Yeni Üyelik
4.
Bölüm

5 bölüm

@azra_gulnaz

Ural dan

kızın güzelliği sanki beni büyülemişti kendine gel Ural diyen iç sesime hak vererek karşımdaki ağaları dinlemeye çalışıyordum bir anda aslan ın bana bakıp "abi sen ne diyorsun bu konuya" dedi aşağıdan gelen bağırma sesiyle busoru dan kurtulmuştum "yazgı" diye bağıran tanıdık sesle aslan olmak üzere hepimiz aşağı baktık aslan "ateş ne işin var lan senin burda" dedi "abi" dedi burnunu tutuyordu o anda aladdin amca "siz işinize bakın" dedi kızlara kızlar giderken aslan yanımızdan fırlayıp ateşin yanına gitmişti aladdin amca "oğlum koşun tutun şu aslanı oğlanı dövmesin" dedi arkasından gitiğimizde ateşi duvara çarpmış bir şekilde "sana ne işin var burda dedim üstüne kardeşlerimin yanında" dedi

aslan dan

arman omzumdan tutu "dur Allah'ın adamı bi dur çocuk anlatsın" dedi "abi beni Babannem çağırdı dedem mi ne çağırmış ona geldim zerin ve yazgı yı gördüm onlarla sohbet ederken yazgı ağır konuştu yine" dedi dedemin geldiğini anlamıştım oda ne kadar yazgıyla kavga etse "yine ne yaptı o yazgı yeter bu kızın yaptıkları" dedi dedeme döndüm "dede" dedim beni dinlemiyordu bile babama baktı babam "ben halledeceğim baba" dedi ateş o anda "amca haledecek bir olay yok biz aramızda konuştuk" dedi "burnuna ne oldu" dedi Babannem herkesin arasından geçip bastonu yere vurdu dedem "sen karışma Helen" dedi Babannem "asıl siz susun sen benimle gel hele" dedi ateşe dedem bile söz geçiremezsin babaanneme ileriye gittiklerinde sert bir konuşma geçiyordu aralarında belliydi arman ağa ve Ural ağa bana baktılar "biz gidelim artık" dediler dedem "olurmu öyle oğlum ta Mardin den gelmişsiniz oturun yemek yeyin" dedi bende onlara aynı şeyi söyleyip ikna etmiştim yemek yedikten sonra oturup çay içerken dedem bir anda Ural a "ee oğul sende var mı hayırlı bir arayış hepinizin yaşı geldi Arman oğul sende" dedi Ural "kısmet bakıcaz aladdin amca" dedi arman "bende yok o kesin de Urfalı bilmem ben aladdin amca" dedi onlara gülerken dedem bana döndü "oğul senin şu evlilik işi" dedi "o konuyu daha ne kadar konuşucaksınız" dedim Arman ağa bana baktı "peşini bırakmazlar aslan iyi düşün tek senin değil iki kız kardeşininde peşini bırakmazlar" dedi ona döndüm "kardeşlerime kimse dokunamaz onlar kendini korumayı iyi bilir" dedi Ural ağa bir anda söze atladı "Ateş senin kız kardeşin var mıydı" dedi "vardı da evlendi abi" dedi köşede oturuyordu ateş ona baktım Ural bana döndü "bir gün yine konuşuruz bu konuları şimdi büyükler var ben sorar soruştururum bu aşk işlerini size" dedi tam o sırada dedem babama baktı "hele bizim işimiz var bi yere gideceğiz siz zaten bizim oğlumuzsunuz bizi maruz görün" deyip kalktı ayağa merdivenlere yöneldi Ural abi gözlerini hepimize dikti "hadi armanı bilirim kuzenimin gönlü boştur sizde ne var ne yok aslanlar" dedi ateşle bize bakarken "abi biz o sevda dan vazgeçeli çok oldu aşk bize göre değil" dedi ateş ona döndüm "ateş beye bakın siz çapkınlıktan hangisine aşık olacağını bilememişsindir oğlum sen dün gece o esmer kıza ne oldu" dedim güldü "abi o bir günlük olan birşeydi yav" dedi...

yazgı dan

dedemin ismimi söylemesiyle onun yanına gittik hazırlanmış gidiyorlardı "efendim dede" dedim "yukarıya birer kahve yapın iyice ağırlayın ağa ları" dedi "tamamdır dede" dedim Babannem "kızım biz halanlara gidiyoruz" dedi "tamamdır" dedim kapıdan çıktıklarında serin bana baktı "of of" dedim söylene söylene çıktım merdivenleri terasın merdivenlerine yaklaşırken sert rüzgar eşliğinde gürültülü gülüşler geliyordu ayağa kalkmış adama baktığımda up uzun ve çok dikkat çekiciydi olduğum yerde kalmıştım oda benden farksızdı tam o sırada abim "yazgı" dedi "şey abi kahveleriniz nasıl olsun diye sormaya gelmiştim" dedim titreyerek soğuktu baya "sade hazırla sen bize kardeşim ha armana da tavabonun yerini gösterirmişim" dedi "tabi abi" dedim aşağı inerken sert bir ses tonuyla "demek yazgı sensin" dedi ona döndüm merdivenlerin ortasındaydık "evet" dedim "güzel tanışamamıştık çizimin" dedi "aa evet tamamen aklımdan çıkmıştı o Teşekürederim ödül için ama bu ödülü kabul ettim evet ama geri vermek istiyorum aslında sizinle bu konuyu konuşmak istemiştim ama o kadar laf işittikten sonra" dedim neden birine bu kadar konuşuyordum gözlerine baktığımda anlamadığım hisle gözlerime bakıyordu "özürdillerim biraz fazla konuştum kusurabakmayın" dedim tam merdiven boşluğunda ki adımımı atıp dengemi kaybettiğimde belimden tutup kendine çektiğinde korkudan ona sarılmıştım refleks ile soğuk rüzgarın etkisiyle de titreyerek geri çekilecekken izin vermeyip bir anda hava da hissetim kendimi tamamen merdivenlerden indikten sonra koltuğa otururdu "hem sakar hem de baya dırdırcısın anladığım kadarıyla dikkat et sen bana lazımsın" dedi "bide lavabonun yerini öğrensem" dedi "ne" diyebildim o sorada zerin yanımıza geldiğinde ona döndü "lavabonuzun yeri tam olarak nerede" dedi sesi çok hoştu hemde baya "hemen şurada" dedi zerin adam uzaklaşıp oraya doğru gittiğinde zerin bana baktı "yazgı" dedi "şuan hiç birşey anlayamıyorum beynim durdu sanki" dedim güldü "aşık mı oldun yoksa sen" dedi gözlerim ona döndü "saçmalama" dedim ilk görüşte aşk mı olur be diye düşünürken kalbimin hızı sanki yerinden çıkacak gibiydi derin bir nefes aldım "4 sade kahve istiyorlar" dedim güldü "tamam hemen" dedi mutfağa gitti o sırada lavabodan çıkan adam bana bakmadan sanki bakmamak için kendini zorlayıp merdivenlerden çıkıp diğerlerinin yanına gitti elinde iki kahveyi taşıyan zeytin bana baktı gülerek "şey ben ikisini götürüyorum bi zahmet sende ikisini getir 4 dünü birden dökersem yaparsam yaparım yüzden seksen bu yüzden al gel hadi" dedi başımı saladım yanında sunumlukları suları felan vardı düşürürdü hepsini kendimi toplayıp Ayşe teyze nin verdiği diyer kahveleri götürürken arkamdan "inşallah kuzularımın isteme kahvelerini götürüşünü de izlerim" dedi arkamızdan zerin giderken bende peşinden gidiyordum abim yoktu abimin oturduğu yere kahveyi koyup kahveleri uzatırken bende diyerlerine dağıtığımda Ural abi nin zerine baktığında Ateş'e sert bir bakış atışını gördüm gülecekken "aman yazgı bak düşmeyin merdivenlerden giderken siz ikili" dedi ateş elimdeki siniye bakıp "burnun yetmedi galiba misafirlerin önünde ateş abi" dedim kibarca ve tehditkar bir sesle ateş "abi deme bana artık yazgı lütfen" dedi "sınırı aşma ateş" dedi aram bana baktı onlara baktık "abim nerde Ural abi" dedim "bi telefon konuşmasına gitti kardeşim" dedi başımı saladım "Affiyet olsun" dedim aşağı inerken zerin "inşallah Ural ın sevdiği yoktur" dedi güldüm hata kahkaha atım hızla aşağı inerken bir anda son merdüvene gelince bileğim dönüp yere düştüğüm de açıyla bağırdım "ay" dedi zerin abimin sesini duyunca ona baktım "yazgı" dedi bileğimi tutup ayağa kalkmaya çalıştım "dur" dedi zerin "birşeyim yok abi" dedim ayağa kalktığımda geri düşecekken duvardan tutum "gel bi hastaneye gidelim" dediler Ayşe teyzeye baktım "yok ya iyiyim Ayşe teyze şimdi birşey yapar buna" dedim acıyla yürüyerek mutfağın oraya gitim "bak acımıyor" dedim gülerek ama içim gidiyordu o ateşi haklı çıkarmayacaktım Ayşe teyze bana baktı " buz koyalım kızım" dedi buz alıp üstüne buz koydum "odama gitmek istiyorum" dedim sinirle ayağımı hissetmiyordum yukarıya çıkardı abim yatağa bıraktığında uzandım zerin üstümü örtü o sırada ayağım açıyordu tabi ama belli etmiyordum neyse ki hızlıca alıştım acısına herkes çıkınca gözlerimi kapatım uykuya dalmaya çalıştım....

sabah 

kalktığımda ayağımda sanki bir ağırlık vardı terlemiştim yorganı üstünden itip ayağıma baktığımda şiş ve mor du hızlıca ayağa kalkıp üzerimi değiştirip bi tane çorap giydim terliklerimi giyip kendim gidicektim hastaneye bugün çünkü düne göre çok acıyordu merdüvenler aklıma gelmişti titreyerek yürüdüm merdivenlerin dibine gelince aşağı baktım sadece kahvaltı için Ayşe teyzeler yemekleri taşıyordu arkamda hissettiğim sesle ona döndüm "yazgı iyimisin" diyen sesle halamın kızı elçin di bu "evet" dedim gülerek "terliyorsun ama bu soğukta" dedi acı çekiyorum çünkü diyemedim "bana yardım edermisin aşağı insem" dedim "tabi ki dur" dedi abimi seviyordu bu yüzden bana hiç kötü davrandığını görmemiştim beraber onun yardımıyla aşağı indiğimizde Ayşe teyzem bana baktı "kızım iyisin dimi" dedi "iyiyim iyiyim" dedim böyle imkanı yok araba süremezdim o sırada abim "yazgı" dediğini duydum

Loading...
0%