@azamet_29_2
|
Bir hafta oldu.
Efe Receb'in peşine iki kişi taktı, adım adım takipteler.
Ege ise birkaç gün depoda göründü.
Aslında kim olduğunu biliyoruz.
Eminim şuan bir delikte saklanıyor. Adamlarımızı araştırması için harekete geçirdik. Heryerde arıyorlar.
Kapı tıkladığında,
" Gir." Dedim.
Esra ile yanında biri vardı.
Başımı Esra'ya çevirdim.
Efendim bu amca Giresun dan geliyormuş.
Duyduğum şeyle anında yerimden fırladım.
"Buyrun lütfen oturun."
"Esra amcama kahve getir."
Yüzüne baktım.
"Nasıl yardım edebilirim?"
"Şey... Ben. İş arıyorum ama bulamadım."
Dedi elindeki eski kasketini sıkarken.
"Anlamadım." Dedim yerimde doğrularak.
"Siz bu yaşta neden iş arıyorsunuz."
Duyduğum şeye çok şaşırmıştım.
"Çok düşündüm buraya gelip gelmemeyi.
Kaşlarımı havaya kaldırıp baktım yüzüne.
"Dünyada bir kişiden bişey isteyeceksem o da sadece Hasan dı.
"Hasan baba yok ama biz varız.
"Sağol Yiğit Kız. Hasan kendi gibi bir varis bırakmış arkasında. "
"Yiğit Kız.?"
" Ben Giresun da esnafım.
"Amcam adın ne. "
"Hasan...Hasan Çavuşoglu."
Adaşımdı rahmetli." Dedi.
Ayağa kalktım hızla.
"Hasan amca.
"Allah razı olsun Yiğit Kız.
Telefonumu alıp Efe'yi aradım.
"Alo Efe nerdesin."
"Şirketteyim ama çıkacağım."
"Önce bana uğra."
"Tamam."
Hasan amcanın yanına gelip oturdum.
"Hasan amca merak etme senin işin bende. Halledeceğim."
"Sağol Yiğit Kız."
Kapı tıkladı ve Efe girdi.
"Gel Efe."
Efe yanımıza gelip anlamaz şekilde amcaya baktı.
"Efe bu amca Hasan babanın eski dostu. Giresun dan gelmiş."
Efe duyduğu şeyle hemen amcanın eline sarılıp öptü.
"Aman evlâdım yapma."
"Başına küçük bir sıkıntı gelmiş.
"Kim yapar."
Efe düşündü.
"Dilan ve ekibi halleder.
"Tamam o halde.
Hasan amca sen merak etme. Bir kaç gün içinde rahatlayacaksın."
Efe bana baktı.
"Hasan amcayla adaşlar."
Dedim gülümseyerek.
"Hasan amcayı misafir evine yerleştir giderken."
"Sağolun ama dönmem lazım.
"O halde hava alanına bırakıp bindiğinden emin olun."
"Tamam patron merak etme.
Birlikte çıkarlarken.
"Hasan amcayı bırakıp şu Kemal işine bakacağım. Bir iz bulmuş olabiliriz."
"Tamam. Gözünüzü açın o şerefsizi bulmalıyız."
Başını salladı ve çıktı Efe.
"Esra çok önemli birşey olmadıkça arama çıkıyorum."
"Tamam efendim."
Asansöre binip garaja indikten sonra
Okul arazisine doğru yola çıktım.
Dikkatli baktığımda Aslan'ı gördüm.
Direksiyonu o yöne kırdığımda beni fark etti.
Arabamı yakınında durdurup indim.
"Cevher Aslan?
Dedi gülümseyerek.
"Denetlemem gereken bir şeymi var."
"Hayır."
"O halde denetlemeye gelmedim."
Dedim,araziyi ve üzerindeki çalışan makineleri izleyerek.
Sonrada,
"Siz neden burdasınız."
"Kara'yı gezdiriyorum. "
"Kara?"
Eliyle arabasının diğer tarafındaki köpeği gösterdi. Doberman cinsi köpek onunla birlikte inşaatı izliyordu.
"Hemde inşaatı takip ediyorum."
"Demek bir köpeğin var."
"Evet tek dostum.
Arabanın kaputuna yaslanarak.
"Sor." Dedim.
"Neyi."
"Şuan bir şey sormak istediğini görüyorum.
"Nerdeyse benim kadar iyisin."
"Hangi konuda."
"Yüz analizi."
"Senden daha iyiyimdir belkide."
"Merak ediyorum.
"Hayır hala arıyoruz.
"Elmas'ın konusu dışında tanıdığın biri o adam değilmi."
Sessizce araziyi izlemeye devam ettim.
"Cevap vermek zorunda değilsin." Dedi.
Tek kelime söyledim.
"Ya sen.
"Biliyorum.
"Bizim aradığımız adamların hepsi bir arada saklanıyor galiba. "
Dedi yanına gelen Kara'yı severek.
"Belkide."
"Her neyse artık dönmem lazım.
Aslan'a baktım.
" Olur." Dedim.
Ben arabama binerken,Aslan da
"Kara gel oğlum bin." Dedi.
Kara ikiletmeden arabanın kapısından girip arka koltuğa oturdu.
Birlikte araziden ayrılıp 1 saatin sonunda Adem amcanın yerine gittik.
Arabaları dışarı park ederek indik. Kara'da sahibini peşinden indi.
Aslan kapıdan girmeden kenara geçerek önceliği bana verdi.
Ben otururken Aslan etrafa bir göz attı.
"Buranın manzarası bulunmaz bir manzara. " Dedi kaşları çatık.
Bu hâlini şüpheli bulsamda bir şey söylemedim.
Adem amca:
Aslan:
"Cevher'e kahve ısmarlamak isterim o da teklifimi reddetmedi."
Başka bir yer deseydin reddedebilirdim.
"Hemen geliyor kahveler." Dedi Adem amca yanımızdan ayrılarak.
Aslan Kara'yı yanına çağırdı.
Kara gözleri sahibinde kulakları havada bakıyordu.
"Ne izleyecek."
"Manzarayı" Dedi Aslan gülümseyerek.
"Bana hikayeni anlatsana
"Neden."
"Merak ediyorum.
Bacak bacak üstüne attım.
"Neyi merak ediyorsun.
Dedim anlatmak belki banada iyi gelirdi.
"Cevher Aslan kim?"
Cevher Aslan kim..?
"Gençler benim aşağıya inmem lazım siz oturun birazdan gelirim."
"Tamam Adem amca." Dedi Aslan.
Aslan'a baktım. Merakla bana bakıyordu.
"Cevher Aslan kim mi?
Cevher Aslan.
Çünkü ayyaş üvey babası, annesi ve iki erkek kardeşiyle birlikte onuda bıçakladı. "
Eliyle kendi üzerinde göstererek.
"Göğsündeki yara izi o mu?"
Elimle gömleğimin yakasını açarak.
"Evet" Dedim.
"Sadece bir santim.
Annesinin ve kardeşlerinin can çekişini izledi.
Kendine varis bir çocuk almak için...
"Şişko Cemil ile mi?"
"Evet."
"Şimdi oturdu herşey."
Hasan baba beni, halime bakıp erkek çocuk sanarak almak istedi.
"Hayır dedim." Dedim gülümseyerek.
Efe ve Ege yi bırakmak istemedim. Kardeşlerime benzedikleri için onları bırakmak istemedim.
Hasan baba Efe ve Ege'ye.
"Büyüyünce onu korurmusunuz." Dedi.
" İkiside o yaşta evet." Dediler.
Hasan baba üçümüzüde yanına aldı.
Aslan geriye yaslandı.
Etrafındaki adamlar gerçekten sana sadık. Bunu herkes farkeder.
"Evet öyleler." Dedim dudağımda küçük bir gülümseme ile.
"Ya. Sen Aslan Karabey.
"Benim hikayem..."
Dediği anda Kara havladı.
Duyduğum silah sesiyle elimi belime atarken Aslan' ın eli kalbinin üzerinde yere düşüşünü gördüm.
***********************************
Bölüm sonuuu.
Her bir yorum benim için değerli.
|
0% |