Sevgili hayaletlerim yıldıza basarsanız daha çok kişiye ulaşır hikayemiz.

Hepinizi seviyorum.

Hatalarım olmuşsa SORRY.

********************************
" Didem hanım hoşgeldiniz." Dedim elimi uzatarak.

Ama kadın elimi tutmadan sessiz şekilde önce yukardan aşağı beni süzdü.
Haline anlam veremedim. Elim havada beklerken aniden boynuma sarılıp,

" Hoşbulduk

KUZEN ASLAN..."

Duyduğum şeyle kaşlarım havada kala kaldım.

Didem bana bakarak geri çekildiğinde gülmeye başladım. Hem Didem hem Robert, hemde Aslan bana bakıyordu.

" Kusura bakmayın.
Bir an kendimi tutamadım.
Buyrun oturun. "

Dedim koltukları göstererek.
Didem ve Robert koltuklara geçtiğinde, bende Aslan ile karşılarındaki koltuğa geçip oturdum.

" Sanırım küçük bir yanlış anlama olmuş.
Üzgünüm ama ne bir kuzenim var nede birinin kuzeniyim."

Didem gülümserken Robert,

" Cevher Aslan, yanlış anlama yok." Dedi sakin şekilde.

" Kusura bakmayın tanışmamız böyle damdan düşer gibi gelerek oldu ama, eşim uzun zamandır sabırsızlıkla sizinle tanışmayı bekliyordu.

Malûm telefonla konuşulacak bir durumda olmadığı için..."

" Pardon siz şimdi gerçekten eşimin kuzenimisiniz?
Nasıl olur? "

Robert Aslan'a bakarak,

" Siz Cevher hanımın eşimiziniz? "

" Evet." Dedim araya girerek.

" Aslan Karabey benim eşim. "

Robert:

" Öylemi tekrar memnun oldum o halde. "

Aslan:

" Bende tekrar memnun oldum.
Yalnız kafamız karıştı.
Nedir bu kuzen konusu."

Robert Didem'in gözlerine baktı önce.
Sonra elini avuçlarının arasına aldı.

" Eşim çok hastaydı. Rahatsızlığı yüzünden ilik nakli olmak zorunda kaldı. "

" Öylemi çok geçmiş olsun.

Dedim. Üzülmüştüm.

" Şimdi nasılsınız? "

" Teşekkürler çok iyiyiz. "

Dedi Didem eli karnında.

Robert:

" Şükürler olsun eşim çok iyi ve bir bebek beliyoruz."

" Evet bir kızımız olacak. Şuan 3 aylık" Dedi Didem.

Gözleri ışıldıyordu.

" Öylemi gözünüz aydın."

" Teşekkür ederiz.
Görüyorum ki sizin durumunuz da aynı." Dedi gülümseyerek.

" Sizinde gözünüz aydın.
Doğum yakın mı? "

Dediğinde Aslan'ın kendini gülmemek için zor tuttuğunu görünce dirseğimi böğrüne geçirdim.

" Hayır bizimkiler ikiz."

Dedim sıkıntılı.
Demekki göze batacak kadar büyüktü karnım. Zira karşımdaki kadın hiç hamile gibi durmuyordu. Beni kendiyle kıyaslayınca kim bilir ne sanmıştı.

" Konuya dönelim mi?"

Dedi Aslan böğrünü ovalayarak.

Robert gülümseyerek devam etti.

" İlik için donör aranırken Didem'in rahmetli babası Haydar beyin avukatı Didem'in bir amcası olduğunu söyledi. Haydar beyden 20 yaş büyük bir abi. İlik için bir umuttu bizim için.

Hasan Aslan bey."

Duyduğum cümleyle şaşkın bakarken

" Bu imkansız.
Hasan Aslan'ın hiç akrabası yoktu." Dedim.

" Hasan Aslan beyin annesi Hasan beyi 20 yaşında dünyaya getirmiş.
Haydar beyi ise 40 yaşında ve babalar ayrı. Ayrıca kardeşlerin birbirlerinden haberi bile olmamış yıllarca. Haydar bey annesinden babasına bırakılan bir abisi olduğunu öğrenmiş ama umursamamış.

Bizde Didem'in hastalığı sebebiyle tesadüfen öğrendik.
Hasan beyin vefat ettiğini öğrendiğimiz gün ilik de bulunmuştu.

Didem tedavi olurken bir yandanda amcasını araştırmamı istedi.

Çünkü Didem'in akraba olarak babasından başka kimsesi yoktu.
Hasan amcasının çocukları olacağını düşünüp mutlu oldu. Kuzenlerim olabilir diye çok sevindi.
Bende sevgili karımı üzmeyerek araştırmaya başladım.

Vel hasıl kelam Didem'in evlat edinilen Cevher Aslan'dan başka akrabası olmadığını öğrendik. "

" Evlatlık olsa bile bir kuzenimin olduğunu öğrenince çok mutlu oldum.

Biliyorum şuan size çok garip, saçma gelecek ama ben...
Ben sizle tanışmak ve akrabalığımızı sürdürmek istiyorum. "

Dediğinde gözleri dolu dolu olmuştu.

Robert Didem'e dönerek,

" Şşiittt. Sevgilim ne konuşmuştuk."

" Afedersin hayatım.
Her sonuca hazırlıklı olacaktım. Üzülmeyecektim."

Dedi gözlerini silerek.

Karşımdaki çifte baktım.

" Yani...Ne diyeceğimi bilemiyorum.

Hasan baba benim için çok değerli bir insan, gerçek bir baba gibiydi.
Evet doğru. Beni o yetimhaneden aldı. Büyüttü, yetiştirdi.
Bildigi her şeyi öğretti. Kendi gibi olmam ve şirketinin ve otellerinin başına geçmem için.
Çok dostu vardı. Ama öldürmek isteyen düşmanlarıda vardı."

Dediğimde ikiside bana bakıyordu.
Dirseklerimi dizlerime dayayarak öne eğilirken parmaklarımı birbirine geçirdim.

" Ve ben Cevher Aslan, Hasan babanın izinden gittim.
Hasan babanın dostları dostlarım, düşmanları düşmanlarım oldu.

Yani şuan karşınızda hamile bir kadın olarak görünsemde benim bir elimde kan bir elimde gül var Dalkıran ailesi.

Yani demem oki benim hakkımda gerçek bir araştırma yapmamışsınız.
Şu yanımda oturan çılgın herif hariç."

Dedim Aslan'ı baş parmağımla göstererek.

" Benden haz eden insan sayıyı iki elin parmağını geçmez.
Beni sayarlar, korkarlar ama sevmezler. Yani benden akraba yada kuzen olma ihtimali yok denecek kadar azdır.

Size tavsiyem yeniden düşünün.
İş, şirket, yatırım, ortaklık derseniz ayrı. Ama gel akrabalığımızı devam ettirelim derseniz apayrı."

Geriye yaslanırken devam ettim.

" Bilmem anlatabildim mi? "

Karşımdaki ikili bir süre önce benim yüzüme sonra da yanımda oturan Aslan'a baktılar.

Robert gülerek,

" Anlatılanlar doğruymuş gerçekten.

Yanılıyorsunuz Cevher Aslan hakkınızda eksik araştırma yapmadım.

Söylediğiniz, yaptığınız birçok şeyi biliyorum. Dostlarınızı ve de düşmanlarınızı ve o düşmanlarla nasıl baş ettiğinizi. Her şeyi.

İş dünyasında bende bir çok şey yaşadım. En az sizin yaşadıklarınız kadar. Düşman kurşunu yüzünden bir kere ölümden döndüm. Yani sizi ne kınıyor nede yadırgıyoruz. "

Didem:

" Bende keza öyle. Yani sizinde bu ilişkiyi devam ettirmenizi umarak, kuzenler olarak kalmak istiyorum. Lütfeen."

Sinirlerim bozulmuştu.
Bu ikisiyle akraba olmak anlık tuhaf gelmişti.
Koltuğun kolcağından destek alarak kalkarken kapı açıldı.

İçeriye Efe, Ege,Dilan ve Esra girdi.

" Çağırsam denk gelmezdi." Dedim.

" Esra bize kahve getir lütfen."

Derken Robert ve Didem girenlere baktılar.
Aslan:

" Esra Cevher'e sütlü lütfen."

Robert:

" Didem hanımada sütlü lütfen."

Didem'e baktım.
O halinden memnunken benim sinirlerim geriliyordu.

Esra çıkarken kendi koltuğuma geçtim.

" Efe, Ege." Dedim ikizlere bakarak.

" Tanıştırayım.
Robert Dalkıran ve eşi Didem Dalkıran."

Didem ve Robert ayağa kalkarak ikizlerle tokalaşırken bombayı patlattım.

" Çocuklar ayrıca Didem hanım kuzenimiz."

Söylediğim cümleyle hem ikizler hem Dalkıran'lar şok şekilde bir bana bir karşısındakilere baktılar.

Elim alnımda gülmeye başlarken,

" Halinizi görmelisiniz." Dedim.

Sonrada,

" Kusura bakmayın. Hormonlardan olsa gerek. "

Didem'e baktım.

" Didem hanım, bu genç ikizlerimiz Efe ve Ege Aslan.

Hasan baba 3.ümüzüde aynı anda almıştı.
Demiştim eksik araştırmışsınız.
Dilan ise Efe'nin sözlüsü."

" İnanmıyorum gerçektenmi? "

Şaşkın bakan ikizlere döndüm bu kez.

" Çocuklar. Didem hanım
Hasan babanın erkek kardeşinin kızı."

İkizler dahada şok olmuş baka kalmışlardı.

" Hasan babanın kimsesi yok diye biliyorduk." Dedi Efe.

" Babaları ayrı. Didem hanım babasının vefatından sonra öğrenmiş bir amcası olduğunu ve akrabalarını bulmaya gelmiş. Yani üvey kuzenlerini. "

Ege hâlâ şaşkın,

" Vay canına. Sonradan kuzen. "

" Bu durumda kuzen olmayı kabul ediyorsunuz." Dedi Didem.

" Madem bu kadar heveslisiniz. Sizi kırmak istemem.

KUZEN! "

Robert:

" İki taraf adına da sevindim.

Bunu kutlamak için hepinizi akşam yemeğine davet etmek istiyorum.

Saat 8 de YıldızSefa da."

" Benim daha iyi bir fikrim var.
Akşam yemeğini bizde yemeye davet ediyorum sizi.
Hamileleri yormamak adına. Ne dersiniz. Robert Bey. "

" Öncelikle beyi ve hanımı kaldıralım.
Robert ve Didem daha iyi.

Davetinizi zevkle kabul ediyoruz."

" Efe sizi kaldığınız otelden alır."

" Teşekkür ederiz.
O halde bize musade."

" Musade sizin."

Dedikten sonra Dalkıran' lar ofisten çıktığı anda kendimi koltuğa bırakıp ayaklarımı masanın üzerine kaldırarak masadaki eriklere giriştim.

İkizler ve Dilan koltuğa oturduklarında Ege:

" Şimdi kuzenimiz mi varmış bizim. "

" Aynen. "

Dediğimde Aslan:

" Gelelim diğer habere." Dedi gururla.

" Dayılar bir kız ve bir erkek yiğeniniz olacak. "

Dediğinde ikizler bir Aslan'a bir bana baktılar. Bense elimdeki erikleri yemeye devam ederek,

" Ben biliyordum. Aslan ve siz yeni öğrendiniz ." Dedim sakin.

" Gözünüz aydın. "

Dedi ikizler, arkasındanda Dilan.

" Darısı size Dilan." Dedim munzır bir bakışla.
Efe alık bakarken,

" Ege benlik bir şey kaldımı? "

" Hayır patron."

" O zaman bize müsade. "

" Tamam patron. "

" Önce Sevim Sultanı arayalımda akşama misafirimiz olduğunu söyleyelim."

" Siz çıkın ben haber veririm."

Dedi Ege.

Aslan yanıma gelerek hadi çıkalım dediğinde birlikte çıktık ofisten.

Asansöre binmek için yürürken yorgun şekilde esnemeye başladım.
Bu ikizler beni yormaya başlamışlardı.

Garaja inip arabaya bindiğimizde Aslan direksiyona geçip motoru çalıştırarak gaza bastı. Garajdan çıkıp trafiğe girerken benim gözlerim dahada ağırlamaya başlamıştı.

" Cevher."

" Hmm"

" İyisin değilmi? "

" İyiyim biraz yorgun hissediyorum. Uykum geldi, gözlerim kapanıyor."

Aslan:

" Sen uyu ben seni uyandırırım."

Derken ben uykuya dalmak üzereydim. Sonunda kapattığım gözlerle kendimi uykuya bıraktım.

*****

Gözlerimi açtığımda yatağımda buldum kendimi. Bir an afallayarak
düşündüm en son arabada Aslan'la konuşuyordum, demek uyuya kalmıştım. Odayada Aslan çıkarmıştı sanırım.

" Sonunda bel fıtığı olacak."

Diyerek, yerimde doğrulup yatağın kenarına oturdum.
Tamamen ter içindeydim ve yapış yapış hissediyordum.
Oda çok sıcaktı, Haziran sıcak geçiyordu. Yerimden kalkarak üzerindeki gömleği çıkarıp yatağa bıraktım. Sonrada pantolonu çıkardım. Ayakkabılarım zaten Aslan tarafından çıkarılmıştı.
Bütün gece böyle çamaşırlarımla kalabilirdim.

" Oh be ."

Dediğim anda kapı açıldı. Gelen Aslan'dı.
Dudaklarından uzuunn bir ıslık duyuldu.

" Cevher'im."

Dedi çapkın bir bakışla.

" Aslan sulanma hiç, çatlamak üzereyim."

Yanıma yaklaşarak, yatağa otururken beni kendine doğru çekti.
Belime koyduğu elleriyle karnımı kendine yaklaştırdı.
Göbeğimin üzerine koyduğu dudaklarıyle uzun bir öpüşle öptü.

" Bebeklerim annenizi yormayın lütfen."

" Onlardan çok, sıcak yoruyor.
Bi duş alacağım. "

Aslan karnımdaki bakışlarını kaldırıp gözlerime çevirdi. Ellerimden tutarak yatağa doğru çekti yavaşça. Ayaklarım yerde sırt üstü uzandığımda bir eli karnımda dolaşırken diğer eli boynumun altından geçti. Arzuyla bakan gözleri hâlâ gözlerimdeydi. Bir süre sonra elleri yukarıya doğru kaydı. Bütün vücudumdan geçerek yanağımda durdu. Aynı anda dudakları dudaklarımı buldu. Aşkla arzuyla öperken dudakları alev alevdi.

" Özledim...
Çok özledim seni.
Tenini, kokunu, tadını her şeyini özledim. "

Dedi. Sonra kulağıma doğru yaklaştı.
Boynuma bir bugse bırakırken,

" Yasak bitti Cevher'im."

Derken tekrar öpmeye başladığında elini belimin arkasında hissettim.
Ne elleri ne dudakları duracak gibi görünmüyordu.

Bende kendimi Aslan'ın kollarına ve dudaklarına bıraktım.

*****

Akşam olmuş saat 8 e geliyordu. Merdivenlerden salona inerken mutfaktan çıkan Özge koşarak yanıma gelerek önüne geçti.

" Özge ne bu heyecanın."

" Kardeşim doğrumu?"

" Ne doğrumu? "

" Bir kız bir erkek olduğu."

" Evet doğru. " Dedim gülümseyerek.

" Oleeeyy..
Kız. Biri kız. "

Birlikte inerken biri kız olduğu için mi bu sevincin."

" Evet"

Dedi sırıtarak.

" Kız olanla ben ilgilenirim. Erkek olanlada Ege abi."

Dedi salonunda oturan Ege yi göstererek.

" Neden sadece ben çalçene."

" Efe abi kendi çocuklarıyla uğraşacak çünkü. Sende kardeşimin oğluna bakarsın. "

" Ne demek o. "

" Uppss...
Siz biliyormuydunuz. "

" Neyi bilmiyormuyuz? "

" Efe abi telefonda Temmuz ayında nikah gibi bişeyler söylüyordu da. "

Ege hızla ayağa kalkarak.

" Bak sen Efe bey bana bile söylemeden nikah ayarlıyor.
Seni çakal..."

Dedi gözlerini kısarak.
" Gelsin sorarım ben ona. "

" Sanada bir kız bulalım Ege.
Benim bildiğim bir tane var mesela. "

Diyen Aslan merdivenlerden inerken devam etti.

" Cevher'in doktoru Burcu.
Genç, akıllı, Cevher'im kadar olmasada güzel. "

Dedi elini belime koyarak.

Geçin dalganızı bakalım.

Salona geldiğimizde devam etti Aslan.

" Dalga değil oğlum.
Ciddiydim.
Ben numarasını vereyim sende ara konuş. Çıkma teklif et bakarsın kabul eder. "

Ege tama ağzını açacakken. Kapı açıldı.
Efe önden girerek,

" Buyrun lütfen." Diyerek Dalkıran ailesini içeri aldı.

Didem ve Robert içeri ye girerek ,

" İyi akşamlar. "

" İyi akşamlar buyrun.
Aslanlar malikanesine hoş geldiniz. "

" Hoşgördük "

Özge yanıma gelerek,

" Hoş geldiniz." Dediğinde,

" Bu güzel kızda Özge." Dedim.

Didem ve Robert,

" Memnun olduk. "

Misafirlerimizi koltuklara buyur ederek bizde karşılarına geçip oturduk.

Bir süre sohbet ettik.
Ben Hasan babadan onlarda Haydar beyden bahsettiler. Aslında babaları ayrıda olsa karakterleri birbirlerini çok benziyormuş.
Didemin akraba merakı yalnız yaşayıp yalnız büyümesinden kaynaklıymış meğer. Kızın okul döneminde bile arkadaşı olmamış. Tıpkı benim gibi yalnız bir kızmış. Trk farkla benim yanımda ikizler vardı.
İyiki Hasan baba onlarıda benimle beraber almıştı.

Didem Robert'ı tanıdıktan sonra, Robert onun herşeyi olmuş.
Ona ne kadar aşık olduğu her bakışında gözlerinden okunuyordu.

Sohbetimiz Sevim sultanın,

" Cevher kızım masa hazır Yemek odasına buyrun." Sözleri böldü.

" Buyrun masaya geçelim. "

Birlikte yemek odasına geçerek masaya oturduk.

Sohbetimize masada devam ettik.

" Cevher biliyormusun.
Bu tatilinizi Türkiye' de geçirmeye karar verdik."

" Öylemi. Sevindim.
Dünyanın en güzel ülkesi burası bencede. "

" Doktor bol bol güneşten D vitamini almamı önerdi. Bizde Türkiye'nin bol güneşinden ve denizinden yararlanmaya karar verdik. Hem bebek, hem benim için. "

" İyi düşünmüşsünüz."

" Sizde bize katılmak istermisiniz Aslan. "

Robert' in sözleriyle Aslan bana bakarken.
Ikizlerden Ege,

" Bence iyi fikir. Çok uzun zamandır tatil yapmıyorsun. "

Dediğinde Aslan:

" Bencede.
Hem sana hem bebeklere çok faydalı olacaktır. "

" Bilmem.
Benim tatillerle pek aram yok Aslan sende biliyorsun. "

" Bu sefer farklı ama...
İkizler için...
Bir düşün bence. "

"Bilmiyorum.
Söz veremem, ama düşüneceğim."

Yemeğin ardından tekrar salona geçtik.
Sevim sultan ikisi sütlü olmak üzere kahvelerle geldiğinde yine yüzüm düştü. Sütlü kahve sevmiyordum ama sürekli sütlü kahve geliyordu.

" Gelelim diğer konuya."

" Diğer konu derken." Dedim merakla.

" Cevher Aslan ve Aslan Karabey.

Dediğinde ikizler de dahil hepiniz kulak kesildik.

" Dubai' de yapılacak olan otelimiz için size ortaklık sunuyoruz."

Ege'nin, " Hasss..." Dediğini duydum.

" Dalkıran ve Aslan Holding. "

" Neden biz." Dedim sakin.

" Neden olmasın. "

" Burdayken hem tatil, hem iş ikisi bir arada.
Nedersiniz."

" Teklifiniz ilgi çekici.
Anlaşırsak neden olmasın."

Otururken Robert ile ayrıntılara inmeden yapmak istedikleri otelle ilgili konuştuk.

Anlattığı proje, detaylar, hedef gerçekten heyecan uyandırdı bizde.
Gecenin sonunda ortak olarak ayrıldık. Otel inşaatının doğumdan sonra başlayacak olması benim için iyi olmuştu. Çünkü bu halde kafa yoramazdım.

" Efe. Kadir'e söyle misafirlerimizi otellerine bıraksın."

" Tamam." Diyerek evden çıkan Efe
Bir kaç dakika sonra geri döndü.

" Kadir ve araba hazır."

" Didem ve Robert ile vedalaşırken,

Didem:

" Tatil fikrini düşün kuzen." Dedi ve eşiyle birlikte arabaya bindi.

Onlar bahçeden çıkarken. Arkalarından gülümsedim.
Birden bire ailem kalabalıklaşmaya başlamıştı.

İçeri tekrar tekrar girerken,

Efe'ye döndüm.
" Gelelim sana Efe Aslan."

" Bana mı? "

" Sana sözde ikizim Efe."

" Temmuz'da nikah varmış."

" Omu. Evet Dilan'la konuştum.
Temmuz'da Kadir ile birlikte çifte nikâh olsunmu dedim. Oda kabul etti."

" Oooo çifte nikah." Dedi Aslan.

" Tebrikler! Aslan Efe. Çok sevindim."

Yalnız başlayan hayatım, sevdiğim insanlarla her geçen gün biraz daha kalabalıklaşıyor ne mutlu bana.

*******************************

Eveet bölüm bitti. Umarım beğenmişsinizdir. Beğeni ve yorumlar itina ile alınır.