Yeni Üyelik
32.
Bölüm

Y.C 32 Problem

@azamet_29_2

Selamlar canlar. Yeni bölüme hoşgeldiniz. Hadi buyrun okumaya.

*********************************

"Evet bomba koymuş eve.?"
Biz çıkarken patladı kendimizi zor artık dışarı."

"Ya Cemil."

"Öldü bence. Benim bildiğim bu. Ayrıntılar Cevher de."

"Kolun nasıl."

Önce abime sonra koluma baktım.

"Sadece sıyrık. "

"İyi bakalım.
O halde biz otele dönelim. "

Abim ayağa kalktığında bende kalktım. Aslında burda kalmak isterdim ama bu ikizlerle mümkün değil.

Efe önce abime elini uzattı.

"Yardımlarınız için minnettarsız. Herşey için sağolun."

Sonrada bana uzattı elini.

"Teşekkürler...
Yaptığın.. şey.. için."

Bana teşekkür etmek zor geliyordu. Her hâlinden belliydi işte.

"Eminim sizde bize yardım ederdiniz."

Dedim Efe'nin yardım edeceği şüpheli olsada.
Efe'nin gözleri teşekkür etsede, elimi tuttuğu eli gücüyle meydan okuyordu.
Kesinlikle benden hoşlanmıyordu işte. Efe elini çekince Ege minnetle tuttu elimi iki eliyle tokalaştık.

"Onu ordan çıkardığın için teşekkürler."

Ege Efe'den daha yumuşak bir karaktere sahipti bence.

"Siz ne yapacaksınız?"

Soru abimden geldi.

"Şuan için burda kalacağız. Yarın patron uyanınca durumu değerlendiririz."

"Tamam o zaman biz çıkıyoruz.
Bir ihtiyaç olursa..."

Demiştim ki..

"Olmaz teşekkürler. " Dedi Efe.

İçimden güldüm.
Bir daha görmek istemedigini belli eden bir cümleydi.

Ama ona soran kim.
Biz abimle otele dönerken onlar kaldı.
Cevher iyiydi,hastanedeydi adamları yanındaydı.
Rahatca gidip dinlenebilirdim.

*****

Vücudumdaki ağrıyı hissettim önce sonra gözlerimdeki ağırlık öteleyerek zorlukla açtım gözlerimi.

Bulanık olan görüş alanıma önce Efe girdi. Elindeki telefonda yine birilerine bağırıyordu.

Gözlerimi kapattım. Bir süre bekleyip sonra tekrar açtım.

"Patron!"

Diye bağıran Ege'yi duyduğum de Efe bana dönmüştü.
Aynı anda yanıma geldiler.

"Patron iyimisin.?"

"İyiyim."

Elimin üzerine elini koyarak gözlerine baktı.

" Korkuttun bizi.
Kaza yaptığını ve senin kaçırıldığını ögrenince kafayı yiyecektim."

Sonra gözlerini bedenimde gezdirerek,

"Nasıl hissediyorsun şimdi. Ağrın varmı.?"

Ege:
"Doktora haber verip geliyorum." Dedi ve çıktı.

"Sadece küçük bir yara."

Dedim yerimde doğrulmaya çalışarak.

Efe:
"Dur.Hareket etme."
Dediğinde saplanan ağrı ile nefesim kesildi.

"Sanırım ufak değilmiş."

Dedim dişlerimi sıkarak kendimi yastığa bırakırken.

"Ne zamandır uyuyorum."

"Yaralandığından beri."

Şuan ikinci sabanındayız, 36 saat falan oldu."

"Ne.?
Nasıl?"

"Ameliyattan sonra sabaha kadar yoğun bakıma aldılar
Sonra doktor vücudu hırpalanmış ağrısı çok olacak ilaçla bir gün daha uyutacağız.Dedi.
Dünden beride bu odada uyuyorsun."

Efe'nin gözlerinde hüzün ve yorgunluk vardı. Benim için çok fazla endişelendiği belliydi.
O an aklıma gelen şeyle.

"Kadir?
Kadir nasıl?
İyimi.? Ya diğerleri. " Diye sordum.

"Kadir iyi.
Yüzüne bakmaya utandığı için dışarda bekliyor.
Onlara engel olamadığı için kendini yedi bitirdi. Ama diğerleri maalesef. "
Dedi başını öne eğerek.

Dişlerimi ve gözlerimi sıktım. O şerefsiz adamlarımın canına malolmuştu.
Derin bir nefes alıp verdim.

"Cemil'in bu kadar hızlı hareket edeceğini ummamıştım. Boş bulundum. Bir daha asla tekrar etmeyeceğim."

Dedim dişlerimi sıkarak.

O sırada kapı açıldı. Ege ve doktor içeri girdi.

"Cevher Hanım. Geçmiş olsun.
Adım Ömer ameliyatınızı yapan benim. Nasıl hissediyorsunuz. Ağrınız. Yada bir şikayetiniz varmı?"

"Hayır."

Önce gözlerime bir ışıkla baktı. Sonra tansiyonumu ölçtü. Kalp atışlarınımı dinledi.
Gayet iyi. Birazdan gelip serumu değişip pansuman yapacağız. "

"Teşekkürler Ömer Bey." Dedi Ege.

Anında konuya döndüm.

"Aslan beni nasıl buldu.
Siz ne zaman geldiniz ve neredeydiniz."

Ne sana ulaşabiliyorduk nede hızlı şekilde gelebiliyorduk.
Mecburen Aslan'ı aradık.
En hızlı o bakabilirdi.
Sana ulaşamadığımızı onada söylediyince oda bizim gibi Cemil itinden şüphelendi.
Geldiginiz güzergahı takip ederek kaza yerine gelmiş.

Polisleri görmüş. Polisler Kadir'in hastaneye kaldırıldığını diğerlerinin öldüğünü söylemişler.

Kamera kayıtlarıyla ve Âsım beyin yardımıyla Cemil'in burada üç ayrı mülkü olduğunu öğrendik.
Şerefsiz üçer tane birebir aynı aracı kullanarak bizi şaşırmaya çalıştı.
Seni hangi yere götürdüğünü bilmiyorduk.
Tek bildiğimiz yerlerden ikisi tuzaktı.

Üç gruba ayrıldık.
Tuzağı göze alarak üç ayrı yere aynı anda baskın yaptık.

Biz diğerleriyle çatışırken Aslan seni bulmuş. Bize haber verdi.
Hemen apar topar döndük.
Geldiğimizde ameliyattan çıkmış yoğun bakımdaydın."

Hayatımda hastaneye gitmeyen ben Cemil yüzünden ikinci kere hastanedeyim.

"Şimdi sen anlat
Cemil neden..."

O sırada kapı tıklayınca konuşması yarım kaldı.

"Geel.."

Gelen kişi Aslandı.
Beni görünce ciddi ama mutlu bir ifadeyle,

"Uyanmışsın."

Dedi yanıma doğru yürüyerek.
Efe'nin yüzü yine asılmıştı.

"Nasılsın?
Nasıl hissediyorsun.?"

"İyiyim."

"Sevindim.
Baya endişelenmiştik.
Abim de gelecekti ama şirkete dönmesi gerekti.
Dönmeden önce geçmiş olsun dileklerini iletmemi istedi."

"Teşekkür ederim. "

Efe araya girdi.

"Hadi anlat."

"Neyi?" Dedim sakin.

"Yapma patron öldük meraktan.
Her şeyi anlat."

Dedi Ege.

Üçüde merakla yüzüme bakıyordu.
Anlaşılan Aslanda meraktaydı.
Anlatacak fazla bişey yok.

"O pislik." Dedim ve durdum.

Aklıma.

"İstiyorum...
Seni ve senin olan herşeyi."

Diyişi gelince, bir anda gülmeye sonra elimi alnıma koyarak kahkaha atmaya başladım.

"Patron?
İyiimisin.?" Dedi Ege.

Bana bakan üç şaşkın adamı görünce dahada gülerken hissettiğim acıyla dişlerimi sıkarak inledim. Elim yaramda durmak zorunda kaldım.

"Cevher.? "

Dedi Aslan.
"Doktoru çağırayım."

"Hayır. Gerek yok."

Gülmemek için kendimi zor tutuyuyordum.

"Cemil'in istediği şey geldi aklıma. Kendimi tutamadım. "

Efe:
"Bu kadar komik ne istedi?"

Gözlerindeki şüphe aşikardı.
Elimle gülmekten gözümden akan yaşı silerek,

"Beni ve benim olan herşeyi istiyormuş."

Dediğimde üç adamında yüzünde öfke vardı.
Bense gülmemek için kendimi zor tutuyordum, yoksa dikişlerim patlayabilirdi.
Bana bir kaç kağıt gösterdi. Kağıtları imzalamamı söyledi. Kabul etmeyince zor kullandı. Öyle veya böyle imzalayacaksın dedi durdu. "

"O morluklar... "

Efe'nin yüzünde endişe ve korku gördüm.
Aklından geçen taciz etme işini tahmin etmek zor değildi. O kısmı pas geçerek devam ettim.
Tamamen ciddi bir şekilde.

"Ama yanlış kişiye bulaştığını anladı.Bedelini ağır ödettim."

Dedim nefretle.

" Peşimize düşmüşler.
Yolda ateş açtılar. Patlayan lastikle kenara savrulduk. Araçtan çıktığınızda Cemil'le karşılaştık. Kadir beni arkasına çekti.
Ama yediği kurşunla yere yığılıp kaldı.
Sonra ensemde hissettiğim acıyla kendimi yerde buldum.
Gözümü açtığımda kollarım bacaklarım bağlı izbe bir odadaydım."

"Cemil'le biraz sohbet ettik.
Gerçi bu sohbetlerden sonra burnu kırılınca biraz sinirlendi ama sohbeti bırakmadı."

Ayrıntıları atlayarak anlatıyordum.

"En son yüzüğüm sayesinde."

Dedim elime bakarak ama yoktu. Düşmüştü.

"İpleri kesip kurtuldum. O sırada bahçeden silah sesleri gelmeye başladı. Adamlarından birini bakmaya yollayınca ilk iş diğer adamının silahını alıp kafasına sıktım.

Eh Cemil'le başbaşa kalınca yaptığının hesabını sormamak olmazdı.
Beni biraz zorlasa da sonunda kendini yerde buldu o domuz.
Yakasından tutup ,

"Bütün hesaplar burada bitecek" Dedim.
Cevabı bıçakla verdi tabi.
Yinede kurtulamadı elimden.

Önce elinden sonra diz kapaklarından vurdum.
Son kurşunu da erkekliğine sıktım."

Yüzümde alaycı bir gülümseme vardı.
Ege'den bir kahkaha koptu.
Hem gülüyor hem konuşuyordu.

"Patron senden korkulur.
Desene öbür tarafa kadın olarak gitti."

Sessizce gülümsedim.

"O piçle tek başına uğraşmak zorunda kaldın, bu benim hatam. Seninle gelmeliydim."

"Senin hatan falan değildi.
Eninde sonunda olacaktı. O Cemil ile yetimhaneden bu yana bir hesabım vardı. Mutlaka teke tek karşılaşacaktım."

"Yinede..."

Konuşması yarım kaldı Efenin..
Telefonu çalıyordu.
Cebinden çıkarıp ekrana baktı.
Yüzüne baktığımda rahatsızlığını anında anladım.

"Ben hemen geliyorum."
Dedi kapıya yönelerek.

Anında kolunu tuttum.

"AÇ.!"

Efe sessiz beklerken.

"Tekrarlatma Efe!"

Dedim soğuk şekilde.
"Benden gizlemeye mi çalışıyorsun?"

Efe telefonu açarak hoparlöre verdi.

"Alo Efe bey.
Sorun çıkarsa ara demiştiniz."

Güvenlik müdürüydü arayan.

"Söyle." Dedi Efe tedirgin.

"Efendim depolardan birinde bir patlama oldu. "

Anında Ege ve Aslan telefonun başına geldi.

"Nasıl.?
Nasıl patlama lan.?"

"Bomba düzeneği ile birde not bulduk. Saçma sapan bir not.
Üzerinde gülen yüz olan bir kağıt.
İçinde Cemil'den sevgilerle yazıyor.

Birde Salim Karaca ofiste olay çıkarmış. Malları alamadan havaya uçtuğu için tazminat talep ediyor.

Buraya dönseniz iyi olur. "

"Tamam ben seni arayacağım kapat."

Konuşulanların hepsini gözlerim kapalı dinledim.

"Orospu çocuğu giderken bile zarar açmış. O zarar milyonlar edecek."

Dedi Ege yerinde dört dönerken.

Aslan:
"Yapabileceğimiz bir şey olursa yardım etmek isterim."

"Teşekkürler hallolmayacak birşey değil.

"Efe, Ege hemen dönüyoruz.
Arabayı hazırlayın."

"Olmaz sen bu durumda gidemezsin bir kaç gün daha kalkmayacak. Dedi doktor. "

"Doktorun..."

Dedim ve sustum. Derin bir nefes aldım.

"Doktorun ne dediği umrumda değil.
Döneceğim."

Dedim kalkmaya çalışırken.

Efe panikle yanıma geldi.

"Ne yapıyorsun."

"O holding Hasan babanın emaneti. Biz olmayınca görüyorsunuz neler oluyor."

Efe:

"Olmaz. Bu halde bir yere gidemezsin. İzin vermem."

Efe'yi yakasından tutup kendime çekip gözlerimi gözlerine diktim.

"Efe.
Arabayı hazırla gidiyoruz.
Ben iyiyim küçük bir yara beni burda tutamaz."

"Hayır!
Şuan kafama sıksan seni yinede burdan çıkarıp götürmeyeceğim."

"EFE!!"

"Gerekirse biz döneriz.
Ama sen 3 gün daha burdasın.

PATRON!"

Elimi Efe'nin yakasından çekerek kendimi yastığa bıraktım.

"Bu yaptığını sana ödeteceğim."

"Önce dön sonra cezama razıyım."

Dediğinde Ege:

"Efe haklı. O piç zaten geberdi gitti. Adamları ve Çağrı'yı bırakırız.
Dilanı'da.
3 gün sonrada gelir seni alırım. "

İkisininde gözlerindeki ifade çok ciddiydi.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra. "Tamam." Dedim.

Bu arada Aslanda şaşkın bizi izliyordu arkada.

"Efe güvenliği harekete geçir.
Bütün depolara adam koy. Depolarda arama yapın başka bomba süprizi istemiyorum. "

"Tamam."

"Ege. Salim Karacay'la görüş.
Tazminatı ödeyelim.
Sorumluluğu biz almıştık. Ama ona ofisimde olay çıkartılamayacağını da öğret."

"Tamam."

"Hemen yola çıkın."

Hemen mi?

"Hemen Efe!"

"Tamam."

"Eğer daha büyük bir sorun olursa haber verin. Hergün rapor istiyorum."

Tamam.
Çıkarken Dilan ve Çağrı'yı yollayacağım. 7/24 yanında kalacaklar.

"Tamam. "

İkisi çıkarken Aslan'a baktılar.

"Aslan Bey ile konuşacaklarım var."

Dediğimde Efe sadece tamam demekle yetindi ve çıktılar.

*****
Abimle vedalaştıkdan sonra direksiyonu hastaneye çevirdik.
Cevher'i ikizlere teslim ettiğimden beri görmeye gitmemiştim.
Çünkü uyanmamıştı.
Doktor vücudu yorgun ve hırpalanmış bu yüzden yoğun bakımdan sonrada bir gün daha uyuyup dinlemesi için ilaç verdiğini söylemiş. Yani Efe'nin bana söylediği buydu.

Birazdan hastanede olacak o günden sonra ilkkez görecektim Cevher'i. Daha iyi olduğunu umuyordum.

"Kazım beni girişte bırak.
Sende parka çek."

"Tamam abi."

Hastane girişinde inip asansörle Cevher'in olduğu kata çıktım.
Kapı tıkladıgımda,

"Geel." Diyen Cevherdi.
Demekki uyanmıştı.

Kapıyı açıp içeriye girdiğimde ikizlerle konuşurken buldum onu.

"Uyanmışsın."

Dedim. Yanına yürüyerek.

"Nasılsın? Nasıl hissediyorsun.?"

"İyiyim."

"İyi olmana sevindik.
Baya endişelenmiştik. Abimde gelecekti ama şirkete dönmesi gerekti.
Dönmeden önce geçmiş olsun dileklerini iletmemi istedi."

"Teşekkür ederim. "

Efe:
"Hadi anlat." Dedi. Anlaşılan ayrıntıları soruyordu.

"Neyi?" Dedi. Cevher.

Ege:
"Yapma patron öldük meraktan.
Her şeyi anlat."

Anlatacak fazla bişey yok. Diyerek konuşmaya başladı.

"O pislik."

Dedi, sonra bir anda gülmeye sonrada kahkaha atmaya başladı.
Şaşkın baktık sadece.

"Patron?
İyiimisin.?" Dedi Ege.

Üçümüzde Cevher'e bakıyorduk. Birden dişlerini sıkarak inledi.
Eliyle yarasını tutarak sustu.

"Cevher.? "
Dedim.

"Doktoru çağırayım."

"Hayır. Gerek yok."

Gülmemek için kendimi zor tutuluyordu hâlâ.

"Cemil'in istediği şey geldi aklıma. Kendimi tutamadım. "

Efe:
"Bu kadar komik ne istedi." Dedi.
O sormasa ben soracaktım.

Gözlerindeki bakışlarda şüphe ve endişe karışıktı.

Cevher eliyle gözünden akaş yaşı sildi. Onu bu kadar gülerken ilk kez görüp,şaşırmıştım doğrusu.

"Beni ve benim olan herşeyi istiyormuş."

Dediği şeyle üçümüzünde yüzü değişti ama o rahattı.
Gülmemek için kendini zorluyordu.

Bana bir kaç kağıt gösterdi.
Kağıtları imzalamamı söyledi. Kabul etmeyince zor kullandı. Öyle veya böyle imzalayacaksın dedi durdu. "

"O morluklar... "

Efe'ye baktım yüzünde korku vardı. İkimizinde aklından geçen aynıydı.
Ona dokunmuş olma korkusu.

Cevher'in yüzü birden değişti. Tamamen ciddi duruyordu şuan.

"Ama yanlış kişiye bulaştığını anladı.Bedelini ağır ödettim."

Dedi nefretle bakıyordu karşısındaki boşluğa.

"Biz yola çıkınca peşimize düşmüşler.
Yolda ateş açtılar. Patlayan lastikle kenara savrulduk. Araçtan çıktığınızda Cemil'le karşılaştık. Kadir beni arkasına çekti.
Ama yediği kurşunla yere yığılıp kaldı.
Sonra ensemde hissettiğim acıyla kendimi yerde buldum.
Gözümü açtığımda kollarım bacaklarım bağlı izbe bir odadaydım."

Cemil'le biraz sohbet ettik.
Gerçi bu sohbetlerden sonra burnu kırılınca biraz sinirlendi ama sohbeti bırakmadı.
En son yüzüğüm sayesinde ipleri kesip ellerimi ve ayaklarımı kurtardım. O sırada bahçeden silah sesleri gelmeye başladı. Adamlarından birini bakmaya yollayınca ilk iş diğer adamının silahını alıp kafasına sıktım.

Eh Cemil'le başbaşa kalınca yaptığının hesabını sormamak olmazdı.
Beni biraz zorlasa da sonunda kendini yerde buldu o domuz.
Yakasından tutup ,

"Bütün hesaplar burada bitecek" Dedim.
Cevabı bıçakla verdi tabi.
Yinede kurtulamadı elimden.

Önce elinden sonra diz kapaklarından vurdum.
Son kurşunu da erkekliğine sıktım."

Cevher'in yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu.
Ege'den bir kahkaha koptu o anda. Kahkahayla karnını tutarak konuşuyordu.

"Patron senden korkulur.
Desene öbür tarafa kadın olarak gitti.

Bir an bende gülecektim nerdeyse.

Efe:
"O piçle tek başına uğraşmak zorunda kaldın bu benim hatam. Seninle gelmeliydim."

"Senin hatan falan değildi.
Eninde sonunda olacaktı. O Cemil ile yetimhaneden bu yana bir hesabım vardı. Mutlaka teke tek karşılaşacaktım."

"Yinede..."
Efenin telefonu çaldı o an.
Cebinden çıkarıp ekrana baktı ama acmaknistemedi. Onun yerine dışarda konuşmak istedi.

"Ben hemen geliyorum."
Dedi kapıya yönelerek.
Ama Cevher izin vermedi.

"AÇ.!" Dedi otoriter bir sesle.

Efe sessiz beklerken.

"Tekrarlatma Efe!"

Dedi bu kez.
Benden gizlemeye mi çalışıyorsun?
Efe telefonu açarak hoparlöre verdi.

"Alo Efe bey.
Sorun çıkarsa ara demiştiniz."

Güvenlik müdürüydü arayan.

"Söyle." Dedi Efe tedirgin.

"Efendim depolardan birinde bir patlama oldu. "

Anında Ege ve Aslan telefonun başına geldi.

"Nasıl.?
Nasıl patlama lan.?"

"Bomba düzeneği ile birde not bulduk. Saçma sapan bir not.
Üzerinde gülen yüz olan bir kağıt.
İçinde Cemil'den sevgilerle yazıyor.

Birde Salim Karaca ofiste olay çıkarmış. Malları alamadan havaya uçtuğu için tazminat talep ediyor.

Buraya dönseniz iyi olur. "

"Tamam ben seni arayacağım kapat."

Konuşulanların hepsini gözleri kapalı dinledi.

"Orospu çocuğu giderken bile zarar açmış. O zarar milyonlar edecek."

Dedi Ege sinirinden yerinde duramıyordu.

"Yapabileceğimiz bir şey olursa yardım etmek isterim."

"Teşekkürler hallolmayacak birşey değil. Dedi Cevher.

Hemen Efe'ye döndü.

"Efe, Ege hemen dönüyoruz.
Arabayı hazırlayın."

Dediğinde şaşırdım. Bu halde bile şirketi düşünüyordu.

Efe:
"Olmaz sen bu durumda gidemezsin bir kaç gün daha kalkmayacak. Dedi doktor. "

"Doktorun..."

Dedi ve sustu sonra,

"Doktorun ne dediği umrumda değil.
Döneceğim"

Dedi kalkmaya çalışırken.

Ben sadece izliyordum. Şuan onlara karışmam uygun olmazdı.
Üstelik Efe sinirini benden almaya kalkarsa bu kez birbirimize girebilirdik.

Efe anında müdahele edip,
"Ne yapıyorsun." Dedi.

"O holding Hasan babanın emaneti. Biz olmayınca görüyorsunuz neler oluyor."

Bu kadının canı çok ucuz geliyor kendine bence.

Efe:

"Olmaz. Bu halde bir yere gidemezsin. İzin vermem."
Diyen Efe'yi yakasından tutup kendime çekti Cevher.

Cevher'i ilk kez ikizlerden birine kızarken gördüm. Anlaşılan ilklerin günüydü.

"Efe.
Arabayı hazırla gidiyoruz.
Küçük bir yara beni burda tutamaz."

Dedi sinirle.

Ama Efe'ninde geri adım atmaya niyeti yoktu.

"Hayır!
Şuan kafama sıksan seni yinede burdan çıkarıp götürmeyeceğim."

"EFE!!"

"Gerekirse biz döneriz.
Ama sen 3 gün daha burdasın.

PATRON!" Dedi Efe.
Geri basmayacagını belli ederek gülümsedi.

Cevher elini Efe'nin yakasından çekerek geri yattı.

"Bu yaptığını sana ödeteceğim."

"Önce dön sonra cezama razıyım."

Dediğinde Ege:

"Efe haklı. O piç zaten geberdi gitti. Adamları ve Çağrı'yı bırakırız.
Dilanı'da.
3 gün sonrada gelir seni alırım. "

Ikizler aynı kararda netti.

Cevher mecburen "Tamam." Demek zorunda kaldı.

Ben hâlâ onları izliyordum.

"Efe güvenliği harekete geçir.
Bütün depolara adam koy. Depolarda arama yapın başka bomba süprizi istemiyorum. "

"Tamam."

"Ege. Salim Karacay'la görüş.
Tazminatı ödeyelim.
Sorumluluğu biz almıştık. Ama ona ofisimde olay çıkartılamayacağını da öğret."

"Tamam."

"Hemen yola çıkın."

Hemen mi?

"Hemen Efe."

"Tamam."

"Eğer daha büyük bir sorun olursa haber verin. Hergün rapor istiyorum."

Tamam.
Çıkarken Dilan ve Çağrı'yı yollayacağım. 7/24 yanında kalacaklar.

"Tamam. "

İkisi çıkarken bana bakarlerken, Cevher:

"Aslan Bey ile konuşacaklarım var."

Dediğimde Efe sadece tamam demekle yetindi ve çıktılar.

Yaklaşarak yatağın sağ ayak ucuna oturdum.

Sürekli yeni bir Cevher Aslan izliyor ve tanıyorum.

"İkizlere kızdığına hiç şahit olmamıştım."

"Kızmam zaten. Efe ilk kez bu kadar inat etti."

"Haklıydı. Bu halde yolculuk yapman demek,dikişlerinin açılması demek."

Soğuk şekilde yüzüme bakınca, konuyu değiştirdim.

"Benimle ne konuşacaktın?"

" Teşekkür ederim...
Yardımın için.
Sana bir buçuk can borcum var.

"Bir buçuk.?"

"Evet.
Bir buçuk."

Elimi çeneme yerleştirdim.

"Bir önceden.
Bir de şimdi, iki borcun var bence."

"Hayır ben zaten çıkıyordum.
Sen son anda geldin. Yâni yarım."

"Tamaam pes.
Bir buçuk."

Dedim gülümseyerek.
Sonrada ciddî bir şekilde,

"Anlat." Dedim.

"Neyi?"

"Gerçekten ne olduğunu."

"Anlamadım?
Zaten anlattım."

"İkizler görmedi ama ben gördüm.
Göğsünde kesik izi, böğründe bir bıçak saplı, yüzün morluk içinde, dudağın patlamış,yarı çıplaktın. Ayakta bile duramıyordun.

Senden başkası olsa saldırıya uğramış derdim.
O şerefsiz sana işkencemi yaptı.?

"Söylediğim herşey doğruydu. Sadece ayrıntı vermedim."

Dedi buz gibi bakarak.
Sonra devam etti.

"Yaralandığın ve arabada sana sert çıktığım için kusura bakma.

Koluma baktım.
Gömleğim uzundu.

"Arabadayken gördüm."

"Sorun değil.
Sadece küçük bir sıyrık"

Kapının tıklama sesiyle, "Gir." Dedim.

Gelen doktordu.

"Cevher Hanım. Pansuman zamanı."

Dediğinde ayağa kalkarak kapıya yöneldim.

"Bekle. Henüz söylemem gerekeni söylemedim."

Dediğinde durdum.

Doktor yaklaşarak Cevher' in kıyafetini yukarı kaldırdı. Göbeğinin altından göğüslerinin altına kadar olan yer tamamen açıktı.
Bir kadına göre fazla olmasada kaslıydı.
Benden rahatsız olmayışı bir yana, bir erkekten rahatsız olmayışı hâlâ tuhafıma gidiyordu.

Dahası gördüğüm çürük ve morluklar yüzünden gözlerim teninde takılı kalmıştı.
Bunlar bas baya tekme iziydi. Düpedüz tekmelenmişti ama söylemiyordu.

Doktor yaranın bandajını açtığında.

"Bu nasıl oldu." Diye sordu.

"Ne nasıl oldu.?"

"Yaranızda kanama olmuş. Ne yaptınız."

"Sadece kalkmaya çalıştım." Dedi umursamaz şekilde.

Doktor yarayı temizleyerek tekrar bandaj yapıştırırken,

"Lütfen dikkatli olun." Dedi kıyafetini örterek. Sonrada yeni bir serum takarak ilaç ekledi.

"İlaç ne için."

"Rahat uymanız için sakinleştirici."

"İstemiyorum. Serumu değiştir doktor." Dedikten sonra kelebekten ayırdı.

Yaptığı şeyle bende doktor gibi şaşkın yüzüne baktım.

"Cevher ne yapıyorsun?"

"Karışmayın."

Dediğim gibi doktor serumu değiştir. Ağrı kesici olur ama sakinleştirici yok."

Dedi kaşları çatık.

Doktor ısrar etmek istesede Cevher kabul etmedi. Hastaya istemedigi bir tedavi uygulanamazdı sonuçta.

Sonunda doktor pes ederek serumu yenilemek üzere çıktı.

"Neden böyle birşey yaptın."

"Sakinleştiriciyle sızıp kalmak istemiyorum."

Ben bu kadını hiç anlayamayacağım.
Cevher Aslan sen nasıl bir kadınsın.

2700 K
************************************

Evet canlar bölüm sonu. Yeni bölümler de görüşmek üzere
sağlıcakla kalın. Sizleri seviyorum

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.😍😍😍😍

 

Loading...
0%