Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Y.C 7 Tehdit

@azamet_29_2

"Kuzum sen nereye."

"Adamlarla konuşmaya."

"Sen rahatsız olma Cevher'im.
Ben bakarım, sen misafirsin."

"Olmaz Anna.
Bu adamlar tekin değil.
Bakalım neymiş istedikleri."

Yerimden kalkarak yavaş adımlarla adamların olduğu masaya doğru gittim.
Anna ve Azad da arkamdan geliyordu.
Uzaktan gördüğüm kadarıyla adamlar takım elbiseli kirli sakallı elinde sigaraları artis tiplerdi.

Masanın önüne gelince durdum.
Bir süre adamlara baktım.
Onlarda başlarını bana çevirip baktılar.
Masaya göz gezdirdim.
Boş olan sandalyelerden birini çekerek oturdum.
Bacak bacak üstüne atıp ellerimide dizlerimin üzerinde birbirine kenetledim.

Adamlardan biri diğerine dönerek.

"Oğlum patronu çağırdık masaya arkadaş yolladılar lan."

Dedi sırıtarak.

Bu sözüne bozulsamda az sonrası için sabrettim.

"Patronun gelmesini istemişsiniz."

"Evet istedik."

" Neden çağırdınız patronu? "

" Seni ilgilendirmez güzelim. Sen git söyle ona o gelsin."

"Patron benim.
Sıkıntı neydi.? "

Dedim soğuk bir sesle.

Adam şaşkın şekilde yüzüme baktı önce. Anna'nın eşi rahmetli Sami amcayı bekliyorlardı aslında.
Ama o rahmetli olalı çok olmuş eşi Anna ve manevi oğlu Azad bu mekanı işletmeye devam ediyorlardı.

"Mekânın sahibi benim.
Bir sıkıntı mı var beyler? "

Adam kendinden emin geriye doğru yaslandı,kaşları çatıldı.

"Evet sıkıntı var.
Sıkıntının hallolması için patron bizi yolladı. Buralardaki bütün araziler abimize ait."

"Ne zamandan beri abinize ait."

"Uzun zamandır.
Sizde buraya mekan kurmuş keyfini sürüyorsunuz.
Mekan da iyi çalışıyor hani."

Dedi etrafına bakarak.

" E bununda bir bedeli olur.
Abi size acıdığı için buraya el koymak yerine sadece kira alacak."

"Kiramı alacak? "

"Evet.
Her ay hasılatın dörtte üçünü abimize vereceksiniz."

"Hmm.
Sizin abiniz kim? "

"Cemil Kara."
Dedi ve yüzünü bana doğru uzatarak devam etti.

"Namı diğer Kara Cemil."

"Kara Cemil mi? "

Bu adamın bu kadar ileri gideceği ona göre küçük olan başkalarının ekmek teknesini yağma edeceğini hiç düşünmemiştim.
Bu Cemil baya baya mafyacılık oynamaya başlamış anlaşılan.

"Evet. Kara Cemil."

Dedi adam gülümseyerek.
Bir nevi patronunun adıyla hava atıyordu.

"Peki kabul etmezsem..."

Dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.

Adam oturdugu yere yayılarak,

"O zaman abi buraya gelir mekanı yerle bir eder." Dedi.

Yavaşça ayağa kalktım.
Bana bakarak oda kalktı.
Yanındaki de tabi.

"Abimize bi mesaj iletimiziniz? " Dedim.

" İletirim. "
Dedi, bana imalı şekilde bakarak.

Adama doğru yaklaştım.
Önünde durdum.
Adamda kendinden emin ellerini ceplerine sokarak bana baktı.

Göz göze birbirimize meydan okuyorduk adeta.

"Mesajj..."

Dediğim anda en sertinden ve hızlısından bir kafa attım adamın suratının ortasına.
Diğeri hemen elini beline attığında belimden çıkarıp çektiğim silahım çoktan yüzüne çevrilmişti bile.

Eli belinde, gözleri ise elimdeki silahın namnusunda kala kaldı.

"Kıpırdama kafanı uçururum! "

Adam elleri havada bekledi. Diğeri ise yerde burnundan damlayan kanı engellemeye çalışıyordu.

"Azad."

"Buyrun." Dedi Azad yanıma gelerek.

"Şunların silahlarını al." Dedim.

Azad seri şekilde ikisininde belindeki silahları aldı.

Yerdekine dönerek.

"Ayağa kalk.
Kulağınızı iyi açın.
Patronunuz burayı alamaz. Buradan ona kazanç kapısı olmaz, buna izin vermem.
O patronun olacak adama söyle başka yerden bulsun belasını.
Bu mekandan uzak dursun.
Şimdi ikinizde defolup gidin.
Sizi buranın yakınında bile görürsem
sahibinizin yanına tek bacakla dönersiniz.
Anlatabildim mi?
Umarım mesajımı iletirsin."

"İleteceğimden emin olabilirsin."

"Güzel şimdi defolun lan burdan! "

Adamlar yanyana mekandan ayrılırken burnu kırık olan cebinden telefonunu çıkararak birini aradı.
Tabiki patronunu aramıştır.

Bende silahımı tekrar belime takarak arkamı döndüm. Ve mekana baktım. Yarım saattir bizi izleyen diğer misafirlere dönerek.

"Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Bunun telafisi olarak masanızdakiler bizden lütfen rahatınıza bakın."

Dedim.
İster istemez yüzleri gülmüştü.
İki çapulcunun buradaki müşterileri kaçırması hiç hoş olmazdı.

Müşteriler önlerine döndükten sonra bende masama geçerek oturdum.

Anna da yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Sağol Cevher'im.
Bu adâmlara iyi bir ders verdiın. Lakin yine geleecekler beance."

"Anna. Bu adamlar daha öncede buraya geldilermi."

"Evet." Dedi az önce bize haber veren kız.

"Bir kaç kere geldiler yemek yediler etrafa bakıp inceleyerek.
Sonra sessizce gittiler.
Her seferinde aynı şey."

"Belliki önceden gelip keşif yapmışlar.
Mekânı ve kazancı beğendiği için buraya sahip olmak istiyorlar ve fırsat kollamışlar.
Kendilerine kazanç kapısı olarak bu mekânın üstüne konmak istiyorlar yani anlayacağınız. "

"Allah ceza la rini vearsin. "

"Bugün buraya bizimkilerden bir grup gelecek. Bir süre etrafı kollasınlar."

"Sanada yük oluyor. Bean.."

"Ne yükü Anna.
Neyse artık şu balığın tadına bakalım mı.?"

"Tabiki.
Azad. Cevher'imin servisini yenile kuzum."

"Tamam Anna."

Balık ızgarayı beklerken.
Cebimden telefonumu çıkararak Efe'yi aradım.
Durumu Cemil ayrıntısına girmeden üstün körü anlattım.
Olduğum yerin adresini vererek,

"Bizim çocuklardan bir gurubu buraya yolla." Dedim.

Efe önce endişe ile bana çıkıştı.
Sonra.

"Tamam çocukları yollayacağım, sen neredesin." Dedi.

"Gelip alayım."

"Gerek yok ben döneceğim birazdan zaten." Dedim.

"Tamam dikkatli ol. Gelince her şeyi anlatacaksın tamam mı? "

"Tamam Efe abarttın yine." Dedim ve kapattım.

Gelen balık ve salatayı yerken damağım bayram etti. Anna'nın özel soslarıydı bu müşterileri buraya çeken zaten.
Ve tabiki beni.
Yemeğimi yedikten sonra
Saate baktım. Saat iyice ilerlemiş 22.00 olmuştu.
Artık dönsem iyi olur.
Masadan kalkarak kasaya anna'nın yanına geldim.

Anna:
"Cevher'im gidiyormusun? "

"Evet Anna gitmem lazım.
İkizler beni eve almaz yoksa."
Dedim.
Yarı şaka yarı ciddi gülümseyerek.

"Hem...Bizimkiler birazdan burada olur.
Sen o adamları merak etme."

"Tamam kuzum. Kendine iyi bak.
Allah emanat ol."

Anna ile vedalaşıp mekandan çıkarak arabama doğru ilerlerken arkamdan da başka birileri geliyordu.

Adam içmiş yanındaki kadında ondan farksızdı.

"Allah'ın belaları.
Ayyaş insanlardan nefret ediyorum. Kıçınamı başınamı içtiğini bilmeyen adamlar."
Dedim dişlerimi sıkarak.

Ben otoparkta kendi arabama geldiğimde onlarda kendi arabalarına gelmişlerdi.

Arabamın uzaktan kumandasına basarak kapıyı açtım.
O anda bir tokat sesi ve bir çığlık ile az önce gelen çifte baktım.

Adam kadını,

" Körmüsün neden ayağıma basıyorsun." Diyerek sudan bir bahaneyle dövüyordu.
Kadın ise hem ağlıyor hem yüzünü tutuyordu.
Kadını o şekilde gördüğümde yıllar önceki gece geldi aklıma.
Adam kadının üzerine çullanmış tekme tokat dövüyordu kadını hâlâ.
Anında adamın yanına gelerek ensesine yapıştım.

"Çekil lan kadının üstünden."

Diyerek adamı aldım kadının üstünden.

Adam onu geriye çekişimle geriye doğru savrulunca kadının yanına yere çöktüm.

"İyimisin?
Hastaneye götüreyim mi.?"

Dedim kolundan tutup ayağa kaldırırken.

" Hayır." Dedi.

" Doktora ihtiyacım yok ama senin olacak." Diyerek yüzüme bakınca o an anladım oyun olduğunu.

Ama geç kalmıştım.
Sağ arka yanımda hissettiğim acıyla dişlerimi sıkarak inledim.

************************************

Bölüm sonu canlarım.
Umuyorum ki Cevher Aslan' ın hikayeside okunacak.
Lütfen beğeni ve desteklerinizi eksik etmeyin. Hepinizi seviyorum.

Loading...
0%