Arman dan

gözlerimi açtığımda telefonum çalıyordu baktığımda dayımın bin kere ve diğerlerinin de öyle aradığını görünce gözlerimi tam açtım aklıma başımda mı diye gidip elimi yüzümü yıkayıp geri geldiğimde baktığımda Ural'ın aradığını görünce açtım "ne var bu amına kodumun telefonu niye susmuyor lan" dedim sert bir sesle "abi ortalık karışmış sakin ol" dediğinde kaşlarım çatıldı "ne olmuş" dediğimde "dayın olacak yavşak pskopat aradı seni sordu sonra bağırdı çağırdı oğlu için iki küfür etti kamera kayıtları ve diğer kanıtlar hazır git konuş şunla da havlamaya bıraksın" dedi "tamam geliyorum onları almaya" dedim kapatıp dayı mı arayacakken içeri dedem girmişti "oğul" dedi "buyur dede" dediğimde "ne yapacaksın dayın aradı beni telefonlarına bakmazmışsın" dedi "uyuyordum dede ilk defa uyuyordum" dediğimde dedem hafif güler yüzle "halef şu işi" dedi "tamamdır dede sen merak etme" dedim o çıktıktan sonra üzerimi değiştim dayımı aradığımda "nerdesin lan sen" dedi "birazdan yanına gelicem dayı dua et dayımsın ama o oğluna sahip çıkmazsan herkesten önce ben kesicem cezasını bir oğlun var ondan da olmak istemezsen eğer ayağını sende oda denk alsın" dedim kapattım montumu geçirip aşağı indiğimde konağa giren Ali bana baktı "ağam bende senin yanına gelirdim" dedi kaşlarım çatık ona baktım elindeki zarfı uzattı aldım "bunu izlemeniz gerekmiş ağam Ural ağa gönderdi" dedi "eyvallah" dedim yukarıya odama geri çıkıp bilgisayarın başına oturdum izlemeye başladım..

izledklerimle donup kalmıştım bu çocuk peçeteyi kapalı getiriyordu açan kişi Alperen karısıydı peçeteyle kalkıp lavaboya gidiyordu ordan geldiğinde yemekten bir kaçık alıp dudaklarını peçeteye silmişti baktığımızda hepsinin o kadının suçu olduğu belliydi elimi yumruk yapıp masaya vurdum suçsuz birini suçlamak yazgı Nın göz yaşları aklıma geldikçe kafayı yiyecektim güzel gözlümü ağlatmışlardı ben gözlerine bakmaya kıyamadığım kadının gözlerinden yaş akıtmışlardı bilgisayardan çıkarıp flaşı elime aldım dışarı çıkıp arabaya bindiğimde Karahan konağına sürmüştüm konağın önüne gelince ani bi frenle durdum aşağı indiğimde dedemin arkamdan gönderdiği korumalara baktım "ağam" dediler hiç birşey söylemeden konağın kapısındaki adamlara baktım "çıkın lan önümden nerde o Alper" dediğimde gözlerini korku kaplayan adamlar "ağam terastalar Mehmet ağa ve Alper ağa" dediğinde yanlarından geçip konağın içine girdiğimde havaya içi el ateş etiğimde kadın çığlıkları vardı etrafta çalışanlar o gün Alperen yanında gördüğüm kadın ve yengem elif "oğul noluyor" dedi yengem "noluyor bilirmisin bu oğlunun ipi çok uzamış millete benim restoranımda patronluk yapıyor büyük aşiretlerin adamlarına havalı havalı konuşup aşiretimizi kirliyor ha birde şu kadını çok mu aradın yenge gelin almak için" dediğimde yengem "bi dur oğul ne yaptılar benim oğlum vuruldu sen ne dersin" dediğinde amcam ve kuzenim aşağı indiğinde "noluyor burda" dedi dayım aşağı inerken "gel gelsen" dedim Alper tutup duvara belini vurdum yumzuğu suratına geçirdim yere düşmüştü bi kaç kere daha geçirdikten sonra "sen akılanmayacakmısın lan he evlendi akıllandı dedim karın senden sıkıntılı çıktı daha da kötüye gittin yalan yollarla suçsuz insanlara laflar söylemek onlara hakaret etmek bütün mardinin diline laf vermek ne demek lan söylesen" dedim dayımın beni tutmasıyla durdurdum kendimi "abi ben birşey yapmadım" demişti "yapmadın mı he yapmadın mı beni kaç kişi aradı lan bugün kaç kişi ben aşiretlerin en büyük ağasıyım lan benim restoranımda bide bu karın laf söylüyor bir suçsuz çocuğa oyun kuruyor sende inanıyorsun he kaç yaşında lan o çocuk he kaç yaşında biri yolda giderken birşey yapsa o yaşlı haliyle hasta haliyle yanınızda çalışan senelerdir sizin mikrobunuzu temizleyen kadın ne yaşar söylesene he söyle" dedim dayım "oğlum bi dur" dedi "duramam ben adaletsiz biri değilim tamamı bu kadında oğlunda sonunu benim elimden olucak karar verilecek ikisi için küçücük şeyde olsa o kararı ben kendi elimle vericem bütün aşiretin önünde" dediğimde yengem "yapma oğul" dedi güldüm "senin oğlun la eşin yaptı mı o seni vuran kız o çocuğa yaptığınız durum yüzünden gözünden yaş geldi ağladı lan benim sevdiğim kadın benim gözümün önünde" diye bağırdım "duydun mu lan beni ben gözlerine bakamazken sen onu ağlatın lan" dedim birinin beni tutup uzaklaştırmasıyla gözümdeki siyahlık düzene binmişti "abi" diyen ural'a baktım "noldu lan bana" dedim..

ural dan

Çekim sırasında telefonum durmadan çalınca açtığımda yanımda zemin vardı "abi" diyen sesle "ne oldu oğlum" dedim korumalardan biriydi "abi arman abi yi durduramıyoruz Alperi öldürdü öldürecek" dediğinde aslana baktım "aslan benim gitmem lazım acil bi iş" dediğimde "sonra anlatırım" dediğim de hızla arabaya bindim derin yan koltuğa binmişti benimle beraber "sen nereye ben oraya" dediğinde hızla faza bastım çünkü hiç konuşacak zaman bile yoktu geldiğimizde konağın önünde durdum hızla indim aşağı "lan Arman" dediğimde zerin de benimle koşmuştu içeri girdiğimizde herkes armanı tutmaya çalışıyordu elinden tutup elindeki silahı aldım söylediği gözlerle şok geçirmemiştim biliyordum böyle birşey yapacağını onun derdi laf söz değildi sevdiği kadının gözünden akan damlaydı o sırada Zerrin Alperen odaklanmıştı Alper kan içinde yerdeydi bir anda armanı çekince eşi ve annesi yanına gidip yardım edin diye bağırıyordu sadece armanı dışarı çıkarıp otururdum "abi" dediğimde göz renginin bile değiştiği evredeydi o kadar da olmazdı be usta kendine gelmişti göz rengi oturmuştu "noldu lan bana" dediğinde sarıldım "abi naptın sen korkutun beni" dedim "oğlum naptım sanki en son alperle konuşmaya gelmiştim" dediğinde o kadar sinirlendiğini bi annesinin ölüm haberini aldığında görmüştüm onda da yanında ben vardım içim garip olmuştu "yok birşey abi iyisin sen" dediğim de "iyiyim oğlum ben" dedi elindeki kan üzerinde ve yüzünde de vardı adamın halatını çıkarmıştı resmen o sırada zehrini unutmuştum "derin" dediğimde Alperen başında birşeyler söylüyordu...

zerinden

önce bi nutkum tutulmuştu ama armanın yazgı yı ne kadar sevdiğinden emin olmuştum ardından Alperen yanına gidip ilk yardım uyguladım bilinci açıktı kulağından kan gelmiyordu vücudunda gezdirdim elimi kırığı çıkığı veya iç kanaması var mı diye o sırada "napıyorsun sen be aptal eşime" diyen kadına baktım iç kanaması vardı karnı şişmişti "iç kanaması var ben bi hemşireyim eşine ilk yardım uyguluyorum karnına bak şişmiş bilgin varsa buyur sen yap eğer yoksa sus bence yoksa gebericek eşin" dediğimde susmuştu o sırada ambulansı aramışlardı ambulans gelince ne gerektiğini söyledim ve götürmüşlerdi kızın saçlarından tutum "sen benim can kardeşimin göz yaşlarının hesabını vericeksin" dedim annesini ve babasını yolladıktan sonra kızı yere attım "bak bana bu halimle bile eşine yardım ettim ben ve senin zihniyetin" dedim kıza bi Kate geçirdim Osmanlı tokatını yere düştü o sırada "Zerrin" diyen Urala döndüm "sen sakın karışma" dedim "o gün ben sana kardeşim kibardır ama ben değilim dedim dimi" dedim bi tane daha yapıştırdım "dua et düğünümüz var seni burda iyice döverdim" dedim Ural "dur yeter sen yapma bari" dediğinde "sen dur bi be döşemedim zaten" dedim bir anda kendimi Ural'ın kollarında bulmuştum "güzelim elbisen pislenecek" dedi güldüm "ay haklısın değişmez bu pisliğe elimde kan oldu zaten" dediğimde ellerime baktı arabanın orda indirdi yere ellerimi su ile yıkadık Arman kendine gelmişti "Arman eniştem be helal sana" dediğimde gözleri kocaman olmuştu "eniştem mi dedim ben" dedim urala bakarken başını salladı "ben zaten şey arman ve ya gı yı shipliyordum" dedim Ural güldü "yalnız biz yazgı yı orda bıraktık kızı" dedi Ural gözlerim büyüdü "öldürür bizi" dedim "niye soyarlar gelin arabasına ya" dedi "o binmek istese sığardı" dediğimde bana garip gözlerle baktı "eflalin abisini sordu ya sana demin işte ağlaş çok ağır şeyler söyledi yazgı ya abisiyle ilgili o yüzden sordu onlardan biri vurmuş ya abisini" dediğimde Ural yumruğuyla arabaya vurduğunda ona baktım "hiç suçluluk hissetmemeli aslında karşı taraf hissetmeli biz öldürmedik en azından abisini" dediğinde ona baktım "ne" dedim "yok birşey güzelim hadi arabaya geç" dediğin başımı salasın armana baktı "git üzerini giy oğlum birazdan size geçecek millet" dediğim de ayağa kalktı arabasına gitti bende arabaya bindim beraber konağa gittiğimizde arman yukarı çıktı üzeri kandı dedem bana baktı "gel buraya" dedi yanına çıktık serinle beraber "ne yaptı" dediğinde sustum anlatmazdım o huy bende yoktu o sırada zerin e yazgı Nın babaannesi baktı hepsi bize bakıyordu tabi "zeyitin gözlüm bugün neler oldu" dediğinde zerine baktım "sakın" dediğimde ağzını tutu "babaanne bu sefer anlatamam" dedi şirin bi şekilde gülerek oy yeyesim geldi hatunum benim be "eminimizin yeşil gözlü torunum" dedi başını salladı "Hıhı" dedi güldü babaannesi "hey maşallah ilk bu gördüğüm aladdin bey" dedi "gördüm gördüm" dedi aladdin amca gülerken dedem bana öyle baktı "nerde bizim diyet sıpalar" dedi aladdin amca "onlar çekimdeydi elini bırakacaklar sonra gelecekler gidicez almaya ya hani" dediğim de "doğru hele saat kaç" dediğin de 2 buçuğa geliyor ana" dedi aslanın annesi o sırada "şimdi gelir herkes haydi sizde geçin oturun" dedi başımızı sallayıp oturduk köşeye...

aradan biraz zaman geçmişti baya gelen olmuştu bir anda dolmuştu herkes saate göre gelmişti resmen o sırada yazgı Nın aramasıyla ordan biraz uzaklaştım "nerdesin sen" dedi "şey evdeyim siz" dediğimde "bizde geliyoruz yoldayız sağolun beni Burda bıraktığınız için" dediğinde gözlerim büyüdü "yok öyle olmadı aşkım iş çıktı da" dediğimde "gelince görücem seni ben" dedi kapattı o sırada arman abi odasından çıkıp gelmişti siyah bir takım giymişti fark ettiyse herkes ona ve ural'a bakıyordu ufala mı bakıyorlardı lan Tonga düşünce hızlıca kocamın yanına geçtim ki o benim yanımdan dedesinin yanına oturmaya kalktı çünkü arman oraya çağırmıştı oflayarak beklerken Ural sadece bana bakıyordu o sırada bir kadın bana baktı "gelinimiz bu mudur Ural ağa" dedi kaşlarım çatılmıştı şahane yani sanane demek gelmişti içimden ama bi hoşuma da gitmişti "evet öyledir benim müstakbel hatunum" dediğinde gözlerim kocaman oldu utancımdan kupkırmızı olmuştum resmen o sırada yazgı'nın geldiğini hissetmiştim bi rüzgar esmişti çünkü o sırada merdivenlerden çıkmış karşımızda duran yazgı Aslan abi ve ateş vardı gülümsedim herkese selam verdi aslan abi ve ateş diğerlerinin yanına geçtiler "aşkım" dedim yazgıya sarıldım yanıma oturdu "noluyor lan bu ne kalabalık" dediğinde güldüm o böyle yerleri pek sevmezdi Ural'ın dedesi bize bakınca yazgıya çaktırmadan baktım "millet niye bize bakıyor oğlum" dediğinde gülümsedim "gülümse salak" dedim yazgı gülümseyince herkes birşey söylemeye başlayınca gülmemek için kendimi zor tutum o sırada bu kadın "hey maşallah sen kimlerden sin kızım ne bu güzellik" dediğinde yazgı şaşırmış gibi durdu babaannesi "benim torun yazgı halime hatun" dediğinde gülümsedi yazgı "pekte güzel torunun ikisi de birbirinden maşallah biri Ural beye gitmiş diğeri neler yapar varımdır bir isteyeni göreni" dediğinde gözlerim kocaman olmuştu yazgıya döndüğümde benden farksızdı "aha talip çıktı" dedim gülmemek için tırnaklarıma bakıyordum ama hayatımsam az kalmıştı resmen "kısmet şuanlık yoktur" dedi babaannem arman öksürmeye başladı kop kırmızı kesilmişti resmen adam sevdiği kız için demin adamı öldürmekten beter etmişti o aklıma geldikçe daha çok gülesim geldi Ural kaşlarıyla ciddi dur der gibi hareket yapıyordu ama olamıyordum o sırada teyzeler yine konuşmaya başladı "üşümezmisiniz kuzular hava soğuktur bu kıyafetler buralara uygunmudur" dediğinde yazgı tam konuşacakken konuşsa giderdi saygı felan "yok teyzem yok iyiyiz biz sağol biz yaşlı olmadığımız için içimiz sıcak tutuyor bizi" dedim tövbe çekerek etrafa baktı Ural güldü gülümsedim yazgı "lan ben daha ağır konuşacaktım neyse" dedi o sırada alladin amca bize baktı sert gözlerle ardından "bakalım ne olursa görücüsü çıkarsa vericez onuda" dediğinde yazgıyla ilgili konuştuğunu anlamıştım kaşlarım çatılmıştı "mal değil benim kardeşim dede istediği gönlü kimde olursa onunla evlenir diyet kardeşim gibi gönlü olanla olur olmayanla olmaz bu konuyu artık açmayın" dedi oy aslan abim de helal olsun sana dedim kendi kendime yazgı bir anda kalkıp gitmişti...