3. BÖLÜM

Zeynep İzgi'nin (Mermi) Ağızından;

Atlas benden onun yardımcısı olmamı istemişti.

Kalbim hızlı hızlı atıyordu, nefesimse kesilmek üzereydi.

Atlas parmağını şıklatıp "hoo, mermi orda mısın ?"diye sordu bağırarak.

Kekeleyerek "evet" dedim.

Atlas "ne diyorsun teklifime, yardımcım olmayı kabul ediyor musun ?" diye sordu.

Ciddi bir şekilde "evet, teklifinizi kabul ediyorum komutanım" dedim.

Atlas elini uzatarak "o zaman anlaştık, detayları daha sonra konuşuruz, şimdi derhal bulaşıkları yıkamaya devam mermi" dedi gülerek.

Uzattığı eli tutarak atlas'a "emredersiniz komutanım" dedim.

Atlas mutfaktan çıktı, bende bulaşıkları yıkamaya devam ettim.

Bulaşıkları yıkamayı bitirdikten sonra odama geçtim.

Arya yatağının üstünde oturmuş bilgisayarıyla ilgileniyordu yine.

Gülerek "kolay gelsin" dedim.

Arya "sana da zeynep hanım, atlas komutanla nasıl geçti mutfak sohbetiniz" dedi alayla.

Bizi mutfakta konuşurken görmüştü ve yanlış anlamıştı.

"Sandığın gibi değil aryacım, bu görevde onun yardımcısı olmamı istedi o kadar" dedim sakince.

Arya gülerek "ben şaka yapmıştım zeynep sakin ol, ama teğmen veya kağan görseydi o zaman naneyi yemiştin" dedi.

"Haklısın" dedim derin bir nefes vererek.

Arya "onu bunu boşverde, biz seninle yakın arkadaş olmaya başladık galiba" dedi gülümseyerek.

"Niye olmayalım ki ?, bence bizden çok iyi yakın arkadaş olur, ne dersin ?" diyerek elimi uzattım.

Allah'ım nolur şaka yapmasın.

Birkaç gün önce bana soğuk davranan kız, şimdi bana sıcak davranıyordu, neden ?.

Çünkü içimdeki sevecenliği ve iyi niyetimi görmüş, bana bağlanmıştı yavaş yavaş.

Eğer ikimiz yakın arkadaş olursak, bu 4 erkeğe papucunu ters giydirirdik bee.

Arya uzattığım eli tutarak "bana ihanet etmediğin ve bilgisayarıma laf söylemeyip kıskanmadığın sürece benim en yakın arkadaşım olabilirsin mermi" dedi gülerek.

"Peki senin lakabın ne arya ?" diye sordum.

Arya "ben kule 1'im, nedenini bilmiyorum ama" dedi kahkaha atarak.

Bende gülerek "aman boşver kız" dedim.

Arya'nın kolundaki akıllı saat bir anda ötmeye başladı.

Kolundaki saate endişeyle baktığımı gören arya bana "korkma, ben her yapacağımı saate alarm olarak eklerim, şimdiki ise teğmen'le yapacağımız öğle yemeğini haber veriyor" dedi sakince.

İşte şimdi tam yandığınızın resmidir Zeynep.

Acil koridorlarında midemizi yıkatmak için bekleyecektik kesin yemin ederim.

Allah yardımcımız olsun.

Gülerek "Allah sana sabır versin tatlım" dedim.

Arya "sağol canım" dedi ve mutfağa geçti, bende telefonumu ve kulaklığımı alıp yatağıma uzandım.

                              🤍

Yazar'ın ağızından;

Arya Demirci ve Rüzgar Koraslan mutfaktaydı, beraber bugünün öğle yemeğini yapacaklardı.

Rüzgar "ee şefim, bugünki öğle yemeğimizin menüsü nedir ?" diye sordu alayla.

Arya "Zıkkımın kökü ve ana yemek olarakta ebenin amı var teğmen" dedi sakince.

Rüzgar anlamaz gözlerle arya'ya baktı ve "ciddi misin sen ?" diye sordu.

Arya gülerek "şaka şaka, gerçekten bunları yapabileceğimizi mı sandın teğmen ?" diyerek sordu.

Rüzgar "Allah senin cezanı vermesin emi, gerçek sandım" dedi isyankar bir şekilde.

Arya "bugünki menümüz; salçalı kremalı makarna, kızartılmış köfte, yeşillikli salata ve muhallebi teğmenim" dedi gülümseyerek.

Rüzgar "ilk hangisinden başlıyoruz yapmaya ?" diye sordu.

Arya "salçalı kremalı makarna" diye cevap verdi ve yapacağı yemeklerin malzemelerini dolaptan çıkardı.

Rüzgar "hep merak etmiştim salçalı kremalı makarna'nın tadını yemin ederim" dedi, aslında tadını bildiği halde.

O sırada arya ocağın başında makarna'nın sosunu karıştırıyordu, ciddi bir şekilde "iyi ya işte, ilk kez ustasından yiyeceksin daha ne istiyorsun ?" diye sordu.

Rüzgar içinden 'seni istiyorum' dese de, dışarıya bunu diyemiyordu, kekeleyerek "hiç" diyebildi sadece.

Arya gülerek "bende öyle düşünmüştüm teğmenim" dedi ve pişen makarnaları sosuna döküp karıştırdı.

Rüzgar "köfteleri ve salatayı ben yapıyorum" dedi.

Arya "tamam, o zaman bende muhallebiyi yaparım" dedi gülerek.

Rüzgar "anlaştık şefim"dedi neşeyle.

15 dakika sonra arya muhallebiyi yapmayı bitirmişti, rüzgar ise köfteyi pişirmiş sadece salatayı yapması kalmıştı.

Arya "çabuk yap şu salatayı teğmen, millet aç bekliyor" dedi söylenerek.

Rüzgar "tamam yapıyorum Hacker women, benim kırk tane elim yok hoş" dedi isyan eden bir ses tonunda.

Marulları keserken bıçak bir anda parmağını kesmişti rüzgar'ın, "Ah !" diye bağırdı parmağının acısıyla.

Arya endişeyle rüzgar'a "noldu, iyi misin ?" diye sordu.

Rüzgar "iyi değilim tabikide, parmağımı kestim, şaka gibi" dedi ağlamaklı ses tonuyla.

Arya "gel su tutalım şurada, sonra sararız" dedi ve lavabonun suyunu açtı, rüzgar'ın kesik parmağını akan suya tuttu.

İkisi birbirine çok yakındı, rüzgar arya'ya baktı, göz göze geldiler, bir süre birbirlerine baktılar, o sırada arya'nın akıllı saati ötmeye başladı.

Rüzgar korkuyla "noluyor operasyon mu var ?" diye sordu.

Arya gülerek "korkma, benim saatimin alarımı ötüyor" dedi.

Rüzgar "alarm sesi değildi o arya, kalbinin atışlarının hızlandığını haber veriyordu sana" dedi gülümseyerek.

Arya kekeleyerek "korkudan hızlanmıştır kalbim, neyse ben sofrayı kurayım" dedi ve birkaç tabak alarak mutfaktan dışarı çıktı.

Rüzgar çapkınca bir gülümsemeyle arya'ya "kaç bakalım arya hanım, elinde sonunda benden hoşlandığını kabul etmek zorunda kalacaksın" dedi.

                             🤍

Zeynep İzgi'nin (Mermi) Ağızından;

Yemek masasındaydık, öğle yemeği için bekliyorduk.

Rüzgar "evet tim, yemek zamanı" dedi neşeyle.

Miran meraklı bir şekilde rüzgar'a "parmağına ne oldu senin ?" diye sordu.

Kağan "abicim, mutfak fantezisi yaparken kesti galiba o parmağını" dedi gülerek.

Arya kısık bir sesle "o değişik fantezilerinde boğul inşallah emi" dedi.

Rüzgar "canım arkadaşım, salata yaparken kestim parmağımı o kadar, senin sandığın gibi değil" dedi sakince.

Kağan "o da olur bir gün sen merak etme" dedi alayla.

Arya renkten renge girdi, rüzgar ise elini yumruk yapıp sıkıyordu, kağan biraz daha konuşursa kavga edecekleri kesindi.

Gergin ortamı dağıtmak için rüzgar'a "ee, yemek yemeyecek miyiz artık, kaç saattir bekliyoruz burda" dedim isyankar bir şekilde.

Arya "tabiki de" diyerek önümdeki tabağımı aldı ve içine kremalı salçalı makarna koydu.

Makarna'nın tadına baktım, çok güzeldi, kaç kere yemiştim bu makarnadan, ama en güzeli buydu yemin ederim.

Kağan ağzı tıka basa dolu bir şekilde "çok güzel olmuş bu, ellerinize sağlık" dedi.

Miran ise sadece "çok güzel olmuş" dedi.

Atlas "güzel olmuş, ikinizinde ellerine emeğine sağlık" dedi memnun olmuş bir şekilde.

Arya "afiyet olsun komutanım" dedi.

Kağan "komutanım bence yemekleri bu ikisi yapsın, çok güzel yapıyorlar" dedi.

Atlas "siz ne düşünüyorsunuz, mermi ve miran ?" diye sordu.

Miran "kardeşime katılıyorum komutanım, ama yine de siz bilirsiniz" dedi ciddi bir tavırla.

"Kağan haklı komutanın, yemekleri rüzgar ve arya yapsın bence de" dedim ağzım tıka basa dolu bir şekilde.

Atlas "rüzgar ve arya'nın bu timin yemeklerini yapması oy birliğiyle kabul edilmiştir, hayırlı olsun" dedi otoriter bir şekilde.

Arya ve Rüzgar "sağol" dediler bağırarak.

Atlas "şimdi masayı toplayın ve 15 dakika sonra oturma odasına gelin, önemli bir konu hakkında konuşacağız" dedi ve odasına geçti.

Miran "bu önemli konu ne ki acaba ?" diye sordu.

Arya "bilemiyorum valla" dedi omuzlarını bilmem yaparak.

Rüzgar "hacker women'e katılıyorum valla" dedi gülümseyerek.

"Neyse masayı toplayalım da, komutandan öğreniriz bu konuyu" dedim, elime birkaç boş tabak alarak.

Rüzgar "tamam" dedi ve kalan tabakları o aldı.

Arya "umarım basit bir şey değildir bu konuşacağımız konu" dedi.

"Önemlidir bence" dedim arya'ya.

Rüzgar "neyse, şu bulaşıkları yıkayıp komutanın yanına gidelim" dedi.

"Tamam" dedim ve rüzgarla beraber kirli bulaşıkları yıkadık ve timle beraber oturma odasına geçtik.

5 dakika sonra atlas geldi, hepimiz ayağa kalktık.

Atlas "oturabilirsiniz tim" dedi otoriter bir şekilde.

Hepimiz yerimize oturduk.

Atlas "buraya gizli bir görev için getirildiğimizi biliyorsunuz tim" dedi otoriter bir şekilde.

Elindeki dosyaları yavaş yavaş önümüzdeki zigon sehpaya koydu atlas.

Miran "bu dosyalar ne komutanım ?" diye sordu merakla.

Atlas ciddi bir şekilde "görev için önemli dosyalar bunlar tim" dedi.

Meraklı bir şekilde "nasıl yani komutanım ?" diye sordum.

Atlas derin bir nefes verdi ve bize dönüp "hazır mısınız ölüm timi, gizli görevimize başlıyoruz artık" dedi.

                             🤍

Evett, yeni bölümü nasıl buldunuz ?

Umarım beğenmişsinizdir.

Neyse çok uzattım, yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın ☘️