Yeni Üyelik
25.
Bölüm

Y.C 25 Organizasyon

@azamet_29_2

 

"İyi akşamlar beyler.
Ben CEVHER ASLAN."

 

Cevher önde Kadir arkada salona gidiler.

 

"Kusura bakmayın biraz geçiktim."

*****

 

Cevher meraklı bakışlar eşliğinde Aslan'ın karşısındaki sandalyeye geçerek oturdu.

 

Kadir Cevher'in iki adım gerisinde elleri arkasında beklemeye başladı.

 

Şuan masadaki herkes sessiz şekilde Cevher'e ve Kadir'e bakıyordu.

 

Sessizliği, hemen yanındaki kişi bozdu.

 

"Adım Cahit Doğu,tanıştığımıza memnun oldum."

 

Dedi, yaşını almış adam elini uzatarak.

 

Cevher önce adamın yüzüne sonra eline baktı.
Yüzüne vuran alkol kokusundan hoşlanmasada elini sıktı.

 

Kadir'e bakarak.
"Burada korumanıza gerek yok.
İsterseniz dışarda bekleyebilir.
Hem daha rahat olur."

 

Cevher Kadir'e bakmadan.

 

"Çıkmak istersen çıkabilirsin." Dedi.

 

"Hayır efendim." Yanıtını aldı.

 

Cahit göz ucuyla bakıp tekrar önüne döndü.

 

Garsonların gelip servis yapmalarıyla yemeğe başlandı.
Herkesin önündeki kadehlere içkiler kondu.

 

Cevher kaşları çatık baktı ama birşey söylemedi.

 

Yemek ilerledikçe sohbet başladı.
Herkes birer birer kendisini ve hangi işle meşgul olduğunu anlattı.

 

Kimisi gıda, kimisi sanayii, kimisi ithalat ihracat.
Kiminin gemileri tırları,kiminin otelleri meşhurdu.

 

Herkes uygun bir proje çıkarsa Cevher ile iş yapmak istediklerini belli etmişti.
Bir kişi hariç.

 

Sonunda konu dönüp dolaşıp Cevher'in genç yaşta nasıl bu işlerin içine girdiğine kocaman bir holdingin başına nasıl geçtiğine geldi.

 

Sohbet boyunca Aslan Karabey sadece dinledi ve izledi.
Zaten onlardan daha fazla bilgiye sahipti Cevher hakkında.

 

"Cevher Aslan.
Sizin bu genç yaşta bu kadar yetenekli ve bilgili olmanıza şaşırmayan yok.

 

İlk başlarda bende dahil bu camiadaki herkes sizin bu işin altında kalıp batacağınızı düşünmüştü açıkçası.

 

Bu işte beklenmedik şekilde çok sağlam durdunuz.
Hasan Aslan beyin arkasında bayan olmasına rağmen kendi gibi birinin olması bir çok iş adamını şaşırttı.

 

Zenginliginiz hayır işleriniz, hatır işleriniz çokça konuşulur oldu.

 

Ayrıca sima olarakta bu camiada dikkat çeken ve merak edilen birisiniz.
Medyada yada başka şekilde görünen biri değilsiniz.
Bu da hakkınızda daha çok merak uyandırıyor.

 

Gerçekten merak ediyoruz bunu nasıl başardığınızı."

 

Cevher yanındaki adamın söylediklerini sessizce sonuna kadar dinledi.
Masadaki herkese tek tek baktı.

 

Herkes bu cümlelerin altına imzamızı atıyoruz der gibi cevabı bekliyordu.

 

Cevher,elindeki çatal bıçağı kenara bıraktı.
Sırtını geriye yaslayarak,hafif bir gülümsemeyle masadakilere baktı sonra.

 

"Bu kadar merak edildiğimi bilmiyordum.
Benim diğer ceolardan bir farkım yok.
Neden bu kadar merak edildiğimi bende merak ettim.
Ama illede öğrenmek istiyorsanız merakınızı gidereyim.

 

7 yaşından beri bu işlerin içindeyim.
Bu şekilde yetiştim. Hepsi bu."

 

Aslan'ın yüzünde bir gülümseme oldu.

 

"Kısa öz." Dedi önüne bakarak, kısık sesle.

 

" Medya da yada başka bir şekilde görünmek istemeyişime gelince özel hayatım kimseyi ilgilendirmez.

 

Kırmızı çizgilerim vardır ve kimse bu çizgilerimi geçemez, geçenin o geçen uzvunu keserim.
Eliyse eli. Diliyse dili gider. "

 

Dedi tek kaşı havada.

 

Masanın en ucunda oturan oturan genç iş adamı Galip Dönmez beyden bi ooo geldi.

 

Cevher sessiz ve kısa bir bakış attı.

 

Sizin karanlık bir tarafınızında olduğunu söyleyenler var buna ne diyorsunuz.

 

"Öylemiymiş." Dedi gülümseyerek.

 

"Birinin bunu söylemesi için o yönümü görmesi gerekir.
Gören birinin de konuşabileceğini sanmıyorum.

 

Ne yaparsam açık yaparım.
İyiyle iyi kötü ile kötü olabilirim kimseden korkum yoktur."

 

Adamlardan en yaşlı ve deneyimli olan:

 

"Kadın oluşunuz sizi bu camiada korkutmuyormu.?"

 

"Neden.?
Neden korkutsun.?

 

Erkeklik dediginiz şey belden aşağıda geçer.
Belden üstü yürek ister.
Yüreğiniz varsa eğer.
Erkek kadın ne farkeder."

 

Tam gözlerinin içine bakarak söyledi cümleleri, Cevher.

 

Hiç bir işten ve hiç bir erkekten korkum olmadı.
Bundan sonrada olmaz."

 

Hem kendime, hem dostlarıma, hem adamlarıma güvenim tamdır.

 

Güvenimi kazanamayan etrafında değildir zaten."

 

"Çok gururlu ve şımarık olduğunuzu söyleyen oldumu.?

 

Bu sözler az önceki adamdan, Galip den gelmişti.
Elindeki içki kadehini nazikçe çevirerek sallayarak kafasına dikti.
Sesindeki tını sarhoş olduğunu belli ediyordu.

 

Cevher sandalyesini bir adım geri itti.
Bacak bacak üstüne atarak kollarını göğsünde birleştirdi.
Şuan Aslan ve Âsım da dahil herkesin bakışları ikisinin üzerindeydi.

 

Aslan tedirgin baktı.
Cevher'in kolay sinirlenmediğini ama sinirlenince kendini tutamadığını biliyordu.

 

Olacak şeyi tahmin ediyordu.
Ama bir tarafı nedense olacak şeyden keyif alacağını söylüyordu.

 

Halit:

 

"Galip bey içkiyi fazla kaçırdınız sanırım. Konuşurken saygınızı kaybetmeyin lütfen."

 

Dedi kibarca.

 

"Hadi ama beyler yapmayın.
Hepiniz ağzı açık bir kızın ağzına bakıyorsunuz.
Sanki hayatınızda ilk kez bir iş kadını gördünüz. Halinize bakın.

 

Sizin yüzünüzden dahada şımaracak.
Şu hâline baksanıza kadın olduğu halde erkek gibi görünmeye ve davranmaya çalışan bir kız çocuğu bu."

 

Cevher:

 

"Evet şımarık ve gururluyum."

 

Gözler Cevher deydi.

 

"Çünkü kendimi şımartacak ve gururlanacak biriyim.
Bir çok erkeğe on basarım.
Özellikle size.
Şımarık ve gururluyum evet ama satılık değilim sizin gibi."

 

Dedi hiç istifini bozmadan.

 

O an masanın ortasına yıldırım düştü sanki.

 

Galip anında ayaklanıp Cevher'in yanında aldı soluğu.

 

" Bana hakaret edemezsin!"

 

" Sizin söylediğimiz neydi?" Dedi Cevher yavaşça ayağa kalkarak.

 

"İltifat mı?"

 

Aslan hariç masadaki herkes bir anda ayağa kalkarken Aslan geriye yaslanıp olacakları izlemeye başladı.

 

Cevher sol eliyle işaret ederek,

 

"Karışmayın lütfen."

 

BİR HAFTA ÖNCE.

 

"Kesin gidecekmisin ? "

 

"Evet bu yıl katılma kararı aldım."

 

"Şansıma sıçayım." Diyen Efe'ye baktım.

 

"Tam sırasıydı.
Seninle orda olmam gerekirken evde oturacağım."

 

"Kadir benimle olacak."

 

"Sadece Kadir olmaz bir kaç kişi daha olmalı."

 

"O gün gelsin.
O nu o zaman hallederiz."

 

O sırada Efe'nin telefonu çaldı.
Cebinden çıkararak telefonu açtı.

 

"Söyle Necmi.

 

Bak sen.."

 

Dedi bana bakarak.

 

"Bu adam eceline susamış.

 

Ee..
Oda kabul mü etmiş.
Vay şerefsiz piç.

 

Tamam siz dinlemede kalın.
Yakalarını bırakmayın."

 

Dedi ve kapattı.

 

Yüzüne baktık hepimiz.

Ege:

 

"Ne oluyor lan." Diye çıkıştı.

 

Efe yüzüme bakarak..

 

"Cemil...
Şişko Cemil.
Uzaktan kumandalı oyuncak bulmuş patron için."

 

"Ne." Dedim.

 

Cemil senin gideceğin organizasyondakilerden birini satın almış.

 

Orada herkesin içinde sana sataşıp seni küçük düşürürse karşılığında yüklü para vaad etmiş.
Zaten şuan maddi sıkıntıda olan Galip de kabul etmiş.

 

Zaten bir ayağı yolsuz işlerde.
Henüz suç üstü yapamadılar ama
narkotik bile bu piçi takip ediyor
kullanıcı ve satıcı olarak. "

 

"Yani beni orda küçük düşürecek ve rezil edecek.
karşılığında da yüklü para mı alacakmış."

 

Dedim Kahkaha ile gülerek.

 

"Bende orada sıkılırım nasıl vakit geçer diyordum.
Desene ilk günden eğlence var."

 

Dedim Dişlerimi sıkarak.

 

"Adamın adı ne."

 

"Galip Dönmez. "

 

"Resmi varmı sende."

 

"Var."

 

Efe'nin telefonundaki resme baktım.
Bunu bana yolla.
Gidince tanışalım bakalım.

 

Kaça almış bu işi sorarım.
Bakalım kim kimi küçük düşürüyor.

 

Patron dikkat et.
Bu itlere güven olmaz.

 

Merak etmeyin. Havlayan köpek ısırmaz.
Isırmaya kalkarsa dişlerini sökeriz.

 

ŞİMDİ.

 

Galip anında ayaklanıp Cevher'in yanında aldı soluğu.

 

" Bana hakaret edemezsin."

 

" Sizin söylediğimiz neydi." Dedi Cevher yavaşça ayağa kalkarak.

 

"İltifat mı?"

 

Aslan hariç masadaki herkes bir anda ayağa kalkarken Aslan geriye yaslanıp olacakları izlemeye başladı.

 

Cevher sol eliyle işaret ederek,

 

"Karışmayın lütfen." Dedi.

 

Yalan mı. Galip Dönmez.
Dedi ellerini ceplerine sokarak.

 

"Satılık değil misin?
Cemil ile anlaşmadın mı şerefsiz. "
Dedim dişlerimin arasından.

 

Anında yakamdan tuttu.

 

Kadir bir adım öne çıkmışken
"Karışma." Dedim.

 

Kadir anında geri adım attı.
Galip'e bakarak.

 

"Ellerini çek.
Yoksa pişman olursun."

 

"Öylemi senmi pişman edeceksin beni.
Nasıl yapacaksın.
Ağlayarak yada çığlık atarak mı."

 

"Sen rolüne fazla kapatırmışsın kendini.
Küçük bir kız çocuğu diyorsun.
Ama karşıma çıkabilmek için içkiden kuvvet alıyorsun.

 

Son kez uyarıyorum seni.
Ellerini yakamdan çek ve defol git."

 

Hâlâ gözlerime bakıyordu alay edercesine.

 

Anında iki elimi ceplerimden çıkararak iki koluna aynı anda vurup yakamdan çektim.
Aynı anda sağ kolundan tutarak arkamı dönüp omuzumun üzerinden kaldırıp savurup sırt üstü yere attım.

 

Neye uğradığını anlayamadan kendini sırt üstü yerde buldu.
Saniyesinde belimden silahımı çıkarıp yerde bana bakan Galip'in yüzüne çevirdim.

 

"Şimdi burdan çıkıyorsun.
O şişko Cemil'e gidiyorsun.
Verdiğin görevi beceremedim.
Ben değil,Cevher beni madara etti diyorsun.

 

Kendi gelsin benim karşıma.
Bana çocuk yollamasın. Dedi Diyorsun."

 

Dedim. Silahımı belime tekrar takarken. Arkamı dönerek bana kocaman gözlerle bakan adamlara baktım.

 

"Kusura bakmayın beyler.
Gördüğünüz gibi hala sindiremeyenler var.
Siz keyfinizi bozmayın lütfen.
İyi akşamlar. "

 

Dedim ve çıkışa doğru ilerlerken yerdeki Galipte ayağa kalmıştı.

 

Bir anda masadaki bıçağı alarak üzerine yürürken ne zaman yanına geldiğini görmediğim Aslan'ın attığı yumrukla gerisin geri yere yığıldı.

 

Aslan yerdeki adama bakarak.

 

"Şansını zorlama Galip Dönmez.
Geri bas."

 

Dedi sinirle.
Sonra bana döndü.
Gözlerimi Aslan'a çevirdim.

 

"Artık bende sıkılmaya başlamıştım.
Umarım sakıncası yoktur."
Dedi gülümseyerek.

 

Yüzüne sessiz bir bakış atarak salondan odama çıkmak üzere ayrıldım.

 

Arkamdan gelen Aslan'ın

 

"Cevher Aslan."

 

Diyerek seslenmesiyle arkama döndüm.

 

"Müsaitsen kahve alacağımı talep ediyorum."

 

Yüzüne baktım.
Oldukça istekli görünüyordu.

 

"Tamam." Dedim lobiye geçerek.

 

Lobideki koltuklardan birine oturduk.
Kahve sipariş ettik.

 

"Adamlar ağzı açık kaldı.
Hayatlarında göremeyecekleri bir şey yaşattın adamlara.
Kesinlikle unutmayacaklar."

 

Derken kahkaha atarak gülmeye başladı.

 

"Galip Dönmez. Cemil'i temsilen gelmiş haa.!"

 

"Aynen. Bir hafta önce öğrendim bende."

 

"Buraya gelirken biliyordun yani."

 

"Evet."

 

"Şimdi daha fazla saldıracak biliyorsun değil mi?"

 

" Evet. Biliyorum.
Hatta burada olduğunu ve bizi izlediğini düşünüyorum.
Yakında çıkar kokusu.

 

Bu arada madem kahve borcumu ödüyorum.
Anlatmaya başla.
Senin hikayen neydi...?"

 

*********************************

 

Evet.
Bölüm sonu canlarım Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum

 

Loading...
0%