"Luna asil 24 yaşında beden eğitimi öğretmeniyim Türk'üm ama Almanya da yaşıyorum yazardan bilgi bu neyse devam edelim (hayal edin işte)"

Luna asil Türk
sabah yine bir dersim için gözlerimi alarmın sesiyle açmıştım elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra sonbahar ayındaydık dışarı baktığım da hava yağmur yağacak gibiydi beyaz kazağımı üzerime geçirdim kot pantolonumu giyip aynanın karşısına geçip yüzüme nemlendirici sürmüştüm gözlerime rümel sürdüm dudaklarıma glosumu sürdükten sonra saçlarımı düzledim ayağa kalkıp montumu giydim ardından botlarımı ayağıma geçirdim çantamı alıp dışarıya çıkmıştım motorum vardı ama bu hava da pek sürmemek gerekti galiba yürümeyi tercih edip yürümeye başladım zaten okul yakındı bu da benim için büyük avantajdı bir kaç adım yürüdükten sonra yanımdan hızla geçen arabayla aralamıştım çok hızlı sürüyordu çünkü ve baya gürültülü bir şarkı çalıyordu arabada yüzümü buruşturmuştum buna yürümeye devam edip okulun önüne geldiğimde arabadan inen en sevdiğim öğrencim Alex ve bi erkek daha tanıyamamıştım tabi onu yeniydi galiba ve iki kız vardı okula giderken birinin ıslığıyla merakla arkamı döndüm "üf be burda bu kadar güzel bi kızın olduğunu duymamıştım" diyen çocuğa baktım anlam verememiştim kime diyordu umursamıyordum ki Alex "öğretmenim kusura bakmayın Armin biraz deli de" dedi kaşlarım çatılmıştı bana mı söylemişti 17 yaşındaki ergen bebek "öğretmen mi" dedi arabaya yaslanırken "bir daha olmazsa memnun olurum" deyip okula girdim öğretmenler odasına girdiğimde diğer hocalara selam verdim ardından kendi yerime geçip oturdum ilk dersim 9 cu sınıflaraydı büyük ihtimal boş geçecekti çünkü bu hava da hasta olmalarını istemediğim için dışarı çıkarmayacaktım okulun ilk günü olduğu için bazı yeni çocuklar vardı çoğunluk da 9 lardaydı bu neyse deyip ders saatini beklemiştim o sırada mira hanımla konuşmaya başlamıştık İngilizce öğretmeniydi baya başarılı hemde benimde yakın arkadaşımdı aynı zamanda zil çaldığında ayağa kalktık ve gireceğimiz sınıflara ilerledik sınıfımın kapısına geldiğim de içerde birşeylerin ters gittiği beliydi seslerden içeri girdiğimde herkes bana dönmüştü "merhaba arkadaşlar" dediğimde herkes yerlerine geçmişti çoğu hayranlıkla ve şaşkınlıkla bakıyordu o sırada sinirle bakan kıza kaydı gözlerim bu soğukta soğuğa meydan okur gibi kısa kıyafetler giymişti gülümsedim " önce ben kendimi tanıtayım sonra sırayla sohbet ederek kendinizi tanıtırsınız" deyip güldüm ardından "ben Luna asil Türk sizin beden eğitimi öğretmeninizim sıra size gelelim ama önce burda biraz gerginlik var gibi nedenini öğrenebilirmiyim " dediğim de hala sinirle bakan kız konuştu " evet var" dedi gülümsedim "dinleyelim seni o zaman" dediğimde "dışarı neden çıkmıyoruz bu bir ikincisi bu kız" dedi parmağıyla gösterirken gözleri kızarmış kıza baktım "o kızla aynı sınıfta okuyamam" dediğinde kaşlarım çatıldı "neden" dedim şaşırmış bir ifade ile "çünkü o bizim hizmetçimizin kızı yani bize uygun değil babam sayesinde burda istemiyorum onu" diye bağırmıştı masaya sert bir şekilde vurdum "arkadaşınla düzgün konuşman gerekiyor ve insanların nerde çalıştığı veya kimin çocuğu olduğu önemli değil burda sadece okul arkadaşısınız kendinizi diğerlerinden üstün görmeye asla çalışmayın herkese söylüyorum bunu lütfen bunu yapmayın çocuklar ve adın neydi canım" dedim hala kaşları çatılmış kız "marin" dedi "marin lütfen arkadaşından özürdillermisin" dedim şaşırmış gibi baktı "tabi ki hayır" dedi "lütfen dedim" diye tekrarladım sesim den sinir çıkmıştı resmen "ppeki" dedi kıza döndü "asmin özürdillerim" dedi asmin göz yaşlarını sildi gülümsedi sarı saçlarından tutun sanki mavilikleri ayrı bir zümrüttü resmen gülümsedim ayağa kalktım oturduğum yerden "evet şimdi herkes kendini tanıtsın bakalım" dedim gülümserken herkes sıradan ismini soy ismini söylüyordu klasik şeylerdi yani ki "benim adım urtay" dediğinde asmin ve marin ona döndü çocuk kafasını kaşıdı "benim soy ismim" dediğin de marin "alaz" dediğinde herkes ona baktı "hocam ailesi ünlü bir aile bilmiyormusunuz" dedi "ben demin ne demiştim ama marincim" dedim aklıma gelen şeyle "Alex in neyi oluyorsun" dediğimde "kuzeni yani abimle beraber bu okula yeni geldik abim son sınıf Alex abiyle aynı sınıfta" dedi gülümsedim "peki canım" dedim utanmış gibi yanakları kızardı gülümsedim ve devam etti sıradan böyle bittiğinde herkes kendini tanıtmıştı ardından bana ne yapacağımızı meraklı gözlerle bakan gençlere baktım "şimdi" dedim etrafta dolanırken düşünüyordum "şimdi sizinle bir oyun oynicaz ama oyun deyip geçmeyin" dedim çoğu şaşkın gözlerle bakıyordu "şimdi gençler öncelikle oyunu söylemeden önce" dedim ön sıradaki ellerinde telefonla oynayanlara bakarak "ben telefon sevmiyorum yani benim dersimde oynamayın lütfen" dedim baktığımda bir anda kaldırdılar telefonları "şimdi en sevdiğiniz filmleri söylemelisiniz" dediğimde herkes düşünmeye başlamıştı o sırada asmin atılmıştı "bende ****" bir film söylemişti urtay "hocam asmin arkadaşımız haklı gerçekten güzel bir film" dedi elimdeki kağıda yazdım iki tane olanı ardından herkes söylemeye başladı tek tek yarı yarıya kalmıştı ikisi gülümsedim "tamam şimdi napıcaz" dedim gülerek onlarda bana güldü bu hareketime o sırada zil çalmıştı baya düşündükleri için zaman geçmişti kağıdı katlayıp çöbüme koymuştum ardından tam çıkarken "hocam" diyen urtay'a döndüm "efendim" dedim "bir daha ki dersiniz ne zaman olur" demişti gülümsedim "sen daha iyi bilirsin benden ama iki gün sonra canım" dedim kafasını kaşıdı "haklısınız umarım hızlıca geçer" dedi anlamamıştım neden böyle birşey demişti başımı sallayıp öğretmenler odasına ilerlerken Alex karşımdan yanında urtay'ın abisiyle gelirken "hocam son dersiniz bize unutmayın" dedi gülümsedim "biliyorum canım" dediğim de güldü "hocam kusurabakmayın sabah ki olaydan dolayı" dedi yanındaki çocuk " bir daha olmaması sonucunda neden unutmayayım dimi" dedim başını salladı urtay "ne yaptınız ki sabah" dedi bizi mi dinlemişti "hiç birşey de sen hayırdır bebe" dedi abisi abisine kaşları çatık şekilde bakıyordu "abi" dedi "hocam eğer abim birşey yaptıysa söyleyin lütfen" dedi "bizi dinlemen pek iyi birşey değil urtay ve hayır yapmadı siz ne kadar çok benziyorsunuz böyle" dediğim de "asla" dedi ikisi aynı anda Alex güldü "hocam bu ikisi biraz birbirine tersler sizin dersiniz galiba urtaylaraydı" dedi "evet canım" dedim başını salladı asmin "hocam" dedi ona döndüm "evet canım" dedim "konuşabilirmiyiz" dedi başımı daladım "tabi ki" dedim onuda alıp yürümeye başladım bahçeye çıktığımızda banka oturduk bana ailesini anlatmaya başlamıştı gözleri dolmuştu "marin haklı benim annem ve babam onların evinde çalışıyor annem yemeklerini yapıyor babam şöförleri" dediğinde gözleri kıpkırmızı olmuştu ellerini tutum "çok güçlü bir aileye sahipsin asmin neden ağlıyorsun" dediğimde güldü "evet öyle ama marin benimle uğraşmayı asla bırakmayacak" dedi "merak etme canım sana kimse birşey yapamaz" dedi saçlarının eşiklerine baktı "annem örmüştü ama bozuldular" dedi ona sarıldım "benim örmemi istermisin" dediğimde mavi gözleri parladı başını evet anlamında salladı saçlarını açıp geri ördüğümde çok tatlı olmuştu "hadi bakim daha fazla üşümeye izin veremem derhal sınıfına iyi bir öğrenci ol güzelim" dedim yanağından öptüm gülümsedi "teşekürederim" dedi kalktı ve gitti gözlerim dolmuştu o kız sanki benim çocukluğumdu ama yalnızlık açışımdan benim annem babam yüzünden ölmüştü babam Türkiye min zenginlerindendi bunun ne önemi vardı iyi bir baba olamadıktan sonra değil mi gözlerimi silip ayağa kalktığımda yanıma nöbetçi öğrenci gelmişti "hocam müdür sizi çağırıyor" dediğinde başımı daladım müdürün yanına gittiğim de karşısında oturan marin ile bana bakıyorlardı "buyrun müdür bey" dediğimde "hocam galiba bir kaç olay olmuş" dediğinde "evet oldu müdür bey ama marin neden burda" dediğimde "marin kızım anlat istersen" dedi bana baktı "bu kadın bana vurdu" dedi gözlerim kocaman oldu "ne" dedim boşluğuma gelmişti "ben böyle birşey yapmadım" dediğimde müdür bey başını salası kamera kayıtlarını izliyordu o sırada marine baktı "babanı buraya çağırdık kızım birazdan burda" dedi bana gülümsedi "oturun lütfen" dedi başımı sallayıp oturduğum sırada kapı tıklanıp içeri giren adamla müdür ayağa kalktı "hoş geldiniz" dedi "hoş bulduk ama ne olduğunu pek anlamadım" dedi "kızınız öğretmenimizin kendine vurduğunu söylüyor" dediğinde önce kızına sonra bana döndü " bu doğru mu" dedi kızına dönüp sonra bana baktı "evet" dedi kızı ısrarla o sırada müdür konuştu "efendim ama bi tersi sizin kızınız sınıfından başka bir kıza darp uygulamış kamera kayıtlarına göre ve öğretmen gelince" dediğin de kız sinirle "ben yalancı değilim" diye bağırdı kulaklarımı kapattım sese gelemiyordum o sırada kız bir anda kalkıp koşup çıktı "marin" dedim ne olursa olsun o bir çocuktu sonuçta müdür bana baktı "siz dersinize gidebilirsiniz tekrar kusurabakmayın" dedi "ben önce narinle neden böyle birşey yaptığını konuşabilirmiyim" dedim "şuna hanım biliyorum çok düşünceli birisiniz ama ben tavsiye etmem ama velisine sorulalım" dedi adam şok olmuş gib bana bakıyordu "kızımın adını çok özürdillerim bunu neden yapıyor anlamıyorum" dedi "sorun değil ergenlik dönemlerinde kıskançlık olabilir bu normal ama yalan biraz garip yani bu size düşünüyor ama konuşmak isterdim" dediğimde "sizden çok teşekürederim" kamera kayıtlarına baktı "asmin değil mi bu" dediğinde müdür başını salladı "evet" dedi "of kızım of" dedi "asmin onunla arkadaş olmaya çalışıyor ama marin bunu istemiyor çünkü ailesi galiba sizin evinizde çalışıyorlarmış" dedim "evet" dedi "o çok parlak birisi ama kızınız da öyle sizi kıskanıyor ondan o yüzden böyle yapıyor ama asmin'i lütfen almayın burdan" dediğimde "merak ermeyin zaten o buraya %100 burslu girdi yani o kazanarak geldi" dedi gülümsedim ayağa kalkıp çıktım oda dan öğretmenler odasına girdim oturdum ve zamanın geçmesini bekledim....

en son derse girmiştik sınıfa girdiğimde çok ses vardı "herkes yerine" dedim sınıftaki erkekler kızlara bakmaktan beni dinlemiyorlardı elimle iki kere masaya vurdum Alex "susun bi ya hocayı dinleyin" dedi gülümsedim yeni gelen gurup dinlemiyordu "eğer biraz daha beni dinlemezseniz diğer yüzümü görmek zorunda kalırsınız" dediğimde bana döndüler "Oo hocam ders beden bizi bebeler gibi burda tutuyorsunuz arkadaşlar şort giymiş başlamanıza sizce üşüyorlarmıdır" dedi Armin ona güldüm "sizce bu benim umrumda mı" dedim "olsun bi zahmet hocam şunlara bakın boş yere mi giydiler ayıp olur onlara" dedi güldüm "haklısınız tamam ama eminmisiniz" dedim yeni kızlar gülümsüyordu ama elsin "hayır hocam biz iyiyiz böyle bu aptallar yüzünden lütfen yapmayın buna bize en son yaptığınızda bir hafta yerimizden kalkamamıştık biz" dediğinde gülümsedim o sırada "aptal derken kızım ne yaptırabilir bu minoş hocamız" dedi Armin sinirle ayağa kalktım "kalkın ayağa" dedim eslim "yine tutu bizim hoca Nın Türklük damarı" dedi mulan hepsi ayaktaydı onları aşağı gönderdim ben üzerime kıtafetlerimi değiştirip yanlarına dışarı çıkardığımda hafif yağmur yağıyordu büyük çim sahasının içine hepsini dizdim kapalı spor salonu şuan tadilattaydı onlar kaşınmıştı hem "hocam" dedi Alex "tek bir telime ederseniz 100 şınav çekersiniz sabaha kadar da olsa beklerim sizi burda "koşun ama eğer düzgün koşmazsanız canınızı sıkarım hemde çok" dedim "hadi hadi o şortlar giyilmemiş değil koş sizde erkekler ne o kısa kısa kızlara mı özendiniz yürüyün" dedim koşarken yağmur başlamıştı "hadi hadi" dedim..

baya yağmur bastırınca şırıl şıklar bana bakıyorlardı benim de onlardan farkım yoktu üstüne hepsi sudan çıkmış sıçana benzemişti artık ay bende öyleydim o sırada "içeri çabuk" dedim soyunma odalarına gönderdim bende spor odasına girip üzerimi giydiğim de saçımı kuruladım kendime geldiğim de mis gibi hissetmiştim onlar ölüyordur şimdi sınıfa çıktığımda hepsi kuş gibiydi üzerlerini giymişlerdi baktığımda hepsi sarılacak birşey arıyordu "ee hani üşümüyordunuz" dedim gülerek onlarda bana güldüler "hocam siz arada birşey söylüyorsunuz ama anlamıyoruz biz" dedi yeni biriydi bu kız "hoca arada Türkçe konuşuyor çünkü" dedi gülümsedim "evet yeni gelenler için ben Luna asil Türk soy adım dan da beli olduğu gibi türküm" dedim gülümseyerek Armin "hocam çok iyisiniz ama inansınız" dedi " çocuklar sizin üşümenizi istemezdim ama bunu size göstererek yapmam daha doğruydu Alex canım sen hatırlıyormusun kuzenin gibiydin ilk sene geldiğimde" dedim güldü "evet hocam ama onda sıcaktan yanmıştık" dedi güldüm o sırada zil çalınca çantamı ve eşyalarımı alıp çıktım ordan hava baya yağmurluydu iyi ki motorla gelmemiştim o sırada kapıda bin bir türlü arabalar vardı arabamı galeriden çıkarmanın zamanı gelmişti galiba ama ordan buraya da arabayla gelinmezdi neyse tam çıkacakken "hocam" diyen tanıdık sese döndüğümde bu Urtay dı "efendim" dedim " nasıl gidiceksiniz çok yağmur yağıyor" dedi "sen beni boşver hadi abimler orda bak onların oraya git ıslanmadan abinlerle git" dedim bana öylece baktı dalmışmıydı "iyimisin" dediğimde başını salladı "evet hocam" dedi o sırada Armin yorgun gözlerle "urtay yürü" dedi "biz bırakalım sizi" dedi gülümsedim "gerek yok canım hadi git sen" dedim yaşına göre boyu baya uzundu benimle aynı boydaydı evet boyum 1.75di gülümsedim benden uzundu hata bu yaşta maşallah abisi zaten baya uzundu genetik galiba neyse ne diyorum ben ya düşündüğüm şeylere bak " Luna" diyen mirana baktım "efendim" dedim "seni bırakmamı istermisin" dedi Almanca öğretmeniydi "teşekürederim" dedim tütsü yanımdan gidince bende yürümeye başladım biraz yürüdükten sonra evime gelince içeri girdim gözlerim kızarmıştı burnum da üst kata çıkıp odama girdim duşa girip çıktım pijamalarımı giydim yatağıma uzandım gözlerimi kapatım...