@azamet_29_2
|
Aynı anda kapı açıldı.
" Abi Melis'in kiminle gittigini öğrendik. "
Aslan hızla yerinde doğruldu.
" Kim.? "
Çağla Taşhan.
" Çağla Taşhan mı?"
Dedim sinirle.
"Rahat dur Aslan.
" Kazım nasıl anladın Çağla olduğunu." Diye sordum.
" Görüntülerden.
" Vay vay vay."
Dedi Efe.
"Kadınlara bak.
Asım:
"Çağla zaten sağlam papuç değildi."
Dedi dişlerinin arasından, zorla konuşarak.
"O kızın pisikolojik sorunları var."
" Asım Bey iyimisin? "
"Fazla kaldım burda." Dedi sandalyeyi göstererek.
" Ağrılarım arttı."
" Abi? "
" Babacım iyimisin?"
" Benim pilim bitti.
" Kazım, Asım beyi odaya çıkarın.
"Tamam efendim. "
Kazım Asım beyi alarak odaya çıkarırken, Nehir de elindeki poşeti bana verdi.
" Bana birer borcunuz var." Dedi gülerek.
" Teşekkürler Nehir. "
" Rica ederim.
İkizlere döndüm.
"Dışarı işareti yaparak kapının dışına çıktım. Birazda kısık şekilde.
" Çocuklar sizde dönün.
" Tamam patron."
" Efe sende şu görüntüleri izleyerek birşeyler bulmaya çalış.
Bulki o saçlarından asayım onu."
" Tamam.
" Çünkü oynuyor."
" Evet onu diyorum bende.
Gövde gösterisi yapıyor.
" Madem bu kadar meraklı oyun oynamaya, oynarız.
" Tamam dikkatli olun patron."
Onların ardından tekrar odaya girdim. Aslan yatağın kenarına oturmuş seruma aldırmadan sol eliyle alnını ovuştururken bir kısmı alçılı, bir kısmı dikişli ve sarılı olan kolunu inceliyordu.
" Nasıl iyi olmuşmu? "
Dedim sinirle.
" Ne iyi olmuşmu? "
" Eserin.
" Sen nasılsın? "
Dedi serum takılı elini yüzüme koyarak.
" Ne? "
" Seni öyle yerde görünce ruhum bedenimden çıktı sanki. Öldüm sandım."
Sonra kollarıyla belimden sararak beni kendine çekerken yine boynuma gömdü burnunu derin bir nefes çekerek,
" Denizlerinde boğulup göklerinde can bulduğum, kokusuna meftun olduğum kadın.
Bir gün gaflete düşerde başka bir kadına gidersem kafama sıkmazsam şerefsizim.
Özür dilerim. Suçum olmasada
Geri çekilerek ellerimi yüzüne koydum.
" Bir gün benden başka bir kadına gitme gafletinde bulunursan senden önce ben sıkarım kafana merak etme."
" Sık valla.
"Hadi Aslan hadi yat.
" Tamam."
" Cevher."
" Efendim."
" Yanıma gelir misin.?
" Aslan bir kolun alçılı, dikişli ve sargıda. Diğerinde serum var.
Sonrada aşağıya inip şu test işini halledelim, benim sinirlerim artık bozulmaya başladı.
" Tamam Cevher'im tamam."
Aslan yerine yatıp gözlerini kapatırken bende koltuğa oturup gözlerim kapalı olanları düşündüm..
Melis bize bir oyun oynadı.
Ya melis.
Bir an önce onları bulmalıydım.
"Cevher.! "
" Aslan'ın mırıltılı sesiyle gözümü açtım."
" Cevher! "
" Ayağa kalkıp yanına yaklaştığımda uyuyan Aslan'ın sayıkladığını gördüm. "
Herkesin karşısında kara bir aslan kadar cesur duran adam benim yanımda yada konu be olunca çocuk gibiydi.
"Beni öldürmeden gitme!"
Dedi mırıltıyla.
Acaba bu kadar sevmesini hak ediyormuyum diye düşünmeden edemedim. *****
Aslan yarım saattir eli elimde uyurken bende öylece yanında oturdum.
" Cevher? "
" Aslan..
Dedim elimi kaldırarak gülümserken.
" Kâbus gördüm...
" Uyandığına ve serumda bittiğine göre gidebiliriz."
Dedim konuyu duygusallıktan çıkararak.
Aslan yerinden kalktığında gelen hemşire. Serumu ve kelebeği çıkardıktan sonra birlikte laboratuvar bölümüne indik.
Bir kapıya bir Aslan'a baktım.
Sinirli şekilde,
" Verelim şu siktigim testinide gidelim. " Dedi.
Yarım saat sonra işimiz bitmiş ve benim kullandığım Aslan'ın arabasıyla eve dönüyorduk.
Aslan ilk dakikalarda sessizce dışarıyı izledi. Sinirliydi.
Bir süre sonra,
" Yarın Tolga Taşhan'ın yanına gidip Çağla'nın nerde olduğunu öğreneceğim. "
" Sonra...
" Neden?
" Melis'i bilmem ama Çağla sana aşıktı.
" Ya Melis?
" Hatırlamasanda onuda red ettin muhtemelen.
" Olabilirmi.? "
" Saçlarından asarken sorarım onuda."
Aslan yüzüme bakıyordu.
" Bakma öyle, sen bir kadına vuramazsın ama ben yapabilirim. "
Dediğimde Aslan kıs kıs güldü.
Ama önce Efe'yi bekleyelim bir iki gün.
Ondan birşey çıkmazsa Tolga'nın yakasına yapışırız. *****
Efe iki gün boyunca Çağla'nın arabasıyla ilgili araştırma yapmış mobese kameraları da dahil şehirdeki her görüntüye ulaşmış, gidebileceği her güzergaha bakmıştık.
Havalanının, Terminallerin, tren garlarının bile kamera görüntülerine bakmış ama hiç bir ipucu bulamamıştık.
Sonunda 3. günün sabahında Tolga Taşhan' ın şirketine gitmek üzere yola çıkmıştık.
Aslan:
" Nasıl oluyorda bulamıyoruz bu kızı.
" O halde şehir dışına çıkmadılar.
" Cevher bu işte bir iş var."
" Göreceğiz.
Şirkete gelir gelmez Efe ve Aslan ile birlikte direk ofise çıktık.
" Buyrun.
" Tolga beyle görüşmek istiyoruz."
" Kim geldi diyeyim."
" Sanki tanımıyorsunuz.? "
Dedim sinirle.
" Cevher Aslan!
Kadın kibar adımlarla yürüyerek kapıyı tıklayıp ofise girdikten bir dakika sonra çıkarak,
" Şuan müsait olmadıklarını söyledi."
Diyince kan beynime sıçradı.
" Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz Aslan bey. "
Diyerek ayaklandı Tolga.
" Ne yapıyormuşum Tolga bey."
" Bu ne sayısızlık.
Diyen Tolga ile Aslan hızla soluğu Tolga'nın yanında alarak sol eliyle yakasından tutarken kolunu boğazına dayayarak adamı duvara dayadı.
" Sibel polis çağır."
Dediğinde, sakin şekilde gelip masanın ucuna oturdum.
" Evet Sibel hanım polis çağırın.
Dediğimde Tolga panik bakışlarla,
" Sibel tamam sen çık."
" Eminmisiniz Tolga bey!? "
Efe kızı kolundan tutarak,
" Emin, emin.
Diyerek kızı resmen kapıdan dışarı attı."
" Cevher Hanım.
Dedi zor çıkan sesiyle.
" Aslan Karabey benim eşimdir.
Tolga mecburen,
" Aslan bey bırakırmısınız rica etsem."
Dediğinde Aslan Tolga'nın yakasını bırakıp geri çekildi.
" Eveet.
Dedim sakin şekilde yerimden kalkarak.
" Gelelim sadede.
Diyerek masanın önündeki koltuğa oturduğumda, Tolga yakasını düzelterek kendi koltuğuna geçerken Aslan ve Efe'de ayakta Tolgay'ı süzüyordu.
Tolga:
" Neler oluyor? "
" Tolga bey, öncelikle
" Melis Cihangir mi?
Neden soruyorsunuz Melis'i.
" Tolga bey kulağınızı açın ve iyi dinleyin.
" Melis tam olarak ne yaptı? "
" Bunu bilmesenizde olur."
" Peki onu kurtaranın Çağla olduğu ne belli."
Efe'ye baktığımda, Efe elindeki telefonu açarak içindeki Çağla'nın Melis'i aldığı garaj görüntüsünü gösterdi.
Tolga bir elini alnına bastırarak,
" Bu yüzdenmi günlerdir gelmiyormuş."
Dedi kendi kendine.
" Yinemi? " Dedi bir elini alnına bastırarak.
" Allah'ın cezası kız.
Cevher Hanım , Aslan bey.
Çağla nerdeyse 15 gündür eve gelmiyor. Arkadaşımdayım proje işleri demişti.
Çağla'nın pisikolojik sorunları oldu. Aşık olup takıntı yapıp sinir krizleri geçirdiği zamanlar oldu.
Dedi bıkkın.
" Hem çalışması hem kendini toparlaması için yanımda çalışmasına izin verdim.
Aslan:
" Çağla ve Melis nerde? "
" Maalesef hiç bir bilgim yok."
Aslan aniden Tolga'nın yakasından tuttu tekrar.
" Ne demek bilmiyorum lan! "
" İnanın bilmiyorum.
Dediğim gibi nerdeyse 15 gündür eve gelmiyor. "
" Arayıp öğren o zaman lan! "
Aslan'ın hırlamasıyla Tolga,
" Tamam.
" O zaman tımarhaneye kapatında insanlara musallat olmasın lan!
Dedi Aslan.
" Tolga bey.
Haber alırsanız yada bulursanız yada gelirse haberimiz olacak.
Tolga başı önde,
" Tamam."
Dedi yine.
" Tek isyeğim aynı şeyler tekrarlanmasın. "
" Aynı şey derken. "
Dedi Efe.
" Çağla bundan önce erkek arkadaşını takıntı haline getirmiş..."
" Eeee?"
" Öldürmek istemişti." Dediğinde hepimiz şaşırarak baktık.
" Söylemiştim patron.
Tolga telefon numarasını yeniden çevirdi.
" Alo.
" Alo."
Diyen erkek sesiyle hepimiz telefona odaklandık.
Tolga ayağa kalkarak.
" Alo kimsiniz?
" Alo.
" Polis mi?
" Beyefendi telefonu kaza yerinde bulduk.
Dediğinde ayağa kalktım.
Tolga:
" Nerde.
" Bu numaradan konum arıyorum.
" Kardeşim.
" Dediğim gibi hemen gelseniz iyi olur." Diyerek kapattı.
" O an Tolga' nın bembeyaz olan yüzünü gördüm.
Titreyen elleriyle,
" Çağla kaza yapmış. Hemen...
Derken konum geldi.
" Birlikte gidelim Tolga bey.
" Efe gelen konuma bakarak,
" Gidelim.? " Dedi.
Birlikte şirketten çıkarak tek araba kaza yerine doğru yola çıktık.
Ama geldiğimizde gördüğümüz manzara korkunçtu.
Çünkü direksiyondaki kadın cesedi görülecek bir sey değildi.
Gördüğüm görüntü ve burnuma gelen yanmış ceset kokusuyla bir anda midemin bulandığını hissederek kendimi yol kenarına attım.
" Cevher..?
Sorduğu soruya cevap verecek halde değildim. Sadece elimle git işareti yaptım. Beni böyle görmesini istemiyordum.
Midemin bulantısı ve kusmam kesilmiyor hâlâ öğürüyordum.
Aslan eli sırtımda sıvazlayarak yanımda kalmaya devam etti.
Aslan hızla arabadan su alıp gelerek kapağı açıp dudaklarıma uzattı.
" Cevher, güzelim iyimisin.? "
Başımı salladım.
" İyiyim." Aynı anda Efe geldi.
" Cevher.
Aslan:
" Bir anda kusmaya başladı." Diyince.
" Koku...
Ama bacaklarım beni taşımayınca geri oturacakken hem Efe hem Aslan tuttu kollarımdan.
" Aslan bırak kolun..."
Desemde aldırmadı.
" Daha iyimisin? "
" İyiyim Efe.
" İntihar! "
Aslan ile aynı anda Efe'ye baktık.
" Ne!?"
" Telefonunda kendi kaydı var. Ölmeden önce kendi ağzıyla ölmek istediğini söylediği bir video buldu Tolga.
Bunalımda olduğunu kimsenin onu sevmediğini abisinin bile onu istemediğini söylemiş.
Birde ikinizden özür dilemiş."
Ne düşüneceğimi şaşırmıştım anlık.
" Birazdan savcı gelerek incelemeden sonra kaldıracaklar cenazeyi."
Bizim yapacağımız birşey yok. Gidebiliriz. Tolga burda kalacakmış."
" Tamam."
Dedim arabadan inerek.
" Tolga Bey..."
Başını kaldırıp ağlamış gözlerle bize baktı.
" Başınız sağ olsun.
" Benim yüzümden.
Sağolun buraya kadar gelip destek olduğunuz.
" Ölen bir insana kin tutacak değiliz Tolga bey. Bir şeye ihtiyaç duyarsanız..."
" Sağolun."
Biz konuşurken gelen savcı ile Tolga uzaklaşırken bizde arabaya döndük.
Aslan ile arka koltuga oturunca, Efe direksiyona geçip motoru çalıştırıp yola koyulduğunda benim aklım hâlâ Çağla'daydı.
" Nasıl oldu bu.
" Herkes ettiğini buluyor."
Dedi Efe umursamaz şekilde.
" Herkes ettiğini bulur...
Yanarak ölmek..."
Dediğimde anda aklıma gelen direksiyondaki ceset ve yanık et kokusuyla aniden bulanan midemle elimi ağzıma bastırdım. Aynı anda öğürünce,
Aslan:
" Efe kenara çek." Dedi.
Efe'de elinde su ile gelince Aslan suyu alıp açarak,
" Su iç." Dediğinde daha fazla kustum. Efe:
" Patron iyi görünmüyorsun hastaneye gidelim."
" Gerek yok iyiyim.
Demiştimki tekrar öğürmeye başladım.
Aslan:
" Önce hastaneye gidelim." Dedi yine.
" Gerek yok eve gidelim."
" Olmaz iyi değilsin."
" Aslan hastaneye falan gitmiyorum! Sadece eve gitmek istiyorum lütfen! Dedim sinirli ve yüksek sesle.
Sonrada arabaya giderek arka koltuğa oturdum.
Bir süre sonra arkamdan gelen Aslan ve Efe ile tekrar hareket ederek yola koyulduk.
Özge ve Nehir salonda bizi bekliyorlardı.
" Kardeşim hoşgeldiniz." Dedi Özge. Ama cevap vermeden hızlı adımlarla odama doğru çıktım.
Küveti sıcak suyla, hatta kaynar suyla doldurarak kendimi içine bıraktım. Son günlerde üst üste gelen şeyler yüzünden hem zihnimin hem bedenimin dengesi bozulmuştu.
Normalde etkilemeyeceğim şeylerden etkilenir olmuştum.
" Hay böyle işi benn..."
Tekrar çıktığımda Aslan küvetin kenarına oturmuş bana bakıyordu.
Bu kez sessizdi.
" Özür dilerim Aslan 10 gündür her şey üst üste gelince bir an sinirlerim bozuldu."
Aslan yerinden kalkıp yaklaşarak yanıma yere dizlerinin üzerine çöktü.
" Ben özür dilerim.
Diyerek dudağıma bir bugse bıraktı.
" Aslan."
" Hımm."
" Beni her zaman böyle sevebilecekmisin? "
" Ölene kadar artan ama azalmayan bir aşkla seveceğim seni Cevher Aslan."
*********************************
Evet Bölüm sonu camları. Yeni bölümlerde buluşmak dileğiyle.
Hepinize iyi bayramlar.😍😍😘😘 |
0% |