Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Y.C 4 Köstebek

@azamet_29_2

Bir saatin sonunda.

Şeref bey ve asistanları ile ben ve Ege toplantı salonundaydık.

Odanın ortasın uzun dikdörtgen masanın diğer ucunda o ve sekreterleri.
Bu ucunda Ege, ben ve Esra.

"Şeref Bey.
Önce siz başlayın lütfen."

" Teşekkür ederim uzun bir konuşma yapmayacağım zaten.
Hasan Aslan Bey ile çok eskiden beri tanışır iş yaparız. Daha doğrusu yapardık.
En son bu otel işi için görüşmüştük. Proje hazırlamıştık..
Ama ömrü vefa etmedi.
Şimdi onun yerine sizinle bu işi yeniden konuşup projeyi bitirmek istiyoruz."

" Açıkçası Şeref bey.
Benim düşüncem farklı.
Bu ülkede yeterince otelimiz var.
Ben bu projeyi değiştirmek istiyorum.

Otel değildee...
Yatılı bir okul düşünüyorum.
Aynı alanda iki büyük bina.
Biri orta okul diğeri lise.
İkisi arasında biraz mesafe olacak.
Ve her bir okulun yatakhanesi kendine yakın. Diğer okula uzak olacak.
Bütün bölge yeşillendirilmiş olacak.
Bahçe içinde derslik, kafeterya, kamelya, oturma alanları olacak.
Ağaçların çevrelediği bir bahçesi olacak.
Bütün alana büyük ağaçlar getirtilip dikilerek yeşil hale getirilecek.
Adınında, Hasan Aslan Eğitim yurdu, olmasını istiyorum.
Bu şekilde olursa anlaşabiliriz.

Projedeki arazinin bir kısmı sizin bir kısmı ise bizim. Ortak yapılan bir proje olacak yani.
Bu yüzden anlaşmayı umuyoruz."

" Okul... Yurt.

Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Biz bütün planlarımızı otel projesine göre yapmıştık.
Biraz düşünmem gerekli.
Zaman gerekli. Üstelik yeni bir proje çizilecek. Yeni ayarlamalar. İnşaat şirketleriyle yeniden ihale için görüşmek gerekecek, vs."

" Projeyi biz hallederiz."
Dedi Ege sakin şekilde.

Esra:

"İnşaat şirketleriyle ön görüşmeyide yaparız..
İhale için haber bekliyorlar."
Şeref Cevher'e baktığında kendinden emin bakışlarla karşılaştı.

" Ege projeyi göster."

" Hemen patron."

" Ben bu projeyi daha önceden hazırlatmıştım.
Amacımız uygun yer bulduğumuzda yapmaktı."

Dedi Ege ışığı kapatıp perdeye yansıttığı projeyi gösterirken.

Şeref ayağa kalktı.
Perdeye yaklaşarak ayrıntılı şekilde inceledi.
Tekrar tekrar baktı her küçük ayrıntıya kadar.

Cevher'e döndü sonra.

" Bu kadar hızlı bir proje beklemiyordum.
Anladığım kadarıyla başka bir araziye kurulmasını planlarken benim teklifim üzerine bizim projeyle değiştirmek istediniz.
Doğru mu? "

"Doğru."

" İki konu haricinde mükemmel görünüyor.
Bu projede yer almaktan memnun olurum.
Eski dostumun adını taşıması benide memnun eder."

" O iki konu neymiş." Dedi Cevher soğuk sesiyle.

"1.si arazi.
Bu projeye daha büyük bir alan gerekiyor.
Bizim elimizdeki alan bu projeye göre küçük.
Ya projeyi küçülteceğiz yada alanı genişletmek için etrafındaki alanlardan yer alacağız.
2. sorunda tam burada ortaya çıkıyor.
Etrafındaki araziler, alabileceğimiz birilerinde değil."

" Kimde? "

" Cemil Kara.
Geçen ay o bölgedeki araziyi yok pahasına aldı. Nasıl aldı bilmiyoruz."

Esra söze girdi.

" Cemil Kara.
İnşaat firmalarından birininde sahibi.
Yani ihaleye girecek olanlardan biri."

" O halde Kara ile bir görüşme ayarla Esra."

" Tamam efendim."

" Şeref Bey.
Ben Cemil Kara ile görüşene kadar lütfen beklemede kalın.
Sizi haberdar edeceğim."

" Anladım.
Umarım halledebiliriz. Sizinle çalışmaktan gerçekten memnun olacağım. Genç ve yetenekli insanları her zaman taktir ederim."

" Bende deneyimli ve yetenekli insanları her zaman taktir etmişimdir."

" Tekrar görüşmek dileğiyle."

Diyerek elini uzattı Şeref,Cevher'e.
Karşılıklı el sıkışarak ayrıldılar.

*****

Şeref Bey ayrıldıktan sonra odama giderek koltuğa bıraktım kendimi.
Az sonra da arkamdan Esra geldi.

" Efendim. Cemil Kara ile randevunuzu 1 hafta sonra için aldım."

" Tamam Esra çıkabilirsin."

Esra giderken Ege geldi.

" Gel Ege, otur."

" Ee Patron ne yapıyoruz? "

" Birşey yapmıyoruz.

Cemil Kara denen şu adam ile konuşup araziyi almak istediğimizi söyleyeceğiz."

"Kabul etmeyebilir biliyorsun."

" Evet.
Biliyorum. Onu o zaman düşünürüm."

Kapı açılınca kapıya döndüm.
Efe gelmişti.
Sinirli bir hali vardı.
Benimde kaşlarım çatıldı gayri ihtiyari.
Etki tepki meselesi.

" Söyle."

" Köstebeği bulduk."

" Gerçektenmi? " Dedi Ege.

" Oh be!
Rahat bir nefes aldım.
Bu iti bulamasaydık daha büyük sorunlar çıkacaktı başımıza.

O bilgisayar kurdu bütün bilgilerimizi satabilirdi."

" Adam nerde?
Hâlâ burada, farkında değil, ifşa olduğunu anlamadı daha."

" Siz ikiniz gidip adamı alın.
Sessizce alın ama kimsenin ruhu duymayacak.
Sonrada depoya götürün."

"Akşam bende oraya gelirim.
Gidin şimdi."

İkizler tamam dedikten sonra çıktı.

Saate baktığımda 4 ü geçmişti.
Bir kaç saat daha odamda çalıştıktan sonra holdingden çıkıp eve giderek kıyafetlerimi değiştirdim.
Beyaz arabamı garaja bırakıp siyah olanı aldım.
Siyah olan arabam gece işlerim için özeldi.

 

Arabama binip korumalara sadece Kadir ile gideceğimi söyledim.
Önce itiraz etselerde yapacak birşeyleri yoktu.
Ben bir şeyi bir kere söylerim iyi biliyorlar.
Kadir gaza basarak depoya sürdü.
Gece olduğu için tek çıkmak şimdilik benim için sorun değildi.

1 saat sonra depoya geldim.
İçeri girdiğimde bizim Şevko yani Şevket, sandalyede elleri kolları bağlı kuzu kuzu oturuyordu.

Bu kuzu halinin sebebi bizimkilerin biraz silkelemiş olmalarındandı.
Zira yüzü gözü kan içinde kalmıştı.

Efe'ye baktım.
Gözlerini tavana çevirip etrafa bakındı. Yine dayanamamış adamı güzelce silkelemişti.

Şevko,beni görünce korkuyla yüzüme baktı.

 

" Şevkooo...

Benim işimde çalıştığın halde.
Benim ekmeğimi yediğin halde. İhanete hainliğe ne kadar tahammülsüz olduğumu ve cezamın ne kadar ağır olacağını bildiğin halde. Benim holdingimde casusluk yapmak haa!
Bu ne ahmaklık! " Diye haykırdım.

Ege gelerek omuzumdan paltomu aldı.
Şevko'nun yanına kadar geldim.
Sol elimle yakasından tutarak sağ yumruğumu suratına geçirdim.
Attığım yumrukla yana devrildi.
Efe ve Kadir adamı sandalyeyle birlikte yerden kaldırdılar.

Saçlarından tutarak kafasını geriye doğru çekerek, "Konuş." Dedim.

"Kimin ve ne zamandan beri itisin."

Adam yüzüme bakarak pis pis gülerken ağzındaki bütün dişlerin kanlı görüntüsü midemi bulandırdı.

Saçlarını sertçe bırakıp önüne geçtim.
Belimden silahımı çıkararak yüzüne doğrulttum.

" Konuş! "

Yine pis bir şekilde güldü.

" Sadakatin gözlerimi yaşarttı.
Ama yanlış birine sadıksın."

Dedim ve silahı hızla dizine çevirerek tetiğe bastım.
Sağ dizine yediği kurşunla öküz gibi böğürdü.
Sesi kesilince tekrar sordum.

" Kimin adamısın? "

" Öldür beni."

" Hıh. Neden? Acı çekmeyi sevmedinmi.
O kadar kolay ölmek yok. Konuş!"

Sessizce yüzüme bakıyordu hâlâ.
Silahı diğer dizine çevirip tekrar tetiğe bastım.
Kocaman bir böğürme sesi daha çıktı ağzından.
Sonrada bayıldı kaldı.

" Efe. Telefonu nerde? "

" Bende."

" Cebine koy.
Sonrada uyandırıp birdaha etrafında görmeyeceğim yoksa parçalara ayırırım. Dediğimi ilet.
Sonrada götürüp rahatca kurtulabileceği bir yere atın.
Peşinede adam tak.
Bakalım atıldığı yerden almaya gelen oluyormu."

Ege söze girdi.

" Eger birileri almaya gelirse tasmayı tutanı buluruz. Güzel plan."

" Gelen olmazsa zaten geberir gider." Dedi Efe.

Ege'ye bakarak, sinsi bir gülümseme yolladım.

Sonra Kadir'e dönerek.

" Bizde dönelim."

Ege arkama geçerek paltomu omuzlarıma bıraktı.
Ona dönüp elimle omuzunu kavradım.

" Evde görüşürüz gecikmeyin.
Tek yemeyi sevmiyorum. Biliyorsunuz."

Diyerek depodan çıktım.
Kadir' le birlikte arabaya binerek evin yolunu tuttum.

***************************

Bölüm sonu canlarım.
Okurken sıkılmayın diye bu hikayemde bölümler fazla uzatmayacağım. Ancak istenirse o zaman uzun olacak .

Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum

 

Loading...
0%