısın. Aynen o sebeple seninle konuşmak istedim. "
" O köhne mahallede nasıl ipucu bulurum bilmem. O bakkaldan başka bir işyerinin olmaması bir yana olsada kamera olmaz. "
" Evet doğru. Bu yüzden mahalle giriş, çıkış cami vs lere bakacağız.
"Tamam sabah ilk işim o bölgeyi araştırmak olacak."
"Şimdi sen söyle bu aşağıdaki adamın olayı ne? "
"Bu adam sanada tanıdık geldimi." Dedim Serdar'a bakarak.
" Evet. Aslan denen adamın yanında gelen sekreter. Peki yanındaki."
" Eski bir sabıkalı."
Dedi Adem amca getirdiği kahveyi Efe'nin önüne bırakırken.
" Aslan Bey Serdar'ı kovmuş. "
" Bak sen, neden?"
" Hesaplarda açık yakalamış."
" O zaman hak etmiş.
Ben olsam intikam isterim.
Efe'nin sinsi sırıtışına baktım.
" Bence Serdar da aynı şeyi düşünüyor."
" Boş ver bize ne. Kendini koruyabilecek biri."
" Sen Aslan Beye biraz gıcık oldun sanırım." Dedim gülerek.
" Aynen, ilk gördüğümden beri ondan hoşlanmıyorum. Her neyse kahvem bitti. Gidelim mi patron? "
" Sen git Efe."
Dedim başımı gökyüzüne kaldırıp yıldızlara bakarak.
" Ben biraz sessizliğin tadını çıkarmak istiyorum.
" O zaman bende kalayım. "
Kaşlarım çatık Efe'ye baktım.
" Efe sen işine bakabilirsin. Benim için endişelenmeyide bırak. Silahım yanımda. Kadir de öyle. Sürekli benimle mi gezeceksin artık yoksa."
Efe rahatsız bana baktı.
" Tamam. Gidiyorum ama kendinize dikkat edin."
Efe gittikten sonra Adem amcada kendi işlerine bakmak için yanımdan ayrıldı.
Masada tek başıma oturuyordum. *****
" Sen nasıl babasın?
" Git başımdan kadın. Elimde kalma gebertirim seni.
" Nasıl yetmiyor peki? Çünkü karıya kıza alkole harcıyorsun. O yüzden yetmez."
" Bundan sonra sana bir kuruş vermem. Defol git sen olmadan da yaşarız biz.
" Bana bak kadın öldürürüm seni.
" Şu haline bak ayakta bile duramıyorsun. Pis ayyaş."
" Öldürürüm lan,öldürüm seni. "
" Bırak.
" Bırak annemi baba bırak."
" Defolun lan piç kuruları. "
" Ah!! Anne..! "
" Bırak Kemal bırak. Bırak oğullarımı."
" Kemal ne yapıyorsun!
" Hepinizden bıktım.
" Anneeee!! Bırak annemi! "
" Cevher kaaaççç. Kaç kızım."
"Annee!! Annecim!!! "
"Cev..her. K.Ka...çç." *****
" Cevher! Cevher! Cevher uyan! "
" Ahh!! Ha! Ne,ne oldu? "
" Kâbus görüyordun sanırım."
" Aslan?
Dedim. Kekeleyerek.
Elim kalbimin üzerinde gömleğimi sıkıyordum hala.
Kan gölüne dönen o evi, o adamın bizi nasıl katlettigini ilk defa görmüştüm.
Normalde kandan tiksinmezken
Yerimden hızla kalkıp arkamdan bana seslenen Aslan'a ve Kadir'e aldırmadan üst kattaki tuvalete attım kendimi ve kapıyı kilitledim.
Aklıma gelen kan kokusu ve midemin bulanması ile midemdeki herşeyi klozete çıkardım.
Benim ise kabusum aklıma geldikçe midem daha çok bulanıyor, bulandıkça daha çok kusuyordum.
Sonunda kusmam bitmiş ve lavabodan tutunarak ayağa kalkmıştım.
" Kapıyı neden kırıyorsunuz."
" Ses vermeyince fenalaştın sandık."
" İyiyim."
Dedim kapıya doğru gelirken ama bir anda başım dönünce dengemi kaybettim.
Aslan kolumdan tutarak beni çıkardı.
" İyimisiniz? "
" İyiyim.
" Her kabus gördüğünüzde kusuyor musunuz? "
Başımı kaldırıp duygusuz şekilde baktım.
" Siz neden buradasınız? "
" Kahve içmek için. Adem amcanın kahvesi hiç bir yerde yok."
" Siz tanışıyormusunuz? "
Soruyu soran bize şaşkın bakan Adem amcaydı.
" Evet." Dedim.
" İş dünyasından."
Kahve ile birlikte gelen sudan bir kaç yudum aldım.
" Kadir gidelim."
Dedim ayağa kalkarak.
" Tamam efendim. "
" Bu arada Aslan Bey.
Dedim elimi uzatarak.
" Gerekli arazi bulundu.
Aslan önce bana, sonra elime baktı. Sonrada elimi sıktı.
" Bu durumda hayırlı olsun o zaman.
" İyi akşamlar. "
Dedikten sonra Kadir önde ben arkada çıkarak arabaya bindik.
" Kadir."
" Buyrun efendim."
" Bu akşam olanları ikizlere anlatmayacaksın."
" Peki efendim. Ama iyimisiniz. Hastaneye gidelim mi."
" Gerek yok iyiyim."
Aslında iyi değildim. Kötü birşeyler olacak gibi bir his vardı içimde.
" Neredesiniz patron."
" Merak ettik."
" Birşey yok kahveden sonra biraz uyuyakalmışım.
Efe teyit eder şekilde Kadir'e baktı.
" Evet geç oldu.
*********************************** |
0% |