Yeni Üyelik
53.
Bölüm

Y.C 53 Plan, Tuzak, Hüzün

@azamet_29_2

Kadının belinden çıkardığı silahı,

" Seni lanet herif ." Diyerek Aslan'a çevirdiğini görünce silahın önüne atladım. Kadının tetiğe basışı ve karnımda hissettiğim acıyla ile kendimi yerde buldum.

" Cevheeeeer!!"

*****
Serumu değişmek için gelen kişinin Serdar'ın adamı olacağı aklıma gelmezdi. Adamın boynundaki dövmeyi görünce yakasına yapışıp kimsin lan dediğimde aynı anda yüzüme attığı yumruğu hissettim.
Boğuşmaya ve karşılıklı yumruk atmaya başlayınca kendimi adamla birlikte yerde boğuşurken buldum.
Aynı anda Cevher' in de temizlik görevlisi kılığındaki kadınla boğuştuğunu gördüm ama şuan sadece tepemdeki adamla uğraşabiliyordum.
Sonunda bir boşluk bulup yastığın altındaki silaha uzanıp alarak rast gele tetiğe bastım. Adam kalbine aldığı kurşunla yere yığılırken bacağımdaki acı beynime saplanıyordu sanki. Başımı Cevher'e çevirdiğimde

Kadının belinden çıkardığı silahı,

" Seni lanet herif! "

Diyerek bana çevirdiğini ve silahın önüne atlayan Cevher ,kadının tetiğe basması ve Cevher'in elleri karnında tam önüme düşüşünü aynı anda gördüm.

" Cevheeeeer!!" Diye haykırdım.

Yerimde doğrulup baygın Cevher bakarken donup kaldım.
Hayır.
Hayır bu olamaz.
Titreyen ellerimle Cevher'i kucağıma çekerken kadın koşarak odadan çıkıp kaçtı.

" Kadir!" Diye haykırdım.
Gelen Kadir Cevher'i görüp,

" Doktor getiriyorum." Diyerek koşarak çıktı.

Kucağımdaki Cevher'e baktım.
Hareketsiz öylece yatıyordu.
Elimi yüzüne koyarak sarstım.

" Cevher!
Aç gözlerini.
Denizlerinde boğulup göklerinde can bulduğum aç. Cevher yapma, bana bunu yapma.
Ne olur yapma!"

Diyerek üzerindeki eşofmanı ucundan tutarak yukarı sıyırıp baktığımda gördüğüm şeyle şok oldum.

" Yelek?"

Dedim yüzüne bakarak.
Çelik yelek gitmişti.
Plânlı yapmıştı her şeyi.
Ben afallamış bakarken, gözlerini aralayıp bana baktı.

" İyiyim, sakin ol."

Dedi dişlerini sıkarak. Yelek gitmişte olsa canı yanmıştı.

" Seni aptal. "
Dedim sarılıp gögsüme çekerek. O kurşun benim kalbimi delip geçti sanki.
Canıma kastın mı var senin ? " Diye bağırdım.

" Sakın! Sakın birdaha yaşatma bana bunu! "

Derken Kadir yanında doktorla döndü.

"Doktora gerek yok iyiyim." Dedi Cevher yerinden doğrulup yavaşça ayağa kalkarken.

Kadir:
"Patron aklım gidiyordu."

" Kadir, Efe'ye söyle sinyali takip etsin."

" Sinyal? "

"Tamam." Diyerek çıktı Kadir.

Cevher'in uzattığı elini tutmadan ayağa kalkıp kendimi koltuğa bırakırken doktor yerde yatan adama bakıp, üzerini yataktaki örtüyü çekerek örttü.
Adam ölmüştü.

Cevher bir eli karnında öne eğik, odaya giren adamlarına,

" Aslan beye yardım edin yan odaya alın." Dediğinde,

" Gerek yok."

Dedim sinirle.
Cevher'e yaptığı şey yüzünden gerçekten kızgındım.

Sonrada ayağa kalkıp kendim aksayarak geçtim yan odaya.

Cevher de yanındaki adamlara burdan ayrılmayın diyerek peşimden gelip odaya girdiğinde. Hızla kapıyı kapattım ve kilitledim.

Cevher'i omuzlarından duvara yaslayıp,

" Sen ne yapıyorsun!
Ben sana tek başına bir şeye kalkışma demedim mi.
Neden kafandan iş çeviriyorsun."

Dedim öfkeyle.
Restine rest diyen Cevher, bağırarak karşılık verdi.

"O şerefsizleri yakalamak için bir tuzak kurdum.
Birşey yaparkende kimseden izin almam ben.
Ben kimsenin emriyle yada isteğiyle iş yapmam.
Buna sende dâhilsin Karabey ! "

Dedi işaret parmağını göğsüme arka arkaya bastırarak.

Kaşları çatık çakmak çakmak gözleriyle bana baktı. Ben ne kadar kızgınsam oda aynıydı.

Hırsla belinden sarılıp dudaklarına kapandım. Yaptığım şeye bana vurarak karşılık versede bir kaç saniye sonra pes edip karşılık verdi.
Dudaklarından ayrılıp alnımı alnına dayadım.

"Cevher yapma.!
Sakın bir daha o görüntüyü bana yaşatma. Sana birşey olduğunu göreceğime öleyim daha iyi.
Hiç bir zaman benim canım için canını öne atma. Bunu kaldıramam."

Gözlerime baktı.

"Sen olsan ne yapardın? "

Dediğinde, kıyafetinden tutarak gerileyip kendimi yatağa bırakarak oturdum. Yüzüne baktım.

"Sen benim canımdan değerlisin..."

"Yardım et de şunu çıkarayım. Sıktı. "

Dedi lafı değiştirerek.

Üzerindeki siyah eşofmanın fermuarını aşağı kadar açtığında siyah çelik yeleği ve üzerine saplı kurşunu görünce kanımın çekildiğini hissettim.
Cevher eşofmanın omuzlarını kollarına indirirken bende yanlarındaki cırtları açarak başından çıkarıp koltuğa attım yeleği.

Göbeğinin üzerindeki mor kurşun izini görünce daha da sinirlenerek baktım. İki parmağımı üzerinden geçirerek,

"Acıyor mu.?" Dedim.

"Biraz."

Ellerimi beline dayayıp kendime çektim. Morluğun üzerine bastırdım dudaklarımı. Çünkü öyle yaparsam geçecekmiş gibi geldi o an.

Geri çekilip başımı yukarı kaldırıp ayakta bana bakan Cevher'e,

" Bana söz ver." Dedim.

" Bir daha böyle bir şey yapmayacaksın. "

Yüzüme bakarken kapı tıkladı.
Cevher kapıyı açmaya giderken kolundan tutup çekerek,

" Kapat şu fermuarı.
Bu manzara sadece bana ait.
Benden başka kimse göremez seni."

Dedim fermuarı yukarıya kadar çekerek.

Gülerek kapıya doğru giderken ben sinirle elimi alnıma bastırdım. Beynim uğulduyor hâlâ vurulduğu o anı yaşıyordum.

Cevher kapıyı açtığında kapıya döndüm. Efe ve Ege, arkadada Kadir.
Son olaraktan abim.

Hepsi kapının önündeydi.
Anlaşılan abim dayanamamış ve erken gelmişti.

Efe Cevher'e sarılırken abim yanıma geldi. Bana ve Cevher'e bakarak,

" İyimisiniz? " Dedi.

" İyiyiz abi."
Efe ye kaydı gözüm.
Sımsıkı sarılmıştı Cevher'e.
Cevher'e ne kadar değer verdiği belliydi.

" Tamam Efe.
İyiyim.
Sinyali takibe aldın mı.?"

" Aldım. "

Duyduğum şeyle anında ayağa fırlayıp Efe'nin yakasından tuttum.

" Haberin vardı öyle mi?
Cevher'in saçma planından haberin vardı ha!"

Dedim inanamaz şekilde hırlayarak.

" Seni ahmak.
Ya ona birşey olsaydı."

" Çek ellerini yakamdan Karabey.!" Dedi bileklerinden tutup çekerek.

" Birincisi haberim yoktu.
İkincisi o ne derse yaparım.
Senden izin alacak değilim."

" Kesin şu kavgayı!"
Diye bağırarak bizi ayırıp, beni çeken abimle zorla yatağa oturdum.

Cevher eli alnında sessiz, bizi dinledikten sonra,

" Aslan kesermisin bağırmayı.
Planı yapan benim uygulayanda. Kadir'i bilerek uzaklaştırdım.
O piçlerin yarına kalmadan harekete geçeceklerini biliyordum.
Kadınla boğuşurken üzerine böcek yerleştirdim.
Soluğu Serdar'ın ve Baykan'ın yanında alacaktır.
Efe sinyal.. "

Efe'nin gözü üzerimde,

" Takipteyiz. Araç aşağıda." Dedi.

" Güzel.
O kadın Serdar itinin inine girince bizde basacağız. "

Telefon sesiyle Ege'ye döndük.
Telefonu açarak cevap verdiğinde gözü Efe'deydi.

" Tamam geliyoruz." Dedi ve kapattı.

"Patron sinyal durmuş. Şehir dışında bir hara."

Cevher:

" Tamam hemen gidelim."

Diyerek kapıya yöneldiğinde hızla ayağa kalkıp Cevher'in kolunu tuttum.

" Sen gitmiyorsun."

" Ne.? "

" Duydun sen kalıyorsun."

" Kes saçmalamayı Aslan." Dedi kolunu çekip elimden kurtararak.

" Kolun alçıda.
Az önce nerdeyse ölecektin.
O kurşun kafanada gelebilirdi.
O yüzden bu gece bir yere gitmiyorsun sen! "

" Sen bana karışamazsın Aslan Karabey."

" Başka zaman belki. Ama bugün karışırım. Bu kadar adam varken sen olmasanda olur. "

" Aslan seni uyarıyorum!"

" Bende seni...!
Sen gidersen bende gelirim!"

Kollarını birleştirerek meydan okudu Cevher.

" Burdan çıkmamanı sağlarım Aslan. Dedi tek kaşı havada."

" Burdan dışarıya kadar kaç adam diktiysen hepsini tek tek vurur,yine çıkarım! Deneyelim istersen! " Dedim dişlerimi sıkarak.

Efe işaret parmağı üzerimde,

" Patron bu herifi zerre sevmiyorum ama haklı. O kol ve acıyla gelmemen daha uygun."

" Efe!
Beni delirtmeyin! "

" Kusura bakma patron. Bu sefer haklılar."

Dedi Ege.

" Asım Bey, Ege.
Gidelim."

Diyen Efe ve diğerleri koşar adım çıktılar.

Geride kalan Cevher sinirle kapıyı arka arkaya tekmeleyerek,

" Bunu size çok fena ödetirim ben."
Dedi.

Sonrada bana dönüp mavilerini karalarıma dikerek ağzına geleni saymaya başladı.
Gözleri gözlerimde olsada,
sesi uzaklardan, söyledikleri ise uğultulu geliyordu kulağıma.
Sonra baktığım maviler bulanıklaşmaya başım dönmeye başladı.
Sanırım tsansiyonum düşmüştü. Bacağımdaki sıcak sıvı hissine bakılırsa yaram da açılmış ve kanıyordu.
Dönen başım ve kesilen gücümle elimi yatağın kenarına koyarak destek almak istedim. Ama dengem bozulunca kendimi sırt üstü zeminde buldum.

" Aslaan! " Diyen Cevher'i duyuyordum ama dönen başım gözlerimi açmama izin vermiyordu.

" Kerim." Diye bağıran Cevher' in sesiyle içeriye birilerinin girdiğini sonrada yerden kaldırılıp yatağa bırakıldığımı hissederken, doktoru çağır. Dedi Cevher yine.

Uyanık kalmaya çalışsamda karanlığa çekildim.

*****

Kulağıma gelen ayakkabı sesleri ile açtım gözlerimi.
Başımı yana çevirdiğimde odanın ortasında ileri geri yürüyen Cevher'i gördüm.
Eli çenesinde düşünüyordu.
Endişeliydi.
Böyle durumlarda olayların dışında kalmaktan hoşlanmıyordu.
Ama izin veremezdim. Bugünlük bu kadar aksiyonla yetinsindi.

Bana döndüğünde gözlerimi kapattım hemen.
Şuan sinirliydi benimse sabrım ve gücüm yoktu.
Ayakkabı sesi yatağımın yanına kadar geldi ve durdu.

"Uyu Karabey uyu..
Uyandığında görüşeceğiz nasılsa. "

Sesindeki kızgınlık yerli yerinde duruyordu.
Kapı sesiyle gelen adamını duydum.

" Efendim emniyetten arkadaşlar gelmiş.
Olayla ilgili görüşmek istiyorlar."

" Tamam Kerim geliyorum."

Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra uzaklaşan ayakkabı sesiyle gözümü zorlukla açtığımda oda boştu.
Neden bu kadar cok uykum vardı.
Seruma katılan ilaçlar yüzünden olmalıydı.

Abim ve ikizler aklıma gelince ister istemez bende endişelenmeye başladım. Hepside sağlam adamlardı ama karşıdakiler de fazla tehlikeliydiler.
Bir haber gelseydi Cevher kafesteki aslan gibi dolaşmazdı.
Hâlâ haber yoktu demekki.
Sağlam gelmelerini umdum kayan gözlerime yenik düşerken.
Zaten elimde değildi seruma ne bok kattılarsa artık gözlerim açık kalamıyordu.

*****
Ne kadar uyudum bilmiyorum. Ama uyandığımda oda hâlâ boştu.

" Cevher." Dedim yerimde doğrulup yatağa oturarak.
Tam ayağa kalkacakken kapı açıldı.
Giren kişi şükürki abimdi.
Yüzündeki yaralardan bir kaç sıkı yumruk yediği belli oluyordu.

" Abi?
Nihayet. !
İyimisin, yaralı falan değilsin değilmi.?

" Hayır. İyiyim." Dedi yanıma gelirken.

" Ya diğerleri. Onlar nasıl.?"

" İyiler. Ege'nin kolunda küçük bir sıyrık var o kadar."

" Cevher?
Ege'nin yanındamı."

" Hayır.
Biz geldiğimizde yoktu.
Dışardaki adamına,

" İçerdeki aptala dikkat edin diyerek gitti." Dedi.

" Aptal da olduk şükür." Dedim elimi saçıma geçirerek.

" Bu sefer burnunuzdan getirecek beyler. Demedi demeyin."

Ege'ydi konuşan.
Yanında Efe kapının önünde bize bakıyorlardı.
Sessiz önüme baktım. Sonrada parmağımdaki yüzüğe.

Sınırlarında yapacağı şeye engel olmak varmıydı acaba. O kadar kızmış olabilirmi.
Kızıp yüzüğü çıkarabilirmi. Diye düşünmeden edemedim.

"Sen nasılsın?"

" İyiyim. Bir an önce gidelim.
Nefret ettim burdan."

Ayağa kalkarak Ege' ye baktım.

" Nereye gider. "

" Her yere gidebilir.

Ama senden çok Efe'ye kızgın.
Sana uyduğu için.
Ben zavallıda arada kaynadım Efe'ye uyduğum için. "

Efe:

" Kes sesini Ege. " Diyerek odadaki dolaba baktı.

" Her şeyini almış.
Aman ne güzel."

Bu sırada odaya bir hemşire geldi.

" Şey.. Cevher Hanım yokmu.?"

"Neden aradınız.?" Dedi Ege.

" Krem bırakacaktım. Alçı çıktıktan sonraki ağrılar için."

"Alçıyı çıkarttırdımı.?"

"Evet yarım saat kadar önce.
Şey ben bırakayım siz verirsiniz." Diyerek çıktı kadın.

" İlk sinirini alçıdan almış.
Sıradaki biziz. " Dedi Ege.

Efe sinirle kapıya bir yumruk geçirerek kremi de alıp çıktı.

" Ege!
Kadir! "
Diye bağırdığında ikiside arkasından gitti.

"Hadi Aslan iyiysen bizde çıkalım."

İşlemleri halledip üzerime sadece bir kaban geçirip eşofmanları bile değiştirmeden bütün eşyalarımıda alıp çıktık.

Kendimi arabaya attığımda adamlarda diğer arabaya binince iki araç evin yolunu tuttuk.

" Sormayacakmısın.?"

"O piçler şuan umrum bile değil."

" Ben yinede anlatayım.
Sinyali izleyip bahsedilen haraya gittik. Adamlar koca şehirde başka yer bulamayıp atların arasına saklanmışlar.
Serdar, Baykan birde Cevher'e saldıran kadın vardı. Bir kaç adam da dışarıya yerleştirmişler.
Cevher'i taktir ettim.
O böcek olmasa bulunacak yer değilmiş. "

" O taktirlik hareket yüzünden ölecekti belkide. O kurşun kafasına da gelebilirdi. "

" Ama gelmedi.
Cevhere değer vermen güzel ama abartırsan kendinden uzaklaştırırsın. Her neyse.
Bu iki it Amerika' da bir barda tanışmışlar. Ortak nokta biz çıkınca oturup intikam planı yapmışlar.
O kör Baykan benden tırstığı için senin üzerinden vurmaya karar vermiş.
Serdar'da bir taşla iki kuş vurmak için onunla anlaşmış.
Sonuç ikisinide adam akıllı silkeledikten sonra dönerken emniyete attık.
Diğer adamlardan sağ kalanları bağlayıp orda bıraktık. Polis toplar.
Bir kaç gün emniyet ve Adliye arası gezeceğiz artık.

O mesele değilde sen ne yapacaksın bakalım."

" Dişi Aslan şimdiden dişlerini gösterdi. İşin zor. "

" Pişman değilim abi.
Şimdi olsa yine yollamazdım.
Onu karşımda vurulup yere düşerken görünce öldü sandım abi.
Öldü...
Öldüm. "

" Sen körkütük aşık olmuşsun oğlum.

Bacağın nasıl."

" Bilmiyorum.
Bakmadım."

Aklım Cevher'de olduğu için merak edip bakmamıştım bile.
Eve geldiğimizden hızla arabadan inerek eve girdim.
Üst kata çıkıp odama geçtim. Dolaptan kıyafet çıkararak üzerimi değiştirirken abim geldi.

"Aslan.
Ne yapıyorsun.?"

"Giyiniyorum."

"Onu görüyorum.
Bu saatte bu bacakla nereye gidiyorsun.?"

" Cevher'i bulmazsam rahat edemem. Gidebileceği yerlere bakacağım."

" Saçmalama Aslan.
Karşındaki Cevher Aslan.
Başka biri değil. Yada bir çocuk değil.
Size sinirlenip biraz kafa dağıtmak istemiştir.
Otur yerine yarın dönecektir."

Yatağın üzerine bıraktım kendimi.

"Hiç sanmıyorum abi. Canıma okuyacak."

*****

Bugün ikinci gün olmuştu hâlâ ses yoktu Cevher'den.
Sonunda soluğu ikizlerin yanında Aslan Holding'de aldım.

Cevher'in odasına çıktığımda Cevher'in koltuğunda Efe oturuyordu.
El parmaklarını birbirine geçirmiş alnına dayamış düşünüyordu.

Yarım şekilde kaldırdığı gözleriyle bana bakıp tekrar önüne döndü.

" Burda ne işin var Kara Aslan. Evinde yatman gerekirdi."

Aksayarak gelip koltuğa bıraktım kendimi.

" Ne yatması iki gündür oturmuyorum bile.
Cevher'in beni böyle cezalandıracağını bilseydim o piçlerin peşine kendim düşerdim.

Siniri ne zaman geçer acaba."

" Geçmeyecek gibi. "

" Abim haklıymış.
Bu dişi aslandan çekeceğin var demişti. " Dedim sinirle gülerken.

" Size göre ne varki.
Sayenizde olan bana oluyor.
İki gündür kaçıncı toplantı bu haberiniz varmı?"

Veryansın ederek odaya girdi Ege.

" Suçu siz işlediniz ama cezaya ortak olan salak ben. Bundan sonra patronun karşısına geçip tek laf edersem şerefsizim. "

" Kapa çeneni Ege.? "

Efe ile aynı anda aynı cümleyi kurmak mı? Yok artık. Bu işin sonu iyiye gitmiyordu.

Şaşkın bize bakan Ege'nin çalan telefonuyla hemen ayağa kalktık.

Ege telefona bakarak.
Kaşlarını kaldırdı.
Cevher değil anlamında.

" Alo Nigar hanım."
Diyerek Efe'ye baktı.

Efe'ye dönüp ne iş gibisinden işaret çaktım.

" Yetimhanenin yeni müdürü." Diyince Ege'ye döndük geri.

" Teşekkürler iyiyiz siz nasılsınız.
Hayır bir sıkıntı yok. Neden?

Ciddimisiniz?
Ne zamandan beri?
Tamam gelince konuşuruz. Lütfen uyandırmayın."

Ege telefonu kapatıp bize döndü.

Efe:
" Ne oluyor Ege.?" Diye sorunca,

" Patron sabahtan beri yetimhanedeymiş."

Efe:
" Yetimhanedemi? "

"Hemen gidelim." Dedim ayağa fırlayarak.

Birlikte odadan çıkarak asansöre girdik.

"Ne yapıyormuş orda." Dedim.

Hiç birşey eski yatağında öylece uyuyor Dedi Nigar hanım.

" Eski yatağımı?
Buu.. yetimhane..."

" Evet bir süre bizimde kaldığınız yetimhane."
Garajda inerek arabaya bindik.
Yarım saat kadar sonra yetimhanedeydik.

3 katlı eski bir yapıydı.
Bazı yerleri tadilattan geçmiş yenilemişti.
Bahçe duvarları yeniden boyanmış. Duvarlarına rengarenk boyalarla çizgi film kahramanları çizilmişti.
Bahçe kenarları ağaçlandırılmış parkı yenilenmiş ve büyütülmüştü.
Eski ama güzel bir yer dedim.

Ege:
" Patron sayesinde.
Buraya ayrı bir ilgi gösterir."

Birlikte içeri girerken 50 yaşlarında bir kadın kapı da karşıladı bizi.

" Efe'm, Ege'm yiğitlerim benim.
Hoşgeldiniz."

" Hoşgördük Nigar hanım."
Efe:
"Cevher? O nerde?"

" Üstte. "

Kadınla birlikte üst kata çıkarken etrafı izleyerek çıktım.
Bina her ne kadar boyansada, kaloriferle ısıtılsada yinede soğuk bir görüntüsü vardı.
Kadın konuşmasına devam etti.

"Yorgun geldi.
Geldiğinden beride uyuyor.
Bir ara uyandığında yeni çocuklardan Fidan ağlayarak yanına yatmak istedi.
Fidan'a olmaz dedim ama...

Cevher kızım yanına çağırıp izin verdi. Şimdi ikisi birlikte uyuyor.
Belkide kendine benzediği için kıyamadı."

" Benzemek? Derken." Dedi Ege.

Fidan'ın kimi kimsesi yok taşradan geldi. Devlet korumasına alındı.
Annesi ve babası gözünün önünde öldürülmüş.
Saçlarının bir kısmı Cevher'inki gibi beyazlamış.

Konuşa konuşa odanın önüne kadar geldik. Kapıyı yavaşça açarak içeri girdim.
Odada 10 tane yatak vardı. Çocuklar oyun için dışarda olduklarından boştu yataklar.
Sadece Cevher ve küçük kız vardı uyuyan. Yavaşça yanlarına yaklaşarak hemen yanındaki yatağa oturdum.

Yüzü kendine dönük kız sol kolunun üzerinde yatıyordu.
Cevher'in sağ eli küçük kızın belindeydi. Kızı göğsüne basmış çok güzel uyuyordu. İster istemez parmaklarında , verdiğim yüzüğü aradı gözüm.

Ama yoktu.
İki elide boştu. Benim ölsemde çıkarmayacağım dediğim yüzük onun parmağından çok kolay çıkmıştı belliki.

**********************************

Eveeettt.
Bölüm sonu güzeller.

 

Loading...
0%