Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Y.C 19 Acımam

@azamet_29_2

 

1 saat olmuştu.
Cevher hala uyuyordu.
Ben onu izlerken Kadir'in Cevher'e bıraktığı ama bende olan telefon çaldı.

 

Ekrana baktım Ege abi yazıyordu.
Hemen açtım.

 

"Alo."

 

"Alo?
Telefon neden sizde. Patronu ver."

 

"Şuan uyuyor.
Sizden sonra kadının ve çocuklardan birinin öldüğünü öğrendik.
Duyunca sinir krizi geçirdi.
Doktor ilaç verdi." Dedim.

 

Efe biz konuşurken duymuş, diğer tarafta bildiği bütün küfürleri ediyordu.

Ege:

 

"Tamam biz gelene kadar, bir süre daha yanında kalın.
Bu arada adamlardan birini yolladım. Kıyafet getiriyor patron için."

 

Dedikten sonra kapattı.
Telefonu kapatarak cebime koydum.
Cevher'e döndüm.

 

" Adamların gerçekten sağlam.
Belki bir gün hikayenizi banada anlatırsın." Dedim.

 

Kapı tıklayınca ayağa kalkıp kapıyı açtım.
Bir adam,

 

" Beni Ege abi yolladı.
Bunları patrona vermemi istedi." Dedi.

 

"Patronun uyuyor ben veririm."
Dedim elindeki çantayı alarak.

 

Arkamı döndüğümde Cevher hiç birşey olmamış gibi yatakta oturuyordu.
Çantayı getirip yatağa bıraktım.

 

"Ege yollamış." Dedim.

 

Yüzüne baktım.

 

" İyimisin?
Aşağıda korkutun beni."

 

Cevher ayağa kalktı.

 

" İyiyim." Dedi.
Sesi soğuktu.

 

Bir yandan çantayı karıştırırken,

 

" Efe aradı mı? " Diye sordu.

 

"Ege aradı.
Uyuduğunu söyledim." Dedim.

 

Cebimdeki telefonunu çıkarıp yatağa bıraktım.
Alıp arka cebine koydu.

 

Hiç birşey söylemeden çantadan bir gömlek çıkardı.

 

Dalgın şekilde karşıya bakarak,
odada ve ona bakıyor oluşuma aldırmadan üzerindeki kanlı gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.
Şuan onu bu halde görüşüme hiç aldırmıyordu.
Sonra diğer gömleğini alarak hızlıca giydi ve düğmeleri ilikledi.
Gerçekten şaşırmıştım bu rahat haline.
Şuan aklı başka yerde olmalı yoksa bu kadar rahat olması normal değil. Diye düşündüm.

 

Sanırım arada bir, birinin ona kadın olduğunu hatırlatması gerekiyordu.
Bir erkek kadar rahat olması tuhafıma gitmişti.
Gömleğinin uçlarını pantolonunun içine soktuktan sonra yerdeki ayakkabılarını giyerek bana baktı.

 

"Silahım nerede." Dedi etrafını yoklarken.

 

"Benim arabamda kaldı." Dedim.

 

"Ah. Evet bir an kafam." Dedi ve durdu.

 

Eli alnındaki dikişteki bandaja gitti.
Gözlerindeki nefreti gördüm.

 

"Ne yapmayı düşünüyorsun? "

 

Anında sakinleşerek.

 

"Önce doktorla konuşacağım.
Sonra şirkete gitmem lazım."

 

"Ondan bahsetmiyorum.
Kaçan adamı...
Tanıyordun değilmi ?
Geçmişten bir bağınız var."

 

Kriz geçirdiği hali gözümün önüne geldi.

 

"Hayır! Hayır yetişemedim.
Yine yetişemedim.
Yine kurtaramadım.
Yine vurdu beni.
Yine,yine ,yine. " Demişti.

 

Yine kelimesine bakılırsa eskidende aynı şeyi yapmıştı bu adam.

 

Dediğim şeyle gözlerime baktı bir kaç saniye.
Cevap vermeden kapıdan çıkarken,

 

"Silahımı alabilirmiyim?" Dedi.

 

"Tabi." Dedim birlikte çıkarken.
Daha fazla soru sormayacaktım.

 

Birlikte önce doktorun odasına gittik.
Kapıyı tıklayarak içeri girdik.
Doktor ayağa kalkarak,

 

"Cevher Hanım.
Neden kalktınız?
Dinlenmeliydiniz.
Nasıl hissediyorsunuz? " Dedi.

 

"Teşekkür ederim Levent Bey iyiyim. Acil çıkmam gerekiyor.
Bugün buraya gelen ikizlerden diğerinin durumu nedir? "

 

"Bildiginiz gibi anne ve çocuklardan birini maalesef kaybettik.
Diğer çocuk yoğun bakımda.
Şuanki durumu stabil."

 

Cevher'e baktım.
Gözlerinin rengi gittikçe koyuya dönüyordu.

 

"Lütfen ona iyi bakın. O çocuk bundan sonra benim himayemde. "

 

"Anladım Cevher Hanım."

 

Teşekkür ettikten sonra birlikte hastaneden çıktık.
Kapının önünde çanta getiren adam hâlâ bekliyordu.

 

Cevher'i görünce.

 

"Efendim geçmiş olsun.
Araba hazır buyrun gidelim."

 

Dedi elleri önünde bağlı, sadece önüne bakıyordu.

 

"Aslan...
Silahım?"

 

"A. Evet vereyim."

 

Dedim arabaya giderken.

 

Arabanın kapısını açarak ön koltuktaki silâhı alıp Cevher'in yanına döndüm.
Silâhı benden alıp beline taktı.

 

" Yardım edebileceğim birşey olursa lütfen söyle.
Elimden geleni yaparım."

 

"Teşekkür ederim...
Bugün için...
Bundan sonrasını kendimiz hallederiz.
Sen kendine dikkat et bence." Dedi.

 

"Neden dikkat etmeliyim? " Dedim ellerimi cebime sokarak.

 

Hareketime bakarak Cevher'de ellerini cebine soktu.
Kendinden emindi.
Bu hareket ona yakışıyordu doğrusu.

 

" Eski adamın Serdar'ı eski bir mahkumla gördüm.

 

Serdar'ı kovmuşsun? "

 

" Siz nasıl..."

 

Cümlemi bitirmeme izin vermedi.

 

" Başına çorap örmesin diye dikkat et.
Aslan Karabey.
Böyle adamlar kin besler her zaman."

 

Duyduğum şeyle.

 

"Beni önemsemenizden memnun olmalımıyım? " Dedim.

 

Cevap vermedi. Sadece,

 

" İyi günler." Dedi.

 

Sonrada arabasına bindi.
Arabasının bile farklı olmasına takılmadan edemedim.

 Arabasının bile farklı olmasına takılmadan edemedim

 

Arkasından baktım.

 

"Daha çok görüşeceğiz Cevher Aslan."

 

Dedim arabama binerken.
Sonrada hastaneden ayrılıp kendi işimim başına dönmek üzere yola çıktım.

*****

 

Aslan dan ayrılarak şirkete doğru yola çıktım. Şirkete gelmeden önce Efe'yi aradım.

 

"Alo Patron iyimisin?
Senin için korktuk. Başın, yaran nasıl? Dikiş..."

 

"İyiyim. Durum ne."

 

"Tırlardan üçünü kundaklamışlar.
İçindeki mallarla beraber."

 

"Kim yapmış.?
Recep mi.?"

 

"Evet kameralara yakalanmış."

 

"Bekliyordum ama bu kadarını da değil."

 

" O. Bir de yanında biri daha var."

 

"Zarar ne kadar."

 

"Henüz hesaplamasını yapıyoruz."

 

" Tamam.
Elinizdeki işi hızlıca bitirip dönün.
Konuşmamız lazım.
Ben şirkete geçiyorum."

 

Şirkete geldiğimde saat üç olmuştu bile.
Asansöre binene kadar herkesin bakışlarını üzerimde hissetmiştim.
Alnımdaki bandajdan olduğu belliydi.

 

Ofise geldiğimde.
Esra endişeyle,

 

"Efendim iyimisiniz?" Dedi.

 

"İyiyim bana bir su getir Esra."

 

" Tamam efendim."

 

Odama girdiğimde önce koltuğuma oturdum.
Ama gün boyu olanlar aklıma gelince oturduğum koltuk resmen battı.
Ayağa kalktım.
Ciğerlerim sıkışıyordu sanki.
İleri geri yürüyerek sinirimi yatıştırmaya çalışarak düşünmeye başladım. Mesele üstüne mesele çıkmıştı.
Önce mallardaki sorun.
Sonra Elmas'ın ölümü ve
ölümünün sebebinin annemin katilinin olması.
Sonra tırların yanması.
Hepsinin üst üste gelişi kötü olmuştu.
Ama en önemli şey o katil olan adamdı.
Annemden ve kardeşlerimden sonra yine bir kadını ve çocuğu öldürmüştü.

 

Artık yaşamayı haketmiyordu.
İlk işim onu bulmak olacaktı.

 

Odamın içinde dolaşırken kapı açıldı. Esra elinde su ile geldi.

 

"Masama bırak Esra."

 

Esra çıktıktan sonra tekrar masama oturdum.
Bardağı elime alıp tam içecekken.
Aklıma gelen şeyle midemin bulandığını hisettim.
Elmas ve çocuklar...
Onlarda annem ve kardeşlerim gibi..

 

Hırsla ayağa kalktım.
Elindeki bardağı bütün sinirimle yere fırlattım.
Bardak kırılarak yere dağıldı.

 

Daha fazla sakin kalamıyordum.
Bir şekilde sinirimi çıkarmazsam delirecek gibi hissettim o an.

 

Masama döndüm üzerindeki her şeyi bağıra çağıra yerlere savurdum.

 

" Allah'ın belası...
Lânet herif...Katil piç...
Yine hayatımın içine ettin.
Yine... Yine...

 

Seni gebertecem derini yüzecem onları nasıl öldürdüysen seni öyle öldürecem.
Seni lime lime doğrayacağım."

 

Bir yandan haykırıyor bir yandan küfürler savunuyordum.
Ne kadar bağırsamda kendimi affedemiyordum.
Onları kurtarabilirdim ama yapamadım, yetişemedim.
Keşke. Keşke daha önce gitseydim oraya.

 

Esra gelmiş kapının önünde korkuyla bana bakarak.

 

"Efendim. İyimisiniz. Neler oluyor."

 

Dediğini duydum. Sesi endişeli geliyordu.

 

Odamda ne var ne yok kırıp dökmüş her şeyi yerlere savunmuştum.
Ama hala hırsımı yenememiştim.

 

Esra'ya sırtım dönük yumruklarımı sıkarak, nefes nefese cevap verdim.

 

"Yapamadım. Kurtaramadım..."

*****

 

Ege ve Kadir ile depodan gelmiş ofise çıkıyorduk.

 

"Efe? "

 

" Ne var."

 

"Patron iyimidir. "

 

"Sanmam şuan sinirden yarılıyordur bence."

 

Asansöre binmiş çıkarken.
Kadir:

 

"Kadının ve çocuğun ölmesine çok üzüldüm abi."

 

"Evet bende."

 

Kata çıkınca asansörden indik.
Ofise gelirken Esra'ın durumu dikkatimizi çekti.

 

Odanın kapısı açık Esra ellerini ağzına kapatmış kocaman gözlerle içeriye bakıyordu.

 

Koşarak yanına gittik.
Odaya baktığımda.

 

Patron odanın ortasında arkası dönük hızlı hızlı nefes almaya çalışıyordu.

 

Odada düz duran bir tane birşey kalmamış koltuklar,masa,kitaplıklar dahil herşey yerlerde ve parçalanmış haldeydi.

 

Ege içeri girerek tam seslenecekken kolundan tuttum.
Başımı sağa sola salladım, karışma anlamında.
Buna ihtiyacı vardı.

 

Bir kaç dakika hiç hareket etmedi.
Bizde etmedik. Biz ona bakarken o karşı duvarı izledi.

 

Sonunda başını tavana çevirerek derin bir nefes aldı ve verdi.

 

Arkasını döndü.
Göz göze geldik.

 

" Geldiniz mi?" Dedi bize doğru yürüyerek.

 

" Evet işimiz bitti. "

 

" Kadir." Dedi.

 

Cebinden çıkardığı telefonu Kadir'e atarak.
Kadir havada yakaladı telefonunu.
Yan ofise geçelim diyerek aramızdan geçerek yan odaya doğru yürüdü.

 

Daha rahatlamış görünüyordu.
Esra ya bakıp odayı göstererek.

 

" Adam çağır odayı toparlayın.
Patronada bir telefon ayarla eskisi kayıp. Aynı numara olacak.
Rehberi de aktar " Dedim.

 

Diğer odaya geçerek masaya oturduk.

 

Bir süre sessizce birleştirdiği ellerine baktı.

 

" İlk iş olarak Elmas'ın katili olan O şerefsizi bulacağız.
Şuandan itibaren o adamın aldığı her nefes fazladan.

 

Efe sen güvenlikdeki adamlarını harekete geçireceksin.
O adam lağım deliğinde olsada bulunacak.
Aramaya Fabrikalar mahallesinden başlayın. Yerini kim tesbit ederse 1 yıllık maaş ikramiye alacak. Duyur.! "

 

" Tamam. "

 

" Kadir."

 

" Efendim."

 

" Kız arkadaşın nasıl? "

 

"Şey.. Ayrıldık."

 

" İsabet olmuş.
Sende Efe ile birlikte o piçin bulunmasına yardım edeceksin. Yemeyecek içmeyecek uyumayacaksınız. Gerekirse eve bile girmeyeceksiniz.
O adamı istiyorum.
Dikkat edin canlı olacak.
Eline kıymık bile batmayacak.
Sağ sağlim getireceksiniz bana.
Sağ sağlim getirinki ben alayım canını. "

 

Dedi Cevher. Dişleri gıcırdıyordu.

 

" Tamam."

 

" Ege."

 

" Evet "

 

" Kamera kayıtlarını bana getir."

 

" Yanımda zaten."

 

" Bilgisayara tak izleyelim.
O Recebi tırları yakarken görmek istiyorum.
Göreyimki dişlerini kırarken zerre merhamet göstermeyeyim.
Peki yanındaki adam kim. Anlayabildinizmi? "

 

" Hayır."

 

Dedi Ege bilgiyarara Flaş belleği takarken.

 

" Elmas'ın katilini ve Recep'i bulun.
Ancak o zaman meseleyi kökten halledebiliriz."

 

Aynı anda " Tamam." Dedik biraz garip olsada.

 

Ege, açtığı görüntüyü bize çevirdi.

 

Recep ve yanındaki adamı elindeki bidonla depoya gizlice giriyordu.
Diğer görüntüde elindeki bidonu tırlara dönerek ateşe verdi.

 

Cevher'in bakışlarındaki kini gördüm.

 

" Ege.
Neden bu görüntüler farklı."

 

" Evet görüntüler farklı çünkü,Efe gizli kamera sistemi yerleştirtmiş gece."

 

"Hangi gece."

 

" Recep kovulduğu günün gecesi.
İki adam yolladım gece 3 civarı yeni sistem kurdurdum gizlice. Tedbir olarak. "

 

" İsabet olmuş çünkü kameralar bozulmuş. "

 

Dedi Ege.

 

" Ne demek bozulmuş."

 

" İçerden biri Recep'e çalışıyor.
Recep girdiği sıra da sigortalar atmış."

 

"Nasıl olur."

 

Diye bağırdı Cevher.

 

" Ne demek lan.
Ne demek içerden biri.
Şirketimin içinde köstebekler
fink atıyor.

 

Efe güvenlik araştırması yap herkesi tektek kontrol edin."

 

" Ben zaten başlatmıştım Şevko dan sonra. O Cemil meselesi henüz bitmedi.
Bu Recep ve yanındaki, Cemil içinde çalışıyor olabilir."

 

Telefonumun çalmasıyla cebimden çıkararak ekrana baktım.

 

Adamlarımdan biri arıyordu.

 

" Söyle.
Eminmisin?
Tamam.
Resimleri bana yolla hemen!"

 

Telefonumu kapattığımda herkes bana bakıyordu.

 

" BİNGO! " Dedim.

 

" Recep ve yanındaki piçi
Cemil ile görmüş adamımız."

 

Sıktığı yumruğunu masaya geçirdi Cevher.

 

" Bu saatten sonra kimseye acımam."

 

" Patron.
Ben diyorumki hiç birşey yapmayalım.
Sessizce bekleyelim." Dedi Ege.

 

" Ve Recep ile adamının peşine birini takalım." Dedim.

 

"Bakalım ne oluyor.
O şerefsiz yine gelirse ki..gelecektir." Dedi Ege.

 

" Kıs kıvrak yakalar sonrada tır kundaklamak neymiş gösteririz." Dedim.

 

"Kadir bize bakarak.
Abi ikiz olduğunuz yüzünüz hariç çok belli oluyor."

 

Dedi Gülümseyerek.

 

" O halde herkes işinin başına."

 

***********************************

 

Selam canlar.
Yeni bölüm sonu. Oylar ve yorumlar itina ile alınır.

 

Loading...
0%