@azamet_29_2
|
Gözlerim yarı açık şekilde yerde yatıyordum.
Cemil'in sesini tekrar duydum.
"Hadi lan al şunuda arabaya götür.
"Abi adamları ne yapalım."
"Bu yarma hariç öldürün."
Kahretsin adamlarımı öldürecekti. Tabi hala yaşıyorlarsa.
Birinin beni yerden kaldırarak omuzunun üzerine attığını hissettim.
"Gel bakalım güzelim.
Dedi iğrenç şekilde gülerek.
Birkaç adım yürüdükten sonra kapı açılma sesiyle birlikte beni omuzundan aşağı bırakınca kendimi sert bir zeminde hissettim.
Hâlâ kıpırdayamıyor, olduğum yerde yatıyordum.
Elindeki puroyu ağzına alarak çakmağıyla yakıp derin bir nefes çekerek üfledi. *****
EFE'DEN
Şirkette kendi odamda Dilan ile birlikte Hasan babanın adaşı ve dostu Hasan amcanın evinin taşınmasının ardından oğlunun hastaneye yatma işini konuşuyorduk.
Bu işi Dilan ve ekibine vermiştik. Oda hakkıyla görevi yerine getiriyordu.
Cevher ile konuşmamızdan bu yana iki saatten fazla olmuştu.
"Dilan sen hastane işinide halledince haber ver.
Diyerek Dilan'ı yolladıktan sonra nerede olduklarını ve şirkete mi yoksa eve mi geleceğini öğrenmek için tekrar Cevher'i aradım.
Telefon çalıyor ama açılmıyordu.
Hemen Ege'yi aradım.
"Ege."
"Efendim."
"Ege, Cevher yada Kadir ile konuştunmu hiç bugün."
"Hayır.
"Kimse telefonlarımı açmıyor."
"Kadir'i aradın mı?"
Dedi aynı anda kapıdan girerek.
Sonra telefonu kapatıp yanıma geldi.
"Yada korumaları ara."
"Yok. Kimse açmıyor. Neden açmıyorlar?
"Cemil'in oyunundan sonra, tuzak falan kurmasın Cemil."
"Bilmiyorum kahretsin bilmiyorum."
"Aslanlarda ordaydı.Aslan'ı arayalım."
"Neden o herifi arayacağız."
"Bir şekilde haberleri olabilir yada ulaşabilirler. "
"Hay böyle işi...
Ege Aslan'ı ararken bende adamlarımı arayıp telefonlardan yerlerini tespit etmelerini isteyecektim.
"Alo iyi günler Aslan Bey."
"İyi günler Ege Bey.
"Hiç lafı uzatmayacağım Aslan Bey.
"Nasıl ulaşamıyorsunuz.
"En son yola çıkarken görüştük.
"Kesin bir terslik var.
"Şuan telefonların yerini tespit etmeye çalışıyoruz. Bulunca size konum atarız.
Ege'ye bakıp bekletmesini işaret etmiştim.
"Kahretsin hareket etmiyor telefonlar.
Elimdeki telefona bakarak Ege"nin elindeki telefonu çekip aldım.
"Alo Aslan." Dedim Bey kelimesini siktir edip.
"Telefonlar çevre yolunda bir yerden sinyal veriyor ama hareket yok.
"Hemen çıkıyoruz."
Dedi Aslan endişeli şekilde.
Telefonu kapatarak küfürler yağdırırken bir yandanda masamın çekmecesinden silahımı alıp belime taktım.
Cevher'in başına birşey gelmesinden ölesiye korkuyordum.
"Ege gidiyoruz."
"Tamam silahımı alıp geliyorum." Dedi kendi masasına giderek.
Adamlar garajda tam takım hazır bekliyordu. *****
Abimin isteği üzerine yarın dönecektik.
Bende çaresiz adamım Kazım ile gitmeye karar verdim.
Otele yakın sahile bakan bir mekana geldik.
"Abi şey...
"Neden Kazım. "
"Abi ne bileyim.
"Siktir et milleti Kazım.
"Sağol Abi."
Siparişleri vermiş yemeği beklerken denizi izliyordum.
Çalan telefonla izlediğim manzaradan koptum.
İkizleri Ikiz bir ve ikiz iki olarak kaydetmiştim.
Kazım:
"Abi kötü bişey mi?"
"Umarım değildir." Dedim telefonu açarken.
"Alo iyi günler Aslan Bey."
"İyi günler Ege Bey.
Dedim birazda imalı.
"Hiç lafı uzatmayacağım Aslan Bey.
Duyduğum cümlelerle bir anda bütün kemiklerimde bir elektrik hissettim sanki. Anında yerimden kalktım.
"Nasıl ulaşamıyorsunuz.?
"En son yola çıkarken görüştük.
"Kesin bir terslik var." Dedim Kazım'a bakarak.
Aklıma gelen şeyle,
"Hangi güzergahı kullanacaktı söyleyin hemen o yöne gider bakarım." Diye ekledim.
Aklıma gelen tek şey bu olmuştu.
"Şuan telefonların yerini tespit etmeye çalışıyoruz.
Dediğinde durup cümlenin devamını bekledim.
Arkadan Efe'nin sesi geliyor ne dediğini zar zor duyuyordum.
"Kahretsin hareket etmiyor telefonlar.
Dedi. Sonra telefonu alıp devam etti.
"Alo Aslan.
"Hayatı tehlikede olabilir.
Bu cümle kafamın içinde duvardan duvara çarparak yankılandı.
"Hemen çıkıyoruz." Dedim. Kazım'a gözlerimle çıkacağımızı işaret ederek. Sonra da telefon kapatıp,
"Kazım gidiyoruz."
"Nereye gidiyoruz Kime ne oldu. Anlamadım abi."
Arabaya doğru koşarken,
"Yolda anlatırım geç direksiyona."
Birlikte arabay bindik.
"Ne oluyor abi."
"Cevher Aslan ve adamları kayıp. Birden bağlantı kuramaz olmuş ikizler. Telefonları belli bir noktada sinyal vermiş. Ama sinyal hareket etmiyor.
Aklımda sadece Cevher'i kötü bir şekilde bulmamak vardı.
Aşağı yukarı 1 saat kadar yol gittikten sonra yolumuzun üzerinde iki tane siyah araç ve polis araçlarını gördüm.
Onlarmı bilmiyordum ama sol yanıma bir ağrı saplandığını hissettim.
"Kazım çek.
"Abi onların arabası."
"Eminmisin lan. "
"Evet abi otelin garajında görmüştüm adamlarını."
"Kahretsin.
Koşarak polislerin yanına gittiğimde yerdeki ölmüş adamları ve devrilmiş ters duran minibüsü gördüm.
Olamaz.!
Hemen polislerin yanından geçip devrilen araca gitmek istedim.
"Beyefendi durun nereye? Kimsiniz.?"
"Memur vey bayan arkadaşımın aracı iyimi kendisi nerde.?
"Beyefendi araçta bayan olan kimse yoktu."
"Eminmisiniz memur bey."
" Eminim. Yalan mı söyleyeceğim. Yaralı bir erkek vardı sadece.
"Kadir.
"Evet adı Kadir. Kimliginde öyle yazıyor.
Kahretsin nereye gider.
Biri Cevheri almış Kadir'i yaralı bırakmış diğer adamları öldürmüştü.
Peki kim.
Başımı kaldırıp kamera varmı diye etrafı incelerken telefonum çaldı.
Şimdi nasıl anlatacaktım durumu.
Cevher ile ilk karşılaştığım kazada alıp hastaneye götürdüğümde yakama yapışıp hesap soran Efe geldi gözümün önüne.
Telefonu açtığımda karşıdan kükreyerek,
"Neden açmıyorsun be adam kötü bir şey mi var. Konuş,anlat neredesin. Konuma ulaştın mı.?
"Ulaştım." Dedim.
Sesim sıkıntılı çıkmıştı.
"Cevher'in aracı yol kenarında devrilmiş şekilde,polisler var başında."
"Cevher?
"Cevher yok.
Telefonun diger ucundan gün yüzü görmemiş küfürleri dinledim.
"Şimdi olay yerindeyim etrafı araştırıp kamera görüntüsü varmı bakacağım.
Bu kez Cemil'e edilen küfürleri duyarken telefonu kapattım.
"Kazım etrafı araştıralım yol boyunca olan kameraları ve yolun karşısındaki binalarda ve iş yerlerinde kamera varmı diye bakalım."
"Tamam abi.
"Biliyorum Kazım.
Kamera ve mobese bulmak üzere ordan ayrılırken telefonum yine çaldı. Abimdi arayan.
Bana destek olarak bir kaç adam daha yollamasını istedim.
******
Gözlerimi açtığımda boş bir odadaydım.
Karşımda ise kırmızı bir koltuk ve o koltukta oturan Cemil, yanındaysa beni bayıltıp taşıyan adam ayakta durmuş bana bakıyorlardı.
Başımı kaldırıp sessizce Cemil'e baktım.
"Günaydın Cevher Aslan.
"Çok üzüldüm şişko.
Cemil sinirle ayağa kalkarak yanıma geldi.
"Seni bu gece terbiye edecem Cevher.
Dedi çenemi savurarak bırakırken.
Sonra cebinden bir kelebek bıçak çıkardı.
Önce kelebeği açtı.
"Bu gecenin sonunda seni yaptıklarına öyle bir pişman edeceğimki sen bile şaşıracaksın. " Dedi iğrenç şekilde bakarken.
Evet bitti biraz merak edelim. |
0% |