Yeni Üyelik
21.
Bölüm

Y.C 21 Kurnaz

@azamet_29_2

 

Duyduğum silah sesiyle elimi belime atarken Aslan' ın eli kalbinin üzerinde yere düşüşünü gördüm.

 

Kara hâlâ havlıyordu.
Önce etrafa sonra Aslan'a baktım.
Yerde sol yanının üzerinde kıpırdamadan yatıyordu.
Kara hemen yanında havlamaya devam ediyordu.

 

Yanına gidip diz çöküp gömleğinin yakasına sarılıp hızla açtım yakasını.
Amacım yarasına bakmaktı.
Aynı anda Adem amca koşarak geldi. Aslan'ın yanına çökerek.

 

"Aslan. Aslan iyimisin? " Dedi. Panik ve korkuyla.

 

Yelek?
Gördüğüm şeyle şaşkın şekilde baktım.
Çelik yelek giymişti.

 

Dişlerini sıkarak gözlerini açmaya çalıştı.
Yerinde doğrulmak istedi ama acıyla geri yattı. Sırt üstü döndü.
Derin bir nefes aldı zorda olsa.

 

"İyimisin." Dedim telaşla.

 

O sıra da mekânın karşısından silah sesleri duyuldu.

 

Aslan yattığı yerde gökyüzüne bakıp gülerek.

 

"Yakaladım seni şerefsiz." Dedi.

 

Yüzüne baktım.
Kazanmanın verdiği gurur okunuyordu.

 

"Tuzak.?
Tuzak kurarken kendini mi yem yaptın." Dedim.

 

Yeni anlamıştım.
O yüzden şüpheli hareket ediyordu.

 

Manzarayı o yüzden beğenmişti.
Açık hedefti.
Ya Kara? Kara da mı planın içindeydi.

 

Aslan yavaşça yerde doğrularak ayağa kalktı. Eli gögsündeydi.
Hâlâ acıdığı belliydi.
Üzerindeki gömleği çıkarırken ağrısı yüzünden zorlanıyordu.

 

"Korkuttuğum için kusura bakma."

 

"Kurnazca ama riskli bir tuzak." Dedim.

 

Gömleğini çıkararak koltuğa bıraktı. Üzerindeki yeleğe baktı.
Yeleğin kalp hizasında kurşun saplıydı.
Yeleği de yanlarındaki cırtlarını açarak başından çıkardı.

 

Elini çıplak göğsünün üzerinde gezdirdi.
Küçük bir morluk vardı.
Elindeki yeleğin iç kısmına göz gezdirdi.

 

"Vay şerefsiz.
Suikast silahı kullanmış."

 

Dedi mermiye bakarak.

 

"O mermileri senin gırtlağından sokmazsam bende piç herif. "

 

O sırada telefonu çaldı.
Elini cebine atarak telefonu çıkardı.
Karşı taraftan gelen sesi hoparlöre verdi.

 

"Abi iyimisin. Yaralanmadınya."

 

"İyiyim Kazım.
Sorun yok.."

 

"Ne yaptınız."

 

"Deyyusu yakaladık."

 

"Paketle.
Gideceği yeri biliyorsun." Dedi Aslan.

 

Aslan'a baktım, elimdeki silâhı belime takıp ellerimi cebime koyarak.

 

"Kara bu işin neresinde."

 

Dedim yerde dili bir karış dışarda görevini hakkıyla yerine getirmiş edasıyla oturan köpeğe bakarak.

 

"Kara eğitimlidir."
Dedi Aslan, gömleğini giyerken.

 

"İzle dediğimde kırmızı lazer için dikkat kesildi.
Üzerimde gördüğü anda havladı.

 

Bu adamların beni öldürmek için uzaktan ateş edeceklerini düşündüm. Çünkü yanıma yaklaşamıyorlar.
Burda devreye Kara girdi."

 

"Ya silah lazersiz olsaydı."

 

"Oda Kader."
Dedi gülümseyerek.

 

"Peki adamın nerde olduğunu nasıl bilip yakaladınız.
Oda benim sırrım."

 

"Cesaretin ve aptallığın taktire şayan."
Dediğim de gülmeye başladı.

 

"Her neyse Cevher Aslan.

 

Benim gidip şu adamı öttürmem gerekiyor.
Hikayemi başka zaman dinlersin.
Bir kahve alacağım var." Dedi.

 

Sonrada Adem amcayla hızlıca vedalaştı ve terastan inmek için içeri girerken Kara'yı da çağırdı.

 

Peşine takılan köpekle çıktı.
Riskli olsada peşindekilerden birine ulaşmıştı.
Ben ise hala o Kemal denen katili arıyordum.

 

Efe enson bir ipucu yakalamış olabilirim demişti.

 

Benimde bir an önce bu işin halletmem gerekiyordu.
Terasta biraz daha oturdum. Gelen kahvemi içtim.
Düşündüm.
Sadece düşündüm.

 

Eksilerimi hesapladım.
Liste başı Katil Kemal. En acil meselem o.
Onu buldugumda geçmişinde bir perdeyi kapatacağım.
Sonra Recep ve depo meselesi.
Ve Cemil.
Recep ve yanındaki X kişi Cemil ile birlikteydi.
Birini ensesinden tuttuğumuzda diğerinide tutacağız.

 

Peki Cemil mi Receb'i kandırdı.
Recep mi Cemil'i buldu. Hangisi?

 

Çalan telefonumla elimi cebime attım.

 

Efe arıyordu.
Bugün bir ipucu bulmuş olabiliriz. Demişti.

 

Hemen açtım.

 

"Söyle Efe."

 

"Kemal'ın izini bulduk."

 

"Nerde.? Hemen söyle."

 

....... sokaktaki meyhanelerin olduğu yerde görülmüş.
Dün de oralardaymış.
İçmeye geliyormuş.
Bugün de gelecek bence."

 

"Sen nerdesin."

 

Kadir'le şirkete dönüyorum.

 

"Dönme Adem amcadayım oraya gelin beni alın. Meyhanelerin olduğu yere gideceğiz."

 

"Tamam ama ben giderdim senin yorulmana gerek yok."

 

"Hayır bende geliyorum. Acele edin."

 

Efe'nin derin bir nefes aldığını duydum.

 

"Tamam geliyoruz." Dedi sonra.

 

Yarım saat kadar sonra korna sesi duyunca terastan aşağı baktım.
Efe ve Kadir gelmişti.
Arabadan çıkıp kapıya yaşlanmış şekilde elleri ceplerinde yukarı bakıyordu Efe.

 

Yerimden hızla kalkıp aşağı indim.

 

Çıkmadan önce.

 

"Adem amca ben de çıkıyorum görüşürüz." Dedim.

 

Adem amca.

 

"Görüşürüz Cevher'im kendinize dikkat edin."

 

Dedi gülümsemeye çalışarak.
Kapıdan çıkarak Efe'nin yanına geldim.

 

"Arabam burada kalsın yarın alırım.
Birlikte gidelim."
Dedim.
Ben arabanın arka koltuğuna binerken Efe Kadir' in yanına bindi.

 

"Gidelim." Dedim.

 

Hareket ettikten sonra.

 

"Nasıl buldunuz anlat."

 

Öncelikle isminden kimliğe ve resmine ulaştık.
Resmî sayesinde etraftan soruşturduk.
Tabi biraz rüşvet verince ayyaş arkadaşları anında tahmini yerini söylediler.
Biz de o bölgeleri taramaya başladık.
Bizim çocuklardan biri bu bölgede görmüş.
Bu gece pusuya yatıp bekleyecektik zaten.
Sen gelmek zorunda değildin.
Paketler ayağına getirirdim."

 

"Ya nerde geceliyor. Nerde yatıp kalkıyor."

 

"Evi yediği boktan sonra polis tarafından mühürlendi. Eve giremiyor.
Sokaklarda çöplüklerde yada insaatlarda kalıyormuş."

 

"Biz bir şekilde bulacağız.
Sen o piçin peşine düşüp yorulma.
Gece gündüz onu düşünüp kendini harab ediyorsun.
Kendi işlerine odaklan. Ben onu yakalayıp senin önüne atacağım. Emin ol."

 

"Olmaz o 'nu kendi elimle yakalayacağım kendi elimle koparacam parmaklarını." Dedim.

 

Efe pes ederek önüne döndü.

 

Bir süre daha giderek bahsedilen yere geldik. Artık akşam olmuştu.
Ayyaşlar ve ayyaş olmak isteyenler birer birer sokağa girmeye başlamıştı.

 

Arabanın içinde bir kaç tur attık.
Bu arada Ege arayıp neden hâlâ dönmediğimizin hesabını bile sordu.
Son zamanlardaki olaylar yüzünden herkes endişeli ve stresliydi.

 

Sokağı baştan sona bir kez kez dolaştık.
Ama o piç ortalarda yoktu.

 

"Sanırım bu gece gelmeyecek."
Dedi Kadir.

 

Öyle görünüyor saat 2 olmuş geceyi geçmişti.

 

"Efe.
Bence sana onu satanlar, seni de ona sattı."

 

"Olabilir. Sonuçta hepsi aynı kafadan. Ama bu, elimizden kurtarmaz onu.
Sıkışacak ve hata yapacak."

 

"Neyse. Bu günlük yeter dönelim" Dedim.

 

Kadir motoru çalıştırıp gaza bastı.
Eve geldiğimizde saat 3 olmuştu.
Gelir gelmez herkes odasına giderek dinlenmeye geçti.

 

Bugün meyhanelerden başlayarak ipin ucunu yakalamıştık. Gerisi gelecek.
O adam elime düşecek eninde sonunda.
Üzerimi değişip kendimi yatağa bıraktım.
Yorgundum hemen uyumak istiyordum.
Gözlerimi kapattığım anda gözümün önüne Aslan geldi.

 

Silâh sesiyle yere düşüşünü tekrar tekrar hatırladım.
Onun o halini görünce nasıl korktuğumu tekrar tekrar hatırladım.

 

İlk kez birinin başına gelen bir şeye takılmıştı zihnim.
Normalde böyle hissetmezdim.
Bu düşünceler arasında gözlerimi kapattım.

 

Sabah uyandığımda Özge' nin parfümünü duydum.
Gözlerimi açmadan.

 

" Sabah sabah neden odamın ortasındasın Özge." Dedim.

 

"Sevim Sultan, sana bakmam için yolladı. Kahvaltı hazır diyecektim.

 

Ama Efe, uyuyorsa uyandırma.Dedi.

 

Bende karar veremedim.
Ne yapsam diye düşünüyordum.

 

"Tamam uyandım.
İniyorum birazdan."

 

Dedim hâlâ gözlerim kapalıydı. Ama hala onun kokusunu duyuyordum. Kapı seside olmamıştı.

 

"Özge hâlâ burdasın.
Hâlâ bana bakıyorsun.
Dökül. "

 

Dedim. Bir şey söylemek için kıvranıyordu şuan.

 

"Şey... Senden bir şey isteyebilirmiyim."

 

Dediğinde gözlerimi araladım.
Elleri önünde mahcup bana bakan Özge'yi gördüm.

 

"İste bakalım"
Dedim sol dirseğimin üzerine kalkarak.

 

Yanıma yaklaştı.

 

"Şeyy... kızmazsın değil mi? Kızacaksan söylemeyim."

 

"Uzatmaya devam edersen kızacam Özge."

 

"Biraz...
Biraz...cık.. yanına yatabilir miyim?"

"Ne?"

 

" Sadece birazcık."

 

"Nerden çıktı bu."

 

"Gülüşün annem gibi.
Kokunda...Benziyor.
Ben bu gece annemi gördüm rüyamda.
Ama ona sarılamadım.
Bu odaya senin yanına gelince annemi hatırladım..."

 

"Tamam hadi gel."

 

Dedim örtünün ucunu kaldırarak.

 

"Gerçektenmi"
Dedi.
Gözlerinde yıldızlar parlıyordu resmen.

 

"Orda duracaksan vazgeçeceğim. "

 

Dediğim anda koşarak yanıma gelip yattı. Direk göğsüme kapandı elini belime dolayarak.

 

"Teşekkür ederim kardeşim."

 

"Bu aramızda kalacak tamam mı."
Dedim.

 

" Hıhı." Dedi sesi boğuktu.
Ağlıyordu anlaşılan.
Annesini özlüyordu aslında.
Her zaman vurdum duymaz gibi hareket etsede. Annesizdi oda benim gibi.

 

***********************************
Bölüm sonu canlarım.
Gelecek bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Seviyorum sizi. Valla bak.🤗🤗🤗

 

Loading...
0%