Selam canlarım yeni bölüm.
Hadi okumaya.
Beğeni ve yorumlar gelsin. 🙂

Hatalarım için sorry
*********************************
ASLAN'DAN

Olduğum yerden fırlayıp adamlara ateş etmeye başladım.
Benim ortaya çıkmamla kıyıda köşede kim varsa kendini belli etti.

Bir anda kurşun sesleri gecenin sessizliğini bozdu.

Dediğim gibi aslında bahçe adam doluydu. Sadece saklanıyorlardı.
Bu yüzden göremiyorduk.

Bu Cemil nasıl birden zeka küpü olmuştu. Bu piçin herşeyi hesap edip nasıl üç ayrı noktaya tuzak kurmuş olabileceğini kafam almıyordu.

Oturup düşünmeyede niyetim yoktu. Bir tarafta benim adamlarım bir tarafta o itler ,sanki havai fişek gösterisi var gibiydi ortam.

Kazım:

"Abi dikkat et."

Dediğide geç kalmış sıkılan kurşun sol kolumu sıyırıp geçmişti.
Hissettiğim acıyla küfrederek eve doğru ilerlemeye başladım..

"Kazım beni kolla."

Daha Cevher'i bile bulamamışken adi bir kurşun daha yemek istemiyordum.

Kapının önüne geldiğimde hemen yere çöktüm.
Kapının koluna elimi atmıştım ki kapıyı delip geçen kurşunla geri çekilmek zorunda kaldım. İçerde biri vardı ve beni bekliyordu.

Kazım yanıma geldiğinde cama gidip kırmasını ve dikkatini dağıtmasını söyledim. Kazım dediğimi yaparken etraftan hala tek tük de olsa silah sesi geliyordu. Adamlarıma birşey olmamasını umarak önüme dönüp Kazım'a işaret vermemle elindeki silahın kabzasını yandaki iki pencereye arka arkaya vurduğunda ben de kapıdan girdim.
İçerdeki adamın dikkati pencereye çevrilince aynı anda ateş ettik.
Elinden vurduğum için silahı yere düşmüş sol eliyle elini tutuyordu.

Biz yaklaşınca ellerini havaya kaldırarak,

"Tamam.
Tamam. Ateş etmeyin." Dedi yere dizlerinin üzerine çökerek.

Hızla yanına gelerek tekmemi suratına geçirdim. Yere savrularak düşen adamı yakasından tutup kaldırarak, bir daha vurdum. Hem vurdum hem sordum.

" Çabuk söyle kız nerde.?
Cemil nerde. Nerdeler lan konuş.?"

Diyerek tekrar vurdum.

"Tamam. Söyleyeceğim.
A. Aşağıda ama yaşıyor mu bilmiyorum. Aşağıdan silah sesleri geliyordu. "

Dedi.
Bir anda elim ayağım buz kesildi. Kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim.

"Hayır!
Yaşıyordur. Ona bişey olmaz."
Yerimden hızla kalkarak aşağı merdivenlere yöneldim.

"Cevher.Cevher!
Cevher burdamısın?
Cevher cevap ver. Nerdesin?"

*****

"Üst kata odama çıkarın." Dedi.
"Bu gece eğlenceli olacak."

Şahin ve yanındaki it bana doğru gelirken Cemil' in yüzündeki gülümseme iğrençti.

Umursamadım. Çünkü a ânâ kadar yapmak istediğimi yapmıştım bile,bileklerimdeki ipten kurtulmuştum.
Şuana kadar Cemil'i kızdırma çabalarım sadece zaman kazanmak içindi ve başarmıştım.
Aslan şeklindeki yüzüğümün tırtıklı kısmını ipleri kesmeye kullanmıştım.

Başarmıştım,artık kollarım serbesti.
Sonrada yüzüğümü parmağımdan çıkararak hızlı şekilde ayaklarımdaki ipide kesmiştim.
Cemil beni yakamdan çekerek dizlerimin üzerine kaldırdığında ayaklarım arkada kaldığı için o farketmeden kesmek kolay olmuştu.

Şahin'e çevirdim gözlerimi.
Bana bakarak yanıma doğru geliyordu.
Bacaklarım uzun zamandır bükük olduğu için uyuşmuştu,buna rağmen o it buraya geldiği anda saldıracak belindeki silahı alacaktım.
Şuan sadece sabırla bekliyordum.

Sonunda tam yanıma geldiğinde ,ayağa kalkmak için hazırlanırken birden bahçeden arka arkaya silah sesleri gelmeye başladı.

İster istemez yüzümde bir gülümseme oluştu. Bu itin adamları birbirine sıkmıyorsa kesin bizimkilerdi.

Kulak kesilmiş dışarıyı dinleyen Cemil'in yüzünde korku emareleri belirdi.
Bilmediği şey asıl benden korkması gerektiğiydi.

"Ne oldu Cemil."

Dediğimde öfkeyle baktı yüzüme.

"Şahin çıkıp bak.
Oğuz sen burada kal.
Bizi buldular.
Bu kadar sevinme Cevher Aslan. Gelenler senin itlerinse ölecek ilk kişi sen olursun.
Adının Oğuz olduğunu öğrendiğim adam yanıma doğru gelirken Şahin kapıdan çıkıp gözden kayboldu.

Oğuz kaldır şunu bizde çıkıyoruz.
O varken bize dokunamazlar.
Oğuz yanıma gelir gelmez Cemil' in şaşkın bakışları eşliğinde, ellerimi arkamdan çıkarıp yerden destek alarak,bacağımı hızla Oğuz'un bacaklarına çelme vurup yere devirdim.
Sonra elindeki silahı kaptığım gibi yüzüne çevirip tetiğe bastım.

Aynı anda bir adım geriye sendeledim. Bacaklarım halen uyuşuk ve güçsüzdü.

Önce kendime baktım. Üzerimdeki kan lekeleri ile kaplı gömleğin bütün düğmeleri açık ve göğsümün üzerinde Cemil'in attığı çizik vardı.

İçimdeki kin ve nefret fokurdamaya başladı. Önce o parmaklarını kırmakla başlayacaktım işe.

Cemil'e çevirdim yönümü.

"Sıra sende.
Ama, sana kolay ölüm yok şişko domuz."

Cemil bunu beklemediği için şaşırmış, bir yerde yatan adamına, bir bana bakıyordu.

Silâhı Cemil'e çevirip iki adımda yanına geldim. Bir adım geri çekildi şişko. Yüzüne iğrenerek baktım.
Elimdeki silaha çevirdim bakışlarımı ve belimin arkasına taktım.

Dışarda hala kurşun sesleri yankılanıyordu.

"Burdan sadece bir kişi çıkacak."

Dedim.

"Evet. Ya ben, ya hiç.
Hiç kimse."

Dediğinde gözlerinde değişik bir bakış sezdim.
Aynı anda en sertinden bir tekmeyi kasığına, öne eğildiğinde de dizimi suratının ortasına gördüm.

Başı arkaya savrularak yere düştü.

Sendeleyerek bir adım geriledim.

"Kalk lan. kalk!
Şerefsiz it.
Kalk!"

İkinci kere kanayan burnunu koluna silerek doğruldu.
Kalkmasıyla birlikte attığı yumruğu yüzümde hissettim.
Yan tarafıma doğru bir kaç adım savruldum.
Belimdeki silah yere düştü

"Ne oldu Cevher.
Kendini bir bok sansanda sadece küçük bir kaltaksın, küçük bir fahişe."

Dedi başını yana çevirip ağzındaki kanı yere tükürüp gülerken.

O yumruktan sonra duyduğum o cümleler beni delirtmeye yetmişti.

Sıktığım sol yumruğumu yüzüne geçirdim. Sonra bir sağ bir sol.
Sağ...Sol...Delirmiştim adeta.
Arka arkaya nere olduğuna bakmadan yumruklamaya başladım.
Hırsım geçene kadar vurmak istedim. Cemil bir sağa bir sola yalpamıyordu.
Ama benim hırsım geçmiyordu.
Vurmaya devam ettim.
Vurdum... Vurdumm...

Sonunda yere devrildi.
Hızlı hızlı nefes alırken hala gıcık bir şekilde gülmeye çalışıyordu. O koca gövdesi beni yorduğu için bende ayakta zor duyuyordum.

Yana dönerek kalkmaya çalıştı, ama izin vermedim.
Kasığına arka arkaya iki tekme daha geçirdim. Elleri kasığında böğürmeye ve kıvranmaya başlayınca dalga geçerek,

"Bir süre kadınlardan uzak durursun artık." Dedim soluklanırken.

Küçük orospu dediğinde yere eğilip yakasına yapıştım.

"Buraya kadar şisko. Yetimhaneden başlayarak bütün hesaplar burda kapanacak,burdan cehenneme kadar yolun var."

"Tek başıma gitmeyeceğim sizde benimle geleceksiniz."

Dediğinde sol yanımda keskin bir acı hissettim.
Başımı yana eğip acıyan yere baktım.
O kelebek bıçaktı şuan bedenime saplı olan."

"Sana demiştim gördüğün son şey bu olacak diye."

"Yanlış şişko.
Göreceğim son şey senin delik deşik olan pis vücudun olacak."

Dedim zorlukla ayağa kalkarak.
Yere düşen silahı tekrar eline aldım.
Karşısına geçtim.
Önce eline ateş ettim.
Acıyla inlerken dizlerine sıktım kurşunları ,dahada bağırdı.
Sonra önüne çevirdim namnuyu erkekligine nişan aldım ve tetiğe bastım.
O kadar bağırdıki dışardan bile duyulmuştur.

"Sürünerek öleceksin."

Onu odada bırakıp dışarıya çıkarken

"Tek başıma gitmeyeceğim.
Sende benimle geleceksin."

Dedi elindeki uzaktan kumandayı gösterirken.

"Seninle tekrar karşılaşdıktan sonra işimi garantiye almayı öğrendim." Dedi bu kez sırıtarak.

Bu kez şaşırtmıştı beni.

"Bomba!" Dedim.

Cemil yüzüme bakarak düğmeye bastı.

"Birazdan bu ev içindekilerle birlikte havaya uçacak." Dedi.
Sonrada kahkaha atarak kendini yere bıraktı.

Geber piç. Dedim ve olabildiğince hızlı odadan çıkarak merdivenlere yöneldim. Duvardan destek alarak çıkmaya çalışırken,

"Cevher!
Cevher burdamısın.
Cevher cevap ver. Nerdesin?"

O an duyduğum sesle şaşırdım.
Aslan? Mı?
Aslan'mıydı gelen.?

"Aslan?" Dedim zor çıkan sesimle.

Merdivenlerden yukarı baktığımda onu gördüm.

Koşarak yanıma geldi.

Şok şekilde bakarak,

"Cevher? İyimisin?
Kahretsin yaralısın."

" Hemen çıkalım buradan. O piç eve bomba koymuş. Birazdan patlayacak."

Saniyelik bir bakış attı.

"Özür dilerim sık dişini."

Dediği anda kendimi Aslan'ın kucağında buldum.

Aynı anda bıçak biraz daha girince dişlerimi sıkarak inledim.

Aslan kucağında benimle hızlı adımlarla önce merdivenlerden sonrada evden çıkarken bağırıyordu.

"Kazım çıkın!
Çabuk!
Bomba var ! "

Biz bahçeye çıkar çıkmaz evin alt katında şiddetli bir gürültüyle patlama oldu.

Aynı anda kendimi yerde Aslan'ı da üzerimde hissettim. Zarar görmemem için üzerime kapanmıştı.

Ama benim son gücümde orada bitti. Gözlerim kapanırken Aslan'ın sesini duyuyordum. Sesi çook uzaklardan geliyordu sanki.

"Kazım arabaya çabuk. "

*********************************

Bölüm sonuuu. Diğer bölümde görüşelim.😘😘😘😘