@azamet_29_2
|
Heyecanla beklenen yeni bölümden merhaba canlar ********************************* " Hımm." " Beni her zaman böyle sevebilecekmisin? " " Ölene kadar artan ama azalmayan bir aşkla seveceğim seni Cevher Aslan." ***** Gözlerimi açtığımda başım Aslan'ın göğsünün üzerindeydi. Biraz daha izlersem kalkamayacaktım. O yüzden kalkıp arkamı dönerek yataktan aşağı indim. Gelirkende Asım abiyi getirecektik. Yavaş ve sessiz adımlarla banyoya ilerledim. İşimi halledip elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odaya geçecekken aniden başımın döndüğünü hissedince lavabodan destek alarak bir süre bekledim. Çağla'nın intihar olayının üzerinden 4 gün geçmiş ve bu 4 gün boyunca olanları düşünmemek için erken saatlerden geç saatlere kadar çalışmak için çoğunlukla şirkette kalmıştım. Kendimi işe verince düşünmüyordum çünkü. Kendime gelince ağır adımlarla odaya girdim. Aslan uyanmış yataktan kalkıyordu. " Günaydın." " Günaydın mücevherim." " Hadi hızlan biraz, kahvaltıdan sonra hastaneye gideceğiz daha." " Hiç hatırlatmasanda olurdu. Yanına yaklaşarak önünde durdum. " Ben sana inanıyorum bunu bil Aslan. Sen bir yalan için canını kefil edecek biri değilsin. İstersen sadece Asım abiyi alır geliriz. O testin sonucunu ögrenmek istemezsen öğrenmeyiz. " Aslan ayağa kalkıp yaklaşıp kollarını belime sararak beni kendine bastırdı. Gözlerime bakarak, " Olmaz bu kadar şeyden sonra göreceğim. Şerefim için görmem lazım. Sen bana inansanda başkalarının gözünde hep şüpheli kalmak istemiyorum. Özelliklede abim ve ikizlerin." " E o zaman hadi." " Cevher." " Hımm." Dediğimde dudaklarını dudaklarımda buldum. Sımsıkı sarılarak arzuyla öptükten sonra alnını alnıma dayayarak. "Bana inandın, teşekkür ederim." Dediğinde. " Bence hemen gidelim yoksa vazgeçebilirim." Dedim gözlerimi kısarak. " Immm. Dedi benden daha hevesli şekilde sarılıp küçük bir öpücük bırakarak. " Biz yinede erkenden gidelim." Dedim kendimi Aslan'ın kollarında kurtarırken. Ama tekrar yaklaşıp kolundan tutarak kulağıma doğru eğildi, " Beklerim güzelim. Diyerek sinsi bir bakış atıp banyoya giderken arkasından baka kaldım. Gerçekten arsız bu adam. Dedim giyinme odasına girerek. Yarım saat sonra kahvaltı masasındaydık. Ama sadece Özge, Nehir ve biz vardık. " Sevim sultan ikizler nerde?" Dediğimde. Özge: " Onlar erken çıktı kardeşim. Nehir: "Mallar tıkanmış ne demek? " " Neden, yine hangi gerizekalı yüzünden sıkıştı. Dedim sinirle masaya vurarak. " Sakin Cevher'im ne bu sinir." " Zorla sinirlendiriyorlar. " Şşitt tamam. Sakin.. " "Nerde kaldı hayran olduğum sakin Cevher. " Derin bir nefes aldım. " Bu günler de bende arar oldum onu." Dedim sakinleşmeye çalışarak. " Neyse önce hastaneye gidip gelelim sonra şirkete geçer kim ne halt yemiş bakarım." Diyerek kalktım masadan. " Nehir sende gelecekmisin? " " Evet." " Tamam o zaman hadi çıkalım. " Tamam kardeşim." Birlikte evden çıkarak benim arabama geçtik. Motoru çalıştırıp gaza bastım. Bahçeden çıkarak hastaneye doğru yol almaya başladık. Yarım saat sonra hastane kavşağına gelerek kırmızıda durdum. " 2 dakika boyunca yanarak sinir eden kırmızı ışıktan sonra önce sarı sonra yeşile geçen ışıkla tam gaza basmıştım ki aniden önüme atlayan araçla son anda tampona tıklayarak durdum. Zaten gergin bir gün geçirirken birde bu olayla sinirim kopmuştu artık. Hızla arabadan indim. " Cevher dur sakin ol." Demesine aldırmadan karşımdaki aracın yanına giderek şoför kapısını açıp adamı dışarı çektim. " Ehliyeti nerden aldın lan it! " Pardon." Diyen adamdan gelen alkol kokusuyla dahada sinirlendim. " Lan bide sabah sabah içmiş! " Dediğimde Aslan gelerek adamın yakasından zorla çekti beni. " Cevher ne yapıyorsun sakin ol biraz. " Baba..." Duyduğum sesle eğilip arabanın arka koltuğuna baktım. " Laan! Birde çocuk var. " Diyerek tekrar silkelemeye başladım. " Lan senin gibileri trafik lambasına takmak lazım. " Cevher! " " Ne?!! " " Çocuk korkuyor bırak! " Dediğinde ağlamak üzere olan oğlan çocuğuna baktım. " Siktir git lan! Dedim yakasındaki elimi çekerek. O an Aslan kolumdan tuttu. " Cevher. " Sabah sabah zıkkımlanması bir yana arabada çocukla dikkatsizce araba kullanması... " Tamam yaptığı yanlış ama aşırı tepki veriyorsun. Sakinleş biraz." Direksiyona geçip tekrar hareket ettiğimizde Aslan ve Nehir birbirine bakıyordu. " Kusura bakmayın. Hastaneye girdiğimizde, " Nehir sen babanın yanına çıkıp toplanmasına yardım et lütfen. " Tamam." Diyerek koşar adım giderken bizde merdivenlerden aşağı kattaki labaratuvara iniyorduk. Labaratuvara geldiğimizde ben dışarıda beklerken Aslan içeri girip sonuç kağıdını alarak çıktı. Önce elindeki zarfa sonra bana baktı. Derin bir nefes alıp ayağa kalkarak yanına geldim. " Ben sana inandım. Aslan çatık kaşlarla elindeki zarfı açarak katlanmış kağıdı çıkarttı. Dudaklarındaki gülümseme beklediğinize değdiğini söylüyordu. " Negatif." Dedi. " Negatif Cevher." Dedi sarılırken. " Biliyordum. Şimdi hazır gelmişken kolunun pansumanınıda yaptıralım sonrada Asım abiyide alıp gidelim. Uzun süre hastane görmek istemiyorum. Gerçi bu cümleyi ne zaman söylesem kendimi yine hastanede buluyorum ama neyse." Pansuman odasına giderek Aslan'ın kolundaki dikişlerin pansumanını da yaptırdıktan sonra birlikte asansöre binip Asım abinin katına çıktık. Odaya geldiğimizde Asım abi Nehir'in de yardımıyla toplanmış Kazım ile birlikte bizi bekliyordu. Odaya girer girmez herkesin gözü Aslan'a kaydı. Aslan gururla Negatif. Dedi. Asım: " Biliyordum. Dediğinde Aslan dahada mutlu oldu. " Eveeet artık gidebiliriz o zaman." Diyen Nehir ile, birlikte odadan ve hastaneden çıkıp arabaya geldik. Kazım'ın ve Aslan'ın yardımıyla Asım arka koltuğa oturdu. Yanınada Nehir ve Kazım. Ben direksiyona geçerken Aslan, " Cevher ben kulanayım istersen. " " Gerek yok ben kullanırım. Dedim gülümsemeye çalışarak. 40 dakika sonra evdeydik. Nehir'de elinde babasının çantası arkalarından gitti. Kapıyı açarak yanımdaki koltuğa oturdu. " Ne oldu? " Seninle geliyorum. " " O neden? " " Seninle takılmaya karar verdim bugün. " " Yalancı." Dedim. " Bugün sinirliyim diye peşime takılıyorsun. Cevap vermedi. " Gel bakalım." Dedim gaza basarak yola çıkarken. ***** Şirkete geldiğimizde direk ofisime çıktık. " Esra, Ege nerde?" " Aşağıda efendim. " Burda olduğumu gelmesini söyle bizede kahve getir lütfen. " " Peki efendim." Aslan ile birlikte ofise girerek koltuğuma geçtim. Beni inceleyen Aslan'a baktım. " Neden inceliyorsun." " Bugün seni farklı görüyorum." Gülümsedim. " Ben senin sakin hâlini daha çok seviyorum emin ol." " Hmm. " Ben senden korkmam. Dedi gülümseyerek. "Senin işin yokmu? Şirketin tek başına mı idare ediyor." " Benim işlerim seninkiler gibi karışık değil. Tıklayan kapıyla Esra içeri girdi. " Esra banada zift bir kahve lütfen." " Peki efendim." " Gel Ege." Ege gelip Aslan'ın karşısındaki koltuğa geçti. " Ee anlat." " Patton durum sıkıntılı. Hangara çekilmiş ve kıpırdatamıyoruz. Belgeler düzelene kadar çıkışları yasak. " Bir elimi alnıma bastırdım. " Onlar. Sinirle baktım yüzüne. " Neymiş." " Kamyon kayıp." " Ne.? " İçindekilerle birlikte kayıp." " Kamyonlar bizim kamyonlar değilmi." " Evet." " Takip sistemi var hepsinde. Nasıl kayboluyor? " " Anlaşılan kendine çalışan biri var aramızda." Yumruğumu masaya geçirerek, " Efe nerde?" Dedim. " Kamyonu bulmaya çalışıyor." Kapı yeniden açılıp Esra ile Efe girdi içeri. " Efe.? " Şükür." Diyen Ege' ye baktım. " Kamyon sağlam. Ama mallardan eksik var. " Ya. Şöför? " " Onuda bulduk." Elimdeki listeye baktım. Aslan: " Bakabilirmiyim." Diyerek kağıdı istedi. Verdim. " Bu parçalar kara borsada çok para eden nadir makine parçaları. Da. Sen neden bu parçaları getirttin." Aslan' ın söylediği şeylerle sinirim dahada kabardı. Birşey tersdi. Aslan yanıma gelerek, " Cevher bunu söylemek istezdim ama birileri sizi taşıma şirketi gibi kullanmış. Senin kamyonlarınla ülkeye mal sokmuşlar." Duyduğum şeyle bütün damarlarımın kabardığını hissettim. Bu büyük sıkıntı demekti bizim için. Dişlerimin arasından hırlayarak, " Efe! " Yoldalar gelirler." " Efe! Efe hızlı şekilde çıkarken, " Ege. Ege: " Tamam." Diyerek çıktı. " Hassiktir." Diyerek bir yumruk attım masaya. " Cevher. " Nasıl sakin olayım. Dediğimde aniden başımın döndüğünü hissettim. Bir anda sendeleyince, " Cevher.? " Diyen Aslan'ın kollarında buldum kendimi. " Cevher! " İyiyim." Aslan hızla kucaklayarak beni büyük koltuğa yatırıp ayaklarımı kolcağa kaldırdı. " Hastaneye gidelim." " Hayır. Dedim kolumu alnımın üzerine koyarak. " Sinirlenmeni anlıyorum ama kendinede dikkat etmelisin. " Efe o adamla gelsin bir. O zaman sakinleşeceğim. Onu ellerimin arasına aldığımda bütün sinirimi çıkarırken hiç bir şeyim kalmayacak. " ***** Ben koltukta Aslan yanımda bir süre bekledim. Çalan telefonla yerimden kalkarken masadaki telefonu Aslan alarak Efe dedi açarken. " Alo patron adamla birlikte depodayız. Dedi hırlayarak. " Elini sürme. Geliyorum. " Telefonu alıp cebime koyarak masamın çekmecesinden silahını alıp belime taktım. " Geliyormusun, kalıyormusun? " Dedim. " Dişi aslanımı iş üstündeyken izlemek isterim tabiki." Dediğinde sırıttım. " Gidelim." Aslan' la birlikte depoya geldiğimizde adamlar dışarda Efe'de şoför ile içerde bizi bekliyordu. Kapıdan girerken adamlar saygıyla geri çekilirken bende açılan kapıdan girdim. Yakasından tutarak, " Kimsin lan sen? Aldığın paramı kurdurttuda nankörlük ettin piç. Kimse! Diyerek bir yumruk daha geçirdim suratına. " Konuşmuyor. " Nerde buldunuz bu piçi." " Evine gitme hatasını yapınca Birkan'lar çabuk bulmuş. Üzerinden pasapot ve para çıktı." " Kaçacaktın yani." Dedim bakarak. " O malları kime sattın lan? " Hâlâ suskun ve cevap vermiyordu. " Demek konuşmak istemiyorsun." " Kalk." Dedikten sonra arka arkaya iki yumruk attıktan sonra silahımı çıkarıp ayak bileğine çevirip tetiğe bastım. " O. Yada nerde? " Silâhla tıkadığım ağzından homurtular gelince geri çektim. " Söylersem yaşatmazlar beni. " " Söylemezsende yaşamayacaksın lan!" Adam sessiz önüne bakarken daha fazla sabredemedim. " Benim sabrımı sınama lan!" Diyerek dizine dayadığım silahı. " Tamam. " Mallar rıhtımda. Depoda. " " Kime gidecek? " " Bilmiyorum." " Aracı kim. " "Çaki diye biri." " Nerde? " " Gece kamyonetin olduğu depoya gelecek." Ayağa kalktım. " Efe. Duydun. " Tamam Patron." " Birkan." Buyrun efendim. " Yarasına bakın. " Tamam efendim. " " Efe, bu işi kazımadan gelme." " Tamam Patron." Arkamı dönüp çıkışa gidecekken durdum. Hızla geri dönerek yerdeki adamın suratına tekmeyi geçirip yere serdim. Biraz olsun rahatlamış hissedince, " Gidelim Aslan." Diyerek çıktım depodan. 2.çalışta açıldı telefon. " Ege ne yaptın.? " " Kamyonların içindeyiz patron. " Ege başlarında kalın. " Tamam patron merak etme." Arabanın yanında durdum elimi cebime atıp anahtarı çıkarırken başımın döndüğünü hissettim yine. Ama fazla değildi. Sinirlerim tepemde sen kullan diyerek anahtarı Aslan'a attım. Anahtarı havada yakalayarak direksiyon tarafına geçerek koltuğa otururken bende yandaki koltuğa geçtim. Haklıydı. Sabahtan buyana sinirlerim fazla gerilmişti. Bir an önce eve giderek dinlenmek istiyordum. Eve geldiğimizde hızlı adımlarla içeri girerek salonda oturan Asım abiye ve kızlara iyi akşamlar diyerek üst kata çıkarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra üzerimi değiştirip tekrar aşağı inerek yanlarına geldiğimde Aslan ve Asım abi olanları konuşuyordu. Asım abi. "Geçmiş olsun Cevher." "Sağolun." " Umarım sıkıntısızca sonuçlanır." " Efe ve emniyet birlikte o itleri yakalar geceye." " Sen nasılsın?" Diyen Aslan'a baktım. " İyiyim Aslan sadece fazla gerildim. Konu Hasan babanın şirketinin ismi olunca fazla tepki gösteriyorum. Sevim sultan akşam yemeğinin hazır olduğunu haber verince birlikte masaya geçtik. " Aslan abi gözün aydın sonuç negatif çıkmış." " Hatırlatma Özge. Özge: Aslan: Asım: " Önce düşünüp sonra harekete geçmeyi öğrenmelisiniz. Nehir: " Yalnız bebeklerin yanına girip örnek alırken tam bir aksiyon yaşadım. Ve babacım senide tebrik ederim. Anında yalan bulmakta üstüne yokmuş. ...Kusura bakmayın kızımın kardeşi yok o yüzden bebeklere meraklı falan..." " Komik değil Nehir." " Komik valla baba." " Neyse gerçekten kardeşim olsun isterdim ama öyle bir şansım yok gibi. Eh artık amcamla yengem bize bir yeğen verirler." Duyduğum şeyle ağzımdaki lokmayı zorlukla yutarken Aslan'a baktım. Asım' ın Nehir'in kafasına bir fiske vurduğunu gördüm. " Patavatsız kız." " Üzgünüm Nehir. Dedim ayağa kalkarak. " İzninizle yorucu bir gündü biraz dinlenmek istiyorum." Diyerek mutfaktan çıkarak merdivenlere yönelirken, Nehir' in sesini duydum. " Amca yalnış bir şey söylediysem özür dilerim." " Yanlış bir şey demedin Nehir. Cevher dediği gibi yorucu bir gün geçirdi hepsi bu." Merdivenleri çıkarak odaya girip ışığı açtım. Klozetin kapağını açarak midemdeki her şeyi çıkardım. Acaba... Ama. Ya... Dedim kendi kendime. O an açılan kapıyla içeri Aslan girdi. Derin bir nefes çekti. " Nehir'e kızma." " Ya sen... " Evet söyledin. Beni kendine çevirdi. "Çok yorgun görünüyorsun. Hadi yat dinlen." Dedi ellerimden tutarak yatağa götürerek. Sonrada yatmama yardım ederek arkama uzanıp belimden sarıldı. "Uyu güzelim, dinlen." Dedi ama benim aklım hâlâ başka yerdeydi. ***** 3 gün önce olanları sıkıntısız şekilde halletmiş, aracı şoför ve alıcıların adamı Çaki kod adlı adamı Efe nin desteğiyle yakalamış ve emniyete teslim etmiştik. O sıkıntıyı halletmiştim ama kendi sıkıntımı halledemiyordum. Hâlâ baş dönmelerim ve mide bulantılarım oluyordu. Masamda başım ellerimin arasında olanları düşündüm. Olaylara farklı tepkilerim, ceset kokusuyla kusmam, aşırı sinirli olmam, baş dönmelerim, hastanede bayılmam, 3 gündür devam eden bulantılar günümün gecikmesi... Tamam her zaman düzenli biri değildim ama gecikmem bu belirtilerle birleşince korktuğum şeye uğramak istemiyordum. Ellerim şakaklarımda, " Hay ben şansıma. Ne ben nede benim hayatım bir bebek için uygun değildik. Benden anne falan olmazdı. Yaşam tarzım zaten uymazdı. Bir an önce öğrenmeli ve çaresine bakmalıydım. Hızla yerimden kalktım. " Patron hayırdır nereye." " Biraz hava alacağım." " Bende geleyim." " Gerek yok Ege. Yarım saat çıkıp geleceğim." " O zaman benden duymuş olma Kara Aslan yolda. " O gelene kadar gelirim." Diyerek ofisten çıkarak garaja indim. 10 dakika sonra eczanenin önüne parkederek motoru durdurmadan indim. Hızlı adımlarla eczaneye girerek her ihtimale karşı 2 test alıp çıktım. Elindeki poşeti koltuğumun altındaki çekmeceye koyarken telefonum çalınca hareket etmeden önce rahat konuşmak için elime aldım. Ekranda İkiz 1 yazıyordu. " Alo Efe." " Patron nerdesin?" " Biraz hava almak istedim. Neden, Aslan mı geldi.?" " Evet Aslan burda ama konu o değil." " Ne peki.?" Dedim kemerimi takarken. " Konu Çağla." Ölmüş biriyle ilgili be olabilir diye düşünürken. " Otopsiden çıkan sonuç elimde. " Ne. Nasıl? Tam burdayım Cevher Aslan... ******************************* Evet canlarım bölüm sonu. |
0% |