Yeni Üyelik
63.
Bölüm

Y.C 63 Oyun.

@azamet_29_2

" Pozitif. "

Dediğinde cehennem kapıları açılıp içine atıldığımı hissettim.

" Ne!?" Dedim bir doktora bir Melis'e bir Cevher'e bakarak.

" Bebekten ve sizden alınan örnekler uyumlu. Bebeğin babası sizsiniz."

Dünya üzerime çöktü.
Na- nasıl olabilir?
Nasıl...?

Derken Cevher'in ayağa kalktığını gördüm.
Başı öne eğik hâlâ yere bakıyordu.

Bana bakmak bir yana, yönünü bile dönmedi.
Ağır adımlarla asansöre doğru yürürken başım öne düştü.

Ne diyecektim.
Ne söyleyecektim. Herşey ortadaydı.
Aslan Karabey, yediğin bokun cezasını çek. Dedim kendime.

Birden Patron! Diyen Ege'nin sesiyle ona döndüm.

Cevher öylece yerde yatıyordu.

" Cevher." Dedim panikle..

Yanına gitmek için adım atmıştım ki
Efe bu sefer bütün bedeniyle önümde durdu.

" Bundan sonra ondan uzak duracaksın."

Dedikten sonra hızla Cevher'in yanına giderek kucağına aldığı gibi uzaklaştı.
Arkasından baktım sadece.

O an ruhumun bedenimden nasıl uzaklaştığını izledim.
Geriye dönüp doktorun elinden kağıdı çekip aldım.
O yazıyı...
İdam fermanımı onaylayan yazıyı tekrar, tekrar okudum.

Hayır.
İnanmıyordum.
Ya bir yanlışlık ya bir düşmanlık vardı.
Kağıdı avucumun içinde sıkarak elimi yumruk yaptım.

Anında kenarda bekleyen Melis'in yakasına yapışıp duvara dayadım.

" Abi yapma."

Diyerek kolumdan tutan Kazım'a geriye itekledim.

" Anlat Melis!
Anlat ne boklar çeviriyorsun?
Anlat neden benim hayatımla oynuyorsun.
Annlaaatt! "

Diye bağırarak yüzünün yanındaki duvara geçirdim yumruğumu.

" Anlat..!
Anlat..!
Anlat..! "

Hem bağırıyor hem duvarı yumrukluyordum.

Ellerini kulaklarına kapatmış Melis, gözlerini sımsıkı kapatıp çığlık attı.

Kanlı elimle yakasından tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdım.
Gözlerimi gözlerine diktim.
Nefretle bakarak,

" Hemen anlat yoksa elimde kalacaksın.
Melis, yemin ederim hiç acımadan öldürürüm seni. "

Dediğimde, Kazım ve doktor beni zorla tutup çektiler Melis'in üzerinden.

" Abi Allah aşkına sakin ol.
Kendine zarar veriyorsun. "

" Ne sakini lan!
Ne sakini! "

Dedim ikisininde kolundan kurtularak.
Ellerimi saçlarıma geçirdim.

" Hayatım karardı benim, ne sakini?
Sevdiğimi kaybettim lan..!
Nefesimi kaybettim...
Sığınağımı kaybettim...
Ruhumu kaybettim..."

Derken Melis'in koşarak uzaklaştığını gördüm.
Peşinden gidecekken Kazım yine kolumdan tutunca hırsımı alamayıp laboratuvarın cam kapısına geçirdim bu kez yumruğumu.

" Bu nasıl olur?
Nasıl olur lan!
Bu nasıl oyun lan! "

Aklımı kaçırmak üzereydim. Almıyordu aklım beynim almıyordu.
Ne olduğunu anlamıyordum.

Durmadım tekmeyle yumrukla kapıyı aşağı indirdim.

" Delirecem, delireceeemm!"

Diye bağırırken ensemde hissettiğim acıyla elimi enseme koyarken kendimi sırt üstü yerde buldum.

Bulanıklaşan görüşümle abimi gördüm.
Hemen yanımda tekerlekli sandalyedeydi.
Acıyan gözlerle bana bakıyordu.
Haklıydı acınacak haldeydim.

" Özür dilerim abi!
Yapmak zorunda kaldım."

Diyen Kazım 'ın sesini duydum sonra.
Kazımdı başıma vuran.

" Abi " Dedim ağlayarak.

Uzun zamandır ağlamamıştım. Enson babam beni dövdüğü gün evden kaçtığımda çadırda ağlamıştım.

" Sık kafama.
Kurtar beni bu azaptan."

Dedim sonrası karanlık.

*****

ASIM'DAN

Aslan ve Cevher bugün sonuçları almak için geleceklerdi.
Bu da Aslan'ı olduğu kadar benide endişelendiriyordu.

Melis'in test konusunu ilk duyduğunda önce istememesi sonra razı olması beni huylandırmıştı.

Anlattığı İzmir hikayesi doğru olsada ben kardeşimi iyi tanıyordum. Aslan çocukluğundan beri bana bir kere olsun yalan söylememişti.
Bir sebepten Cevher'den gizlese bile ki kesinlikle inanmam.
Benden asla gizlemezdi.

Aslan önüne gelen kızlarla geceleyecek bir erkek hiç olmadı.
Helede Melis'le mi hiç sanmam.
Aslan Melis'ten hiç bir zaman hoşlanmamış hatta itici bulduğunu bile söylemişti.
Yinede arkadaş olarak her zaman yanında olmuştu.

Eğer o test pozitif çıkarsa Aslan'ı tutmak mümkün olmazdı.
Burda yatarak bekleyemezdim.
Bu yüzden bende aşağı inecektim. Ama önce Nehir'den bir şey isteyecektim.

" Nehir."

" Efendim baba."

" Kulağını aç iyi dinle..."

........................

" Neeehh!
Baba ben bunu yapamam."
Olmaz. Ya. Yani elime yüzüme bulaştırırım. "

" Hadi amaaa, okulda her naneyi yiyorsunuz da bunumu yapanacaksın."

" Okul mu?
Nane mi? "

" Arkadaşların ve senin müdürün odasında yaptığınız şeylerin hepsini biliyorum Nehir."

" Cidden mi.?

Ta- Tamamm ya.

Ama yapamazsam kızmak yok..."

" Tamam yok.
Şimdi bana Hakkı' yı yolla sende dediğimi yap.
İşin biyincede hemen yanıma gel."

" Tamam."

Nehir odadan çıkarken,

" Hakkı abi babam seni çağırıyor." Dedikten sonra gitti.

Hakkı:

" Buyur abi."

"Hakkı şu tekerlekli sandalyeye oturmama yardım et.
Labaratuvar katına iniyoruz. "

" Abi bu halde olmaz gidemezsin. "

" Hakkı.
Başlatma lan abinden.
Hadi. "

Hakkı'nın da yardımıyla sandalyeye oturup birlikte odadan çıkarak asansöre binip 0 tuşuna bastım.

Kötü birşeyle karşılaşmamayı umarak indim aşağı kata.

Ama geç kalmıştım.
Biz asansörden çıkarken Melis koşarak gelip asansöre bindiğinde bir Aslan'a bir Melis'e baktım.

Aslan sinir krizi geçirirken Melis kaçıyordu.

"Melis." Diye bağırdım arkasından ama kapı çoktan kapanmıştı.

Aslan delirdigine göre sonuç pozitif çıkmıştı.
Etrafta Cevher'i aradı gözüm ama yoktu. Sonucu duyunca çekip gitmiş olmalıydı.
Aslan'ı da bu delirtmişti demekki.

Aslan bu sinirle ne yaptıysa artık sağ eli kan revan içinde Kazım'ın yakasına yapışmış bağırıp çağırıyordu.

" Aslan! "
Dedim ama kendini o kadar kaybetmişti beni duymadı bile.
Yanındaki cam kapıya yumruk attı önce. Aptal, elinin kesildigin farkında bile değildi.
Sonra,

" Delirecem." Diye bağırarak tekmeyle yumrukla kalan camlarında aşağı indirdiğinde cam kapı bütün kolunu kesmişti.

" Kazım!" Dediğimde, Kazım beni duyup bana baktı.

" Durdur şu deliyi."

"Ama."

" Durdur! "

Dedim emir kipiyle.

Kazım mecbur, aldığı emirle silahını çıkarıp kabzasıyla Aslan'a vurunca bizim deli eli başında kendini yerde buldu.
Başka türlü duracağı yoktu.
Yanına yaklaşıp yüzüne bakarken haline acımadan edemedim.

Ağlayacak kadarmı aşık olmuştu Cevher'e. Aslan ağlayarak bana bakarken,

" Abi.
Sık kafama, kurtar beni bu azaptan.

Dedi kendinden geçmeden önce.

Koluna kaydı gözlerim.
Parmaklarının üstleri morarmış kolunda dirseğine kadar bir kaç derin kesik oluşmuş kanıyordu.

" Sinirinden canı bile yanmayan Aslan, sinirin geçtiğinde bu kolla ne yapacaksın bakalım."

" Kazım, Hakkı Aslan'ı hemen acile götürün.
Onlar Aslan'ı kucaklayıp götürürlerken bende arkalarından gittim.

Aslan'ı acil müdahale odasına aldıklarında Hakkı'yı yanıma çağırıp,

Hakkı hemen gidip bütün güvenlik kameralarının görüntülerini alıyorsun.
Özellikle az önce olanların görüntüsünü. Ve bana getiriyorsun.

" Tamam abi."

" Kazım."

"Buyur abi."

" Cevher ve ikizler nerde?"

Abi sonucu öğrenince Cevher Hanım çok kızdı. Sonrada fenalaştı.
İkizler alıp gittiler, ama nereye gittiler bilmiyorum.

" Tamam.
Sende hemen gidip Melis nerede bul ve takip et.
Bu işin içinde başka bir iş var."

" Tamam abi."

Kazım ve Hakkı giderken bende doktorun yanına geldim.

Öylece hareketsiz yatan Aslan'a baktım. Kendinde değildi ama yüzündeki üzüntü olduğu gibi yerindeydi.

" Doktor, çokmu kötü?"

" İki parmağı kırık.
Kolunda büyüklü, küçüklü kesikler oluşmuş.
Nasıl oldu bu.?"

" Sinir krizi geçirdi.
Cam kapıyı yumruklamış."

" Önce dikiş atacağım. Sonrada küçük bir alçı parmakları için.

" Anladım.

Aptal aşık.
Önce düşünmeyi ne zaman öğreneceksin sen."

*****

Direksiyonda bile olsa hâlâ kahkaha ile gülüyordu.
O kadarki gözlerinden yaş gelmeye başlamıştı.

" Ben...
Ben hayatımda bu kadar eğlenmemiştim.
Yemin ederim keyiften bayılacaktım.

O ikisini öyle görmek varya son nefesime bile değerdi inan."

Dedi gözünden akan yaşları silerek.

" Cevher'in düşüp kaldığı an varya nerdeyse kahkaha atacaktım izlerken.

Ya Aslan, resmen kudurdu.
Köpek gibi saldıracak yer aradı. "

" Sen dua et izlediğini görmediler.
Yoksa beni bırakır senin peşine düşerlerdi."

"O kaosun içinde beni farketmelerinin imkanı yoktu.

Aferin Melis, taktir ettim seni.
Valla çok güzel rol yapıyormuşsun.
Artık gittiğin yerde film şirketlerine falan başvurursun bence, nasılsa işin batmış."

"Sen dalga geç, en son yüzüme yumruk yiyecektim az daha."

" Yemezdin.
Aslan kadınlara vuramaz çok centilmendir kendisi. Onun yerine kendi kendini paraladı.

Birazda üzülmedim değil biliyormusun.
Deli gibi aşık.
Keşke banada öyle aşık olan biri olsa.
Yemin ederim kölesi olurdum.

Her neyse ikimizinde intikamını almış oldum."

" İyi oldu hiç acımam sürünsünler ben nasıl süründüysem onlarda sürünsün."

" Ya, ben seni anlamıyorum Melis.

Aslan seni otelde reddetti diye gidip içip içip iş ortağın olan erkek arkadaşından hamile kalıyorsun, tamam.
Ne diye doğuruyorsun kızım."

Melis bir an 5 Nisan gecesine döndü.

*****

Aslan ile birlikte taksiden indikleri an gözlerinin önüne geldi.

Aslan ayakta zor durduğu için koluna girmişti.
Adam taksi ücretini istediğinde Aslan elini cebine atarken Melis önce davranıp cebinden çıkardığı parayı uzatıvermişti.
Taksi giderken, Aslan kolunda Melis ile yürüdüğünü farkedince kızın kollarında kendini kurtararak.

" Benimle gelmene gerek yok, evine git Melis."

" Olmaz Aslan, iyi görünmüyorsun."

" Ben iyiyim.
Evine git. "

" Bırak odana kadar yardım edeyim. "

Sessiz kalan Aslan'ın koluna giren Melis, Aslan'la otel kapısından girerek lobiden geçip görevliden anahtarını istedi.

Görevli anahtarı uzattığında Melis önce davranıp anahtara uzanacakken Aslan daha önce davranıp, adamdan anahtarı çekip aldı.
Birlikte asansöre kadar yürüdüler.
Aslan odasının olduğu kata basarken,

" Artık gidebilirsin. "

Dediği anda Melis asansöre girerek odana girdigini görmeden olmaz. Aklım sende kalır yoksa."

Dediğinde Aslan sinirli bir bakış atmıştı. Nihayet 7. Kata geldiklerinde asansörden inip odasına yürüyen Aslan, Melis'in hâlâ peşinden geldiğini görünce, aniden durup kıza döndü.

" Senin derdin ne?
Ne diye peşimdesin?
Git artık. "

Melis bir süre Aslan'ın yüzünü izledi.
Yanına yaklaştı.
Elini kaslı göğsünün üzerine koymak istediğinde Aslan tutup çekerek engel oldu.
Pes etmedi kız.

" Tek derdim var Aslan, o da sensin.
Bırak bu gece seninle olayım."

Şaşkın bakan Aslan bir anda kahkaha atmaya başladı.
Benimle mi?
Sen mi?
Kızım git işine.

Her gün başka adamla gezen biriyle işim olmaz benim.

Arkadaş olsak bile tipim değilsin!Hatta bence çok itici birisin.

Git, kiminle akşamladıysan onunla sabahla.
Benden uzak dur."

*****

O gece bana söylediği şeyi hiç unutmadım.
Öyle öfkelendimki otelden ayrılıp yeniden bara döndüm.
Bizimkiler ve Turgut hâlâ oradaydı.
Sabaha kadar içip eğlendik."

"Sonrada Aslan'ın hayaliyle Turgut'un koynunamı girdin. "

" Terbiyesizleşme."

" Diyene bak.

Terbiyeyi kimden öğrendin demişler.
Terbiyesizden demiş.
Bildinmi bu sözü."

Melis kucağındaki bebeğine bakarak,

" Hamile olduğumu Turgut'a söylediğimde çok mutlu olmuştu.
Yada ben öyle sanmıştım.
İzin vermedi, doğur dedi.
Evlenelim Dedi. O kadar mutlu görünüyorduki, onu öyle gördüğümde bende mutlu hissettim. Nihayet bir ailem olacak diye düşündüm.

Ama o öyle düşünmüyormuş.
Nerden bileyim, o şerefsiz piçin banka hesaplarımdan para çalıp, ödemelerimi yapmayıp beni batıracağını, sonrada kaçıp kaybolacağını. "

" Adam senle evlenince, sende salak gibi herşeyi önüne serdin tabi. Adamda buldu paraları durur mu, alıp kaçar işte.."

" Evet."
Dedi Melis ağlamaklı şekilde tekrar bebeğine bakarak.

" Kendi kocasına güvenemezse bir kadın kime güvenecek."

" Demekki neymiiiş.
Bütün erkekler âdiymiş.

Turgut paraları başka hesaba kaçırıp ortadan kaybolunca sende son kuruşuna kadar borçları ödeyip soluğu burda aldın. "

" Yapacak başka bir şeyim yoktu, mecburdum. Ama babamın evleneceğini hesap etmemiştim. Karısı olacak kadın açık açık bizi istemediğini söyleyince bende seni aradım işte.
Ne diye tekrar ettiriyorsunki."

" Dersini al diye.
Bu dünya da hiç bir erkeğe güvenmeyeceksin. En iyi erkek ölü erkek bence.

Bu arada üvey anneni tekrar görürsen selamımı söyle.
Teşekkür ettiğimide."

" Neden?"

"Senin benim yanıma gelmen sayesinde intikamımızı daha güzel aldım. O kadın seni kovmasa aklıma bile gelmezdin. Bu duruma göre kaza yapan Asım beye ve sarılık olan ufaklığa da teşekkürü borç biliriz. Bizim için uygun ortam hazırlamış oldular.
Daha öncede bir plan yapmıştım.
Ama kiraladığım o aptal adam, Cevher'i ezmeyi başaramayınca o plandan vazgeçmiştim.
İyikide vazgeçmişim."
Böylesi daha eğlenceli oldu."

"Benim bu hale gelmemin tek sebebi Aslan. Bu yüzden sana yardım ettim.
O gece den sonra hayatım daha farklı olabilirdi. O yüzden onunda benim gibi acı çektiğini görmek istedim.
Gördümde ve zerre acımadım.

Söylesene o test nasıl pozitif çıktı. O doktor senin adamınmıydı."

" Hayır tabiki."

" O zaman hemşire."

" Hayır."

" E o zaman nasıl...?"

" Bizzat kendim girdim içeri ve ben değiştirdim."

" Ne? Sen delisin, ya yakalansaydın."

" Daha iyisi ne biliyormusun?
Sen ve bebek artık orda değilsiniz. İkinci bir test yapamacaklar.
Bu olay aşklarının sonu olacak. Bunu düşünmek beni dahada eğlendiriyor.
Tutku bir araya geldiler. Yinede bu kuşku hep kalacak Cevher'in içinde.

Kimse beni hafife alamaz.
Cevher Aslan ve Aslan Karabey'de. Yemin ettim.
Sizi inin inim inletecem dedim.
Yeminimi tuttum işte, gözlerimle izledim inlediklerini."

" Her neyse.
Benim işim bitti.
İntikamımıda paramıda aldım.
Şimdi beni havalimanına bırak. Peşime birileri düşmeden defolup gitmek istiyorum.
Bu geceden sonra kendi hayatıma bakacağım."

" Hay hay. "

" Sen ne yapacaksın şimdi."

" Aslan'ı bekleyeceğim.
Zekidir Aslan. Eminim beni bulacaktır."

*****

Önce dikiş atacağım sonrada küçük bir alçı parmakları için.

Anladım.

Doktor hemşireninde yardımıyla önce kanlı kolu temizledi. Sonrada uyuşturarak koluna dikiş atmaya başladı.

Aslan hazır kendinde değilken bende Cevher'i bulup konuşmalıydım.
Doktorun yanından çıkarak sekreterlik bölümüne gittim.

Bu arada uzun süredir oturduğum için kırık kaburgam ağrımaya başlamıştı artık.
Sekreter kızın yanına geldiğimde Cevher Aslan isimli bir hasta olup olmadığını sordum.
Üst katta 212 nolu özel odada olduğunu söylediklerinde sevindim.
Hala buradaydı.

" Teşekkür ederim birde bana yardımcı olursanız sevinirim."

Dediğimde bir hemşire bana yardımcı olarak Cevher'in olduğu odaya kadar beni götürdü.
Bu arada gelirken Hakkı'ya ve Kazım'a nerde olduğuma dair mesaj bıraktım.
Kapıyı tıklayıp içeri girdigimizde Cevher ayaklanmış gitmeye hazırlanırken, ikizlerden Efe asık, Ege üzgün yüzüyle bana bakıyordu.

*****

Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum.
Testin sonucunu öğrendiğimizde duyduğum pozitif kelimesi ile bütün duyularım altüst olmuş ne yapacağımı ne düşüneceğimi şaşırıp kalmış, dönüp Aslan'a bile bakamamıştım.

Yerimden kalkarak sadece ordan uzaklaşmak istedim.
Ama bir kaç adım sonra başımın dönmesiyle dengemi kaybedip kendimi yerde bulmuştum.
Ağır gelmişti duyduğum kelime.

Aslan'ın bana bu şekilde yalan söylemesine, ne inandım ne inanmadım, cennetle cehennem arası kaldım. Beynimin içinde dönüp duran pozitif kelimesinden başka birşey düşünemiyordum.

"Patron, iyimisin? "

" İyiyim Ege."

Yerimde doğrulurken Efe girdi koluma.
Hiç bir şey sormadı, söylemedi.
Ayağa kalktım.
Üzerimi düzelterek,

" Gidebiliriz." Demiştimki

Kapı tıkladı ve Asım Bey tekerlekli sandalyeyle içeri girdi.
Şaşırdım.
Yatakta yatması gereken Asım Bey burdaydı.

" Asım Bey?
Neden burdasınız?
Dinleniyor olmalıydınız."

" Cevher.
Nasılsın? "

" İyiyim, Âsım bey.
Tansiyonum düşmüş o kadar."

" Cevher biraz konuşalım."

Dediğinde

" Konuşacak bir şey olduğunu sanmıyorum Asım Bey."

Dedim.
Yoktu çünkü.
Ne konuşacaktık ki. Ortada bir bebek ve bir kadın vardı.

Başka her konuyu halledebilir eli silahlı herkesle başedebilirdim.

Ama bir bebekle...

" Var." Dedi Asım.

" Dinle Cevher...
Ben Aslan'a inanıyorum.
Aslan ne sana ne bana yalan söylemez. Melis neden böyle bir şey attı ortaya bilmiyorum ama Aslan'ın Melis ile arasında birşey yok. Olsa bana söylerdi.

Sizi şerefimle temin ederim ki Aslan'ın bu işte bir suçu yok.
Bana inanın.
Size bunu ispat edeceğim. Bana 1 hafta ver. Eğer 1 hafta da ispat edemezsem yada aksi ispat olursa o zaman istediğini yap. "

Efe:

" Aslan aracı olarak abisini yataktan kaldırmaktan bile çekinmemiş anlaşılan."

Dedi öfkeyle.

" Şuan kendinde olsaydı emin ol kendi gelirdi. "

" Anlamadım."

Dedim. Ne olmuştu. Neden kendinde değildi.

" Sinir krizi geçirmiş, kendinde değil.
Cam kapıyı yumruklamış. Parmakları kırık ve derin kesikler var.
Şuan müdahale odasında koluna dikiş atılıyor. "

Duyduklarıma inanmakta güçlük çektim. Aslan sinir krizi geçirmiş kendini mi yaralamıştı.
Sol yanımda bir sızı hissettim. Canım yandı. Konu ne olursa olsun onun kötü olduğunu bilmek beni üzmüştü.
Yanına gitme onu görme isteğime engel olamadım.

Hızla kapıya yönelip odadan çıktım. Ama iki adım sonra olduğum yerde kala kaldım.

" Aslan? "

Aslan koridorda yerde oturmuş sırtı duvarda bir dizini kendine çekmiş, üzerinde yaralı kolu olduğu halde bize bakıyordu.

Koluna baktım. Dikiş atılmamış yara vardı ve hâlâ kanıyordu.

" Aslan doktorun yanından mı kaçtın."
Diyen Asım beyi duymadı bile.

Baygın bakan kara gözleri gözlerimde sendeleyerek ve duvardan destek alarak ayağa kalktı.
Yerdeki kan damlaları dikkatimi çekinde, anladım ki bir süredir buradaydı.

Asım benden önce,
" Aslan hemen doktorun yanına dönüyorsun ve o koluna baktırıyorsun." Dedi.

Ama Aslan umursamaz bir tavırla, sol elini belinin arkasına götürüp silahını çıkardı.
Silahını almak için önce arabaya gidip sonra buraya gelmişti.

" Aslan ne yapıyorsun? "

" Cevher." Dedi yorgun çıkan ses tonuyla.

" Ben sana asla yalan söylemedim.
O bebeğin babası ben değilim.
Gururlu kadınsın.
Olanlardan sonra yanımda kalmayacaksın biliyorum.
Kal diyemem zaten.
Ama... "

Diyerek elindeki silahı elime verdi. Parmağımı tetiğe yerleştirerek kendi kafasına dayadı.

Âsım:

"Aslan ne yapıyorsun? Delirdinmi? "

Derken ben yaptığı şeye şaşkın baktım.

" Sana söyledim.
Gideceksen beni öldür öyle git...

Seninle birlikte oksijenim, enerjim, havam, suyum, güneşim her şeyim gidiyor.

Dünyadaki herşeyle, herkesle başa çıkarım Cevher.
Sensizlik hariç...
Ben sensiz yaşamam.

Sen yapmazsan ben yaparım.
Sen yapki, en azından elinden ölsün bu Aslan."
Dedi dolu gözlerle.

Elimdeki silahı alıp sıkıca kavradım.
Çatık kaşlarla yüzüne bakarak kafasına dayadım.

Bana bakan kara gözlerini kapayıp kollarını iki yana bırakarak öylece beklerken dudağında bir gülümseme peydah oldu.
Ben Aslan'ı hiç böyle görmemiştim.
Sözünün doğruluğuna canını kefil ediyordu.
Bir süre öylece bekledim. Yüzünde en ufak değişiklik olmadı.

İnanmıştım.
Aslan yalan söylemiyordu.
Kollarımı kollarının altından geçirip beline sarılarak dudaklarına bastırdım dudaklarımı. Gözlerini açmadan bana sarılarak karşılık verdi.
Akan bir damla yaş Aslan'ın gözlerinden ayrılıp benim gözümün altına damladı.
Dudaklarımdan ayrılıp boynuma gömdü yüzünü.
Öldür beni, ama çekip gitme mücevherim. "

Dedi. Ardından sırtı duvara yaslı olduğu yere yığılıp kaldı.

" Aslan!
Aslan iyimisin!"

" İyiyim." Dedi zor çıkan sesiyle.

İkizler anında yanımıza geldiler.
Patron sen bırak Dedi Ege.

Efe:

" Seni Aptal herif."

Diyerek ikisi birlikte Aslan'ın koluna girerek kaldırdılar.

Asansöre doğru giderken açılan kapıyla Kazım çıktı asansörden.

Önce bize sonra Asım beye baktı.

" Abi Melis yok. "

" Ne?
Nasıl yok lan!."

"Yok, hiç bir yerde yok."
Kazım'ın söylediklerini sindiremeden diğer asansörden Hakkı çıktı.

Oda hızlı adımlarla yanımıza gelerek önce herkese bakarak.

" Abi görüntüleri aldım." Dedi elindeki tableti göstererek.

" Görüntülerde Melis hanımın çıkışıda var."

" Ne? "

" Evet abi. Park alanından kırmızı bir araç Melis hanımı alıyor ve çıkıp gidiyor. "

İkizlerin kolundaki Aslan zorlukla konuştu.

" Biliyordum.
Yalandı.!" Dedi gülümseyerek.

Asım Aslan'a bakarak,

" Önce Aslan'ın kolunu halledelim."

Dediginde birlikte aşağıya, müdahale odanıza indik hızla.
İkizler Aslan'ı getirip yatağa bıraktıklarında Aslan artık kıpırdayamayacak hâle gelmişti.

Kanaması yüzünden yarı baygın yatarken gelen doktor hemen müdahale etti.
Hemşire gelip serum takarken doktor yaraya bakarak önce iğne yapıp dikişe girişti.

" Aslında attığın yumruktan sonra sana bakmamam gerekir ama dua et kızgın değilim." Dedi doktor .

" Neden, ne oldu?" Dedi Asım Bey.

" Burdan kaçarken izin vermedim diye çenemi kırıyordu kardeşiniz. "

" Aptal kardeşimin kusuruna bakmayın doktor.
Burdan bir çıkalım cezasını ben verecem söz."

Derken Aslan'ın dudaklarında bir gülümseme gördüm.

Ege:

" E ne olacak şimdi. "

Dediğinde hepimiz Ege'ye baktık.

" Bir test daha yapılacak. " Diyen Asım'la, Aslan,

" Ne?" Diyerek yerinde doğrulunca dönen başıyla anında geri yattı.

Ege:

"Taraflardan biri eksik ama. Bebek annesiyle firarda.
Nasıl olacak. " Dedi bu kez.

Haklıydı.
Tam o sırada hızla açılan kapıdan Nehir daldı içeri.

Koşarak Asım beyin arkasına saklanarak,

" Baba kurtar beni bu adamdan ne olur." Diyerek babasına sarıldı arkadan.

Hepimiz bir güvenlik memuruna bir Nehir'e baktık.

" Nehir ne oluyor burda."

" Babacım bu güvenlik bozuntusu.

Pa- Pardon memuru bebeklere baktım diye bir saatir peşimde beni kovalıyor."

Asım memura bakarak,

" Kusura bakmayın memur bey.
Kızım bir kardeşi olsun istiyor ama eşimden boşandığım için öyle bir şansı yok. Bu yüzden bebeklere fazla meraklı.
İnanın kötü niyeti yoktu.

Özür dile Nehir."

Nehir öne çıkarak,

"Özür dilerim memur bey valla kötü niyetim yoktu.
Bir kardeşim yok o yüzden... Yani.

Hem koskoca Asım Karabey'in kızı olarak bebek kaçıracak halim yok dimi."

Dediğinde adam bir Nehir'e bir Asım'a baktı.
Sonra ikna olmuş şekilde çıkıp gidince ,
Aslan'da dahil hepimiz bir Nehir'e bir Asım beye bakıyorduk.

Nehir anında kahkahayı patlatarak.

"Çok eğlenceliydi baba." Dediğinde.

" Asım Bey.
Ne oluyor. " Dedim.

" Sonra." Diyerek kestirip attı.

Doktor. Aslan'ın kolundaki kesilere dikiş atıp sardıktan sonra, küçük birde alçı yaptı kırılan parmakları için.

Nihayet işi bittiğinde,

" Bitti. Kolunuza dikkat edin sabah ve akşam pansuman olacak. Kırığa dikkat edin ve kimseye yumruk atmayın.
Serum bitince çıkabilirsiniz."

" Teşekkürler doktor bey." Dedim doktorun arkasından.

" Abi ne oluyor?"

Hepimiz Asım'a baktık.
Asım'da Nehir'e baktı.

Nehir:

" Amcacım bana borçlusun."

Diyerek elini arka cebine sokup bir poşet çıkardı. İçinde test için gerekenler vardı. Nehir bebekten örnekler almıştı.

Asım bey bize bakarak.

"İşte test için gerekenler."

Dediğinde biz hayretle Nehir'e bakarken Nehir gülüyordu.

Aynı anda kapı açıldı.
Kazım'dı gelen.

" Abi Melis'in kiminle gittiğini öğrendik. "

Aslan hızla yerinde doğruldu.

" Kim.? "

Çağla Taşhan.

*********************************
Evet Bölüm sonu canlarım.
Beğeni ve yorumlar itina ile alınır.

 

Loading...
0%