@azamet_29_2
|
Odadaki sandalyeyi yatağın yanına çekip oturdum. Alnındaki bandaja baktım önce. Düşerken çarpmış olmalıydı. Sonra kolundaki alçıya çevirdim gözlerimi.
"Takmış..."
Teklifimi kabul etmişti.
Gözlerimi kapattığımda kalbimin heyecan dolu atışlarını kulaklarımda hissediyordum.
Ne kadar ısrar edersem edeyim o yüzüğü parmağında görmeyi beklemiyordum aslında.
Cevher'in kadın tarafını etkilemeyi basarsamda erkek tarafını geçebileceğimi sanmıyordum.
Ama görünen oki başarmıştım.
O an Efe geldi aklıma.
"Verilen şansı iyi değerlendirirsin umarım."
Uyuyan Cevher'e doğru eğildim.
"Kabul ettin Cevher. "
Bana verdiğin bu şansı çok iyi kullanacağım.
İster istemez dudaklarına takılı kaldım.
"Kalan hakkımı sonraya bırakıyorum dişi aslanım."
Elimi Cevher'in elinin üzerine koydum.
"Kalbim durmadan çıkmayacak bu yüzükler." *****
Kendime gelirken ilk hissettiğim başımdaki ağrı oldu.
Yüzümü buruşturarak gözlerimi zar zor açarken tanıdık gelen ses,
"Kolunu kıpırdatma Cevher." Dedi.
"Aslan?"
"Evet Aslan." Dedi gülümserken.
"Ne oluyor."
"Teras merdivenlerinden düştün patron."
"Korkuttun bizi patron."
Hafızamı biraz zorlayınca hatırladım.
"Aaa evet.
"Döner tabi.
"İyiyim merak etmeyin."
Ama Aslan anında bir elini omuzuma bastırarak,
"Kalkmasan daha iyi olur dinlenmelisin."
Efe ve Ege yanıma yaklaşarak.
"Doktor başını çarptığın için 24 saat gözetim altında kalmalı dedi.
Diyince,önce koluma baktım. Elimin ortasından kolumun yarısına kadar alçı vardı. Sonra sol elimi alnıma götürdüm. Burdada bir bandaj.
Şansıma küfürler ettim içimden.
"Aksiliğe bak.
"Olmaz patron.
"Gerek yok dedimya."
Bu kez Aslan girdi söze.
"Hayır.
Aslan'a çevirdim başımı.
Dedim. Aklıma yeni gelmişti.
"Efe'ye döndüm.
"Ben çağırdım."
"Neden?"
"Sorumluluklarını yerine getirmek ister diye düşündüm. Madem bir işe kalkışmış."
Dedi soğuk şekilde.
Aslan bana dudağının kenarıyla gülümseyerek, ben Efe'ye sinirle baktım.
İma ettiği şeyi anlamamak için aptal olmak gerekirdi.
"Her neyse." Dedi Ege.
"Şimdi patroncum.
Efe:
"Kıyafetlerin yanında başka bir istediğin varmı."
Derin bir nefes alarak,
"Tamam siz gidin.
"Tamam."
"Efe seninlede akşam yeniden konuşalım."
"Tamam. O halde biz şimdi gidiyoruz."
Dedi Efe.
"Biz akşam tekrar uğrarız." Diyerek odanın kapısını çekip çıktılar.
Onların ardından sessiz şekilde yüzüme bakan Aslan'a baktım.
"Neden öyle bakıyorsun?"
"Hediyeme bakıyorum."
"Hediye?
Dedim yatağın yanındaki düğmeye basıp baş kısmını biraz daha kaldırarak.
"Senden güzel hediyemi olur dişi aslanım."
"Yine saçmalamaya başladın Aslan."
"Sen kaderimin bana bahşettiği en güzel hediyesin."
Şaşkın yüzüne baktım.
" Sana verdiğim yüzüğü takmışsın."
Dedi elime bakarak.
"Dünyanın en mutlu erkeği benim şuan."
Kendi elinde takılı aynı yüzüğü gösterip elini elimin üzerine koyarak, yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve devam etti.
"Benim kalbim durmadan bu yüzükler çıkmayacak Cevher Aslan.
Aslan'ın yüzüne baktım.
"Bu kadar mı çok istiyordun bu yüzüğü takmamı ve benimle evlenmeyi."
Dedim alaycı şekilde.
Dahada yaklaştı.
"Ucunda ölüm olsa kabul edecek kadar istiyorum seni.
Dedikten sonra gerileyip yüzüme dündü. Hâlâ çok yakınımdaydı. O kadarki bir iki santim boşluk var yada yoktu. Önce gözlerini gözlerime sabitledi. Bir süre takılı kaldı orda.
"Verdiğin şans için pişman olmayacaksın Cevher'im."
Derken dudaklarını dudaklarımda hissettim. Aynı anda kolunu belime sarıp beni kendine çekerek öncekilerden daha güçlü bir arzuyla öptüğünde pes ederek gözlerimi kapattım.
İlk kez bir erkeğin, ilk kez Aslan'ın öpüşüne karşılık verdim.
Bu hareketim kendi içimde bir çatışmaya sebep olsada içimdeki kadın beni sinir edecek kadar halinden memnundu.
Aslan bunu hissettiğinde belimdeki eli daha sıkı sardı beni.
"Bundan sonra beni öldürsen bile kurtulamazsın benden.
Dedi yerine oturarak.
"Ben hiç bir erkeğe bana bu kadar yakın olma hakkı vermedim Aslan.
Dediğimde kahkaha ile güldü.
"Bu şansı iyi kullanamazsam enayiligim için kendi kafama sıkarım zaten Mücevher'im. "
Dediğinde kapı tıkladı.
"Girin."
"İçeri giren kişi doktor ve bir hemşireydi."
"Cevher Hanım geçmiş olsun.
"Daha iyiyim teşekkür ederim. Hatta çıkacak kadar iyiyim. Ne zaman gidebilirim."
"Baş dönmesi veya mide bulantısı hissediyormusunuz?"
"Hayır yok."
" Güzel. Yinede yarına kadar misafirimiz olun. Bu arada tetkiklerinizde çıktı. Maalesef kan değerleriniz çok düşük.
Bu günlük serumla vitamin desteği vereceğiz. Ama çıktıktan sonra bir süre beslenmenize uyku düzeninize ve kan ilaçlarınızı almaya dikkat etmeniz gerekiyor."
Ben cevap vermeden Aslan atladı söze.
"Merak etmeyin doktor aldığından emin olacağız."
Dediğinde bir kaşım havada Aslan'a baktım.
"Yavaş ol Aslan Karabey.
Anında sahiplenme moduna girmişti Aslan.
"Senin iyiliğin için mücevherim."
"Cıvıma Aslan."
Hemşire sol koluma serumu takarken
"Bu bitince gelip diğerini takacağım. Tekrar geçmiş olsun."
Dediğinde bir hemşireye bir kocaman seruma baktım.
"Hay böyle şansa.
"Birde iyi tarafından bak Cevher Aslan.
"Sanmıyorum. O kadar sabırlı biri değilim hastane konusunda.
"Sorun değil. Abimi rehin aldım.
"Amerikadaki şirket ne oluyor abin burdayken. Yada ailesi. "
"Şirket bir süre daha kendini götürür.
Ailesine gelince.
Aslında abime görede iyi bir aday bulursak onuda evlendirebiliriz.
Dediğinde yüzüne baktım.
"Gerçekten arsız ve gamsızsın."
"Beni tanıyorsun Cevher.
"Yüzüğü taktım diye anında nikah bekleme Karabey."
"Bu yüzük parmağında olduğu sürece, kokuna ve dudaklarına dokunabildiğim sürece ölene kadar beklerim.
Dedi.
Gözlerimin kapanmaya başlayınca esnemeye başladım.
"Uyu dinlen. Ben burdayım."
Dedi eğilip bana yaklaşarak.
"Aslan farkındamısın bilmiyorum, suyunu çıkarıyorsun."
"Farkındayım ama elimde olan birşey değil. Bütün suç o dudaklarında."
Dedi yerinde doğrulurken. *****
Cevher uyurken Dilan ve Kadir gelmişti. Onlardan bir iki saat sonrada Efe ve Ege.
Efe bey çıkarken,
"Yarına kadar dinlenmesi lazım. Ama sabredemez. Çıkmaya kalkacak. Yapabilirsen izin verme." Dedi ve gitti.
Yapabilirsen demek,biz yapamıyoruz demekmiydi.
Onlar gidince Dilan sandalyeyi yatağın yanına çekip otururken bende kendimi koltuğa bırakıp biraz gözlerimi dinlendirmeye karar verdim.
"Geçmiş olsun efendim.
"Teşekkür ederim iyiyim.
"Akşam dokuz."
Sessiz geçen bir kaç saniyeden sonra,
"Neden kalkıyorsunuz?"
Dediği anda ayağa kalkıp Cevher'in yanına gelip " Nereye." diye sordum.
Sinirli ve şaşkın yüzüne baktı.
"Tilki uykusumu uyuyorsun?"
"Cevher nereye dedim.
Ayağa kalkarak,
"Birincisi bir şey yaparken kimseden izin almam. İkincisi banyoya gitmek içinde soracak değilim." Dedi.
"O kadarına karışmıyorum tabiki."
Dedim tekrar koltuğa oturup bacak bacak üstüne atarak.
"Dilan kıyafetlerim nerde?"
"Dolapta efendim."
"Kadir?"
"Odanın dışında."
" İkizler geldimi?
" Evet. Siz uyurken gelip gittiler."
"Nasıl bu kadar sızmışım ben."
Onlar konuşurken ben sessiz dinledim sadece.
Cevher odadaki banyoya girip çıktıktan sonra tekrar yatağın yanına gelerek,
"Dilan kıyafetlerimi verirmisin." Dedi.
Dilan:
Dediğinde yine hızla kalkıp Cevher'in yanına geldim.
"Ne yapacaksın kıyafeti."
"Bu kadar yeter çıkıyorum.
"Olmaz dinlenmem lazım.
" Öylemi dersin.
Dilan tekrarlatma sende."
"Peki efendim."
Dedi Dilan dolaptan kiyafet çantasını getirip yatağa bırakırken.
Bunu yaparken orda oluşuma ve onu izliyor oluşuma zerre aldırmadı yine.
Üzerindeki pijamanın düğmelerine geçerken, yanına gelip beline sarılmaktan alamadım kendimi. Sımsıkı sarılıp kendime çektim.
"Ne yapıyorsun Aslan."
" Hâlâ aynısın Cevher."
Ve birdaha yanımda üstünü değişirsen kendimi tutamayabilirim."
Dedim dudaklarına yaklaşırken.
" Bunu birdaha yaparsan kendimi tutmam. Başka yerine yerine yersin o tekmeyi."
"Seninle işimiz var." Dedim Bıkkın.
"Durda yardım edeyim bari."
"Gerek yok."
"Gerek var."
Üzerinden çıkarmaya çalıştığı pijamayı çıkarmasına yardım ederek eşofmanının üstünü giymesinede yardım ettim.
Efe'nin beni neden uyardığını yeni anlamıştım.
Yanımdan uzaklaşarak odanın kapısından çıkarken, ben arkasından baktım.
"Sen kalıyorsun galiba."
Dedi geriye dönüp.
Aşağı inerken,
"Evdede dinlenebilirim. Yarın erkenden şirkette olmam lazım.
"Benmi.?
Bana ters bir bakış atarken,
"Seni yeni geçici ortağın ile tanıştıracağım."
"Ortak.?"
"Evet Tolga Bey."
"Olabilir.
"Yatakhaneler için bir yerle anlaştınız mı.?" Dedim duran asansörden inerken.
"Ege bir kaç yerle görüştü.
"İkisi içinde önerim var dinlemek istersen."
"Olur dinlemek isterim. Yarın geldiğinde tekrar konuşalım."
"Anlaştık."
Kadir:
"Efendim Dilan geliyor.
"Tamam Kadir."
Dilan'da yanımıza gelince birlikte binadan çıkarak arabaya bindik.
Cevher:
"Kadir beni bıraktıktan sonra Aslan beyi de evine bırak lütfen."
"Peki efendim."
"Yanında o kadar kaldım.
"Olur bi kahve ikram ederim.
Şirkete geldiğinde içersin.
Dedi sinir bir gülümseme ile.
" Yüzüne baktım önce.
Dedim içimden.
********************************
|
0% |