@azra_gulnaz
|
Kendime geldiğimde filmlerdeki iyimisin sorusunu alır da kendine gelir insanlar normalde ama "kızım sen salakmısım aptal gibi ne duruyorsun yolun ortasında" diyen sesle ona döndüm ateş abiydi bu abimin arkadaşı ve kuzenim di ben birşey söyleyeme den "yazgı" dedi hiç birşey söylemeden geçip gittim yanından eğer konuşsaydım olasılıkla ağzımdan yanlış bir kelime çıkardı sert rüzgar yüzüme tokat gibi çarpıyordu içim yanıyordu ama dışarı buz gibiydi okula ne ara gelmiştim anlayamamıştım bile içeri girmeden tam o sırada "yazgı" diyen zerine döndüm "efendim" dedim "kızım ne bu hal yüzün buz kesmiş gibi" dedi "soğuk" dedim "doğru" dedi gülerek "bugün sonuçlar açıklanıcak heycanlı mısın" dedi "ne sonuçu" dedim "kızım ne sonucu olucak sınav sonucu" dedi "evet doğru" dedim içeri geçerken beraber oturduk son sınıf öğrencisiydik aslında tıp fakültesi ama şuan ki kurs çizim yani takı tasarım üzerineydi ikisini birden yapıyorduk zevk meselesi diyelim içeri sıcaktı tam o sırada içeri girenler yüzü asık giriyordu onlara dönüp zerin sordu "ne oldu" dedi "hoca sadece bir kişi tam puan aldı diyor duymadınız mı" dedi bugün bu kursta son gündü herkes bu yüzden de üzgün olabilirdi "ve zaten kursun son günü zerin" dedi asen "doğru" dediler ben çizdiğim tasarımı annem için yapmıştım ona güzel bir yüzük ve kolye seti yapmıştım iç çektim tam o sırada çağan bana döndü "abin evleniyormuş" dedi sesimi dahi çıkarmadım o anda hoca ve yanında takım elbiseli bir adam girdi hoca adamı tanıtı ardından herkesin merakla ve hüzünle beklediği soruyu sordu "hocam birinci olan kim ve ne hediye verilecek" dedi "evet arkadaşlar birinci olana bir hediye verilecek ama aynı zamanda büyük bir fırsat da verilecek bir teklif diyebiliri bende bilmiyorum aslında kimin birinci olduğunu Halil bey açıklayacak" dedi adam güldü "evet arkadaşlar birinci olan kişi" dedi of neye sündürüyorsun işte söylesene içimden geçirdiğim cümleden sonra "yazgı alazoğlu" dedi adam herkes bana döndü "evet işte benim kankim be" dedi zerin "Teşekürederim" dedim "evet arkadaşımıza önce hediyesi olan 1millyon doları söyleyelim ve" dedi herkes gözleri açık bana döndü "para istemiyorum" dedim hoca bana döndü "kızım ödül bu geri çevirmek olmaz" dedi "Teşekürederim ama gerek yok" dedim Halil bey "gerek olup olmaması değil önemli olan ve bir de teklifimiz var Sönmez aşiretinin ağası sizden bu çiziminizi almak için güzel bir teklif hazırladı" dedi "ben çizimimi satmayı düşünmüyorum Teşekürederim" dedim elindeki çizimime baktım "peki kızım o zaman çizimini sana teslim edelim ama ödülü kabul etmek zorundasın" dedi hoca "istemiyorum" dedim ellerindeki çizime baktım "bu benim çizimim değil" dedim hoca Halil denen adama baktı "nasıl yani" dedi "öyle birşey yok bu sizin çiziminiz" dedi güldüm "benim çizimimin üs kısmında yazıyordu ismim bu alt kısımda ve benim çizimim böyle değil" dedim hoca elimdeki kağıda aldı Halil denen adama baktı adam elindeki telefonla birini aradı "çizimi getirin" dedi ardından "çok akıllı bir kızsın normalde bağzıları bakmadan alıyor çizimleri ve hocanızın dediği gibi bu çizime çok emek harcadığını duydum test etmek istedik gerçekten de her detayını hatırlıyormusun çizimin" dedi "evet" dedim "peki bizim şirketimizde takıların çizimini sana versek teklifimizi kabul edermisin aynı zamanda bu çizime olan teklifimiz" dedi "istemiyorum" dedim kapıdan giren bir adam elindeki çizim çantasıyla adama uzatı oda çizim çantasını bana uzatı içini açıp çizimi çıkardığımda kendi çizimimdi çok korkmuştum ya onu kaybetseydim gülümsedim "yerine geçebilirsin yazgı ödünüz de" dedi elindeki kağıdı uzattı "bu çizdiğin emeğin karşılığı olamaz bile ama sana gerçekten emeğini tam anlamıyla karşılığını alman için" dedi elindeki kağıdı aldım "Teşekürederim" dedim geri sırama oturdum zerin güldü elimi sıktı "Afferim benim güzelime" dedi tam o sırada "arkadaşlar bugün bu çizim başkanı ve aynı zamanda buralarda çok olan aşiretlerden önce çıkarmaktan söylüyorum büyük aşiret ağası sizi görmek için gelicek birazdan" dedi hoca ardından "isteyenler kalıp belki iş imkanları ile ilgili bilgi alabilirler istemeyenlerde çıkabilir" dedi ayağa kalktım çağan "tabi artık paran var kurtardın kendini" dedi "çağan" dedi hoca "ben senin gibi aç gözlü değilim çağan" dedim hoca dan izin isteyip gidecekken adam "aslında sizde kalsanız iyi olur" dedi "onun dedesi izin vermez Halil bey" dedi dalga geçerken Sena hoca "kızım arkadaşınızla düzgün konuşun" dedi "iyi günler" dedim sınıftan çıktım gözlerim dolu dolu içim acımıştı dışarı çıktığımda hoca nın sesini duydum merdivenleri inerken "yazgı kızım" dedi ona dönmeden yere baktım "efendim hocam" dedim "kızım arkadaşların bu yaşa geldiler ama hala saçma sapan konuşuyorlar biri de benim oğlum onun adına özürdillerim" dedi "sorun değil hocam 21 yaşındayız hepimiz yani büyüğüz onun yerine özürdilemeyin lütfen ve sizin bir suçunuz yok onun da çizimi güzeldi ama kısmet bana vurdu" dediğimde hoca mahçup bir şekilde haklısın dedi ardından "kendine dikkat et olur mu sen iyi bir öğrenci oldun iyi de bir insansın annen çok güzel yetiştirmiş seni" dedi ve gitti merdivenlerden inerken yağmur başlamıştı tam o sırada telefonum çaldı abim arıyordu telefonu açtığımda "çıktın mı kurstan" dedi abim "evet abi" dedim "tamam geliyorum" dedi telefonu kapattığımda bahçeyi siyah araba sarmıştı arabalardan inip en dibe yanaşan arabanın yanına geldiler arabadan çıkan kişiyle göz göze geldiğimizde gözleri kehribarın en açık tonu gibiydi ama sanki diğer gözü ona göre daha kapalı renkti gözlerimi çekip merdivenlerden indim abimin arabasının bahçeye girdiğini görünce yanına gittim arabaya bindim "erken mi çıktın" dedi "evet abi biri değişip iş için felan konuşacakmış o yüzden duranlar dursun isteyen çıksın dedi hoca bende çıktım" dedim peki "bugün sonuçlar ne oldu kim birinci oldu" dedi güldüm "ben tabi ki" dedi "hmm güzel ne yaptılar yine altın mı verdiler birinci olana" dedi "bu sefer hayır abi bu sefer farklıydı" dedim bana döndü "farklıydı derken" dedi "yani büyük miktarda bir para ödülü verdiler" dedim "aldın mı" dedi "normalde hayır almadım ama sonra dan almak zorunda olduğumu emeğimin karşılığı olduğunu söylediler ve iş teklif Etiler ama ben reddedim" dedim "kimmiş bunlar" dedi "bilmiyorum ki ama anladığım kurumun yani bugün buraya gelen kişi de büyük bir aşiretin ağasıymış" dediğim de "hangisi" dedi "bilmiyorum" dedim "peki parayı çekmek istermisin" dedi "yani bankama yatırsak daha iyi gibi" dedim "kızım abartma sende ne kadar verdiler 100 bin felan mı" dedi "1millyon dolar" dedim "yuh abart şaka yapma şurda araba kulanıyorum" dedi "valla şaka değil bak" dediğimde çantadan çıkartığım çekin üzerinde gerçekten de 1 millyon dolar yazıyordu abim sağa çekti "kızım şu çizdiğin çizime bakim" dedi çizimi çıkardım gösterdim bi bana bi çizime baktı "annemden mi esinlendin" dediğinde "nerden anladın" dedi "bende usta çiziciyim hanım efendi ve bende annemden esinleniyordum" dedi "ama bu gerçekten nadir taşlardan yapıldığında çok güzel bir tasarım" dedi güldüm biraz konuştuktan sonra Banks ya gidip hesabıma o parayı yatırmadan önce abim kağıda birdaha baktı köşe de yazan kişiyi okuyunca "yok artık" dediğini duydum "Arman yağız hanlıoğlu" dediği yere baktım onun imzası vardı bankadaki işimizi halledip eve giderken "kim ki o kişi" dedim "aşiretlerin tamamının baş ağası yani yeni ağa oldu ama baya ses getirdi benim de abim olur" dedi güldüm "aslan alazoğlu nun abisi he" dedim "gülme kızım biz aramızda abi deriz birbirimize" dedi "abi peki evlenecekmişim" dediğimde "karmaşık kardeşim ama büyük ihtimalle sırf bunu konuşmak için gelmiş olabilir arman babam yüzünden evlenmek zorunda kalmak sinir bozucu bu arada babam geldi ve piç kurusu birini vurmuş" dediğinde başımdan aşağı kaynar sular döküldü "ne" dedim "merak etme haletik olayı ama hala karmaşık olay bakıcaz ne olucak artık" dedi "peki" dedim eve geldiğimizde bizim evin önü siyah arabalarla kaplıydı "nalet olsun babam veya dedemle konuşursa arman ben bittim demektir" dediğinde ona baktım "neden abi" dedim "bu konu hakkında kardeşim" dedi "peki belki de iyi biri arman abi hayır der" dedim güldü "iyi kalpli kardeşim benim hadi gel ama sen direk odana geç olur mu" dedi "tamam" dedim arabadan indik korumalar abime selam verdiler Ali abi ve uğur abi abime dönüp "sizi teras da bekliyorlar efendim" dedi başını salladı abim içeri girdiğimizde ben odama gitmek için diğer merdüvenden giderken tanıdık gözlerle karşılaştım ama hemen geri çekip odama koştum odama girip kapıyı kapattım dedem beni görmüştü derin nefes alıp verdikten sonra yatağıma uzandım... Aslan dan devam Dedemin yazgıya baktığını görünce "dede" dedim "hoş geldin oğul" dedi babam "demek yazgıyı aldın geldin" dedi dedem bir anda "evet" dedim "iyi iyi misafirimiz aram bilirsin çocukluktan" dedi "bilirim bilirim" dedim "hoş geldin aram ağa" dedim "hoş buldum ama haberler iyi değil aslan" dedi "neymiş haberler" dedim "baban dün Mardin'de bir işler yapmış" dedi babama baktım "ne yapmış" dedim "bilmiyormuş gibi konuşma aslan herkes den önce senin haberin olur" dedi dedem "yaptığı sorumsuzluğu kendi ödesin o zaman" dedim "oğul sen ne dersin" dedi babam "ne dersini mi var adamı öldürürken benim haberim mi vardı ağalığı siz bana vermediniz mi ne oldu benim neden haberim yok bi duyuyorum babam gitmiş birini öldürmüş bi bakıyorum o da dedemin evlenmemi istediği kızın abisini ne garip ki bu yüzden berdel olması gerekiyor yanlış mıyım arman ağa"dediğim de bana hak verdi "ağalar şimdi siz sırf evlendirmek için mi bunu yaptınız" dedi arman ağa babam " başka türlü olacağı mı vardı babam böyle istedi böyle oldu" dediğinde gözlerimden ateş çıkacak kadar sinirlenmıştım "sen olmazsan yazgı yı berdel sebebiyle vereceğiz" dedi dedem daha çok sinirlenmeme sebep oldu bu masaya yumruğumu vurdum "kardeşimi pis işlerinize sakın birdaha bulaştırmayın o kızın geleceğini yok etmenize izin verirmişim ben sizin" dedim arman "sakin ol aslan" dedi " bir daha sakın kardeşimin adını dahi anmayın dede ağalık dediniz geçtim ateş bunun yüzünden bana düşman oldu baba dedim sustum bu zamana kadar yaptıklarınıza birdaha kardeşimin geleceğiyle ilgili plan yaparsanız sizin ölümünüz benim elimden olur bu ailenin ağası benim" dedim "seni bu yüzden çağırdım zaten aslan" dedi arman ağa ona döndüm "abi Allah için sende kardeşime laf söylersen" dedi "oğlum saçmalama ama baban yapmış bir hata bunun nereye gideceğine sen karar vereceksin" dedi.. |
0% |