@azamet_29_2
|
Hatalarım varsa sorry. 🤗 Cevher burdaydı ve her şeyi duymuştu. Elleri ceplerinde ve boş bir bakışla bir bana bir Melis'e bakıyordu. Ne üzüntü ne kızgınlık ne öfke patlaması... Bu boş ifade Cevher'den her şeyi beklemem gereken bir bakıştı. Ağır adımlarla yanımıza kadar geldi. " Cevher." Dedim. Gözlerimdeki bakışlarını oturan Melis'e çevirdi. " Aslan." Dedi sakin şekilde. " Söylemek istediğin bir şey varmı.? " " İnanma Cevher. Dedim elimi yüzüne uzatarak. Ama anında bir adım geriledi. O an koca dünya taştan bir duvar oldu, üzerime çöktü. Ve ben altında kalarak can verdim. Cevher hâlâ sakin, Melis'in arkasından dolaşarak yan tarafa geçip diğer masadan bir sandalye aldı. Melis ile arama koyup oturup Ağlamak mı. " Doğrumu..? Dedi Cevher Melis'e bakarak. "Yalan mı söylüyorsun? " Tabiki yalan!" Diye atıldım. Hızla Melis'i omuzlarından tutarak sarsmaya başladım. " Söyle Melis! Melis başını önüne eğdi. O an parça parça olan ruhumdan arta kalanlarda yalan rüzgarıyla etrafa savruldu. Cevher'e baktım. " İnanma Cevher!" Dedim. " Ne olur bu yalanlara inanma. Cevher öylece masaya bakıyordu. " Otur lütfen, Aslan." Dediğinde, o rica kelimesi olan lütfen de bile ölüm soğuğu hissettim. " Anlat..." Dediğinde yüzüne baktım. " Melis! Dedi Cevher. " Özür dilerim. " Melis!! " Dedi Cevher daha yüksek sesle. Araya girdim. " Melis Allah aşkına doğruyu söyle." Dedim. " Bir... Cevher bana baktı. " Doğru, abimle bilikte İzmir'e gittik. Melis'e döndü bakışları. " 5 Nisan gecesi Asım ve Aslan'ı Baykuş barda gördüm." Kaşlarımı çatarak düşündüm. " Evet doğru. " Arkadaşım Ece'nin doğum günü olduğu için arkadaşlarla bilikte gelmiştik bara. "Yalan söylüyorsun. Derken Cevher gözleri dizlerinin üzerindeki ellerinde konuşmalarımızı dinliyordu sadece. " Ordaydım Aslan. Doğruydu söylediği şey. O salak kıza laf atınca tokatı yemişti. " Tamam ordaydın diyelim. Dedim sinirle. " İyi düşün. O an, zihnimde canlandı o görüntü. " Ooo Aslan Karabey ve Asım Karabey ve saz arkadaşları." Diye dalga geçen sarhoş kızı hatırladım. " Sen miydin o?" " Hatırladın. Dedi Melis halime bakıp. Elimi alnıma bastırdım. " Bir süre sonra Asım Bey ve arkadaşları kalktı. Sonunda yanına gelip, " Bu kadar içersen otele gidemezsin Aslan. Dedim. Ben bu kadar içkiyle sarhoş olmam. Cevher'in bakışları gözlerimi buldu. " Doğru. Ben sana elimi bile sürmedim. Melis..! " Devam et." Yumruğumu masaya geçirip, " Cevher neye devam edecek.Yalan söylüyor. Anlamıyormusun? Sakın ona inandığını söyleme bana. Evet İzmir'deydim. Ben bu yalancıya do-kun-ma-dım! " Dedim ellerimi saçlarıma geçirerek. " Otele nasıl döndün." Yüzüne bakıp geriye yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirerek öfkeyle baktım. " Taksiyle tabiki. Dedim hatırladığımı belirtecek şekilde. " Taksi ücreti ne ödedin? " Cevher'in bakışları yeniden beni buldu. " Hatırlamaman normal." Dedi. " Ücreti ben ödemiştim." Dediğinde kala kaldım. Dedi başı önde. " Kes şunu Melis. Ben seni o gözle görmedim görmem. Dediğimde anlık kafamın içinde yankılandı bu cümle. Arkadaş olsak bile tipim değilsin! Bir kere daha söylemiştim bu cümleyi ama nerede hatırlayamadım. Devam ettim. "Odama girdigimde direk banyoya girip bir duş aldım. " Neden şimdi çıktın ortaya. Sorduğu soruyla afallayarak baktım. "Cevher Hanım amacım kimseyi zorda bırakmak değildi inanın. Alaycı bir gülüşle güldüm. "Değilmiş, pöeh! Başkasından peydahladığın oğlunu bana yamamak için baya baya kafa yormuşsun." " Yalan değil. " Kes artık şunu! Diye bağırınca, " Özür dilerim. Bu yüzde gitmek istedim ama izin vermedin. " Melis sen beni delirtmeyemi çalışıyorsun? Cevher'in hareketiyle ona döndüm. Cafeden çıkmak için yanımdan geçerken, " Cevher..." Dedim kollarından turarak. "Bana inan, sana asla yalan söylemedim. Yüzüme baktı. Önce cevap vermeyerek ellerimi kollarından ayırdı. " Bana biraz izin ver Aslan." Dedi. " Cevher'im. " " Keşke öyle bakmak yerine kalbime bir kurşun sıksaydın." Dedim elim kalbimin üzerinde. Ağır ağır kapıya doğru yürürken arkamdakileri yeni farketmiştim. Elleri ceplerinde bana nefretle bakan Cevher kapıya yürürken Ege'de kalkıp peşinden gitti. "Cevher!" Dedim korkuyla öne doğru adım atarak. " Bir süre uzak dur." Dedikten sonra yakamdan tutup, gözlerini gözlerime dikti. " Bu işi çöz Aslan. Yoksa..." Dedi ve yakamı bırakıp arkasını dönüp Cevher'in peşinden gitti. Hızla arkamı dönüp, " Melis! " Demiştimki. Melis'in çalan elefonu konuşmamı engelledi. " Tamam geliyorum." Diyerek kapattı. "Karan acıkmış. Diyerek hızlı adımlarla çıkıp gittiğinde, sinirle masa ve üzerindeki herşeyi yere savurdum. Nasıl olur, nasıl böyle bir sorunun ortasında kalırdım. Acil girişinden girip asansöre binerek abimin olduğu kata çıktım. Bu sırada telefonum çaldı. " Alo İpek hanım. " Hayır Aslan bey. " Tabiki. " Evet odamdayım, bekliyorum. " Koşar adım İpek'in odasını bulup kapıyı tıklayarak cevabı beklemeden içeri girdim. " Aslan Bey, endişelenecek birşey yok sakin olun lütfen. " Dedi önce. " Buyrun oturun." Gösterdiği koltuğa oturarak merakla baktım yüzüne. Aklımdan bin türlü şey geçiyordu. " Abim nasıl.?" "Bende onun için görüşmek istedim sizinle. Tahlil sonuçları iyi. " Çok şükür." Dedim. " Teşekkür ederim İpek hanım. " Rica ederim. " Sağol İpek... Ben kalkayım. " Tabi. " İpek'in odasından çıkarak aynı kattaki yoğun bakım odasına geldim. Abim benim için babamdan daha iyi babaydı. " Abi." Dedim. "Abi kalk ne olur. Yemin ederim suçum, günahım yok. Dedim cama dayadığım koluma başımı yaslayarak. " Abi? Arkamda duyduğum ses Kazım'ındı. " Kazım? " Biraz önce. " Dedi nefes nefese. " Ege, Aslan abinin yanına git diyince birşey oldu diye korkup hemen geldim. " " Ege'mi söyledi." " Evet abi. "İyi olacak... " Nehir nasıl? " " Bütün gün Özge ile üzgün üzgün salonda oturdu." " Cevher geldimi? " " Hayır. " Var Kazım var. " Geçen yıl..." Kazım: " Abi. Yatağa yaklaşarak abimle bir kaç kelime konuştuktan sonra önce yavaşça makineden ayırdılar. Sonrada oksijen maskesi yaktılar. Şükürler olsun. " Nasıl.?" " Durumu iyi. Derin bir nefes çekip bıraktım. ***** Yarım saatin sonunda abim özel odaya alınmış bende yanına çıkmıştım. Sağ bacağında bütün bir alçı. " Nasılsın abi. Dedim üzgün. " İyiyim koçum. Dedi halsiz gülümseyerek. " Nehir nerde? " Bizde. Abi... Dedim. " Aslan, sende bir şey var." Dedi zor çıkan sesiyle. " Ne oldu. Başım öne düştü. " Kötüyüm abi." Dedim. "Çok kötüyüm. Dedim ağlamaklı. " Niye ne oluyor anlat." " Sonra abi şimdi dinlen yorma kendini." " Başlatma Aslan yorgunluğuma. " Başım önde sessiz bekledim. " Aslan kaldırma beni ayağa. Konuş oğlum ne oluyor.!" " Abi. " Melis mi? " Abi, oğlu olmuş. " Ee. " Abi... Babasının ben olduğumu söylüyor." " Ne." Dedi kocaman gözlerle bana bakarak. " Ne saçmalıyorsun lan sen. " Daha kötüsü biz konuşurken Cevher her şeyi duydu. " Melis' le konuşmadın mı.?" " Konuşmaz olurmuyum,konuştum. Ama... " Oğlum sen şunu doğruca bir anlatsana." " Geçen yıl Nisan ayında İzmir'e gitmiştik." " Evet." " Arkadaşlarla birlikte gece bara gidelim demiştiniz hani. Melis o gece ordaydım diyor. " Ciddimisin? O Melis miymiş. " Siz gittikten sonra yanıma gelip oturdu. Bir kaç cümle konuştuk. Otele gittiğimi hatırlıyorum ama Melis'in benimle geldiğini hatırlamıyorum. " Ve. Dedim ayağa kalkarak. Oğlumun babası sensin diyor. " " Aslan bana bak." Abime döndüm. "Aslan o gece aranızda birşey oldumu gerçekten. " " Asla!" Dedim yüksek sesle. " Olsa hatırlarım abi. " O zaman ne korkuyorsun oğlum. " Nasıl yani suçlamayı kabul edip test mi yaptıracam. " Aslan senin emin olman değil, ispatlaman önemli. Önüme bakarak düşündüm. " Haklısın abi. Ama ya, ya pozitif çıkarsa diye de korkmuyor değilim. " Aslan bu ihtimal olsa bile bu testi yaptırmadan bilemezsin. " Babacım.!" Diyerek içeri giren Nehir ve arkasından gelen Kazım ile konuşmamız bitti. Abime baktım. "Abi ben çıkıyorum. Kazım sen burda abimle kal." Dedim Kazım'a bakarak. " Tamam abi." " Önce Cevher'le konuşmalıyım. Diyerek çıktım odadan. ***** Cevher eve gitmediyse hâlâ şirkette olmalıydı. Dünyada en çok istediğim şeylerden biri olan babalık bu şekilde olamazdı. Şu işten bir kurtulayım içeni sikeyim. Odama gelip içeri girişim. Direk banyoya giderek duş almam. Sonra bornozla yatağa yatışım. Hepsi bu, kimse yoktu yanımda. Yoktu. Direksiyona bir yumruk geçirdim. Şirkete geldiğinde arabayı garaja bırakıp direk asansöre yöneldim. Hâlâ ofiste olmalı diye düşündüm. Kapıyı çalmadan içeri girdiğimde koltukta Efe'yi gördüm. " Cevher nerde?" Dedim. " Ne yapacaksın Cevher'i. " " Cevher nerde?" Dedim tekrar. Şuan Efe ve öfkesiyle uğraşacak halde değildim. Ege: Dediğinde hemen çıkıp terasa yöneldim. Hızla çıktım merdivenleri. Açık olan yere yürüdüm. " Cevher." Dedim. Gözlerini kapattı bir süre. " Hasta olacaksın." Hiç kıpırdamadı. Yüzünü avuçlarımın arasına alırken " Denizlerinde boğulup, göklerinde can bulduğum kadın. Cevher, istediğini söyle ama susma. Test yaptıracağım. Yine cevap vermedi. " Aslan..." Adımı onun ağzından duymak çıktığını hissettiğim ruhumu bedenime çekti. Geriye döndüğümde cennete açılan iki pencere gördüm. " Sana inanıyorum... Dediğinde hızla yanına gelerek sımsıkı sarıldım. Canıma katmak istercesine sarıldım. Geri çekilip alnımı alnına dayadım sonra. "Ben senden başka kimseyi sevmedim, kimseyle olmadım Cevher... Hadi artık içeri gir hasta olacaksın yoksa. Dedim başımı kaldırıp. " Bende hastaneye dönüp o salak kızı bulup test konusunu konuşacağım." " Bende geleceğim. Kazım Nehir'i almak için gelince duymuş Özge. Tamam gel. ***** Önce abimi ziyaret ettik. Daha iyi olduğunu gördükten sonra, Biz geldiğimizde Melis elinde bebeği koridorda dolaşıyordu. Yanına yaklaştığımızda bizi görünce durup sadece önüne bakarak bekledi. Yanına gelerek durdum. " Aslan..." " Melis hiç uzatmayacağım. Dedim uyuyan bebeğe bakarak. " Benim oğlum olamaz. Yüzüme baktı. " Aslan. Siz beni ben sizi görmemiş olayım." Söylediği şeylerle sinirim katlanarak arttı. " Dalgamı geçiyorsun benimle. " Aslan bırak zorlama. Melis'i kolundan tutarken, " An itibariyle hayatının içine sıçtın Melis, dönemiyorum. O yüzden o test yapılacak. " ***** Ertesi gün Doktorun onayıyla hem benden hem bebekten örnekler alındı. Abim: " İlk başta istememesi beni şüphelendirdi. Yalan söyleme ihtimali kuvvetli." " Bu bir hafta nasıl geçecek bilmiyorum abi. Hem bu mesele çözülecek diye seviniyor, hemde..." " Aslan. " Hayır abi o bebek benden değil, o kadar. " Dedim sinirle. . ***** Ölümle kalım arası. Geçen bir haftadan sonra sonuçlar için hastanedeydik. Cevher ve ikizler de benimle gelerek laboratuvar önünde Melis'le buluştuk. Cevher koridordaki koltukta öylece yere bakarak beklerken ben kapının önünde dört dönüyordum. Sonunda doktor kapıdan elinde bir zarf ile çıktı. " Hadi doktor sonucu söylese bitsin bu işkence." Dedim. Doktor elindeki kâğıdı açarak yüzüme baktı. " Pozitif. " Dediğinde cehennem kapıları açılıp içine atıldığımı hissettim. " Ne!?" Dedim bir doktora bir Melis'e bir Cevher'e bakarak. " Bebekten ve sizden alınan örnekler uyumlu. Bebeğin babası sizsiniz." O an dünya üzerime çöktü. Derken Cevher'in ayağa kalktığını gördüm. Bana bakmak bir yana, yönünü bile dönmedi. Ne diyecektim. Birden Patron! Diyen Ege'nin sesiyle ona döndüm. Cevher öylece yerde yatıyordu. " Cevher." Dedim panikle.. Yanına gitmek için adım atmıştım ki " Bundan sonra ondan uzak duracaksın." Dedikten sonra hızla Cevher'in yanına giderek kucağına aldığı gibi uzaklaştı. ********************************** |
0% |