@azra_gulnaz
|
Ağlamaktan gözleri şişmiş zerin i görünce yanına gidip sarıldım Ayşe teyzem de bize bakıyordu öyle başımızda "kurtaramadım dimi" dedi "kurtarmamış gibi miyim kızım ağlama Ural abi geldi" dediğim de gözleri kocaman oldu "ne" dedi "konuştu annen ve babanla" dedim annesine baktı Ayşe abla "öyle yürekten sevmiş ki seni onu ne sen üz ne de o seni üzsün inşallah hayırlı bir eş olursunuz birbirlerinize"dedi gülümseyerek annesine sarıldı zerin döndü "ama nasıl" dedi "boşver nasıl olduğunu topla eşyalarını kardeşim" dedim gözleri büyüdü "ne" dedi "Aslan ağa bizi evine buyurdu onların senin hep küçüklükten beri kalmak istediğin yerde kalıcaz artık" dedi bana baktı "ama" dedi "baban artık yok kuzum " dedi ve anlatı herşeyi ne yok ne var herşeyi ona uyguladığı şiddeti baskıyı aldatmaları şimdide sana yaptığı evlenme başkası son nokta oldu deyip cümlesini bitirdi Ayşe teyze çok güçlü bir kadın dı hazırlanıp bizim eve geçtik abim gök bile demedi sadece yola bakıyordu bizim eve gelince arabayı park etti arabadan indik konağa girip Ayşe teyzeleri odasına yerleştirdik Babannem gülümsedi "Afferim sana kızım" dedi gülümsedim "biliyormuydun" dedim "ben herşeyi biliyorum da dil de konuşmuyor ama sen bizim gibi değilsin sana Afferim bu yüzden" dedi ona sarıldım "zaten ev senin kimse birşey diyemez" dedi gülümsedim dedemi soracaktım ki dedemin sesi yükseldi "yazgı buraya gel" dedi yanına gittiğim de yanın da Fatma teyze vardı "buyur dede" dedim Fatma teyze sinirle bana baktı "sen iki sevenin arasına mı girdin" dedi "ne" dedim "sana soru sordum" dedi "hayır" dedim Fatma ablaya baktı "beyim bizim oğlan la kız iyi anlaşırdı severdi birbirlerini hata istemesi olucaktı bugün" dedi sinirle ona baktım "tabi tabi mal mı bu kız parala satın aldın he" dedim sinirle Fatma teyze nin yanakları kazardı dedeme baktım "bu ev benim ağa olabilirsin ama benim ağam değilsin abime verdin sen ağalığı ve benim dedemsin sende artık burda çalışamazsın Ayşe teyze nin borcu ne kadardı" dedim "100 bin tl" dedi "tamam gel benimle" dedim dedem bana dönmüş bakıyordu kadının kolundan tutum aşağı indirdim abime baktım "anahtarı ver" dedim bana garip gözlerle bakıyordu "ver dedim sana" dedim anahtarı uzatı anahtarı alıp arabayı açtım arabaya bindim "bin" dedim sinirle bankaya sürdüm.binince bankaya geldiğimizde 100 bin lirasını çekip eline verdim "al bu parayı ve birdaha bizim evimizin benim kardeşimin annem dediğim kadının Ayşe teyzemin önünden bile geçme anladın mı" dedim arabaya binip ordan uzaklaştım insanlar buydu işte 5 paraya tapıyorşardı ne acıydı be kardeşini 5 paraya satıyordun abimin aradığını gördüğümde açtım "ne oluyor yazgı" dedi "tek bi laf edersen senin de kalbini kırarım abi o dedeme söyle ben hiç bir sevenin arasına girmem bi tersi sevenleri birleştirmeye çalışıyorum" deyip kapattım arabayı öyle sürüyordum nereye gittiğimi bile bilmiyordum bir köşeye çektim telefonu kapatım gözlerimden akmaya başladı "yeter ya yeter" diye çığlık atım karşıdaki dağlara bağırdım ıssız biryerde burası bir uçurum buz kesen rüzgar yüzüme vuruyordu gerçekleri "sevmek çok mu zordu bu kadar para her şeyin arasına girebiliyormuydu dizlerimin üzerine çöktüm "neden ya neden" dedim içimin yangınından üşümüyordum bile orda kala kalmıştım kaç saattir burdaydım bilmiyordum ama burdan gitmek istemiyordum dünya çok acımasızdı o sırada hissettiğim araba sesiyle oraya döndüm karşımdaki kişiyle donmuştum.. arman dan son günüm dü Urfa da son kez aslan ın yanına gittiğim de aslanın arabasının içindeki kadın ve arabayı süren yazgı yı görünce onlara baktım peşlerinden geri dönmüştüm takip ettim önce bi bankaya gittiler kadının eline siyah bir poşet verdi ve arabaya bindi kadın yaptığına pişman olmuş gibi elindeki poşete bakıyordu ardından takip etmeye devam ettim bir uçurum kenarında durdu gözlerinden akan yaşlarla birşeyler söylüyordu arabayı uzağında durdurup onu izlediğim sırada Ural ın araması üzerine telefonu açtım "abi senin adamlara söylesene senin elin daha uzun yazgı kaybolmuş" dedi "yazgı iyi ben buldum onu aslana söyle aramasınlar ben getiricem onu" dedim "tamamam abi" dedi kapattık aslan dan yazgı nın dedikleriyle dedemin yanına çıktığımda gözündeki yaşları silip "ne oldu oğul" dedi "ne dedin yazgı ya" dedi sustu "neyi saklıyorsun dede sen" dedim sinirle bana öyle bakıyordu "aynı annesi gibi hırçın ve karanlık" dediğinde anlamaz gözlerle baktım ona "ne diyorsun sen dede" dedim annem hırçın biri değil di bi tersi sesiz sakin ve odasından hiç çıkmazdı "babanın ikinci eşi elzam" dedi adını duymuştum ben 5 yaşındayken evlenmişti babam ardından iki sene geçmede o kadın ortalıktan kaybolmuştu "nasıl yani yazgı elzam abla nın kızımıydı elzem abla nerde anlat dede artık" dedim sert bir sesle babaannemin sesiyle buz kesmişti etraf "sonun da gerçekleri susmuyorsun beyim" dedi ona döndüm "vakti geldi " dedi dedemin yanına oturdu "evet oğul anneleriniz aynı değil elzam hırçın ve haksızlığa susmayan asla mücadeleden vazgeçmeyen bi kadın dı taki" dedi " ne oldu" dedim " öldürüldü" dediğinde gözlerim çatıldı "nasıl öldürüldü" dediğim de "vurdular bizim kan davamızı sen son bulduruyorsun yani" dediğinde dedeme döndüm "kardeşimin annesini öldüren adamın kızıyla mı evleniyordum ben" dedi "oda abisini öldürenin oğluyla evleniyor" dedi Babannem sinirden gözlerim dönmek üzereydi kafayı yemişti insanlar içimdeki öfke beni öldürücekti baya saat olmuştu hala yoktu yazgı telefonla uğraşı aradım ateşi felan hepsine haber saldırdım kardeşime birşey olmadan bulmam gerekti Ural geri dönül yaptı "abi arman yazgıyı bulmuş ben getiricem onu siz merak etmeyin dedi" dedi "sağol abi" dedim kapattı konağın içini dör dönüyordum... yazgı dan Karşıödaki adama baktım "Arman" dedim "üşümedin mi" dedi "sen beni nasıl buldun" dedim yanıma geldi dibime girdi anlama elini koydu sıcacık eliyle bendenimin buz gibi oluşunun yerine onun sıcaklığı girmişti "üşümüşsün birtanem" dedi ona sarıldım ben sardı "şitt hepsi geçti sakin ol ben varken kimse sana zarar veremez güzelim" dedi uykum gelmişti kokusunda uyumak istiyordum gözlerimi kapatım kokusunu çekerkenbir anda kucağına aldı boynundaki çıkıntıya kafamı koyup nefes alış verişlerimde gerilen boğazındaki damarlarına baktım gözlerimi kapatım ve uykuya daldım evimi bulmuş gibiydim.... Arman dan her nefes verişin de içim gidiyordu merak etme güzel kızım ben verilen kimse sana batar veremez buz gibi olmuştu arabaya bindirdiğimde uyuduğunu fark ettim ne çabuk uyumuştu çok güzel uyuyordu kemerini taktım kapısını kapattım korumalardan birini arayıp "size gönderdiğim konuma gelip arabayı alın ve aslan alazoğlu nun konağının önüne getirin hemen" dedim "tamam ani" dedi kapatım konumu gönderdim arabaya binip klimayı açtım arabayı çalıştırınca çıkan şarkıyla arabayı sürmeye başladım biraz ilerle dikten sonra biraz çırpınan yazgı ya baktım iç çekerek yola devam etim konağın yanında arabayı Park edip arabadan indim yazgı nın tarafına geçip emniyet kemerini çıkardım kucağıma aldığım da konağa girdiydim konaktakilerle göz göze gelince durdum "odası" dedim bir kadın yukarda" dedi zerin "ben gösteririm buyur arman abi" dedi yukarıyı işaret etti odasına getirdiğim de bırakacakken beni de çekmesiyle yatağına düştük aynı anda boyunla sarıldı zerin in kıkırdamasını duyabiliyordum bu kadın kendine resmen git gide aşık ediyordu gözlerimi koştum dudaklarım yanaklarına değmişti gözlerim kocaman oldu geri çekildiğim de zerin "sağol abi" dedi "eyvallah ama üstünü iyi ört hasta olmasın" dedim kapıdan çıkarken dışarı çıktığım da aşağı indim aslan "abi sağol" dedi dedesi "bunun ne anlama geldiğini biliyorsun umarım aram bi kızı bu saate evine getirdiğin için" dedi sert bir ifadeyle baktım "yanlış birşey yaptığımı düşünmüyorum ha siz düşünüyorsanız yarın Mardin'de olurum dedeme iletebilirsiniiz aladdin amca" dedim aslan "dede adamla düzgün konuş" dedi "şaka yapıyorum oğlum" dedi dönderirken "ben Mardin'e döneceğim bu akşam aslan buralar size emanet aladdin bey bende sizi Mardin'e beklerim her zaman zaten iyi akşamlar" deyip çıktım ordan kokusu üstüme sinmişti güzelimin arabaya bindim arabayı çalıştırıp yola çıkmıştım.. 3 hafta sonra o olayın üstünden 3 hafta geçmişti gözleri hala aklımdaydı terasta mardinin güzel ışıklarını izlerken sert rüzgar sanki kokusunu buraya kadar getiriyordu çok özlemiştim iç çektim annem den sonra ilk defa birini bu kadar çok özlüyordum "Arman yağız hanlıoğlu" diyen dedemin sesiyle ona döndüm "dede" dedim "otur hele şuraya" dedi dediği yere çökmüştüm "sana birşey soracağım oğul" dedi "buyur dede" dedim "bi konuştuğun hoşlandığın var mıdır" dedi gözlerimi kaçırdım "niye sordun dede" dedim "halin hal değil oğul 3 hafta oldu geleli bir lokma yemiyormuşsun hep iş hep iş olur mu böyle" dediğin de "olur dedem olur" dedim güldü " kimdir bu hanım koz" dedi ona baktım "biri dir öyle biridir ki gözleri dünya nın yıldızları kadar değerli kar tanesi gibi tanı güneş gibi parlayan sarı saçları vardır gözlerine baktığım da zaman duruyor dede" dedim içimden geçenleri söylemiştim o sırada gülümsedi başını salladı "be duruyorsun oğul gidip aşkına sahip çıksana o zaman"dedi "öyle kolay değil be dedem" dediğimde gözlerini bana dikti "kimdir hele söyle" dedi "yazgı alazoğlu" dediğim de gözleri kocaman oldu "alazopullardından demek he" dedi başımı saladım o sırada Esma abla yukarı çıktı "ağam Ural ağa geldi" dedi "gelsin" dedi arkasından merdivenleri çıkarken Ural'ın geldiği beli oluyordu öküz gibi basıyordu merdivenlere "dede torunun aşık oldu dede" dedi bi dedemin yanında böyleydi bu hıyar güya ağır baba kahkaha atım "heh gel deli oğlan" dedi dedem beni görünce "abi nasılsın" dedi "iyiyim sen" dedim "valla Urfa dan yeni geldim ben aşık oldum benim o kızı almam lazım" dedi "kimdir bu kız" dedi "zerin karhan Aslan alazoğlu nun" dediğinde görselini açtı dedem bana baktı "lan aynı aile den birine mi aşık oldunuz siz" dedi "yok dedem orda çalışan Ayşe teyze nin kızı ama aile gibiler doğru hata yazgı nın arkadaşı" dedi güldü dedem "konuşalım bakalım bu aladdin alazoğluyla da bakalım neler olucak" dedi telefonu eline aldığında kalbim kit kit atmaya başladı dinledi karşıyı ardın dan "alo aladin kardeşim" dedi karşıyı dinledi "iyiyiz iyiyiz Allaha şükür sizi sormalı" dedi "ben sana birşey soracaktım" dedi "he yarın düğününüz var Mardin'e geliyorsunuz güzel güzel zaten telefonda konuşulacak konu değil di gel yüz yüze konuşalım seninle bize gelin bize misafir olun kardeşim" dedi "tamam bekliyoruz kardeşim" dedi kapattı "Aslan Arazoğlu nun yarın düğünü olucakmış yani az sabredin" dedi başımızı saladık Ural "lan sen yazgıya mı aşık oldun" dedi "ne var olamamı oğlum" dedim "abi öyle demek istemediğimi biliyorsun" dedi "biliyorum biliyorum evet kardeşim tam olarak tutuldum" dedim biraz sohbet etikten sonra "ben yatmaya gider" dedim "yarın sabah misafirlerimiz olucak haberiniz olsun ikinizi de burda istiyorum" dedi ikimizde başımızı saladım odama çıktım "Ural ağa geç kalma dedemden yiyeceğin azarı düşün" dedim "tamam lan tamam" dedi gitti yatağıma uzandım gözlerimi kapattım...
|
0% |