Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Y.C 8 Bölüm

@azamet_29_2

"Doktora ihtiyacım yok ama senin olacak." Diyerek yüzüme bakınca o an anladım oyun olduğunu.

Ama geç kalmıştım. Sağ arka yanımda hissettiğim acıyla dişlerimi sıkarak inledim.

Sağ elimi acıyan yere dokunup elime baktım tekrar.
Kırmızı sıvıyı gördüm.

Sol elimle yerden destek alırken sağ elimi yarama bastırdım.

Arkamdaki şerefsiz yanıma eğilerek konuştu.

" Kara Cemil'in selamı var.
Bu kadarcık yarayla ölmezsin merak etme bu sadece uyarı.
Görüşürüz artist."

Dedi yanımdan uzaklaşarak.
O an kendime küfrettim nasıl bu oyuna geldiğime inanamadan.

Zayıf tarafimdan yakalanmıştım ama.
O kadını dövmesi beni oyuna çekmişti.
Yıllar önceki gece olduğu gibi.

Cemil'in adamlarını gebertmeyi aklıma not ederek, yerimden zorlukla kalkıp arabama yaslandım.
Derin bir nefes aldım sonra.

Şimdi tekrar içeri girersem Anna daha çok korkacaktı.
Bu yüzden arabama binerek dönmeye karar verdim.
Yaram ağır değildi hastaneye kendim gidebilirim. Dedim.

Kapımı açarak direksiyona oturdum.
Kapının kolundaki bezi alarak yarama bastırdım.
Sol elimle anahtarı kontağa takarak çevirip aracı çalıştırdım.

Sağ elimi yarama bastırırken sol elimle direksiyonu tutuyordum.
Çalışan motorla gaza bastım.
Henüz kendimdeyken yolun çoğunu gitmeliydim.

Mekandan hızla ayrılıp ana yola çıktım.
Geldiğim yoldan geri dönecektim.
Hızlı şekilde baya yol gittikten sonra merkeze yaklaştım.
Bu sırada baya kan kaybetmiştim.
Görüşüm ve reflekslerim bozulmaya başlamıştı.
Şehre girişteki trafik ışıklarına geldiğimde hâlâ hızlıydım.

Kırmızı ışığın yandığı görünce durmak istedim. Ama maalesef reflekslerim aklımla uyuşmadığı için önümdeki siyah arabaya hızla çarptım.
Bu şekilde ancak durabildim.

Önümdeki araca çarpmamla birlikte, ben direksiyona kapaklanırken önümdeki araçta bir metre öne kaçtı.

Adam şuan ne olduğunu düşünüp şok olmuştur heralde.
Kafamı kaldırıp önümdeki arabaya baktım.
Görüşüm bulanıktı ve şuan sinirli bir şekilde arabadan inen kişiyi seçemiyordum.

Arabadan inmek için sol elimi kapıya uzatmıştımki..
Küfürler ederek gelen adam hızla kapıyı açarak bağırmaya başladı.

Kafamı yan çevirip adama baktım.

"Seni geri zekalı." Dedi.
Hala bulanık gördüğüm için adamı iyi seçemiyordum.

" Ayyaş herif. İçeceksen adam gibi içsene. Nerene içtin."
Dediğinde sinirle arabadan çıktım.

"Lafını bil lan. Sensin ayyaş." Dediğim anda kararan gözlerimle kendimi karanlığa bıraktım.

*****

Bu akşam abimle birlikte işten çıktıktan sonra,bugün aldığım yeni arabamı denemek için şehirde bir tur atmak istemiştim.

"Oğlum benim hava alanına gitmem lazım bak geç kalırsam senden bilirim."

"Tamam abi biraz dolaştıktan sonra senide bırakırım.
Benimle gezmek istemiyor musun?"

"Başka zaman olsa tamamda tam iş gezisine çıkacakken bir aksilik olursa karışmam.
Adamlar beni yarın bekliyor.
Hem nerden çıktı bu yeni araba işi."

"Seviyorum.
Madem bu işin başına geçtim bir ayrıcalığım olmalı."

"Babamın bundan haberi varmı."

"Olmasada olur." Dedim sinirle.

****
Ben Aslan Karabey.

Korhan Karabey' in ikinci karısından, sevmediği ama seviyormuş gibi davrandığı ikinci oğlu.
Birinci oğlu Asım Karabey.

Birinci oğlu Asım Karabey

ASIM KARABEY.

Babam kalp hastası olunca hiç istemediğim halde şirketimizin başına onun yerine mecburen ben geçtim.

Abim kabul etmedi. Çünkü o yurt dışındaki diğer şirket ile ancak uğraşıyordu.
Üvey olsada abim gerçekten bana iyi davranır sever ve sayar.
Babamın yokluğunda bir kaç gündür yanımda olan abimle işleri yeniden şekillendirmek zorunda kaldık.

Babam hastanede yattığı için , şimdilik abimle işleri yolunda tutmaya çalışıyorum.

Özel olarak kullanmak için harika bir mercedes almıştım kendime.
Siyah arabalara zaafım var galiba. Madem şirketin başında kalacağım bir arabam olsun.

Direksiyona geçip müziği açtım. Abimde diğer kapıdan binerek yanıma oturdu.
Anahtarı çevirip gaza bastım sonra.

Seninle bir gece turu yapalım ateş parçası dedim yeni arabama.
Abim bana gülünce bende gülümsedim.

"Bak oğlum beni geciktirme daha evden valizimi alacağım. "

"Tamam abi merak etme sen."

Şehirde baya bir gezmiş çevre yoldaki boş otobanda son sürat bir deneme bile yapmıştık.
Ama hem abimi hava alanına bırakacaktım hemde ertesi gün toplantım oldugu için gezme işini yarıda kesip dönmeye karar verdik.

Trafik lambalarına geldiğimde kırmızı ışık ile durdum.

"Bu gecelik bu kadar yeter.
Bir daha gelişinde yine tekrarlayalım abi."

"Hiç sanmıyorum oğlum.
Ben canımı seviyorum.
Sende sevmelisin.
Ralliye mi katılacaksın neden bu kadar hızlı kullanmakta ısrarcıdır."

"Seviyorum da ondan."

Kırmızının yeşile dönmesini beklerken. Bir anda arkamdan gürültüyle bir çarpma hissettim.
Birisi arabama çarpmıştı.
Aracım şiddetli çarpmayla bir metre öne gitti.

Yeni olan arabama birinin çarpma fikri beni çıldırtmıştı.
Hırsla arabadan indim.

Arkamdan abimde indi. Diğer arabalar yanımızdan kornalar çalarak geçerken onlarada küfür ettim.
Keyfimden duruyorum burada sanki.

Küfürler ederek arkamdaki aracın yanına gelip kapısını açtım.

İçindeki kişi başını direksiyona koymuş yandan bana baygın baygın bakıyordu.

"Seni aptal,ayyaş herif.
İçeceksen adam gibi iç. Nerene içtin içkiyi." Dedim sinirle.

Abim:
"Aslan sakin ol tamam."

"Ne sakini abi. Şuna bak." Dedim, elimle göstererek.

"Direksiyona mayışmış ayyaş herif."

Söylediklerimi duyunca oda sinirle arabadan indi. Hem suçlu hem güçlü şu hale bak.

"Lafını bil lan sensin ayyaş." Demezmi birde. Tam küfürü basacakken birden kendini boşluğa bıraktı.

Reflek olarak hemen belinden yakaladım. Ağırlığını dengeleyerek yere yatırdım.
O an farkettim kadın olduğunu.
Halbuki ben onu erkek sanmıştım.
Kıyafetleri duruşu konuşması erkek gibiydi.

Sonra belindeki elimde hissettiğim ıslaklığa baktım.
Kan! Kız yaralıydı.

Abim hemen yanıma gelerek.

"Ne yaptın lan." Dedi.

"Ben bişey yapmadım kendi bayıldı kız."

Bu yüzden bana çarpmıştı.
Hemen yan çevirerek deri ceketini kaldırdım. Beyaz gömleği kan içindeydi. Sırtının alt tarafından keskin bir cisim ile yaralanmıştı.

Ne yapmalıyım diye düşündüm.
Ambulans çağırsam gelmesi uzun sürecekti.
Abimin bakışları arasında kızı yere bıraktım. Hızla kontağı kapatıp arabayı kilitledim.

Yerdeki kızı hemen kucaklayarak,

"Abi sen sür. Dedim.

Abim arka kapıyı açıp direksiyona geçerken arabanın arka koltuğuna oturttum kızı. Diğer kapıdanda ben binerek kızı kucağıma yatırdım.
Aynı anda abim gaza bastı. Boynumdaki fuları çıkarıp kızın yarasına bastırdım. Yarasına bastırınca kaşlarını çattı.
Yüzüne baktım güzel bir kızdı. Karanlıkta erkek sanmam komikti doğrusu.
Abim arkasını dönmeden aynadan bakarak,

"Nasıl?" Dedi.

" Baygın ama kötü görünmüyor.
Yarası büyük değil kan kaybından bayılmış olmalı.

Yüzü sanki tanıdık geldi.
Bir yerlerde görmüş gibiyim."
Dedim.
Bir yandan da kıza bakıyordum.

Abim gaza daha çok yüklendi. 15 dakika olmadan hastaneye geldik.
Korna çalarak acile girdik.

Acildeki personel alışkın oldukları için hemen sedye ile çıktılar.
Onlar arabaya gelirken bende çıkararak kızı kucağıma alarak sedyeye bıraktım.
Personel kızı içeri alırken,abime döndüm.

Abi sen git gecikme.
Arabayı hava alanından alırım.

Abim bir an kararsız kalsada.
"Tamam dikkat et.
Başını belaya sokma."
Dedi ve arabaya binerek ayrıldı.

Bende koşarak içeri girdim.
Acil müdahele odasının önüne geldiğimde doktorlar kızın başındaydı.

İçlerinden biri kızı yan çevirip yarasına baktı.
Sonra,

"Ameliyata alıyoruz." Dedi.

Sedye ile çıkardıkları kızı ameliyat haneye doğru götürdüler.
Sadece arkasından baktım.

"Geçmiş olsun beyefendi."

Duyduğum sesle arkamı döndüm.
Hastane polisi idi.

Yaralanma vakası olarak bildirdi doktor.
Olay nasıl oldu.
İfadenizi almam lazım.

" Tamam.
Ne sormak istiyorsanız sorun."

"İsminiz."

"Aslan.
Aslan Karabey."

"Olay nasıl oldu. "

"Trafikte arkadan bana çarptı. Yanına gittiğimde yaralı olduğu için düşüp bayıldı. Bende alıp buraya getirdim."

En kestirmeden anlatmıştım. Olayın özü buydu zaten.

"Başka bişey."

"Yok."

"Peki teşekkürler."

Polis gittikten sonra.

Asansöre binerek ameliyathanenin olduğu kata inerek koridorda beklemeye başladım.
Buraya kadar getirdiğime göre sonunuda getirmeli diye düşünürken, hemşirelerden biri yanıma geldi.

"Hastanın yakını siz misiniz?"

"Yakını değilim sadece getirdim." Dedim.

"Anladım ama bunları size vermem söylendi"

Dedi bir poşet ve cep telefonunu vererek.
Sonrada gitti.

Poşete söyle bir baktım ameliyata girdiği için kiyafetler olmalı. Diyerek kenara bıraktım.
Sonrada cep telefonunu elime alıp inceledim.
Üzerin de kan lekesi vardı telefonun.
Yakınlarını aramak gerek ama telefon şifreli olmalı dedim ekranını açarak.
Gördüğüm şey, tahmin ettiğim gibi şifreydi.

Uğraşmayıp kenara bıraktım.
Kollarımı göğsümde birleştirip gözlerimi kapattım.
Olay anını tekrar yaşarken telefonun sesini duydum.

Kızın telefonu çalıyor, ekranda ikiz 1 yazıyordu.
Bu ne biçim isim diyerek açtım.
**********************************

Selamm.
Bölüm sonu.

Loading...
0%