İnternetim olduğu sürece her gün bir bölüm atıcam keyifli okumalar ❣️❣️

Kolumdan çekiştirilmesiyle kendime geldim . Askere bakıp " ne yapıyorsunuz ya ben suçlu ya da terörist değilim" diyip kolumu elinden kurtarmaya çalıştım .

Asker " kes sesini sana yürü dedim " dedi ve tekrar çekiştirdi . Önden giden yeşil gözlü adam arkasına dönüp " bi sorun mu var " iki adım daha bize doğru gelerek yanımdaki asker de " hayır komu- daha lafını bitirmeden elini kaldırarak onu susturdu

O kadar sert bakıyordu ki korkuyordum ve hala benden bi cevap bekliyordu lafa girip " hayır öyle havadan sudan " dedim kısık çıkan sesimle . Elimi anlıma vurmamak için kendimi zor tuttum

Az önce ne demiştim ben havadan sudan mı . Kafamı kaldırıp yüzüne kısa bir bakış attım . Hiç bir şey demeden arkasına dönüp gitti

Bende daha fazla onun korkunç bakışlarına maruz kalmamak için el mecbur askeri araca bindim . İçimden bu araçlara da baya büyükmüş içi de bi değişikmiş

O sırada yanıma Ali denen asker sol tarafıma da yeşil gözlü rütpeli olduğu belli olan asker oturdu. Evet ona böyle diyordum çünkü adını bilmiyorum ve sadece adamın güzel ama korkunç bakan gözlerini gördüm .

Üç kişi olmamıza rağmen o kadar kalıplıydı ki aralarında sıkışıyordum . Rahatsızca yerimden kıpırdandım hem sıkışıyordum hem de bu temastan aşırı rahatsız oluyordum bana hatırlamak istemediğim şeyleri hatırlatıyordu .

Bide bunca adamla aynı arabada olmakla iyice korkuyordum. İçimden korkma sakin ol onlar türk askeri sana zarar vermezler diyim sakinleşmek için derin derin nefesler almaya başladım .

Hayır hayır şimdi olmaz . Kahretsin nefes alamıyorum elimi hızla boğazıma atıp yakamı çekiştirmeye başladım . Yanımdaki Ali " komutanım bir şey oluyor buna " diyip bana sakinleşmem için bir şeyler söylüyordu. Yeşil gözlü asker öndekilere " aracı kenara çek " diye sertçe konuştu .

Aracın durduğunu hissettim elin hala boğazımda nefes almaya çalışıyordum ve gittikçe kötü oluyordum .

Bi anda kolumdan çekilip araçtan dışarı çıkardı beni . Temiz havayla birlikte derin bi nefes aldım . Çok iyi gelmişti görüş alanıma bi su şişesi girdi alıp hemen içmeye başladım .

Şişe bittiğinde geri uzattım . Kendime geldiğimde yere oturduğumu anladım . Ve boğazım sızlıyordu sanırım yine çizmiştim aradan iki dakika geçmişti ki yeşil gözlü sert sesiyle " Ali sen öne geç otur " dedi Ali " emredersiniz komutanım dedi ve öne geçip oturdu . Anlamış mıydı rahatsız olduğumu ,neyse işime gelirdi daha iyi hissederdim

Tabi o benim yanımda otururken ne kadar rahat olabilirsem . Tekrar kolumu tutup araca soktu . Allah aşkına bunların benim kolumla ne alıp veremediği var . Kesin moraracak

Yerime geçip oturdum . O da gelip yanıma oturdu . Kafamı cama çevirip yolun bitmesini bekledim 2 saat gibi bi süre geçtiğinde askeriyeye gelmiştik . Gerçekten kocaman bir yerdi ve yüzlerce asker vardı.

Ben etrafa bakarken olduğum tarafın kapısı açıldı . Baktığımda Ali denen askeri gördüm yana baktığımda yeşil gözlü asker yoktu ne ara gitmişti bu

Asker " ne bekliyorsun in lan aşşağıya " dediğinde irkilip hemen indim . Tekrar kolumu tutup içeriye doğru götürmeye başladı . Ya sabır bu sefer kesin moraracaktı çünkü tuttuğu gibi bir de sıkıyordu

Acısıyla yüzümü buruşturdum . Biraz ilerledikten sonra sağ koridora girip sorgu odası gibi bir yere koydu beni sandalyeye oturtup " burda bekle sorgun alınacak " dedi ve çıktı

15 dakika sonra kapının önünde sesler gelmeye başladı biri " lan akın kız güzel mi acaba" diğeri sert bi şekilde " olum mert rahat dur yiğit yüzbaşı seni duyarsa seni siker beni siker şimdi akıllı ol bi an önce sorgusunu alalım "

Vücüdumu tekrar büyük bir korku sardı . Burda bana her şeyi yapabilirler di ellerim titremeye başladı içimden sakin ol sakin ol sakinnnnn

Bir anda kapı açıldı korkudan yerimden hızlıca kalktım . İçeri iki yine uzun boylu iki asker girdi . Bunların niye hepsi uzun ve kalıplı neyle besliyorlardı bunları

Tek bi vuruşuyla cesedimi buraya sererlerdi valla . Onlara baktığımda ikisi 1 95 kadar varlardı biri kara gözlü kara kaşlı buğday tenli diğeri ise kahverengi saçlı kahverengi gözlü biraz esmer bi tipti ikisi de yakışıklıydı. Galiba bende devreler yine yandı

Yavaşça masaya yaklaşıp kara gözlü olan ciddi bir şekilde " otur şuraya " dedi ikiletmeden hemen oturdum . Çok korkuyordum benim ne işim vardı burda .

Kahveli olan " evettt ne için burda olduğunu biliyorsun herhalde " bende " hayır bilmiyorum ne için burdayım benim bir suçum yok bırakın beni " kara gözlü asker " terörist sevgilinle birlikte aldığınız mallar nerde " dilim tutuldu silah mi sevgili mi şimdi duvardan duvara atacam kendimi bu olanlar şaka gibi

Hemen " ne saçmalıyorsunuz ne sevgilisi ne silahı değil silah benim sevgilim bile yok " kara gözlü elini masaya vurup " yalan söyleme fotoğraftaki kadın sana benziyor hadi bakalım buna diyeceksin" dosyadan bi fotoğraf çıkarıp önüme attı

Baktığımda saçları kısa ve siyah yüzü çok olmasada biraz bana benzeyen bi kadın vardı ve telefona gülerek bakıyordu . Kafamı kaldırıp " bu ben değilim ki hem bunun saçları kısa benim saçlarım çok uzun " diye savunmamı yaptım . Kahveli olan bana küçümseyici bakışlar atmaya başladı .

Hemen kafamı çevirdim . Bu bakıştan nefret ediyorum kendimi ezik gibi hissediyorum biri bana böyle bakınca acizmişim gibi . Adam alayla konuşup " yyaa öylemiymiş sen bizimle dalga mı geçiyorsun peruk diye bir şey var hani sürekli kılık değiştiyorsun ya ha ne dersin "

Gözlerim doldu " bakın ne olur bana inanın yemin ederim ben o dediğiniz kişi değilim " artık ağlamak üzereydim kara gözlü "tabi canım inandık şimdi malların yerini söyle bizde sana müebbet cezandan bir iki yıl keseriz ne dersin " diye alayla konuştu

" Yemin ederim ben bir şey bilmiyorum " dedim kısık bir şekilde. Kendimi adam akıllı savunamıyordum bile . Kahveli olan " madem öyle o zaman seni daha rahat bir yere alalım orada belki aklın başına gelir "

İkisi kollarımdan tutup dışarı çıkardılar . Gözyaşlarımı daha fazla tutamadım yanaklarım ıslanmaya başladı . Yine sesim çıkmıyordu asla sesli bir şekilde ağlayamazdım önümü göremiyordum göz yaşlarından .

Başka bi kapı sesi geldi kafamı kaldırıp baktığımda nezarete getirildiğimi anladım . Demir korkuluklar açıp içeri fırlatırcasına attılar kapıyı kilitleyip dışarı çıktılar .

Sessizce ağlamya devam edip ,arkaya geçip otudum . Şimdi ne yapacaktım ben tam evlenmekten kurtuldum derken bi de bu geldi başıma. Çok aciz bi durumdaydım. Acıkmıştım susamıştım ve başım çok kötü ağrıyordu

Ne zamana kadar burda kaldım bilmiyorum ama ağlamanın etkisiyle uykum gelmeye başladı daha fazla direnmeyip yan yatıp dizlerimi kendime çekip bu soğuk yerde gözlrimi kapadım .

..............................,................................,...................,........................,.........................,

Ne kadar uyudum bilmiyorum ama her tarafım tutulmuştu ve gözlerimi açamıyordum sanki iğne baturıyorlar .

Zorda olsa doğrulabildim. O an nerde olduğumu anlayamadım etrafıma baktığımda yavaş yavaş her şey zihnimi doldurdu.

Hala buradaydım gelen giden yok muydu burda. Ahhhh kesin beni burda unutmuşlardı on dakika sonra kapı açıldı hemen ayağa kalkıp korkulukları tutup gelenlere baktım.

Biri Ali denen askerdi saçı sakalı birbirine girmiş kısa boylu pis pis sırıtan birinin kolunu tutmuştu. Yan tarafımdaki kapıyı açıp içeri attı ve geri çekildi. Arkasından yeşil gözlü asker de girdi girdiği gibi adamın suratına sert bi yumruk attı.

Yumruğun şiddetiyle adam yere düştü eğilip adamın yakasını tuttu ve dişlerinin arasından tıslarcasına konuştu " şimdi elime düştün piç kurusu" yerdeki adam "ne oldu yüzbaşı yaptığlarımı beğenmemişsen hahahha" yeşil gözlü " merak etme sana beğeneceğin çok güzel şeyler yapıcam"

Yüzüne bir yumruk daha attığında adam bayıldı. Bende bu olanları korkuyla izliyordum. Adamın yakalarını bırakıp ayağa kalktı. Dışarıya çıkıp benim tarafıma doğru geldi. Beni de mi dövecekti yoksa hala çok korkunç görünüyordu. Aliye başıyla işaret verdiğinde gelip benim kapımı açtı

Tüylerim diken diken oldu geri geri gitmeye başladım. O da üzerime doğru geliyordu. Elini maskesine götürüp aşağıya indirdi.oha çüş yuhh yoğğ amına bu adam çok yakışıklıydı biçimli burnu hafif kirli sakalıyla çok abartı olmayacak şekilde dolgun dudaklaıyla yüzüne yakışan düzgün çenesiyle. Hele o yeşil gözler

Ben ona bakmaya dalmışken bir iki adım daha yanıma gelip bana bakarak "Ali serbest bırak onunla işimiz kalmadı" Ali "emredersiniz komutanım" dedi ve yine koluma yapıştı yüzbaşı olduğunu öğrendiğim yeşil gözlü bana bakıp "kolunu bırak " dedi

Ali de hemen kolumu bıraktı. Sırtımdan destek vererek dışarı çıkardı. Biraz gittikten sonra bi masanın yanına gelip üzerindeki kağıdı göstererek "şurayı imzala " dedi elime kalemi alıp imzaladım. Ali bana bakıp "serbestsin şimdi gidebilirsin " diyip uzaklaşmaya başladı. Ve yüzbaşının yanına doğru gitti aklıma gelenle hemen arkasından ilerledim "bakar mısınız bir şey soracaktım " Ali bana bakıp "söyle" dedi

"Şey beni neden serbest bıraktınız" Ali "tekrar içeri girmek mi istiyorsun" panikle ellerimi iki yana sallayıp "hayır hayır ben sadece merak ettim" yüzbaşı da yanımızda bana bakıyordu. O baktıkça konuşmam daha da zorlaşıyordu.

Yüzbaşı lafa girip "aradığımız kadını bulduk gidebilirsi" dedi bende "anladım. Peki çantamı alabilir miyim" Ali bana anlamzca bakıp " ne çantası " benim sırt çantam vardı burda değilmi" diye safça sordum bana alayla yüzbaşı bana alayla bakıp " oradan bakınca çanta taşıyıcısına mı benziyoruz. Yok çanta falan bizde değil " dedi çok güzel

Bi bu eksikti ne yapacaktım şimdi telefonum kimliğim bi miktar param her şeyim onun içindeydi. Ve otobüste kaldı . Ooofff yine gözlerim doldu ilk defa geldiğim bilmediğim bir yerde beş kuruşsuz kalmıştım. Yüzbaşı ya bakıp "şey acaba buralarda bildiğiniz bir pansiyon var mı " beni baştan aşağıya süzüp sert sesiyle "yok" dedi ve askerini alıp arkasına dönüp gitti

Omuzlarımı düşürüp çıkışa doğru yol aldım hem bulsam bile hangi parayla kalacaktım ki. Askeriyeden çıktım ve etrafa biraz baktım. Herhangi bi yola girip yürümye başladım. İçimden sabaha kadar sağ kalim gerisini hallederim. Son kez askeriyeye bakıp yürümeye başladım.

BİTTTTİİİİİİ.

Umarım beğenirsiniz iyi okumalar beğenmediğiniz yerleri yorumlara yazabilirsiniz ❣️❤️