9. BÖLÜM

Yazar'ın Ağızından;

21 Kasım 2024, 21.30:

Fransa'nın en büyük suç çetesinin lideri Gabriel Wallace, sadık kuklası sandığı Julia'nın ihanetiyle sarsılmıştı.

Ona diğer adamlarından daha üstün görürdü, ama o sadık kuklası julia değildi mit ajanı leyla kara'ydı.

Gabriel'in sağ kolu Tony 'Julia bir hain efendim, bizden şifreyi çalan o, kendisi türklere çalışıyor' demişti.

Gabriel ilk başta inanmamıştı, ama sol kolu olan Jane onu bir kaç saat önce mit karargahından çıkarken görmüş ve fotoğrafını çekip atmıştı tony'e.

İhaneti sevmezdi gabriel, ihanet edenin cezası ise zaafı olan bir kişinin ölümüydü.

2 saat önce julia'yı aramış ve 'önemli bir iş için sana ihtiyacım var, atacağım konuma gel' demişti, julia'da sorgulamadan gelmişti.

Şimdi, julia yani gerçek adıyla leyla ıssız depoda bir sandalyeye bağlanmıştı, karşısında duran jane'e "çöz beni ahmak !, patron ondan habersiz iş yapılmasını sevmez biliyorsun" demişti.

Jane "ama sen habersiz iş yapmışsın ya julia, hepimizi kandırdın !, hainsin sen !" dedi.

Julia "tony'in laflarına inanıp beni hain ilan etmeniz ne büyük lütuf jane bey, gabriel gelmeden çöz beni hadi !" dedi öfkeyle.

Jane "bizi kandırmayı kes artık Julia, gabriel bundan sonra sana güvenmez, gerçek yüzünü gördü senin, olacakları tahmin ediyorsundur umarım" dedi bağırarak.

"julia !, sevgili kuklam nasılsın ?" diye soran kişi gabriel wallace'ydi, 40'lı yaşlarının sonunda, renkli gözlü, gri saçlıydı, giydiği simsiyah takımı ile içindeki kötülüğü tanımlıyordu.

"Patron ! şu adamına söyle beni çözsün, abisinin lafıyla beni 'hain' ilan etti ve bağladı" dedi julia.

"Biliyorum julia, pardon benim hatam, sen mi gerçek adını söylersin yoksa ben mi söyleyeyim, leyla kara" dedi gabriel.

Julia'nın gerçek kimliği ortaya çıkmıştı artık, "Patron !" diyebildi sadece.

Gabriel "bana ihanet ettin !, oysaki ben seni çok severdim, ama sen beni sattın" dedi öfkeli bir şekilde.

Leyla "doğru sana ihanet ettim, hiç pişman değilim, bir daha olsa yine yapardım emin ol" dedi gülümseyerek.

Gabriel "senin eşinde zamanında beni yıkmak için aramıza sızmıştı değil mi julia ?, ama sonu ne olmuştu biliyorsun di mi ?, öldü. hemde inleye inleye, acı çekerek öldü, hiç düşünmedin mi ?, kocanın yıkamadığı adamı sen mi yıkacaktın ?, ha !" dedi dişlerinin arasından.

Sinan Kara bundan tam 3 yıl önce gabriel'in arasına sızmıştı, oda böyle bağlanmış, eşi ve doğmamış oğluyla tehdit edilip, 1 saat sonrada öldürülmüştü vahşice.

Leyla ise eşinin intikamını almak için bu çeteye sızmıştı, şimdi onun sonu da eşininki gibi ölmek olacaktı bunu biliyordu.

Leyla bağırarak "seni ben değil, türk devleti yıkacak gabriel !, bunu unutma, benimde eşiminde kanı yerde kalmayacak" dedi.

Gabriel leyla'nın saçına dokundu, "seni şimdi öldürmeyeceğim julia, önce bana çaldığın şifreyi vereceksin, nerede şifrem !" dedi sert bir şekilde.

"Ebende !" dedi bağırarak leyla.

Gabriel derin bir nefes verdi, "inadım diyorsun, tamam öyle olsun, 3 yaşındaki oğlun efe'yi öldürünce de böyle inat edebilecek misin julia ?" diye sordu.

Leyla gözleri dolarak, "oğluma birşey yapma !, o daha çok küçük, bana ne yaparsan yap !, ama ona dokunma" dedi.

Oğlu onun herşeyidi, onun yaşaması için her şeyi yapardı leyla.

Gabriel "bana şifrenin yerini söylersen sadece seni öldürürüm julia, 5'ten geri sayacağım, söylemezsen efecik ölür, 5..., 4..., 3..., 2..., 1..." dedi.

Leyla bağırarak "dur söyleyeceğim !, arya demirci denilen bir hacker'de şifre sadece bu kadar, oğlumu bırak" dedi.

Gabriel belinden silahını çıkardı, "seni tanımak güzeldi julia, cehennemin dibinde görüşürüz" dedi ve tetiği çekti.

Leyla kafasından vurulmuştu, olduğu yerde can vermişti.

Gabriel tony'e dönüp, "tony !, bana arya demirci hakkındaki herşeyi bul, bu leyla'nın cesedinide mit karargahının önüne bırakın" dedi emir vererek.

Tony "emredersiniz efendim" dedi ve depodan çıktı.

Gabriel dişlerinin arasından "bekle beni sevgili kuklam !, en yakın zamanda görüşücez" dedi.

                              🤍

Zeynep İzgi'nin (Mermi) Ağızından;

Rüzgar bana arya'dan hoşlandığını söylemişti.

Şaşkınlıkla "gerçekten mi ?, ne zamandan beri hoşlanıyorsun arya'dan ?" diye sordum.

Rüzgar "evet izgi, en başından beri arya'dan hoşlanıyorum" dedi.

Merakla "benden ne istiyorsun peki rüzgar ?" dedim.

Rüzgar "arya'nın ağızını arasan biraz, bana karşı ne hissettiğini sorsan, ondan sonra bende açılsam ona olmaz mı ?" diye sordu çekinerek.

"Olur, yaparım rüzgar, benim için hiç sorun olmaz, aksine mutlu olurum" dedim.

Rüzgar gülerek "teşekkür ederim izgi" dedi ve bana sarıldı.

Atlas bağırarak "ne yapıyorsunuz siz burada ?" diye sordu.

Ayy, geldi benim aşk adamım.

Rüzgar "sohbet ediyorduk komutanım" dedi.

Atlas "sarılarak mı ediyordunuz kasırga ?" dedi sitemle.

Kıskandı benimki , ama yanlış kişiden kıskanıyorsun beni be adamm.

Olsun izgi, sonuçta seni kıskandı, o yeter.

Rüzgar panikle "hayır refleksle sarıldım komutanım, kusura bakma izgi" dedi.

"Sorun yok, rahatsız olmadım ben rüzgar, bir sıkıntı mı var ?" diye sordum atlas'a bakarak.

Atlas dediklerime bozulmuştu, elini yumruk yapıp sıktı.

Kıskançlıktan kudur dur be adamım.

Atlas "sen rahatsız olmadıysan sıkıntı yok izgi, hadi içeriye geçin, hava soğudu" dedi.

Rüzgar "tamam komutanım" dedi ve içeriye girdik.

Bende odama geçtim, arya her zamanki gibi bilgisayarıyla ilgileniyordu, beni gördü gülümseyerek, "hoşgeldin izgi" dedi.

"Hoşbuldum" dedim gülerek.

Arya "pek bir neşelisin bugün, atlas komutanı mı gördün ?" diye sordu.

"Ne alaka be !, bir daha böyle şey söylersen seni komutana şikayet ederim, birde sen tek başına temizlersin evi" dedim.

Arya "tamam tamam sustum, tek başıma temizlik yapmak kalsın" dedi.

"Birşey soracağım arya, bu timden biriyle sevgili olsan kiminle olurdun ?" diye sordum.

Rüzgar'a bir söz vermiştim, ve bu sözü tutacaktım.

Arya "nereden çıktı şimdi bu ?, sen kesin atlas'la sevgili olurdun onu biliyorum" dedi gülerek.

"Boşver nereden çıktığını, sen soruya cevap ver" dedim.

Arya biraz düşündü, "teğmen ve kağan dışında herkesle sevgili olurdum" dedi.

Rüzgar'la sevgili olmam mı dedi o ?.

Masum masum seni seviyor çocuk, sen hep onu terliyorsun, robot.

Merakla "kağan'ı anladım da, rüzgar'la neden sevgili olmazsın ki ?" diye sordum.

Arya hiç beklemediğim bir cevap verdi, "ona gıcık oluyorum çünkü, kendini beğenmiş, yapışkan, geveze, enayi, egoist, bencil ve çocuk ruhlu. bana göre biri değil hiç, yaşı gibi davranmayan insanları hiç sevmem, bana göre göre teğmen'i mi layık gördün izgi ?, aşk olsun" dedi.

Hadi dediğin her şeyi anladım da, rüzgar ile bencillik ?, alakası yok.

O aksine timdeki herkesi düşünüyor, ama sen bunu göremeyecek kadar körsün arya.

Az önce demiştin ya 'bana göre göre teğmen'i mi layık gördün' diye, haklısın rüzgar'ı seninle aynı kefeye koyarak en büyük hatayı yaptım.

Allah'ım sen bana yardım et, ben nasıl söyleyeceğim rüzgar'a bunları, lütfen bu kabus olsun ne olurr.

Son bir umutla "gerçekten senin gözünde rüzgar bu mu arya ?, hiç mi sevgi yok içinde ona karşı" diye sordum.

Arya "yok izgi, neyse ben uyuyacağım, iyi geceler" dedi.

Soğuk bir şekilde "sana da iyi geceler arya" dedim ve uyudum.

                             🤍

Sabah olmuştu saat 11.30'du, 5. çetemiz için hazırlanmıştık.

5. çete; Para Aklama-Vergi Kaçırma-Dolandırıcılık yapıyordu, çetenin lideri ise Rahman Abbasova'ydı.

Benim girdiğim kılık ünlü bir iş kadınıydı, giydiğim siyah mini elbisem ve topuklu ayakkabılarımla güzelliğime güzellik katmıştım. (Nehir)

Atlas'ın girdiği kılık benim yakın korumamdı, giydiği beyaz gömlek ile siyah kumaş pantolon ve beyaz spor ayakkabılarıyla taş gibi olmuştu. (Civan)

Rüzgar ve Arya'nın girdiği kılık otelin resepsiyonuydu, giydikleri beyaz gömlek, lacivert ceket ile pantolon ve siyah botlarıyla tatlı olmuşlardı. (Gökdeniz, Derin)

Darısı karı-koca olarak görevlere katılmak, aldım kabul ettim '777'.

Kağan'ın girdiği kılık benim abimdi, giydiği siyah takımı ve ayakkabıları ona yakışmıştı. (Serkan)

Miran'ın girdiği kılık ise otelin restoranının şefiydi, giydiği beyaz aşçı önlüğü onu farklı göstermişti. (Fırat)

Atlas her zamanki gibi "hazır mısınız tim ?" diye sordu.

Hep bir ağızdan "hazırız" dedik.

Atlas "gidelim artık" dedi ve 5. çetenin olduğu yere doğru yola çıktık.

.....

5. çetenin olduğu yerdeydik, rahman abbasova'yla beraber oturuyorduk.

Rahman elini uzatarak "sizinle tanıştığıma memnun oldum nehir hanım" dedi azerice.

Rahman'ın uzattığı eli tuttum,"Bende memnun oldum rahman bey" dedim azerbaycanca.

Atlas yine kıskançlıktan elini sıkıp duruyordu.

Rahman azerice "bir şeyler almaz mıydınız nehir hanım ?" diye sordu.

"Almam" dedim azerice.

Rahman "ısrar ediyorum, lütfen size bir şeyler ikram etmeme izin verin" dedi azerbaycanca.

Azerice "O zaman bir alkolsüz şarap alayım lütfen" dedim.

Rahman sinsice gülümsedi, azerice "hay hay !, tabiki de" dedi.

2 dakika sonra garson bize şarapları getirdi.

Şarabımdan iki yudum aldım, azerbaycanca "teşekkürler" dedim.

Rahman azerice "ne demek, ortağıma hizmet etmek benim için büyük bir vazifedir nehir hanım" dedi.

Azerbaycanca "ilk nereye mal ihracatı yapıyoruz rahman bey ?" diye sordum.

Rahman "ilk ihracat yarın saat 12.00'da ermenistan'a olacak nehir hanım" dedi azerice.

Gülümsedim, sadece "anladım" dedim azerbaycanca.

3 dakika sonra arya'dan mesaj geldi, *koordinatları buldum İzgi*.

*Çabuk at aryaa !* diye yazdım.

Arya *Tamamdır* diye cevap yazdı, ve koordinatları attı.

Bende arya'nın attığı koordinatları gizlice polislere attım yine.

Rahman yine sinsice gülümsedi, "bana ihanet edene ne olur biliyor musunuz nehir hanım ?" diye sordu azerice.

Anlamış mıydı ajan olduğumuzu bu p!ç ?.

Başım dönüyor, midem bulanıyor ve yavaş yavaş gözüm kararıyordu.

Azerbaycanca "Ne ?" dedim halsizce.

Rahman ruhsuz bir şekilde, "ölür !" dedi azerice.

Öğürerek kustum, kan kusmuştum, zehirlemişti beni adi herif, bana verdiği şarabın içinde zehir vardı.

Atlas koşarak rahman'a yumruk attı, "ne yaptın lan sen p!ç" dedi bağırarak.

Peş peşe yumruk attı atlas rahman denen herife.

Miran atlas ile rahman'ı ayırdı ve polisler geldi, rahman ve arkadaşlarını tutuklayıp götürdüler.

Kulaklarım çınlamıştı, başım daha şiddetli dönüyordü.

"Komutanım" diye inledim halsizce.

Atlas elimi tuttu, "söyle izgi" dedi.

Acıyla inledim,"Komutanım ben ölüyoru-" dedim ve gözlerim kapandı.

Bilincim kapanıp gitmeden önce duyduğum son ses ise atlas'ın "izgi !" demesi olmuştu.

                              🤍

Evet bölümü nasıl buldunuz ?.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

Sizce izgi'ye ne olacak ?"

Neyse uzatmayayım, 10. bölümde görüşmek üzere.

Beklemede kalın, hoşçakalın ☘️.