@azamet_29_2
|
Gözlerimi açtığımda çoktan sabah olmuştu. Kendi evimde yanımda Aslan ile uyanmak...
Hızla yerimde doğrulurken bileğimde Aslan'ın elini bileğimde hissettim.
" Günaydın mücevherim."
" Günaydın."
" Erkencisin."
" Erkenden şirkete geçmem gerekiyor, istersen sen yat koca bebek."
Dedim dürtmek için.
" Sen yanımda olmadıktan sonra neden yatayım."
Dedi elini bileğimden çekerek.
"Bundan sonra senin olmadığın yatakta durmam ben."
Dedi bu kez.
"O zaman her sabah böyle erken kalkarsın Aslan bey."
Dedim banyoya doğru giderken. İşlerimi görüp bir duş alıp saçlarımda küçük bir havlu, kurulayarak odaya döndüğümde arkamdan belime sarılan Aslan'ı hissettim.
Derin bir nefes çekti boynuma dayadığı burnuyla.
" Kokuna ölüyorum,
" Aslan.
" Kızma dişi aslanım.
Dedikten sonra sırıtarak banyoya girince bende giyinme odasına geçerek üzerimi giydim.
Dolaptan siyah pantolon, pastel kahve badi, siyah rugan ayakkabılarımı ve
" Ben iniyorum. " Dedim.
Odadan çıkarken kapının önünde Kara'yı görünce durdum.
" Aslan'ı arıyorsan duşta Kara." Dedim.
" Özge? "
" Sanırım Kara dışarı çıkmak istiyor."
Doğruya bunu unutmuştuk.
" Tamam.
Özge, teşekkür ederim kardeşim. Diyerek odaya dönerken bende
Ben mutfağa yönelirken ikizler girdi salona.
" Günaydın patron Kara sanamı kaldı."
Dedi Ege gülümseyerek.
" Bu seferlik...
" Olur."
" Günaydın."
" Kara'ya ne olmuş."
Dedi etrafina bakarak.
" Birşeyi yok dışarı çıktı.
Aslan eli saçında,
" Doğruya önceden benim odamdayken beni kaldırırdı.
Sevim hanım kahvaltı hazır diye haber verince hepimiz mutfağa geçerken Özge'de koşarak arkadan yetişti.
Herkes masaya otururken,
Özge:
" Özge bakıyorum neşen tavan yapmış."
" Evet kardeşim.
Ege:
" Neşeliyim çünkü Yeliz'le iddiaya girdik. Ege:
" Kaç bekliyorsun bakalım.
" 100 üzerinden 100 Ege abicim. "
" Oldukça iddialısın."
" Aynen Aslan abi."
Sevim sultanın yaptığı çay servisi ile kahvaltıya başladık.
Başımı kaldırıp Aslan'ın gözlerine baktım.
" Birşey yok.
Yüzünde hem üzgün hem mutlu bir ifade vardı yemeye başlarken.
Bir kaç saniye sonra Efe:
" Aslan. " Dedi.
"Kazım'ı buraya alalım derim.
" Hem Kadir'e de arkadaş olur." Dedi Ege.
Aslan'a baktım.
" Evet herhangi bir sıkıntıya sebep olmayacaksa iyi olur.
" O halde tamam.
" Akşamda kendim, Kazım' la dönerim."
Araya girerek,
"Neden bir sıkıntımı var? "
" Sıkıntı yok ama işimiz var.
" Anladım.
" Ege abi.
" Sanane geveze."
" Dilara söyledi abicim."
" Efe.
" Bizim acelemiz yok patron.
Dedi Efe.
" Önden gittiğim yok sadece bir kahve içelim dedim."
" Tamam işte Ege abi, sen demişsin.
" Özge bir kelime daha edersen seni dışardaki karın içine atarım. "
" Hadi didişmeye ara verinde çıkalım." Dedim ayağa kalkarken.
Benimle birlikte herkes kalktı.
" Hızlan biraz cadı." Dedi Özge'ye.
" Geldim işte ne acelen var."
Diyen Özge çantasını alıp ikizlerin arkasından çıkarken arkamdaki Aslan'a baktım.
" Aslan?
" Galiba kalabalığa alışık değilim.
Dediğinde dudaklarımla susturdum Aslan'ı, dudaklarından çıkacak kelimelere izin vermeyerek.
Kollarımı boynuna dolarken gözlerime isabet etti göz bebekleri. Elleri belimi buldu.
"Sen benim ailemin bir parçası oldun artık. Bu kalabalığı seveceksin emin ol." Dedim.
" Ben senin olduğun, senin geçtiğin, senin uğradığın her yeri sevmeyi, seninle evlenmeden önce öğrendim mücevherim.
Hadi gidelim yoksa ne kendim gideceğim ne seni yollayacağım şirkete. "
Diyince kollarının arasından çıkarak ceketimi aldım, oda kabanını alınca birlikte evden çıktık.
Aslan Kadir ile ben Efe ile Özge ise Ege ile çıkarak ayrıldık.
40 dakikalık trafikten sonra şirkete geldik. Efe kendi işinin başına geçerken bende uzun süre sonra kendi ofisime yürüdüm.
10 dakika sonra Esra elindeki dosyalarla geldi.
Esra günün programı okuduğunda derin bir nefes alarak,
" Anladım.
" Peki efendim."
" Yarım saat sonra bana bir kahve daha lütfen."
İhale için olan toplantı saat 10 daydı.
" Gel Ege." Dedim.
Ege ben dosyalara daldığımda bitene kadar sessiz beklerdi hep.
İşlerin bu kadar birikeceğini hesap etmemiştim doğrusu.
" Tamam.
" Tamam patron."
Birlikte toplantı odasına geçip masadaki yerimizi aldık.
Ege'ye baktım daha fazla şirket bekliyordum bakışıyla.
Yanıma gelip kulağıma,
" En cesurları bunlar.
Dedi gülümseyerek.
" Bizde cesurlarla çalışmayı severiz."
Dedim koltuğuma geçerek.
Oturmadan önce,
" Beyler hoşgeldiniz."
Ege yanımdaki koltuğa oturarak,
" Ali Bey.
" Tanıştığımıza memnun oldum.
Bize ne sunduğunuzu ve fiyatı ayrıntlı şekilde sunarsanız bizde düşünerek size cevabımızla birlikte döneriz. "
En yaşlıları olan Ali bey ki tahminim 50 yaşlarındaydı.
" Cevher Hanım.
" Tabi. Buyrun dinliyorum."
" Şimdiden söyleyeyim ben işimi sağlam yapmayı severim.
" Anladım Ali Bey.
Bir süre daha okuldan, metre kare alanından, bölgeden, süreden bahsederek konuştuk. Onlar sordu ben cevap verdim. Not alan da oldu kaydedende. Sonuç olarak
Herkes çıktıktan sonra derin bir nefes alarak,
" Ege, toplantı bittiğine göre yetimhaneye gidelim."
" Tamam patron."
Saat 1 olmuştu. Ege ile birlikte benim arabayla yetimhanenin yolunu tuttum. Amacım çocuklar için geniş bir oda ve yeni oyun alanıydı.
" Patron ek bina için izin almamız gerek."
" Biliyorum o işi sende.
" Tamam.
" Olur aslında.
Bir süre daha yol aldıktan sonra nihayet yetimhanedeydik.
Biz geldiğimizde çocuklar bahçeye çıkmış yağan karın bahçeyi kaplamasıyla kışın tadını çıkarıyorlardı.
" Hoş geldiniz.
Diyerek odasına buyur etti.
" Hoşbulduk Nigar hanım.
" Sağol Cevher kızım.
" İyiyiz, Ege ile gelip ön bir inceleme yapalım dedik.
" Bu kadar çabuk mu.? "
" Aslında geç bile kaldık.
Ege araya girerek
" İzin verirseniz hem içerden hem dışardan bir bakıp ne yapabiliriz bi görelim."
" Tamam gidelim." Dedi Nigar hanım.
" Ege sen gidip Nigar hanımla bak ben bahçeye çocukların yanına çıkacağım.
Diyerek odadan çıktım.
" Tamam patron ama dikkat et düşüp bir yerini kırma.
Dedi gülümseyerek.
" Bana, sen ne halt ediyordun diye sarar sonra."
Ege'nin bir yerini kırma cümlesi beni küçüklüğüme çekip götürdü.
Burada kaldımız zamana döndüm anlık. Yine böyle bir kış günüydü.
İkizlerle birlikte bir köşede kardan adam yaparken Cemil'in gelip bizi rahatsız edişi, kardan adamımızı yıkması ve ağlayan Ege.
O kadar kızmıştımki onu dövmek için peşine düşmüştüm.
Bahçeye çıktığımda anılardanda çıkmış oldum.
" Kolay gelsin Fidan." Dedim.
Beni duyunca hızla arkasını dönüp bir çırpıda belime sarılarak,
" Cevheer!" Dedi.
" Tabiki tıpkı senin gibi bende sözümü her zaman tutarım."
" Teşekkür ederim."
" Neden tek başınasın, neden arkadaşlarınla oynamıyorsun. "
" Onlar oyun bozanlık yapıyor.
" İstersen birlikte yapalım.
" Evet, evet, evet."
Fidan kardan küçük bir yuvarlak yaparken bende ayak değmemiş yerlerden geçerek büyük bir kar topu yaptım.
" Evet oldu."
" Çok güzel oldu Cevher."
Diyen Fidan'ın gözlerinde yıldızlar parlıyordu.
" Şimdi bu adama göz ve burun lazım."
"Bende var."
" Öylemi? "
" Evet. Gülizar abla herkese verdi."
Dedi cebinden çıkardığı poşeti göstererek.
Plastikten yapılmış havuç ve kömürler vardı poşette.
" Hadi takta kardan adamımız mutlu olsun."
" Tamam." Dedi Fidan küçük parmaklarıyla özenerek takarken.
" Keşke atkısıda olsaydı."
Yanımda atkı yoktu. Ama Ege'nin vardı.
" Burda bekle geliyorum."
Diyerek hızlı adımlarla dışarda odayı büyüteceğimiz yere bakan Ege'nin yanına geldim.
Beni gören Ege,
" Patron bitti mi oyun? "
" Bir eksik kaldı sonra bitiyor.
" Tabi. "
Dediğinde boynundan çıkarıp verdigi atkıyı alıp Fidan'ın yanına dönerken
" Hadi sarda üşümesin."
Dedim.
" Cevher biliyormusun?
" Öylemi ?"
Dedim içimde küçük bir sızı hissederek.
" Evet beni evlat edinecekler." Dedi mahzun ama birazda mutlu.
" Nigar hanım bana dediki.
Bana, benim kızım olurmusun? Dedi.
Dedi buğulu gözlerini gözlerime sabitleyerek.
" Efendim."
" Ben bu ablayla gidersem annemle babam bana kızmaz değil mi? "
Karşımda yetişkin bir insan gibi konuşan küçük ama yaralı kıza baktım. Sonra kendime çekip sımsıkı sarıldım.
" Kızmaz güzellik.
" Gerçekten mi ?"
"Gerçekten."
"Onlar mutlu olunca, o zaman bende mutlu olurum."
Dedi ince kollarını boynuma dolayıp yanağımdan öperek.
Nigar hanım bakın kardam adam yaptık Cevher'le.
Dedi sevinçle.
Ama hiç birşey söylemedi.
"İşim bitti gidebiliriz patron." Dedi sadece.
" Tamam.
" Teşekkür ederiz Cevher kızım.
Fidan'a baktım tekrar.
Bende el salladım.
" Hadi çıkalım Ege."
" Patron Fidan'ı özleyecek gibisin."
"Evet özlenecek bir çocuk cimcime.
Derin bir nefes aldım.
" Sen yaptın."
" İş kolay.
" Güzel. "
" Seni nerde bırakıyoruz."
" AVM de."
" Neden AVM.
" Kendi öyle istedi.
" Ooo. Anladım.
" Aslındaaa. Evet.
" Ve azimli.
" Üçümüz derken."
" Sen Efe ve Kadir."
Ege kahkaha ile güldü.
" Kısmet patron."
Merkezdeki büyük AVM'ye geldigimizde Ege arabayı kenara çekerek durdu.
" En azından burda birşeyler yap kız için." Dedim.
Ege gülerek,
" Akşam görüşürüz patron dedikten sonra dönen kapıya doğru giderek gözden kaydoldu.
Arabaya binmek için elimi kapıya uzatmıştım ki son sürat üzerime gelen aracı farkettim.
Hızla kalkıp kaçan arabanın arkasından baktım.
Elim acıdığını hissettiğim sol kolumda,
" Şerefsiz piç"
Diyerek arabamın diğer tarafına geçtiğimde gördüğüm manzarayla sinirim bir kat daha arttı.
Hedef bendim belliki.!
******************************
Evet bölüm sonuu. |
0% |