Müdüre hanım ve Hasan Bey. Çocuklarıda alarak odasına gittiler.
Odadaki koltuğa oturdu, üç çocuk yanyana.
İkizler bir birlerine sokulmuş otururken Cevher tek oturdu.
Hasan Bey çocuklara baktı.
Aklından bir sürü şey geçiyordu geleceğe dair.
Hasan Bey:
" Sevda Hanım yarın çocukları almak ve yeni evlerine götürmek istiyorum.
Lâkin bu üç çocuğu benim evlat edindiğim bilinmeyecek.
Ne buradaki çocuklar nede görevliler.
Hiç kimse, anlaşıldı mı?
Bütün işlemlerle siz ilgileneceksiniz."
"Hasan Bey neden böyle birşey istediğinizi anlayamadım? "
"Anlamanız gerekmez.
Siz şunu bilin yeter.
Bu çocuklar benimle gelecek.
Eğitimleri buradakinden çok daha iyi şekilde devam edecek. Çok iyi bakılacak. Ve büyüdüklerinden hepside birer Aslan parçası olacaklar."
"Anladım efendim.
Yalnız şöyle bir durum var.
Bu çocuklar sizin geldiğiniz günün ertesinde üçü birden giderse herkes şüphe duyar. Sizin aldığınız tahmin edilir.
Şöyle yapalım. 2 gün sonra Cevher sonraki 2 gün dede ikizler gelsin.
Ama siz değil başka bir çift gelerek alsınlar.
Bu şekilde sizinle ilgili bir bağlantı kurmaları zor olur.
Sizin içinde uygunmu? "
" Çok iyi fikir. Uygun.
İkizler için ayrı.
Cevher için ayrı bir aile gelmesini sağlayacağım."
"Olmaz!
Ben önce gitmem! "
" Cevher lütfen artık saygısız davranmayı bırak."
"Olmaz dedim!
Ya birlikte gideriz yada onlar önce ben sonra gideriz."
Hasan Bey anladı durumu.
Cevher yine ikizleri korumaya çalışıyordu. Onların geride kalmasından korkuyordu.
" Tamam." Dedi adam.
" Önce onlar.
Sonra da sen."
Cevher sessiz başını aşağı yukarı salladı. Sevda Hanım çocuklara dönerek,
"Çocuklar bugün burada konuştuklarımızı hiç kimseye söylemeyeceksiniz. Tamam mı? "
Üç çocuk aynı anda, " Tamam." Dediler.
Hasan Bey. "Sevda Hanım sizinle özel konuşabilirmiyiz. Lütfen."
" Tabi efendim."
Sevda masanın yanındaki zile bastı.
Az sonra Nigar geldi.
" Buyurun Sevda Hanım."
" Nigar hanım.
Çocukları odasına kadar götür.
Akşam yemeği saatine kadar odalarında kalacaklar...
Değilmi çocuklar."
"Evet müdüre hanım."
" Aferin.
Hadi Nigar ablayla odalara."
Çocuklar gittikten sonra.
"Buyurun Hasan Bey.
Sizi dinliyorum."
" Bana bu çocukların hikayesini anlatırmısınız.
Buraya geliş hikayelerini yani."
" Tabi.
Bize gelen bilgileri paylaşabilirim.
İkizlerin anne ve babası trafik kazası sonucu ölmüşler.
Şehir dışından dönerken araçları kaza yapmış. Gece olduğu ve yol kaygan olduğu için aracın kontrolünü kaybederek harfriyat kamyonunun altına girmiş araçları.
Arabanın ön kısmı tamamen ezilmiş.
Anne ve babada maalesef feci şekilde ölmüşler.
İkizler kaza ânında arka koltukta çocuk koltuğunda uyuyor oldukları için ufak tefek çiziklerle kurtulmuşlar. Çocukların teyzelerinden başka kimseleri yokmuş.
Teyzeninde 4 çocuğu olduğu için ikizleri almak istememiş. Sonrada buraya geldiler."
Neyseki uyuyor oldukları için anne ve babalarının durumunu görmemişler. Yoksa onlarda Cevher gibi travma geçirirlerdi."
"Ya Cevher'in hikayesi."
" Cevher daha zor durumlardan kurtulup gelmiş.
Annesi ve iki erkek kardeşi ile birlikte
üvey ve sarhoş bir babanın cinnet geçirmesi sonucu onun saldırısına maruz kalmışlar.
Cevher ölmediği için diğer kardeşlerinin ölümünü izlemek zorundan kalmış.
Kendiside yararlanmış tabi, ölümden dönmüş. O cani baba bıçağı bir santim kaydırmamış olsaymış. Cevher'de kalbine saplanan bir bıçakla ölmüş olacakmış.
İkizleri bu yüzden seviyor bence kardeşlerinin yerine koyuyor.
Hastanede uyandığında kestane rengi saçları bembeyazmış.
Zamanla eski rengine döneceğini umuyorum.
Aynaya her baktığında o geceyi hatırlıyor bu yüzden aynalardan hep uzak duruyor.
Ve yine bu yüzden pasaklı ve dağınık saçlarla dolaşıyor.
Bu huyunu değiştiremedim maalesef.
Umarım sizin yanınızda daha da iyi olur."
"İyi olacak, hemde çok iyi."
*****
İki gün sonra yetimhaneye genç bir çift gelerek ikizlerle birlikte ayrıldı.
Herkes onların normal bir aile tarafından alındığını sanıyordu.
Sonraki ikinci günde başka bir çift geldi.
Cevher'de o ailenin evlatlık çocukları olarak kayıtlara geçti.
Ayrılmadan önce Cevher Sevda Hanıma dönerek,
"Herşey için teşekkür ederim. Üzerimizdeki hakkınızı hiç unutmayacağım."
"Bana sarsılmayacakmısın? "
Cevher sessizce olduğu yerde bekledi.
Sadece Sevda Hanıma bakıyordu.
Sevda Hanım:
"Tamam anladım. Peki..
O halde benim sana sarılmama izin ver."
Dedi sıcak bir şekilde kucaklayarak.
"Kendine iyi bak hep güçlü kal."
Cevher bir adım geri çekildi.
Gözlerine baktı Sevda'nın.
Ve tek hamlede boynuna sarıldı.
Sıkı sıkı sarıldı. Sevda'da ona sıkı sıkı sarıldı.
Cevher ayrılıp yanındaki adam ve kadının yanına gitti.
Artık bu yetimhaneden ayrılıyordu.
Kadın Cevher'in elinden tuttu birlikte binanın bahçesine çıktılar.
Cevher dönüp bahçeye baktı.
Geride bıraktığı çocuklar bahçede oynamaya devam ediyorlardı. Onlar için gün aynıydı.
Cevher yeni ailesine doğru gitmek için kapının önündeki büyük arabaya bindi.
Son kez arabanın camından baktı ve hızla önüne döndü.
İki saatlik yolun ardından büyük bir malikanenin önünde durdu araba.
Bu ev şehrin dışında kocaman lüks bir evdi.
Bahçenin kocaman demir kapısı yavaşça açıldı. Araba içeri girdi.
Evin önünde, Efe, Ege ve Hasan Bey birlikte Cevher'i bekliyorlardı.
Hasan Bey elindeki bastonu iki eliyle önünde tutuyordu.
Efe sağında Ege solunda bekliyordu.
Arkalarında da yaşlı bir adam daha.
Cevher arabadan indi.
Yanındaki kadın ve erkekde onunla beraber indi.
Hasan Bey:
" Yeni evine hoş geldin CEVHER ASLAN. " Dedi.
İkizler koşarak Cevher'in yanına geldiler.
"Hoş geldin."
Dedi ikisi birden.
Cevher sadece belli belirsiz gülümsedi. İkizlere baktı.
Kıyafetleri temiz ve güzeldi.
Yüzleri gülüyordu. Canları yenilenmiş yüzlerine kan gelmişti sanki.
Hasan Bey Cevher'in yanına yaklaştı.
" Yeni hayatına hoşgeldin Cevher Aslan."
"Hoşbuldum."
"Hadi gel. Yeni evine girelim."
Cevher içeriye girdi.
O kadar büyük görünmüştüki bu ev gözüne, küçük bedeni dahada ufalmıştı sanki.
" Efe, Ege, Cevher'e evi dolaştırmak istermisiniz? "
" Eveett.." Dedi ikizler.
Cevher ve iki kardeş ile bütün evi gezdiler.
En son da Cevher'e kendi odasını gösterdiler.
Kocaman bir oda kocaman bir yatak.
Odaya siyah ve beyaz hakimdi. Cevher odasına baktı bu kadar güzel bir oda hiç görmemişti.
Çok beğenmişti.
" Sizin odanız nerde? "
" Aşağı katta."
" Neden aşağı katta."
" Bey baba öyle istedi."
" Bey baba mı."
" Biz ona öyle diyoruz."
Dedi gülümseyerek Ege.
" Bizim odamızda büyük ve güzel.
Kooocaman bir oda. İki tane kocaman yatak var.
Iki tane masa iki tane dolap herşeyden iki tane."
Dedi Ege ellerini çırparak.
Sonra Hasan Bey geldi.
"Çocuklar.
Bize izin verin biraz.
Cevher ile konuşacağım."
" Tamam Bey baba."
İkizler gidince Hasan Bey,
" Şimdi güzelce yıkan temizlen.
Yeni kıyafetlerin dolabında.
Cevher arkasına döndüğünde yerden tavana kadar olan büyük beyaz dolaba baktı.
İki kapağı sonuna kadar açtı.
Bir taraf tamamen cicili bicili elbiseler papuçlar dantelli etekler.
Tokalar çiçekli çiçekli...
Diğer taraf ise tamamen sade kıyafetlerdi Kot pantolonlar, kumaş pantolonlar, kazaklar, ceketler, gömlekler...
Cicili bicili kıyafetleri değil sade olanları beğenmişti Cevher.
" Ben buradakileri beğendim öbürlerini istemem." Dedi.
" Gülsüm hanım."
Dedi Hasan Bey.
Kapı tıkladı ve içeri orta yaşlarda bir kadın girdi.
" Buyurun efendim. "
" Cevher'e yardım edin.
Temizlenip hazırlansın. Beğendikleri kalacak. Diğer kıyafetlerin hepsini yetimhaneye yollayın."
" Tamam efendim. "
Bir saatin sonunda yemek odasına inen merdivenlerde Cevher göründü.
Beyaz, kısa, katlı kesim saçları.
Yakası ninik bir dantel ayrıntılı beyaz gömleği, siyah kumaş askılı pantolonu, siyah ayakkabılarıyla.
Aslan malikanesinde artık Hasan Bey ve üç kişi daha yaşayacaktı.
Hasan Bey çocukları masada tam karşısındaki sandalyelere oturttu.
Cevher tam karşıda, onun sağında Efe solunda da Ege.
"Bugün tam bir aile olduk.
Bugünden sonra eğitiminiz başlayacak.
Okul eğitiminizin dışın da
silah kullanmayı, savunma sanatlarını, araba kullanmayı
her türlü teknolojik aleti kullanma
eğitimide alacaksınız.
İlerde herkes size hayranlıkla bakacak."
***********************************
Yeni bölüme kadar hoşçakalın beğeni ve yorumlar gelsin.