Yeni Üyelik
20.
Bölüm

11. Bölüm

@azkafadinlemek

 

Herkese keyifli okumalar ❣️ ❤️

 

 

 

 

Siktir şifreyi bilmiyordum.......

 

Arkama baktığımda Saffet iyice yaklaşıyordu.kapıya dönüp kafama göre tuşlara basıyordum. Ama nafile.

 

Kapıyı bırakıp arkaya doğru koşmaya başladım, bir yandan da telefondan yiğiti aramaya çalışıyordum.

 

O pislik görünmüyordu ama peşimden geldiğini biliyordum sonunda yiğiti bulup aradım. Çalıyordu , aç hadi aç aç bir yandan hala koşuyorum.

 

Yiğitin uykulu sesle "alo" dedi . Hızla "yiğit yiğit yardım et o burda aşağı gel hızlı ol peşimde" hızlı hızlı konuştum.

 

Yiğit "kim peşinde tam olarak nerdesin" "sitenin arkasına doğru koşuyorum" biraz hışırtılar geldi galiba yataktan kalkıyordu.

 

"Tamam sen koşmaya devam et iki dakikaya ordayım telefonu kapatma" "tamam tamam lütfen hızlı ol" dedim artık yorulmuştum.

 

Korkuyordum nefes nefese kalmıştım. Gözyaşlarım önümü bulanıklaştırıyordu. Bi anlık arkama baktığımda Saffet yoktu, ama ayağım takıldı ve yere düştüm.

 

Bi bu eksikti şimdi sadece hafif dizim yaralanmıştı. Ayağa kalkmaya çalışırken biri "aslı" diye bağırdı .

 

Baktığımda bana doğru gelen yiğitti. Baya rahatlamıştım. Kalkmakla uğraşmadım geri yere oturdum . Artık güvendeydim. Elimi ağzıma koyup hıçkırarak ağlamaya başladım.

 

Yiğit yanıma gelip diz çöktü elini çeneme koyup kafamı kaldırdı "iyi misin aslı" kafamı sallamakla yetindim. Ve hiç beklemediğim bir şey yaptı.

Beni hızla kucağına aldı. Ne yapacağımı şaşırdım.kollarım havada kalmıştı. "N-ne ne yapıyorsun kendim yürüyebilirim" dedim.

Beni umursamayıp yoluna devam etti. Elimi gözünün önünde sallayıp "heyy kime diyorum duymuyor musun be" oda "duyuyorum aslı rahat dur" dedi.

Ses etmedim işime gelirdi kardeşim kendş istedi sonuçta. Siteye girip asansöre bindik. Ben hala kucağındaydım, ve gelen geçen bize bakıyordu çok utanıyordum.

Asansör durduğunda çıktık kapının önünde sonunda beni indirmişti. Kapıyı açıp beni omuzlarımdan içeri soktu. Ve "salona geç konuşucaz" dedi.

Sesi hiç yumuşak gelmiyordu. Tırsmıştım biraz. Dediğini yapıp salona geçip oturdum, oda karşıma oturdu. Direkt gözlerime bakıyordu.ama ben sürekli bakışlarımı kaçırıyordum.

"Aslı seni dinliyorum" dedi yüzüne baktım ne dicektim ki nasıl söylenirdi böyle bir şey "ne anlatim ki" dedim safa yatarak belki çıkardım işin içinden.

Derin bi nefes alıp eliyle saçlarını karıştırdı. "Aslı seni kim kovaladı kimden kaçıyorsun sen anlat dedim, sakın yalan söyleme" dedi sertçe.

Yutkundum bir iki defa daha etrafa bakıp yiğite döndüm. Anlatacaktım belki bana yardım ederdi.

"Şimdi şöyle" dedim ve babamın beni evlendirmeye çalışması saffeti her şeyi anlattım.

Her cümlemde elini sıkıyordu. Bende hala yüzüne bakıyordum neden bişi demedi ki.

Biraz da utanıyordum. Ve o hala dikkatlice bana bakıyordu. "Sen bana bu adamın bilgilerini ver ben halledicem" gülümsedim ve "teşekkür ederim" dedim.

Ayağa kalkıp "burda bekle" dedi . Bişi demeden beklemye başladım bir dakika sonra elinde ilk yardım çantasıyla önüme diz çöktü içinden malzemeleri çıkardı.

Zaten kıvrılmış olan paçalarımı dizime kadar katlamya başladı. Yarama pansuman yapıp yara bandı yapıştırdı.

Ve kalktı bana bakıp "hadi kahvatı yapalım" dedi bende ayağa kalktım , acıkmıştım.

O önden gitmişti, mutfağa girdiğimde çayları doldurup tüpe koyup masaya oturdu. Bende hala ayakta dikiliyordum. Beni baştan aşağıya süzmeye başladı.

Kafasını yan çevirdi ve dudağının kenarı hafif yukarı kalktı. Bana mı gülüyordu bu. O an kendime bakma ihtiyacı hissettim.

Bi paçası dizime kadar diğeri bileklerime kadar katlanmış tişörtüm dizlerime kadar ve eminim saçlarım karman çorman olmuştu.

Gerçekten komik görünüyordum ama onun gülmesi suratımı asmıştım. "Hadi ne bekliyorsun otursana çayın soğudu" dedi hemen geçip oturdum.

Tabi ben biraz çekiniyordum . Bunca zaman evinde rahat rahat at koşturuyordum şimdi o varken çekiniyordum. Ama yiğit gayet rahattı . Ben küçük küçük yerken o tüm kahvaltılıkları yarılamıştı. Baya yiyordu biraz şaşırmıştım.

Aklıma yine Saffet geldi nereye gitmişti acaba, ama burda olduğumu biliyordu. Kein babama da yerimi söylmiştir. İçimi bi korku sardı. Beni geri götürüp o adamla evlendireceğine eminim.

Delirmek üzereydim artık bi insan bu kadar da şansız olamazdı ya ,doğduğum ev ailem çevrem düşünüyorum da hiç mutlu olmamıştım.

Bi çok arkadaşım olmuştu hepsini de çok sevmiştim üzmemek için kendimi paralıyordum resmen , ama onlar benimle dalga geçemek için arkadaş gibi davranmışlardı.

Rüzgar ve selin tek arkadaşlarım onlara güvenmem hiç kolay olmamıştı. Sonradan en iyi arkadaşlarım oldular. Kesin beni çeok merak etmişlerdir.

Selinin numarası ezberimdeydi bi ara arasam iyi olurdu. Yiğite bakıp kısık bir sesle "o adam artık nerde kaldığımı biliyor eminim babama da söylemiştir beni bulurlarsa" devamını getiremedim.

"Ben varken istedikleri kadar seni almaya çalışsınlar sen istemwdiğin sürece seni onlra vermem." Dedi , bu sözleri içimi umutla doldurdu. Beni koriyacaktı. Sonunda biri dalga geçmeden bana yardım ediyordu.

Bu gerçekten çok güzel hissettiriyordu. Kahvaltıyı toplama izin vermeyen yiğit hızlıca bulaşıkları makinaya dizdi.

Bende kalan eşyaları dolaba koydum. Yiğit bana dönüp "eğer rahatsız olmazsan birazdan bi arkadaşım gelecek" dedi.

Kafamı iki yana salladım"hayır rahatsız olmam" dedim gülümseyerek, oda bir şey demeyip mutfaktan çıktı.

Aklıma gelenle ayağa kalktım madem misafiri var bende teşekkür amaçlı kurabiye kek gibi şeyler yapacaktım. Elimde lezzetliydi zaten beğenirdi bence yani bence.

Dolaptan malzemeleri çırkarıp önce kurabiye hamuru yaptım dinlenmesi için kenara koydum.

Sonra hızlıca keki hazırlayıp fırına verdim. Yarım saate kek hem tatlı hem tuzlu kurabiye bide çay demlemiştim. Bu kadar yeterdi bence.

Mutfaktan çıkıp salona girdim yiğit televizyon izliyordu, ve benim üzerimi değiştirmem lazımdı üstelik hala kıyafet alamamıştım. Resmen rezil durumdaydım.

Utana sıkıla yanına gidip ayakta durdum. Yiğitte bana bakmaya başladı, kafasını söyle der gibi salladı.

Elimle üzerimi gösterip "şey benim üzerimi değiştirmem lazım da" murın kırın ediyordum çok utanıyordum. Bişi demeden ayağa kalkıp salondan çıktı. Yanlış bir şey mi demiştim.

Biraz sonra elinde kıyafetlerle geldi elime verip geri yerine oturdu.

Alıp hızla banyoya gidip üzerimi değiştirdim bu sefer beyaz bi tişört bide siyah bi şort vermişti tişört şortu kapatıyordu bu yüzden önünü içine soktum daha iyiydi.

Resmen adamın üzerinden geçiniyordum evi yemeği kıyafetleri her şeyi kullanıyordum. Zaten yiğitte geldiğine göre ev işini halletmem lazımdı ve çalışmam da.

Şortu belimden iki kez katladım çünkü dizimin altına geliyordu ve çok şapşal görünüyordum. İşlerimi halledip banyodan çıktım zaten o sırada da kapı çaldı.

Kapıyı açacakkrn yiğit benden önce gelip açtı kapıda yiğitten bi kaç santim kısa ama bana göre baya uzun ve kalıplı biri vardı.

Siyah saçları tertemiz yüzüyle yiğit kadar olmasa da yakışıklıydı. Bi bana bi yiğite tuhaf tuhaf bakıyordu. Aramızdaki tuhaf bakışmalar sürerken.

Merdivenlerden paldır küldür sesler geliyordu aynı zamanda da sesli konuşuyorlardı . Hepimiz gelenlere odaklandık.

Hepsi gelip kapıda durdu. Biri aliydi yiğitin askeri iki kişi de ifademi alanlardı. Yiğit kısık bi sesle "siktir" dedi .

Herkes birbirine bakıyordu. İçlerinden biri "komutanım duyduk ki toplanıyormuşuz bizde geldik" dedi.

Arkadan biri daha çıktı ve ortalığı karıştıracak cümleyi söyledi. "Aaaa yenge sende mi burdaydın" bu askeriyede bana yine yenge diyen candı.

Ve ortalık büyük bir sessizliğe büründü.

Ah can ah.....

BBİİİTTTİİİİİİİ.............

 

 

umarım beğenirsiniz iyi okumalar ❣️ ❤️

Oy ve güzel yorumlarınızı beklerim🥰

 

 

Loading...
0%