@azamet_29_2
|
"Gece oldu, uyuyalım artık." " Sen yatağında uyu ben aşağıda uyurum." " Burda benimle uyu Cevher." Dedi yatağı açarak beni oturturken. " Sınırlarımı aşmayacağım." "Kokundan mahrum etme" " Cevher'im. ***** Gözlerimi açtığımda bana bakan bir çift kara göz gördüm. Aslan sağ dirseğinin üzerine kalkmış gözlerini bana dikmiş öylece beni izliyordu. " Ne zamandan beri uyanıksın?" " 3 saattir uyanığım ve hayatımın enn güzel 3 saatiydi." Gülümseyerek yerimden kalktım. "Sen delisin." " Evet ama sadece senin delinim." Dedi kalkarak. Diyerek önden merdivenleri inmeye başlayınca bende arkasından indim. " Sağdaki kapı banyo." Dedi. Ben banyoya girerken o da mutfak bölümüne geçti. " Şömine yanıyor istersen oraya geç. Şuan soğuk ama birazdan ısınır." " Gerek yok burası iyi dedim mutfak bölümündeki masanın önündeki yüksek sandalyeye oturarak."
" Mutfakta iyisin sanırım." " Evet. Kahkaha ile güldüm. " Yani benim kötü olduğunu mu söylüyorsun." " Bilmem ben kendimi ispatlarım. Sende ispatla kıyaslayalım. Dediğinde, gülümsedim sadece. Aslan yanımdaki boş sandalyeyi alıp tam karşıma koyarak oturdu. Sonrada bardakları doldurarak kenardaki çatalı alıp önüme bırakırken, " Başla ve notumu ver." Dedi. Önce bardaktaki çaydan bir yudum aldım. " Üçkağıtçı, kokulu çay kullanmışsın." " Evet çünkü sevdiğini duydum." " Kimden duydun? " " Sen banyodayken Ege'yi arayıp sordum." " O da öylece söyledimi.?" " Ege ile daha iyi anlaşıyoruz. Ama dediğim gibi Efe ile birgün birbirimize gireriz gibi geliyor." " Hâlâ o evde oturmamızı istediğine eminmisin Cevher. " Aslan senin için zor olabilir bunun farkındayım ama ben o evden başka bir yerde yaşayamam. " O halde ikizlerimi başka eve yollasan?" " Onlarda benim gibiler." Dedim önümdeki menemene çatalımı daldırırken. " Bu arada Kara nerde?" Dedim çayımdan bir yudum içerek. " Dışarıda. Dediğinde içtiğim çay boğazımda kalınca soluma dönüp eğilerek öksürmeye başladım. " Neden şaşırdın bu kadar nede olsa " Damdan düşer gibi sormak zorundamıydın. " " Pardon." Derken elimdeki bardaktan bir yudum daha içtim boğazımı toparlamak adına. "Cevap vermedin." "Cevabımı beğenmeyeceksin, o yüzden vermiyorum." " Dur tahmin edeyim. Doğru bilmişti. " O halde ben bir öneride bulunayım." " Senmi." " Evet. "Buraya mı?" " Neden olmasın. Kabul..." " Ciddimisin.?" " Evet gayet güzel bir yer. Dedim Kahvaltıya devam ederek. Aslan ayağa kalkıp yanına geldi. " Seni gelinlikle görmek için ölüyor olsamda, gelinlikten çok içindeki büyülü kadınla ilgileniyorum. Dedi ve masadaki bardağını alıp bir yudum daha içti. ***** Aslan beni eve bıraktıktan sonra kendide abisinin yanına şirkete gitti.. Aslan için kabul etmesi zor birşeydi bunu biliyordum ama ben bu evden başka biryerde yaşama niyetinde değildim. Aslan'da bunu kabul ederek bu evde yaşamayı kabul etmişti.. İkizlerin bu fikre kötü bakmayacağını biliyordum. Odama çıkıp sıcak bir duş aldıktan sonra üzerimi değişip evden çıktım. "Çağla hanımla anlaşmayı bozduğunuz için gelmiş. " Dedi Esra. İçerdeki Tolga : " Bu nasıl oluyor Ege Bey.? " Tolga Bey. Demiştiki ellerimi ceplerime sokarak içeri girdim. Ege: " Patron Tolga bey..." " Duydum Ege." Dedim. "Esra hanım bize kahve getir lütfen." " Hemen efendim." Esra'dan kahve istedikten sonra Tolga beyin yanına gelerek sağ elimi cebimden çıkarıp uzattım. " Hoşgeldiniz Tolga Bey." Dedim elini sıkarak. "Oturun lütfen." Diyerek kendi koltuğuma geçip oturdum. Elini uzatıp tokalaşsada, " Hiç hoş gelmedim Cevher Hanım! " Diyerek devam etti. " Sebep? " " Ne demek sebep. " Mesele işse ne alay ederim ne de şaka." " Çağla dün gelip sizin anlaşmayı sebepsiz iptal ettiğinizi söyledi." Söylediği şeyle sakin bekledim. " Doğru söylemiş. Dedim geriye yaslanıp bacak bacak üstüne atarak. " Kardeşiniz Çağla hanımın niyeti benimle iş yapmak olmaktan çıkıp nişanlıma göz koymaya kadar ilerlemiş." Tolga: Diye ayağa fırlarken, Ege'nin içtiği kahve boğazına kaçarak öksürmeye başladı. " Öyle. " Peki nerden biliyorsunuz suçun sadece kardeşimde olduğunu. Ya nişanlım dediginiz adam..." Dediğinde yumruğumu masaya vurarak susturdum Tolga'yı. " Haddinizi aşmayın Tolga bey! Size tavsiyem liseli kızlar gibi hareket eden kardeşinizle konuşup biraz nasihat vermenizdir. Tolga hem sinirli hem mahçup çıktı ofisten. " Ege. Dönüşte Efe'yi de alıp gel. "Tamam patron." ***** 10 dakika sonra Efe ve Ege kapıdan girdiler. Ege sessiz yaklaşırken Efe kaşları çatık bakıyordu. " Efe hayırdır. " "Az önce Tolga hırladı." Dedi Ege gülerek. " İt herif zorla, gel boynumu kır diyor. Bizi görmek istemişsin patron. " " Evet. Ama önce. "Evet dün verdik. "Güzel eline sağlık. Yani. Ev konusunu.." Dedim önüme bakarak. " Çocuklar biliyorsunuz. İsteseydim zorda olsa başka bir eve geçebilirdim. " Oda, ben iç güveysi olmam diye itirazmı etti." Dedi Ege gülerek. " Önce baya bir düşündü. " Bana açıkça söyleyin lütfen. " Senin gitmendense o gelsin." Dedi Ege. " Cevher..." Dedi Efe. Sen onu kabul ettiğinde kabul ettik biz onu zaten. Efe'nin sözlerini Ege de başıyla onayladı. Gülümsedim. " Teşekkür ederim çocuklar." " Nikah 4 gün sonra. " Dediğimde ikiside şaşırdı bu kez. Efe: " 4 günmü. Ceza ne oldu? " "Cezanız Çağla hanım sayesinde kalktı." " Anlamadım. " Evet. Anlaşmayı bozmanın sebebide bu zaten. Çağla. " Yetimhanede olduğum gün çocuklara pasta siparişi vermek için pastanede gittim. Tesadüfe bakın ki Meğer hanım efendi Aslan'a kaptırmış aklını. İlk fırsatta ilanı aşk edeceğini ima ediyordu. " Aaa. " Aynen. " Ee. Ya...Aslan. O." " Öfkeyle kalkmış giderken engelledim. "Aferim Kara Aslan'a." Dedi Ege Bu kez gülerek. " Bu arada Efe. Nedersin sizin nikahı da kıyalım mı?" Dedim sırıtarak. " Yok patton almayalım biz. " Bir terslik mi var.?" " Hayır sadece ağırdan alıyoruz o kadar." " İyi o zaman." " E o zaman ihale patron.? Sen burda olmazsın heralde." " İhale günü burda olacağım." " Hı anlamdım. Ama.. Ba.." " Sormaya çalıştığın balayı ise. " Anladım. " " O halde konuyu kapattık." ***** Özge'nin ısrarlarına rağmen başında da söylediğim gibi gelinlik falan giymemiştim. Yine hayran hayran bakarak. " Kardeşim çoook yakışmış. Yine süper görünüyorsun. " Dedi sırıtarak. " Sende çok hoş görünüyorsun küçük hanım. Elbisen çok yakışmış. " " En azından birimiz elbise giysin dedim." Diyince seni, seni aklınca bana laf mı sokuyorsun." Diyerek yakalayıp sarıldım. Sonrada birlikte merdivenlere yürüdük.
Herkes bize bakıyordu. Merdivenleri yavaşça inerek yanlarına geldiğimde kapıdan Kadir girdi. " Efendim memur bey geldi." Dediğinde Asım Bey karşıladı memuru. İçeri giren memur yanımıza gelerek önce beni sonra Aslan'ı tebrik etti tokalaşarak. Belli etmesemde karakterime ters şekilde ilk kez heyecanlıydım. Memurun, Sözüyle, "Başlayalım." Dedi Aslan. Aslan'ın şahidi Âsım bey benim şahidimde Efe oldu. Memur: " Siz Cevher Aslan, Dediğinde Aslan'a baktım. " Evet kabul ediyorum. " " Siz Aslan Karabey Cevher Aslan'ı eşiniz olarak kabul ediyormusunuz. " Aslan'ın saniyede Evet diyişine anlık gülme istegi gelmişti. Gerçekten deli bu adam hemde bana deli. " Sizlerde şahitlik ediyormusunuz?" Âsım bey ve Efe evet dediğinde memur, " Bende sizi belelediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak karı koca ilen ediyorum. " Deyişiyle önümüze uzattığı defteri imzaladık. Artık resmen evliydik. Nikahın arkasından önce Özge geldi yanıma, sımsıkı sarıldı. " Tebrik ederim kardeşim" Dedikten sonra Aslan'ın yanına geçip elini uzattı. " Tebrik ederim." Aslan gülümseyerek. " Teşekkür ederim güzellik. " Dediğinde Özge övgüden memnun geri çekilirken ikizler ve Asım bey sırayla bizi tebrik ettiler. Tebrikleri kabul ettikten sonra mutfakta hazırlanan ikramlıklar ve içecekler geldi. Aslan arsızca, " E artık biz kalkalım." Dediğinde yüzüne baktım. " Evet yeni evlileri yolcu edelim." Dedi Aslan'ın arsızlığının üzerine mum dikercesine. Bu kez sinirle baktım Aslan'a. Ama umursamadı bile. ***** Bilikte evden çıkıp hazır bekleyen arabaya bindik. " Aslan gerçektende ayarın yok." " Nedenmiş o karıcığım." Karıcığım? " Utanmadan balayına gideceğiz demeye getirdin." " Dememe gerek varmı.? " Öyle bile olsa damdan düşer gibi denmez. " "Ne o utandım mı dişi aslanım." Sorduğu şeye cevap vermedim. " Valla umrum bile değil. Onlar evlendiklerinde bizim kadar bile beklemeyecekler imzadan sonra direk arabaya atlayıp balayına çıkacaklar. " Gülümsedim çaktırmadan, haklıydı. " Ne yapıyorsun?" " Adettendir." Dedi içeri girip kapıyı ayağıyla örterek. Beni şöminenin önüne kadar getirip koltuğun önünde yere bıraktı. Odanın içi ısınmaya başlayınca kabanımı çıkardım. " Sen rahatına bak ben çantaları alıp geliyorum." Diyerek evden çıktı Aslan. Birkaç dakika sonra iki çanta ile geri döndü. Çantaları üst kata çıkarıp bıraktıktan sonra tekrak aşağı indi. Yanıma gelip, " Kahve istermisin.?" " Olur. " Aslan kahve hazırlamak için mutfak bölümüne giderken bende şöminenin yanına oturup bağdaş kurarak ateşi izlemeye başladım. Bir kaç dakika sonra elinde kahvelerle yanıma gelerek birini bana uzattı. Elindeki kupayı alıp kahveden bir yudum içtim. Gülümseyerek, "Neden bakıyorsun." Dedim. " Hayalmisin gerçekmi diye. Çünkü hâlâ inanamıyorum. " Dedi hâlâ bakarak. Gözlerine baktım bende. "Nasıl böyle hayran bakabiliyorsun?" " Çünkü hayranım. Dediğinde elimdeki kupayı şöminenin önüne bıraktım. " Artık bahanen kalmadı Cevher Aslan. Vakitsizce yaşamak istiyorum seni, Alıntı.. Eveeet bölüm sonu canlarım.
|
0% |