Yeni Üyelik
7.
Bölüm

6-BEKLENEN HABER

@b_anemoia

 

 

 

Lütfen yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın

 

☀️☀️☀️

 

Hafiflemiş hissediyordum. O mektubun küllerini savurduktan sonra kalbimi kazıyan tırnaklar sökülmüş gibi hissetmeye başladım. Hala yaramı kaşıyordu o tırnaklar fakat artık can yakmıyordu. Sadece yarayı hatırlatıyordu. Düşüncelerin ağırlığıyla uykuya dalmıştım, neyse ki uyumadan önce alarm kurmayı akıl etmiştim, bu sayede kalkıp hazırlanacak zamanım vardı.

 

Elmas çoktan hazırlanmış ve benim de bir an önce hazırlanmam için bağırıp duruyordu, hatta Miraç ve Sıraç gelmiş hepsi benim hazırlanmamı bekliyordu. Neredeyse hazırdım, üzerime giydiğim kırmızı dar mini elbisem, boynumdaki lale şeklindeki kolye ile çok güzel görünüyordu. Gözlerime ise hafif bir makyaj yapmıştım, son olarak kırmızı rujumu sürdüğümde artık hazırdım, tepeden tırnağa kırmızı giyinmiştim. Biraz abarttığımı düşünmüştüm ama salona geçtiğimde diğerlerinin de benden aşağı kalır yanı yoktu. Elmas gözlerinin rengini iyice ortaya çıkaran mavi elbisesiyle oldukça göz kamaştırıcı görünüyordu, hazırlanmamın bu kadar uzun sürmesine bir süre söylenseler de hemen yola çıkmıştık.

 

Gece kulübüne geldiğimiz de ise beni yeni bir şok karşıladı, burası benim kendimi kötü hissettiğim zamanlarda ara sıra sahne aldığım mekandı. "Evet gece güneşim nasıl buldun mekânı? Sıraç buranın müptelası oldu, son zamanlarda buradan çıkaramıyoruz kendisini," Yaşadığım şoku bir kenara bırakarak güldüm "Ben burayı biliyorum zaten Miraç, neden çıkmıyor ki Sıraç? Buradan çok daha güzel yerler var," burası çok lüks bir mekan olmamakla birlikte, ara sokakta kalan genelde insanların çok tercih etmeyeceği bir yerdi. Sina öğrenmesin diye özellikle seçmiştim. Sıraç'ın daha lüks yerlerde vakit geçireceğini tahmin ediyordum.

 

"Burada ara sıra çıkan bir kız var sesi harika o kı-" dediğinde sözünü bitirmeden Sıraç araya girdi.

 

"İçeri geçelim mi artık? Bugün eğlenmeye çok hevesliydiniz." Miraç'a uyarıcı bakışlar atmayı ihmal etmemişti, Miraç için bir anlamı olduğu söylenemezdi çünkü kıkırdamıştı. Hep birlikte içeri geçtik, bir şeyler içtikten sonra diğerleri otururken ben ve Miraç dans etmek için yanlarından ayrıldık. Elmas ise içeri geçtiğimiz an zaten barmenin yanına gitmeyi tercih etmişti, Sıraç tek başına kalmıştı ancak umursuyor gibi görünmüyordu. Daha çok meraklı gözlerle etrafı inceliyordu. Bir süre dans ettikten sonra Miraç Sıraç'ın bu kadar rahat kalmasının kendisine fazla geldiğini, biraz onunla uğraşmak istediğini söyleyerek abisinin yanına döndü ama ben dans etmeye devam ettim, dans ettiğim süre boyunca gözlerini üzerimden ayırmayan sarışın adam Miraç'ın gitmesini fırsat bilmiş olacak ki yanıma yaklaşmaya başladı, onu görmezden gelerek sırtımı dönüp kaldığım yerden eğlenmeye devam ettim. Bu gece sorun yaşamak istemiyordum.

 

"Merhaba hanımefendi umarım az önce karşınızda dans eden sevgiliniz değildir, gerçi öyle olsaydı sizi izlediğim süre boyunca bir tepki gösterirdi diye düşünüyorum ve bundan cesaret alarak yanınıza geldim." dediğinde gözlerimi devirerek ona baktım, kör kütük sarhoş olduğu gelişinden bile belliydi.

 

"Ne fark eder ki sevgilim olup olmaması?"

 

"Sizin için de fark etmeyecek olmasına sevindim, şu an çalan şarkı da harika denk geldi yanınıza gelme nedeni mi söylemek için." Babutsa yanayım çalıyordu.

 

"Ne alaka?"

 

"Diyorum ki ne güzel söylemiş Babutsa; yanayım yanayım ateşlerde yanayım o kırmızı dudağından bir öpücük alayım." söyledikleri karşısında neye uğradığımı şaşırmıştım, alkol kendisine gereksiz bir cesaret yüklemiş olmalıydı, alkolün keskin kokusu aramızda biraz mesafe olmasına rağmen midemi bulandırmıştı.

 

"Yok ebesinin şeyi yani, bokunu çıkartınız sizde şu yürüme işinin, çekil git başımdan bu geceyi sorunsuz geçirmek istiyorum dua et, yoksa ben yapacağımı bilirdim." Elimi ileri savurarak biraz uzaklaşmıştım ki, peşimden geldi.

 

"Ne yapardın mesela anlatsana, dinlemek istiyorum. Hem güzel hem hırçın bak şimdi daha çok ilgimi çektin. Yukarıya çıkalım mı? Orada baş başa daha çok eğleniriz sana daha güzel yürürüm." deyip göz kırptığında sabrımın sonuna gelmiştim, yukarıda özel odalar vardı, çiftler ya da burada çift olanlar için ayrılmış. Tam ona vurmak için hazırlanıyordum ki duyduğum ses ile birlikte tekmemi durdurdum "Eceline yürümek istiyorsan durma devam et İnal." Sıraç'ın ne ara geldiğini bile fark etmemiştim ama anlaşılan tanışıyorlardı.

 


"Ooo Ademoğlu da buradaymış, kız senin mi? Bak şimdi daha çok ilgimi çekti." deyip baştan aşağı beni süzdü.

 

"O bir mal değil ki sahibi olsun ama evet benimle beraber, yani ayağını denk al ve defol git buradan, ayakta bile zor duruyorsun zaten." Elmas ve Miraç da yanımıza gelmişti fakat Sıraç'ın sözleri pek etki etmemiş olacak ki "Hiç gidesim gelmedi biliyor musun? Ayrıca neden onun cevap vermesine izin vermiyorsun ki, belki o benimle olmak istiyor." bana dönüp devam etti "Ne dersin yavrum benimle yukarıda özel oda da güzel zaman geçirmek istersin değil mi? İstersin tabi." bu son damla olmuştu ben tam tekme atacağım sırada Sıraç için de son damla olmuş olacak ki benden önce öyle sert bir yumruk attı ki benim tekmem havada kalırken, onun çenesinde ki kemiklerin kırıldığından emindim, müzik sesi olmasa kırılma sesini rahatlıkla duyabilirdik, yumruğun ardından İnal denen adam yere düşerken Sıraç kendi gömleğinin yakasını düzeltip başını salladı "Bu sadece uyarıydı, tekrarı olursa bütün kemiklerini tekrar yerine yerleştirmek zorunda kalırsın!" ben şaşkın şaşkın Sıraç'a bakarken o elini belime koyup ilerlememi istercesine hafifçe ittirdi, hep beraber yerimize geçtik arkama baktığımda iki kişinin İnal'ın koluna girerek dışarı çıkardığını gördüm. Anlaşılan Sıraç burada tanınan ve değer gören biri olmalıydı, çünkü eğer olayı ben çıkarmış olsaydım şu an dışarı çıkarılan ben oluyor olurdum. Birkaç saat içerisinde de Sina ile rutinimiz haline gelen nasihat, azarlama ve sinir krizi seansımız başlardı. "Kusura bakmayın buraya eğlenmek için gelmiştik ama bu şerefsizin burada olacağını bilmiyordum, özür dilerim böyle bir şey yaşamanı istemezdim." Sıraç'a omuz silktim, Elmas kaşlarını çatıp beni izliyor Miraç aynı ifadeyle Sıraç'ı izliyordu.

 


"Sen neden özür diliyorsun ki? Böyleleri her yerde maalesef ama ben tam hallediyordum, sen vurmasan ben vuracaktım zaten yine de teşekkürler." Miraç düşünceli halinden sıyrılıp gülmeye başladı "Fark ettim onu gece güneşi, adamı kısır bırakacak bir tekme atmaya hazırlanıyordun hatta kendini durduramasan tekmeden abim nasiplenecekti." gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım, haklıydı tekmelerim oldukça sertti. Biz gülmeye ve az önce yaşananlar hiç yaşanmamış gibi davranmaya devam ederken Sıraç hâlâ son derece sertti "Eğer isterseniz başka bir yere geçebiliriz o gitse de tadınız kaçmıştır." dedi.

 

"Benim için sorun yok, bu tür herifler için keyfimi bozamam, eğlenceme devam edeceğim." Elmas ve Miraç da burada kalmak istediğini belirtince Sıraç anlayışla başını salladı fakat keyifsiz görünüyordu, bir süre sessizce oturup içkilerimizi içtikten sonra Miraç yanıma gelip kulağıma eğildi "Güneşciğim son 2 haftadır kafamı kurcalayan bir soruyu seninle paylaşmam gerekiyor."

 

"Nedir?"

 

"Acaba abim sana aşık olmuş olabilir mi?" Direkt söyledikleri yüzünden içtiğim içki boğazımda kaldı. Miraç bir yandan sırtıma vururken bir yandan gülüyordu, diğerleri bize ne oldu dercesine bakarken elimi önemli bir şey yok dercesine salladım "Nerden çıktı şimdi bu durduk yere?"

 

"Durduk yere değil dinle beni. Şimdi öncelikle siz yeni evinize taşındığınızdan beri abim sürekli size gelmek için bahane arıyor, ikinci olarak abim asla kavga edecek biri değildir, yani bir kadının yanında kavga etmez, normal de dışarı çıkarırdı o herifi ama dayanamayıp burada vurdu ve daha önce hiçbir kadın için kavga etmedi işte. Üçüncü ve en önemli neden ise sana aşık değilse neden pavyona gitmemize izin vermesin ki?" ben Miraç'ın söylediklerine kahkahalarla gülerken Elmas ve Sıraç gözlerini kısmış bizi izliyordu, Son madde en mantıklı olanıydı, diğerlerine kısa bir bakış attıktan sonra Miraç'a döndüm "Son seçenek en mantıklı olanıydı, kesinlikle şu an ben de şüphelenmeye başladım, sen çok mu istiyorsun pavyona gitmeyi? Söz bunlar unutsun gizlice gideceğiz bir gün."

 

"Dalga geçme ciddiyim ben ve sözünü de tut gidelim mutlaka, daha önce hiç gitmedim ama konu bu değil, bence abim sana aşık, öyle değilse bile hoşlanıyor olabilir tek şüphelendiğim nokta, burada sahne alan bir kız var, ara sıra gelip şarkı söyleyip gidiyormuş. O kız için sürekli buraya geliyor, yani ona değilse kesin sana aşık." Ufak bir kahkaha attım "O zaman geçmiş olsun canım her iki ihtimalde de abin bana aşık." Umursamazca omuz silkerek içkimden bir yudum daha aldım.

 

"Bu da ne demek?"

 

"Sahne alan kız benim, hatırlasana Elmas gruptan beni Sina'ya söylemekle tehdit etmişti, o mekân burası işte." bir süre gözlerini büyüterek yüzüme baktı sonra bağırarak "Ne? Şimdi burada sahne alan o muhteşem ses, abimin görmek için neredeyse bir ara burada yaşamaya başlayacağı o kız sen misin? O ses sen misin? Ama o kız siyah saçlı ve kahverengi gözlü sana benzemiyor, yüzünde her zaman maske gibi makyajla çıkar sahneye iki kere izlemiştim ben." bu defa ağzım açık, gözlerim yerinden çıkmak istercesine açılmış bir şekilde ona bakan ben olmuştum. Elmas'ın gülme sesini duyduğum ana kadar, Miraç'ın koluna vurarak ağzını kapattım.

 

"Lan bağırmasana, Elmas dışında kimse bilmiyordu sayende herkes öğrenecek, ayrıca peruk denen şeyden haberin var mı senin?" Elmas daha çok gülerken Sıraç hayretler içerisinde bana bakıyordu. Böyle bir şeyi beklemiyorlardı tabi ki ama ben de Sıraç'ın baştan aşağı beni süzüp yutkunmasını beklemiyordum. "Yani şimdi o kız sen miydin?" oldukça afallamış görünüyordu "Evet,"

 

"Ben şaşırdım hiç beklemiyordum, gerçi sen söz konusuyken hiçbir şeye şaşırmamam gerektiğine alışmam lazım. Bu arada Miraç saçmaladı, burada yatıp kalkmak konusu falan abartı öyle bir şey yok. Ben sevdim sesini, çok güzel hayranlık uyandırıyor ama sapığın gibi düşünme, güzel bir ses, dinlemek zevk veriyor insana. Yani şey işte yaşıyorsun söylediğin şarkıyı, sahneni izlemesi de dinlemesi de keyifli ama neden gizliyorsun ki kendini?" heyecandan tek nefeste söyledikleri bu defa benim afallamama neden olmuştu, bir süre öylece bakakaldım "Tamam sakin ol, yanlış anlamadım, kendimi gizliyorum çünkü Sina Turan'ın kız kardeşinin böyle bir mekanda sahne alması duyulursa pek iyi karşılanmaz, işlerle çok ilgilenmesek de korumam gereken bir imaj var malum, zaten bir daha buraya gelmem şarkı söylemek beni rahatlatıyor ama bir daha herhangi bir yerde sahneye çıkmayı düşünmüyorum. Bir kaç defaya mahsus bir şeydi." Sıraç hayal kırıklığıyla yüzüme baktı.

 

"Yani bu bir daha seni dinleyemeyeceğim anlamına mı geliyor? Yani sadece ben değil seni dinleyemeyecek miyiz? Şu an herkes adına konuşuyorum." Miraç devam etti, abisinin karşımda kıvranması onu son derece keyiflendiriyordu "Bence bu artık senin Güneş'in evine gitmek için yeni bir bahanen olacak gibi duruyor," deyip sırıttığında Sıraç ona öyle bir öfkeyle baktı ki yerinde başkası olsa korkudan hemen susardı ama Miraç sırıtışını kahkahaya çevirdi.

 

"Saçmalayıp durma senin yüzünden beni yanlış anlayacaklar."

 

"Neden? Gece güneşim yanlış bir şey mi söyledim? Sen şu an abimin sana takıntılı bir ruh hastası ya da aşkından dağları delen Mecnun olduğunu mu düşündün yoksa?" dediğinde Elmas kahkahalarla gülerken ben Sıraç'ı sakinleştirmek için konuyu değiştirmek istedim onu yanlış anlamıyordum "Öyle düşünmüyorum tabi ki, birçok kişi ben şarkımı söyleyip indikten sonra benimle iletişime geçmek için çeşitli yollar deniyordu, bir çoğu rahatsız edici olsa da kimseyle iletişime geçmezdim. Şarkıyı söyler mekandan ayrılırdım ama Sıraç onlardan değildi, olsaydı hatırlardım. Onu daha önce görmediğime eminim." Sıraç ellerini teslim oluyormuşçasına yukarı kaldırdı, hâlâ şoku atlatmış değildi "Yok yemin ederim öyle bir şeyi hiç yapmadım, sadece barmene senin hangi günler sahne aldığını sordum, o da canı ne zaman isterse gelir şarkısını söyler gider dedi. Ben de arada buraya geliyordum tekrar dinleyebilirim belki diye, asla rahatsız edecek bir şey yapmadım."

 

"Tamam yanlış bir şey düşünmedim rahatla artık ve madem seviyorsunuz sesimi, bundan sonra sadece size söylerim şarkılarımı, böylece Elmas da artık beni tehdit edemez." tek kaşımı kaldırıp Elmas'a baktım o ise yüzünü buruşturup "Bu konuyu kapatmış olabilirsin ama Sina'nın hoşuna gitmeyecek birçok şey olduğunu hatırlatırım." dedi. "İkimizin de Sina'nın hoşuna gitmeyecek şeyleri var canım hatırlatırım."

 

"Evet bir şey fark ettim, Sina duyarsa hayatımızın kayacağı birçok şey yapmışız farkında mısın?" diye devam etti Elmas "Evet ama duymayacağı için sorun yok, hem öğrense bile zaman aşımına uğradı, artık bir şey yapamaz." ikimizde kıkırdadık, Sıraç ise hala az önce öğrendiklerine inanamıyormuş gibi bana bakıyordu. Bir süre daha oturduktan sonra yalnızca Hades ile iletişime geçmek için kullandığımız, bir yazılım mühendisi olarak benim geliştirdiğim ve sadece ben, Elmas ve Hades'in kullandığı uygulamaya gelen mesaj ile irkildim. Bu bildirim sesi o uygulamaya özeldi, sonunda Melek bebeğin ailesini bulmuş olmalıydı, bana yapılan saldırıdan sonra ondan yardım istemiştim.

 

"Sonunda bahsettiğin bebeğin ailesine ulaştım Lilith sana bütün bilgileri deekte yolladım. Yarın gece bu işi halledelim mi? Sizinle operasyona çıkmayı özlemiştim."

 

Mesajı gülerek okudum ben de özlemiştim ve şimdi hak edene hak ettiğini verme zamanıydı. Başımı telefondan kaldırıp Elmas ile göz göze geldiğimde zaten beni izliyordu, başımı omzuma yatırıp gülümsedim ve gözümü kapatıp açtıktan sonra başımı yavaşça bir defa aşağı yukarı salladım. Hades'ten haber geldiğini anlamıştı, yanımızda birileri varken bu şekilde belli ederdik birbirimize, Elmas mesajı aldığını göstermek için gülümseyip gözlerini kapatıp açtı, sonunda birileri yaptığının bedelini ödeyecekti. Keyifle derin bir nefes alarak günün kalanının keyfini çıkardım.

 

Loading...
0%