@azamet_29_2
|
Önce kelebeği açtı.
"Bu gecenin sonunda seni yaptıklarına öyle bir pişman edeceğimki sen bile şaşıracaksın."
Dedi iğrenç şekilde bakarken.
"Ne yapacaksın? O iğrenç kokunla işkencemi edeceksin bana. Yoksa öldürecekmisin."
Dedim gülerek.
Önce bi,
"Ukalâ konuşmayı hiç bırakmıyorsun."
"Karşımdaki insanın anladığı dilden konuşmayı tercih ediyorum.
"Yoo o kadar çabuk değil.
Bu kelebeğe iyi bak.
"Hiç korkutucu gelmedi, neden acaba.
Dedim gülümseyerek.
Karşımda durmuş sakin bana bakıyordu.
Sonra kelebek olan elini gerdanıma uzatarak dokundu. Başparmağı kelebeği tutarken diğer parmakları tenime değiyordu.
Bağlı olduğum sandalyenin etrafında bir tur atarken parmakları gerdanımdan boynuma, ordan enseme ve tekrar öne doğru dolaşarak bir daire çizdi.
Yapacaktımda burdan çıkarken önce o parlaklarını kıracak sonrada o göbeğini kurşunla dolduracak sonrada eve gidip bir gece kuvetimde sıcak suda kalacaktım.
Bunu aklıma not ederken, Cemil tekrar önüme geldiğinde gömleğimden bir düğme daha kesti. Artık göğüslerimde görünüyordu.
Hiç tepki vermeden kestigi düğmeye baktım.
"Kim derdiki yetimanedeki pasaklı, beyaz saçları yüzünden nineye benzeyen Cevher, büyüyüp serpilip güzel bir kadına dönüşecek."
Konuyu değiştirmişti.
"Hem güzel...
"Seninle bir gece geçirmek için servet harcayacak erkekler tanıyorum.
Konuşurken gözleriyle gözlerime bakıyordu. Sonra yüzüme, sonra dudaklarıma kaydı bakışları ve dudaklarımda takılı kaldı.
"O erkeklerden biride senmisin yoksa." Dedim.
Başımı yukarıya doğru kaldırdım, yüzüne ve gözlerine baktım. Dudaklarıma hafiften bir gülümseme ekledim.
Öküz gibi böğürerek sendeleyip geriye düştü.Şuan ters dönmüş kaplumbağaya benziyordu. Elindeki kelebek yere fırlayınca boşta kalan eli ile kanayan burnunu tuttu.
Adamı,"Cemil Bey." Diyerek yanına geldi. Ayağa kalkmaya çalışan şişkoya yardım ederek kaldırdı.
"İgrenç orospu çocuğu.
Dedim yerimden kalkmaya çalışarak. Ama bağlı olduğum için ancak sinirden tepinmekle kalıyordum.
Ayağa kalktığında kolundan tutan adamını sinirle ittirerek kendinden uzaklaştırdı. Bir süre kıpırdamadan bekledi.
"Sana bu söylediklerinin hesabını soracağım şerefsiz piç."
Dedim öfkeyle.
Yüzüne pis bir gülümseme ekleyerek yanıma geldi.
Dudağımdan ağzımın içine doğru gelen tat patlayan dudağından sızan kandı.
"Hiç değişmemişsin.
Dedi ve kalktı tekrar.
"Ama seni terbiye edecem merak etme."
Sonra ard arda karnıma bir kaç tekme attı. Sadece dişlerimi sıkarak bekledim. Son attığı tekme ile nefesim kesilmişti adeta.
"Şahin kaldır şunu."
Dediğinde adamı yanıma gelip sandalyeyi tekrar düzeltti ve geri çekildi.
Cemil tekrar yanıma geldi.
"Kaşınma.
Dediğinde bu kez ağzımda biriken kanı yüzüne tükürdüm.
"Erkeksen çöz ellerimi ayaklarımı lan." Dedim.
Yüzündeki tükürüğü silerken gözlerinden öfke fışkırıyordu.
O andan sonra bana bütün hırsıyla vurmaya başladı. Birikmiş sinirini nefretini bana vurarak çıkarıyordu.
Sonunda yorulup geri çekildiğinde,
"Ne oldu şişko yoruldunmu?" Dedim alay ederek.
"Tabi sende haklısın. Bu kadar kilo ile nefesi bile zor alıyorsundur. "
Dedim bu kez sesli şekilde gülerken.
Hızla bana doğrulttu.
"Vurmazsan adam değilsin orospu çocuğu.
Bana dikti bakışlarını. Yüzümü izledi bir süre. *****
Olay yerinde etrafta kamera olabilecek yerleri bulmak için etrafı inceliyordum.
Şuan bulunduğum yerin tam karşı çaprazında gördüğüm büfeyi dahası kameralarını gördüğümde gerçekten memnun olmuştum.
"Kazım karşıya geçiyoruz. Şu büfe ve kamera görüntüleri işimize yarayabilir."
"Tamam abi.
"O ne demek lan."
"Abi bazıları insanlar masraflı olduğu için sadece göstermelik kamera takıyor. Hırsızları korkutmak amaçlı. Ama güvenlik sistemi yok tabi."
Biz karşıya geçerken aynı anda telefonum çaldı yine.
"Alo abi."
" Aslan, durum ne?"
"İyi değil abi. Kamera görüntüsü bulabilmek için etrafı geziyoruz."
"Bulunduğun yeri konum olarak bana at. Mobese kameralarından daha hızlı görüntü bulabilirim. Araçları görürsek takibe alabiliriz.
"Nasıl?"
"Dostlarım sağolsun.
"Tamam hemen yolluyorum."
Hemen abime konum atarak karşıya geçtim.
Büfeye gelip içeri girdim iki kişi telaşlı telaşlı malları raflara diziyorlardı.
"İyi günler."
Dediğim de yaşlı olan sinirle bana baktı.
"Buyur ne istedin?"
"Kamera görüntülerinize ihtiyacım var."
"Adam sinirli şekilde alnını oğuşturarak konuştu."
"O sıçtıgımın kameraları bozuk kardeşim. Dünden beri çalışmıyor. Dükkanıma giren hırsızlar bozmuşlar.
Peki sen kimsin? Polis misin?"
"Ulan şansıma sıçayım."
"Yok abi polis değiliz.
Dedi Kazım.
"Yok kardeşim derdim başımdan aşkın zaten. Kaza falan görmedik biz."
"Oof ulan of."
Dedim büfeden çıkarken.
"Bir tane kamera bulduk onuda bozmuşlar. Kodumun hırsızları."
"Ne yapacaz abi.?"
"Bilmiyorum.
Ben Kazım ile konuşurken arkamda yeni fark ettiğim bisikletli çocuk dikkatimi çekti.
Bir bize,bir bisikletinin çıkmış zincirine bakıyordu.
"Hey deli kanlı."
Dediğim de korkuyla ayağa kalkarak bana döndü.
Hali şüpheliydi ve korkuyordu. Demekki birşeyler biliyordu.
"Sakin ol çocuk."
"Abi ben bişey görmedim valla billa."
Evet birşeyler biliyordu.
"Abi ben bişey görmedim. Bana bişey yapma ne olur."
"Sakin ol koçum.
Birşeyler görmüş ve ne gördüğünü anlatması için sakin yaklaşmalıydım. Kendini güvende hissederse anlatırdı.
O ise korkulu gözlerle bakıyordu hâlâ.
"Adın ne senin."
Dedim sakin bir ses tonuyla.
"Mu. Mu. Murat."
"Memnun oldum Murat bende Aslan.
Eğer gördüysen olanları bana anlat lütfen. O arabada arkadaşlarım vardı.
Murat gözlerime baktı önce sonrada arkamda duran Kazım'a baktı.
"Bizden korkma.
Murat sakinleşerek derin bir nefes aldı.
"Biz arkadaşlarla karşıki ağaçların orada piknik yapıyorduk abi. Sonra uzaktan silah sesleri gelince merak ettik. Yerimizden kalkıp yola doğru geldik.
"Cevher." Dedim gayri ihtiyarî.
"Önce yardım etmek istedik ama arkalarından gelen adamların elinde silahları görünce korktuk ve ağaçlardan birinin arkasına saklandık."
"Arkadan gelen adamları gördünüz mü nasıl birileriydi."
"Bir tanesi orta boylu kilolu sakalıydı. Diğerleri siyah takım elbiseli adamlardı. Beyaz saçlı olan kişiyi bayıltıp kendi arabalarına taşıyan adam diğerlerinden biraz daha uzundu."
"Bayıltanmı?" Dedim.
"Evet elinde ilaç şırıngası vardı.
"Peki beyaz saçlının yanındaki adam o bişey yapmadımı.?"
" Yaptı.
"Öldümü?"
"Şisman adam bu yarma hariç diğer adamları öldürün dedi. Ozaman çok korktuk ve kaçtık.
"Tamam koçum sağol.
"Abi polislere beni söyleme ne olur."
"Tamam koçum merak etme."
Kazım'a döndüm.
"Kazım gidelim.
"Abi Âsım abi bişey bulmuşmudur.
"Bulsa dönerdi."
Arabaya dönelim sonrada Şehir hastanesine Kadir'e bakmaya gidelim.
Arabaya döndüğümüzde Kazım direksiyona geçip gazı köklediğinde bende Efe'yi aradım.
Daha ilk çalışta açtı.
"Alo konuş haber varmı."
"Kazayı gören biriyle konuştum."
Dedim çocuk oluşunu pas geçerek.
Efe ile beraber Ege'ninde küfürleri geliyordu diğer taraftan. Ana avrat küfrediyorlardı.
"Abim mobeselere bakıyor. Birşey bulunca dönecek. Bizde Şehir hastanesine gidiyoruz Kadir'in durumunu öğrenmek için.
"Hava alanına indik.
"Orada buluşalım o zaman." Dedim ve kapattım.
"Kazım hızlan."
"Tamam abi." *****
Gözlerimi açtığımda sol omuzumda ve başımda bir ağrı vardı. Gömleğimin sol kolu tamamen yok onun yerinde kolumda sargı vardı.
Yan tarafıma baktım.
"Ammada kötü nişanıymışsın. Yada hem şişko hemde körsün."
"İstesem beynini patlatırdım."
"Teşekkür mü bekliyorsun çok beklersin.
Şişkonun yüzü anında değişti.
"Yetimhaneden beri.
Dedi kaşlarını çatarak.
"Hasan Aslan denen adam sizi aldığından beri. O günden bir kaç gün sonra sırayla alındınız. Bakıcı anneler konuşurken öğrendim sizin o adam tarafından alındığınızı. Sonrada babam beni aldı.
Ama o adam...
Büyüyüp babamın yerine geçtim.
"Sonra tırlarımı kundakladın. Sonra yemekte rezil etmeye çalıştın.
Yerinden kalkan Cemil yanıma gelerek yere bir dizinin üzerine çöktü.
" İstiyorum!" Dedi.
" Seni ve sana ait olan her şeyi. "
Bu yüzük neden burda.?
*********************************
Evet bölüm sonu canlarım.
|
0% |