Yeni Üyelik
68.
Bölüm

Y.C 68 Zor günler

@azamet_29_2

Duyduğum sesle Aslan'a döndüm. Benden beter bana bakıyordu.

Kalp atış sesiydi duyduğumuz.

Aynı anda Özge ve Nehir'in tiz çığlıklarını duyduk.

" Bu ufaklığın kalp sesi gayet iyi geliyor. Şimdidee kardeşine bakalıım." Dedi Burcu.
Ve ikinci kalp sesiyle kalbimin göğüs kafesimden çıkacağını sandım.
Bu.
Bu. Çok farklı bir şeydi.

Ben. Ben şimdi. Anne mi olacaktım.

Hemde ikiz annesi.
Şuanki şaşkınlığımın tarifi yoktu.
Burcu işi bitince karnımı silerken,

" Eveeett.
Şimdilik bu kadar. Kontrol için yine geleceğim."

Dediğinde kafamın içinde binlerce düşünce birbirini kurşunluyor gibi hissettim.

" Gözlerimi kapatıp elimi alnıma bastırarak bir süre düşündüm.

" Asım abi.
Kızlar. Bize biraz musade edermisiniz."

Herkes yüzüme bakarken yeniledim.

" Lütfen biraz musade edin."

Burcu ile birlikte herkes sessizce çıkarken Aslan'ın tedirgin bakışları üzerimdeydi.

Son olarak Asım abide çıkıp kapı kapanırken, Aslan yanıma oturdu.

" Cevher'im.
Bir şey mi var?"

Elim şakaklarımda başımın ağrısını hafifletmeye çalışarak gözlerimi kapattım.

" Cevher iyimisin? "

" Burcu'yu geri çağırsam iyi olacak."

Diyerek yerinden kalkınca kolundan tuttum.

"Aslan..."

" Söyle güzelim."

" Aslan...
Nasıl desem bilmiyorum.
Kafam karma karışık.
Bak. Ben... Yani benden."

Hassiktir. Dedim içimden.
Kekeliyor olamazdım.

Derin bir nefes alıp Aslan'ın gözlerine baktım.

" Benden anne olmaz Aslan.
Ben... Buna inanamıyorum nasıl oldu."

Dedim sinirle.

" O kadar dikkat etmişken, ilaç kullanmışken birde.
Aslan...
Dünyadaki herkesle herşeyle uğraşabilirim.
Yorulmam. Yılmam. Korkmam.
Ama karnımda bebek taşımak, doğurmak...
Büyütütebilmek, koruya bilmek.

Hemde ikiz.

Ve Cevher Aslan. Bunlar... Nasıl..."

Dediğimde Aslan'ın ellerini yanaklarımda dudaklarını dudaklarımda hissettim. Çok güzel öpüyordu.

Geri çekilerek gözlerime baktı.

" Cevher...
Seni anlıyorum.
En başından açıkça söyledin.
Benden bunu bekleme dedin. Ama şuan iki bebeğe hamilesin. Şaşkınsın. Korkuyorsun. Hem istiyorsun hem istemiyorsun."

" Aslan...
Hayatımda hiç bu kadar endişe duymadım ben.
Yalan söylemeyeceğim. Korkuyorum.
Yapamam, beceremem diye korkuyorum.
Bir bebeği dünyaya getirmek, bakmak, büyütmek, yetiştirmek kolay bir şey değil..."

" Bir değil Cevher'im 2 bebek. "

Dedi gülerek.

" Aslaaann! "

" Cevher...
Sen çok iyi bir anne olacaksın.
Seni gördüm Cevher.
Çocuklarla nasıl konuştuğunu, nasıl davrandığını, onları nasıl sevdiğini gördüm.
Kağıttan gemi yapacak, bacağındaki yaraya düştüm diye yalan söylecek, parmağındaki yüzüğü sevinsin diye verecek kadar güzel kalpli birisin.

İhtiyacı olan hiç kimseyi geri çevirmeyen bir kalbin var.
Kendi çocuklarına çok güzel bir anne olacaksın.
Ve yalnız olmayacaksın.
Babalarıda seninle olacak.
Onlar için herşeyi yapacak çok sevecek kendi babasından daha iyi bir baba olacak bir babaları olacak. "

Eğildi yüzüme baktı. Dudaklarıma bir buğse bıraktı. Gözlerini kapatıp alnını alnıma dayadı.

" Cevher..." Dedi
Sesi kısık ve yalvarır gibiydi.

" Vazgeçme onlardan.
Benden..."

Dediğinde anladım.
Aslan korkuyordu. Bu hamileliği istemeyeceğimden korkuyordu.
Dünyada en çok istediği şeydi baba olmak. Bunu elinden almamdan korkuyor ama söyleyemiyordu.

Gözlerimi kapattım.
Nasıl olacak bilmiyordum.
Ne yapmam gerek bilmiyordum.
Nasıl anne olunur bilmiyordum.
Ama onlar benimdi.
O iki can benim ve Aslan'dan bir parçaydı.

" Aslan..."

" Hımm. " Dedi doğrularak.
Kara elmaslarını gözlerime dikti.

" Ne onlardan ne senden vazgeçmek gibi bir niyetim yok.
Bütün dünya ile başa çıkabilirsem iki yaramazlada çıkarım heralde. "

Dediğimde gözlerinde yıldızların parladığını gördüm.

Ağzı kulaklarında.

" Sen benim dişi aslanımsın.
Her şeyle baş edersin. Ama çocuklarımız uslu olacaklar söz dinleyecekler seni üzmeyecekler. "

" Şunu bilki Aslan Karabey. Hamile Cevher Aslan'dan hiç hoşlanmayacaksınız."

" Cevher'im sen bebeklerimi kucağıma verene kadar sırtında taşı de taşımazsam şerefsizim."

" Göreceğiz bakalım.

Bu arada ikizler nerde göremedim. "

" Emniyete gitmeleri gerekti. Akşam geliriz dediler."

" Çağla.
Öldü değilmi." Dedim düşünceli.

" Biz geldiğimizde ölmüştü."

" Çağla'nın gerçekten pisikolojik sıkıntıları varmış.
O evi bile biliyormuş.
Biz ordayken oda ordaymış. Bizi gözetlemiş."

" Ne.?
Ciddi misin? Şu hale bak. Tam bir sapık işi."

Tıklayan kapı ile kapıya döndüm.
Gelenler ikizlerdi.

Efe beni görür görmez hızla gelerek yattığım yerde sımsıkı sarıldı.

" Cevher...
Korkut'un beni."

Dedi. Sonra geri çekildi.

" Nasıl hissediyorsun.
Daha iyimisin? "

Duygulu gözlerle bakan yüreğiyle konuşan Efe'ydi.

" İyiyim." Dediğimde Ege:

" Çekil kenarada bende sarılayım."

Diyerek sarıldı.

"Kotkuttuğum için kusura bakmayın."
Ege:

" Patron gözün aydın.
İkizleriniz olacakmış. "Dedi sırıtarak.

Elim alnımda,

" Öyleymiş.
Ama ben kendimden çok size üzülüyorum."

" Bizemi, neden? "

" Aslan'a da söylediğim gibi hamile Cevher Aslan' dan hoşlanmayacaksınız. "

" Dayı olmak kolaymı.
Katlanacaklar." Dedi Aslan.

" Aslan haklı. Yapacak birşey yok.
Dayılar olarak dişimizi sıkacağız. "

Dedi Efe gülümseyerek.
Bir Aslan'a bir Efe'ye baktım.
Gözlerimi kıstım.

"Bir şeymi kaçırdım.
İkinizin hem fikir olması normal değil."

" Hayır, kaçırdığın birşey yok patron.

Patron.
Sırası değil belki ama, kendini iyi hissediyorsan dışarda emniyetten arkadaşlar var.
Çağla olayı ile ilgili ifadelerinizi istiyorlar.
Ama dersen ki olmaz..."

" Sorun degil gelsinler Efe.
Ne gerekiyorsa yapalım."

Efe'nin çıkışıyla polisler içeri girdi.
Hem benim hem Aslan'ın, söylediklerimizi dinlediler.

Şimdilik konu kapansada kanuni süreç isleyecekti.

Polislerde çıktıktan sonra,

Kızlar ve Asım abi son kez yanımıza girdiler.

Asım abi Aslan'a bakarak.

" Bir sorun yoktur umarım."

" Yok abi. Herşey yolunda."

Dedi Aslan sırıtarak.

" Sevindim.
Artık okulla ilgili haberi verelim mi? "

" Ne haberi? "

Dedim merakla.
Aslan bana bakarak,

" Unuttum. Aklıma bile gelmedi. "

" Ne haberi Aslan."

" Cevher'im ikizlerin hediyesi olsun.
Okulunuz bitti tamamen hemde."

" Gerçekten mi?
Çok sevindim. "

Ege:

" Güzel bir hediye oldu Kara Aslan."

Dedi gülümseyerek.

" Efe."

" Efendim."

" Herkesi götürün.
Burda bekleyerek yorulmayın.
Aslan yanımda.
Siz şirketi boş bırakmayın."

" Tamam.
Bir şeye ihtiyaç duyarsan hemen ara."

" Merak etmeyin.
Hadi gidin."

İkizler kızları ve Asım abiyide alarak eve döndüler.
Aslan yanıma gelerek yanımdaki boşluğa uzandı.
Sol kolunu başımın altında geçirerek hâlâ sarılı olan kolunu göğüs altımdan sararak, sarıldı. Gözlerime odakladı gözlerini.

" Cevher'im..
Denizlerinde boğulup göklerinde can bulduğum, kokusuna meftun olduğum.
Bebeklerimin annesi, ruhumun nefesi kadın. Tek dileğim senin ve çocuklarımın yanında yaşamak, yanında olmak, yanında ölmek.

Bundan başka arzum yok bu dünyadan.

*****

Gözlerimi yine midemdeki bulantı ile açtım. Şuan gercekten çok kötü şekilde bulanıyordu. Hızla yerimden kalkarak banyoya koştum.

Klozetin kapağını açar açmaz midemdeki son safrayıda kustum. Bu gece bu 3. Olmuştu.

Hastaneden geleli. 15 gün olmuş ve son 15 günün çoğunu bu şekilde geçirmiştim.
Burcu'ya göre hamileliğimin ikiz oluşu beni daha fazla kusturuyordu.

Sonunda boş mide ile kalınca kendimi olduğum yere bıraktım.
Biraz kendime gelmeliydin.
Zira kalkacak halim kalmamıştı.

*****

Sabah erkenden uyandığımda yanımda bitkin uyuyan sevdiğimi izledim yine.
Cevher bulantıları yüzünden 2 kere kusmuş ancak geç vakitte uyuyabilmişti.
Bebekler onu gerçekten yoracağa benziyordu. Haline üzülsemde elimden birşey gelmiyor, buda beni daha fazla üzülüyordu. Yapabilsem bütün sıkıntısını alırdım.

Yerimden yavaşça kalkarak onu rahatsız etmeden sessiz adımlarla banyoya geçtim.
Önce sıcak bir duş aldım.
Sonra yine sessiz adımlarla giyinme odasına geçerek giyinip telefonumu da alıp odadan sessiz çıkıp aşağı indim.

Sekreterimi arayıp konuşmam gerekiyordu. Yeni iş için ayarlamalar yapılacaktı. Abim buraya geldiginde kazadan önce arkadaşları ile bir araya gelip yeni bir işe girecekti. Ama araya kaza ve Çağla olayı girmişti.

Geçen hafta tekrar bir araya gelerek konuyu bağladılar. Büyük bir fabrika inşaatı işi bizimdi. Karabey şirketi olarak iş burdaki şirkete verilince başındada benim olmam gerekiyordu.

Toplantılar ayarlamalar randevular.
Konuşacak şey çoktu.

Ama Cevher'in uyanmasını istemiyordum bu yüzden aşağı inip orda konuşacaktım.

Ben indiğimde ikizler ve Özge'de mutfağa geçiyordu.

" Aslan abi kardeşim yinemi uyuyamadı."

" Evet Özge geç uyudu."

" Keşke yapabileceğim bir şey olsaydı." Dedi üzgün.

" Üzülme, Burcu yakında kesilir kusmalar dedi."

Ege:

" Sakın rahatsız etme Özge."

" Etmem."

Ben telefonla şirketi ararken ikizlerle Özge'de mutfağa geçip masaya oturdular.

Abim ve Nehir dönmek zorunda kaldıkları için artık şirkette tekdim.
Ama her zaman gitmeyip Cevher'in durumuna göre çoğunlukla evden çalışmaya çalışıyordum. Onu böyle zor günlerinde yalnız bırakmak istemiyordum. Cevher bugünde çok kusmuş, uyuyamamıştı.
Bu yüzden bu günde gitmeyip evde çalışacaktım.
Sekreterimle konuştuktan sonra mutfağa geçtim.

Sevim hanım:

" Aslan Oğlum, Cevher kızım nerde?
Bir kaç lokma bir şey yeseydi. Kaç gündür istemiyorum diyip duyuyor.
Güçten düşecek diye korkuyorum. "

" Sevim hanım haklı. Böyle giderse kötüleşecek."

Dedi Efe.

" Uyandıysa getirmeye çalışayım."

Diyerek mutfaktan çıkarken,

Ege:

" Kendini korumayı unutma. "

Dedi alaycı şekilde.

" Çok komiksin Ege."

Diyerek yukarıya çıkmaya başladım.
Cevher kaç gündür doğru düzgün bir şey yemiyor, ısrar edince de sinirleniyordu.
Galiba kalan 7 ayda hepimize kök söktürecekti. Başında da söylemişti. Hamile Cevher'den hoşlanmayacaksınız diye.

Odaya gelip yavaşça kapıyı açtığımda yatağa baktım.
Yoktu. Panikle banyoya yöneldim. Kapıyı açtığımda Cevher'i klozetin önünde yerde otururken gördüm yine.

" Cevher!
Cevher'im yinemi kustun? "

Dedigimde, kaşları çatık ve sinirle baktı yüzüme.

" Tamam güzelim sormadım say."

Dedim. Daha fazla sinirlendirmek istemedim.

"Gel hadi."

Dedim göğsünün altından sarılıp kaldırarak.

Lavaboya geçerek elini yüzünü yıkanmasına yardım edip kucağıma alarak odaya geldim.
Yavaşça yatağa yatırıp yanına oturdum.

" İyimisin güzelim."

" Halsizim sadece." Diyerek kahkaha ile gülmeye başladı.

Şaşkın baka kaldım.

" Herkese kafa tutabilen Cevher Aslan 2 ufaklığa yenildi.
Bu kusmaların beni bu kadar etkilemesini beklemiyordum doğrusu.
Gerçekten sinirlerim bozuldu. "

Diyerek gülmeye devam etti.

" O, 2 yaramazla baş edebilmek için bir şeyler yemelisin. Yoksa daha kötü olacaksın. " Dedim gülümsemeye çalışarak.

" Canım hiç bir şey istemiyor." Dedi yüzü asılırken.

" Zorla yesem zaten midemde durmuyor.
Uyumak istiyorum, biraz daha uyuyayım lütfen."

" Tamam ama böyle gitmez.
Hem kendini hem bebeklerimizi düşün. Bir şeyler yemeye zorla kendini."

" Kalkınca belki.
Ama şimdi canım hiç birşey istemiyor.

Sende beni bekleme, git kahvaltını yap. "

" Aç değilim.. " Dedim yanına yatıp sarılarak.

" Saçmalama Aslan."

" Sen açken boğazımdan geçmiyor zaten."

" Aslan yiyecek halde değilim."

" Biliyorum ve elimden birşey gelmiyor."

Derin bir nefes alıp verdi.

" Tamaam bir şeyler yemeye çalışacağım. "

Dediğinde hızla kalkıp onunda kalkmasına yardım ettim.
Kolumu arkasından beline sarıp birlikte aşağı inerek mutfağa geldiğimizde Özge hevesle kalkıp yanımıza geldi.

" Kardeşim nasılsın? "

" İyiyim Özge."

İkizlere bakarak,

" Neden bakıyorsunuz.
Size söylemiştim.
Hamile Cevher' den hoşlanmayacaksınız diye."

Diye laf sokarak masaya oturdu. Bende hemen yanına oturdum.
İkizlere bakarken gülmemek için zor tuttum kendimi.

Efe:

" Nasılsın."

" 3 canlıyım Efe."

Dedi Cevher, bıkkın.

" 2 ufaklığın elinde oyuncak olmuş gibi hissediyorum.

Sevim sultan bana limonlu bir çay verirmisin. "

" Hemen kızım. "

" Belki midemi bastırır. "

Diyerek önündeki masaya baktı iştahsız.

" Madem buraya kadar indirildim.
Anlatın bakalım.
Şirkette durumlar ne? "

Ege:
" Hiç bir sıkıntı yok patron."

Efe:

"Bizdede bir sıkıntı yok."

" Ufak tefek pürüzleri de biz hallediyoruz. Ama bazı imzalık belgeler var. " Dedi Ege.

" Akşam getir bakarım. "

" Acelesi yok patron.
Dinlen sen."

Önüne gelen limonlu çayı alıp içerken,

" Yatmaktan sırtım düzleşti Ege. Hem yorulursam Aslan'a okuturum.
Başımı beklerken sıkılmaz. "

Derken bana baktı gülümseyerek.

" Sen iste yeter güzelim.
Okurum."

"O halde akşam görüşürüz."

Diyerek kalkan ikizlerin arkasından Özge de kalkarak önce Cevher'e sarıldı. Sonrada.

" Bende çıkıyorum kardeşim.
Canının çektiği birşey varmı? Alayım."

" Ooo. Bak sen bizim ufaklık ergenlikten çıktı galiba."

" Yaa kardeşim utandırmaa."

" Bir sey istemiyorum Özge teşekkür ederim.
Sınavlarına çalış yeter. "

" Merak etme kardeşim."

Diyerek Cevher'e sarılıp koşarak çıktı mutfaktan.

Çayından bir yudum daha alırken, ben öylece izledim.
Midesine iki yudumda olsa çay gidince ben doymuş hissettim.

" Beni izlemek yerine kahvaltını yap Aslan."

" Seni izlerken doydum mücevherim."

Dedim gülümseyerek.
Sevim hanıma döndü sonra.

" Sevim Sultan bugün az şekerli sütlaç yaparmısın lütfen. "

" Tabi kızım.
Canın çektiyse hemen yaparım. "

" Sütlaç mı çekti canın." Dedim.

" İlk kez canın birşey çekti.
Ne yalan söyleyim mutlu oldum. "

Gülerek,

" Sen neden mutlu oldun?"

" Kaç gündür doğru düzgün bir şey yemiyorsun Cevher.
Üzülüyorum. Seni yorgun perişan görüyorum ama elimden hiç bir şey gelmiyor."

" Burcu'nun da dediği gibi geçici.
Yakında biter.
Yani umarım biter.
Bir an önce işe dönmem gerekiyor.

İkizler herşey yolunda desede değildir. Ben olmadan takılan noktalar olacak."

Dedi elleriyle saçlarını düzelterek. Sonra,

" Ee..Sen ne yaptın? "

" Neyi? "

" Hadi ama.
Hamileyim diye uzaya gitmedim."

Kaç gündür iş ayarlıyorsun Asım abi ile. Duyuyorum konuşmaları. "

" Abim işi bana kitledi gitmeden önce.
Büyük bir fabrika yapacağız."

" İyi hayırlı olsun bakalım.

Yeter daha fazla yiyemem."

Diyerek ayağa kalkınca bende kalktım.

Birlikte salona geçerek koltuğa oturduk. Gözleri pencerede,

" Yağmur yağıyor." Dedi.

" Evet mayıs yağmuru.
Cevher gel bahçeye çıkalım. Biraz hava alırsın sana iyi gelir."

" Olur. Çıkalım."

Cevher'in beline sarılıp vestiyerden şemsiyeyi de alıp birlikte çıktık.

Kapının önünde Kadir çıktı önümüze.

" Bir şeymi oldu." Dedi panikle.

" Hayır Kadir hava almak istedik."

Derin bir nefes çektikten sonra,
" Mis gibi toprak kokuyor."

Dedi Cevher.

" İyi geldi doğrusu."

Bir süre dışarda bekledikten sonra,

" Bu kadar yetermi. Güzel annemizi üşütmeyelim.
Hadi içeri girelim. "

" Tamam."

İçeri girdigimizde mis gibi sütlaç kokusu geldi burnumuza.

" Senin sütlaçlar olmuş."

Diyerek Cevher'e baktım.

Cevher ise dolu gözlerle mutfağa bakıyordu.

" Cevher?
Neyin var iyimisin? "

" Annem.
Annemi hatırladım...

Sütlaç yaptığı zamanları hatırladım.

Annemde severdi bu tatlıyı.
Ama nadiren yapsada kendi yemez bize verirdi.

Anne olmak çok farklı birşeymiş.
Anne olmayan annelikle ilgili hiçbir söz söylememeli.
Ben...
Annem kadar iyi bir anne olabilecekmiyim.
Ya olamazsam...

Ya..."

Cevher'in önüne geçerek yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

Mavi gözlerinde kabaran mavi denizleri, yağmurlu gökleri gördüm.

" Sen.
Benim gördüğüm en iyi annesin Cevher. "

*******************************

Evet canlarım bölüm sonu

Loading...
0%