@azamet_29_2
|
Yanımda bir kaç dakika yatan Özge, "Teşekkür ederim." Diyerek yanından kalkarken gözlerini sildi. "Bu aramızsa tamam mı? " Dedim. "Tamam." Dedi gülümseyerek. "Hadi sen in bende geliyorum." Yine. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Sıcak bir duş iyi gelmişti doğrusu. O adamı bulamıyor olmam sinirime dokunuyordu. Ama o şerefsizi bulamazsam gidip gitmemeyi düşünmem gerekecekti. Hırsla odama girip dolabımdan uygun kıyafetlerimi alıp giyindim. Herkes kahvaltıya oturmuş beni bekliyordu. Çünkü artık takıntı olmuş başka hiç bir şeye odaklanamaz olmuştum. "Nasıl bulamam hangi deliğe girer." Dedim içimden. " Sevim Sultan. Son görüntü aklımdan çıkmıyordu. O anda aklıma gelen şeyle yerimden kalkarak, " Tabi ya!" Dedim yüksek sesle yumruğumu masaya vurarak. İkizler ve Özge bana baktı şaşkın. Tekrar oturarak ikizlere bakıp. " Mezarlık." Dedim. "O it mezarlıkta saklanıyor. Efe aniden kalktı. "Mantıklı. Hemen bende yerimden kalktım. "Ege sen şirkete. Dedim, salona bağlı kütüphaneye girerken. Biz kapıdan çıkarken. "Bugün hafta sonu patron. "Olmaz. O zaman işleri toparla." Dedim Dışarda bizi bekleyen Kadir'i ve bir kaç adamı daha alıp harekete geçtik. Ben Efe ile birlikte, Kadir de adamlarla bereber 2 arabayla evden ayrıldık. "Önce Elmas'ın defnedildiği mezarlığa gidelim. Anneminkine kelimesiyle Efe bana baktı anlık, farkettim. Ama bişey demedi önüne dönüp sürmeye devam etti. Bir süre yol aldıktan sonra mezarlıktaydık. Kadir Efe ve ben büyük demir kapıdan girip Elmas'ın ve oğlunun olduğu yere doğru ilerlerken bir yandanda etrafa bakıyorduk. Diğerleri dışarda bekleyecekti. Kalabalık dikkat çekmemeliydi. İlk gördüğüm yerde vuracaktım,kararlıydım. Elmas'ın mezarına geldiğimizde mezara ve yanındaki küçük mezara baktım. Anne oğul yan yana uyuyordu. "Adi şerefsiz. Dedim boştaki elimi yumruk yaparak. "Cevher." Fısıltıyla adımı duyunca Efe'ye baktım. "Kemal iti." Dedi. Başımı gösterdiği yöne çevirdim. Mezarlıktan çıktıktan sonra gözden kaybettik. Yol iki yöne ayrılıyordu. Hatta aşağıda kocaman bir inşaat alanı vardı. " Nereye gitti Allahın belası. " "Bu kez kaçamaz izin vermem. Diyerek ayrıldık. Hemen inşaat alanına yöneldim. Bingo. Telefon ilk çalışta açıldı. "Efe inşaat alanına gelin. "Cevher hemen girme bekle." "Ben önden giriyorum. Sizde acele edin. Kaçırmayalım." "Cevher bekle." Desede vakit yoktu. Silâhım elimde boş alanı gezmeye başladım. Ben birinci kata çıktığım da bariyerlerin arasından geçen Efe ve diğerlerini gördüm. İnşaata dikkat kesildiği için kenardan el sallayarak kendimi gösterdiğimde beni hemen gördü. Efe ve Kadir de benim olduğum yere yöneldi. İnşallah tahminimde yanılmamışımdır. "Neden acele ediyorsun neden bizi beklemiyorsun. Dedi. Ben daha fazla sinirle baktım yüzüne. "Unutmadım." Dedim. Dişlerimin arasından. "Elmas'ın kan gölünde çocuklarıyla nasıl yattığını unutmadım! Dedim nefes nefese. "Özür dilerim. "Sana zarar gelmesinden dolayı endişem." "Efe sen beni yenimi tanıyorsun. Ben Cevher'im! "Anladım patron. Derin bir nefes alıp verdim. "Tamam." Dedim. Birlikte üst kata çıkmaya başladık. 2 saat olmuş ama kimseye rastlamamıştık. "Sanırım yine kaçırdım." Dedim dişlerimi sıkarak kattaki yarım duvara otururken. Efe de üst kattan benim olduğum kata inmiş. Karşılıklı cephelerde birbirimize bakıyorduk. Efe sağ elindeki silahını sol eline aldı. "Toparlanın çıkıyoruz." "Sanırım yine kaçtı." Dedi. Yerimden kalkarak henüz yapımı bitmemiş duvara doğru yürüdüm. Ama Kadir iç kısımda elleri cebinde bizi bekliyordu. "Hadi bizde inelim." " Efe dikkat arkanda." Diye bağırmamla Kemal'ın elindeki demir sopayı Efe'nin bacağı vurması bir oldu. Kemal elindeki demir sopayı ikinci kere kaldırınca elimdeki silahın tetiğine bastım. Elinden vursamda kafasından vurmadığıma pişman oldum. "Efe iyimisin. " Diye bağırdım. Eli bacağında yerde kıvranıyordu. "İyiyim" Dedi dişlerinin arasından. Efe: " Dikatli ol." Diye bağırırken iki kat aşağıda Kemal'ı gördüm. Merdivenlere yönelmişti ki tam önüne ateş ettim. "Beni hatırladın mı." Dedim. Yavaş yavaş ona doğru adımlarken. Yüzüme baktı. "Demek hatırladın." Dedim. "En son bana böyle seslenerek kaçmıştın." Elimdeki silahı yüzüne tuttuğum adamla aramda 10-15 metre falan vardı. " Ya öncesi. Yüzüme baktı. Dedim adamın yüzüne bakarak. "Öldürdüğün annemi, kendi kanından oğullarını da hatırladın mı?" Zamanın yaşlandırdığı yüzüne baktım. "Beni hatırladın mı?" Dedim. Sol koluna geldi kurşun. Bir "Aıh! " çıktı dişlerinin arasından. "Kalbime sapladığın bıçağı da hatırladın mı? " Dedim. Tetiğe yine bastım. Yine "Aıh!" Dedi. "Cevher'i hatırladın mı? "Dedim haykırarak. "Sen... Sen o... " "Evet o. "Seni 9 canlı piç." Dedi dişlerinin arasından bu kez. Elimdeki silahı atarak, ve bağırarak, koşarak yanına gittim. ***** Cevher karşısında ki adama hiç acımadan arka arkaya yumruk atmaya başladı. Cevher bu kez adamın kaburgalarını hedef aldı. Cevher adamın yakasından tutarak kendine cekti. "Bugün senin son günün. "Sen nasıl annemi öldürdüysen bugün sende öleceksin. Son olarak güçlü soluyla yumruğu çenesine geçirerek adamı yere devirdi. Hâlâ burnundan soluyordu. Yerdeki silahını aldı. Cevher yavaş adımlarla adama yaklaştı. "Yüzüme bak. Adam yavaşça kaldırdı başını. "Son duanı et." Adam Cevher'e bakarak. "Küçük fahişe." Dedi yine, gülerek. İnşaatın içinde 3 el silah Sesi yankılandı. *********************************** Selam canlarım bölüm sonu.
|
0% |