@b_kara.melek
|
Merhaba ben Roza size kendimi anlatmak istiyorum . - ah hayır böyle olmaz her hikayede böyle başlangıçlar yapıyorsun biraz değişik olsun bu hikaye diye söylendim kardeşime her zaman böyle yapıyor kendini tanıtarak başlıyordu hikayesine
-ya neden benim moralimi bozuyorsun yine benim hikayem sen kendi hikayene baksana yine öldürdün çocuğu böyle son mu olur anakarakteri öldürdün insanlar senin kitaplarındaki sonları artık ezbere biliyor hep aynı şey ya kız ölüyor ya erkek mutlu son nedir bilmiyor musun?
- Ay tamam nasıl biliyorsan öyle yap karışmıyorum sana bir dokun bin işit dedikleri sensin senin de hikayelerini biliyoruz canım hep aynı aşk saçmalığı Allah'tan bu kitaptaki karakterler canlanmıyor canlı olsalardı seni öldürürlerdi kesin
Her zamanki tartışmalarımızı yaptık siz de buna şahit oldunuz şu karşımda duran benim ikiz kardeşim Roza onun kül rengi beline kadar uzanan saçları yeşil gözleri dolgun dudakları ve fındık bir burnu var 1 80 boyunda ve evet çok güzel bir kız anne ve babamız yanımızda değiller . Onları 5 yıl önce trafik kazasında kaybettik. İkimiz tek başımıza yaşıyoruz . Akrabalarımız buna çok karşı cıkmalarına rağmen işte burdayız. Bu gün bizim için önemli bir gün bu gün 20 yaşına giriyoruz . Kardeşini anlattı ama kendinden bahsetmedi diyceksiniz siz demeden ben kendim den de bahsedeyim biraz .
Benim de 1 85 boyunda mavi gözlü ince dudaklı ve belime kadar uzanan kızıl saçlarım var evet yanlış duymadınız kızıl siz nasıl ikizsiniz diyceksiniz ben anneme Roza babama çekmiş çift yumurta ikiziyiz.
Anne ve babamız öldükten sonra halam ve eniştem bizimle ilgilendi onlara çok şey borçluyuz bizi bu günlere getiren onlar diyebilirim. İkimizde kitap yazıyoruz bu annemizin bir hobisiydi bizde devam ettik yazdıklarımız beğenilince de devam ettik yazdığımız kitaplar dan filim bile çektiler o kadar beğenildi yani anlayacağınız. Ben gerçekçi kitap yazmayı da okumayı da çok seviyorum ama son yazdığım kitap biraz farklı olsun istedim neyse bugün doğum günümüz ve sizi fazla sıkmak istemiyorum . Roza üstünü değiştirip çıktı artık bende ona aldığım hediyeyi kontrol edebilirim . Kargo bu sabah getirdi ona bir yüzük aldım safir bir yüzük bir hikayesinde safirin çok değerli olduğundan bahsetmişti . Ve anlata anlata bitirememişti tabi bende ona almak istedim . Gerçekten de çok güzel bir yüzük onu almak hiç kolay olmadı oldukça zorlandım ama o mutlu olsun yeter. İlk defa bir doğum günümüzde kimse olmayacak sadece ikimiz kutlayacağız benim için sorun değil ama Roza kalabalığı sever umarım bu onun için sorun olmaz.
Akşama kadar canım çıktı hazırlanıcam diye hazır pastaları sevmediğimiz için pastayı birlikte yapacaktık ama her zamanki gibi tek başıma yaptım Roza yine kaytardı diye geçirdim aklımdan
- Ben geldim biraz geciktim farkındayım ama buna değecek bak sana ne aldım deyip elindeki poşeti işaret etti .
- Boş ver şimdi hediyeyi hadi gel yemek yiyelim beraber - hayır bunu görmelisin hadi ama yemek bekleyebilir. Pes edip yanına gittim paketten bir kalem çıktı - bu ne diye bildim sadece bumu yani bekleyemeyen - öyle bakma o sıradan bir kalem değil onu satan adam onun çok özel olduğunu söyledi. - öyle söyler tabi yoksa seni nasıl kandıracak diye söylenmeye başladım Bende ona hediyesini verdim az kalsın kalp krizi geçiriyordu. Bana kocaman sarıldı bu herşeyden değerliydi benim için - eee bu kalemi ne bukadar özel kılıyor söyle bakalım - bu kalemi hangi kitaba tutarsan kitaptaki herşey filim gibi canlanıyormuş adam ôyle dedi - Sende inandınmı ah benim canım seni yemişler öyle saçma şeymi olur dolandırılmışsın -kanıtlıycam sende göreceksin bak işte oluyor dedi . Çok saşırdım dedikleri doğruydu kitap canlandı adeta bu bir kandırmaca dedim yine
- bunları kaydetmiş ve seni kandırmış neyse ben mumları yakıyorum sende gel beraber üfleyelim diyip mumları yaktım - Tamam madem inanmıyorsun senin kitabında deneyelim sonuçta kitabın daha basılmadı olurmu tamam dedim ve olanlar oldu çok parlak bir ışık gözlerim neredeyse kör olacaktı Roza' nın ellerini tuttum ve heryer karardı hiçbirşey giremiyordum
Gözlerimi açtığımda bir ormandaydım bu nasıl oldu ya ben nasıl geldim buraya diye düşünürken bir ses duydum ağaçların arkasından çok korkunç bir ses geliyordu . Hiç vakit kaybetmeden aksi yönde koşmaya başladım ne kadar koştum bilmiyorum ama artık durmalıyım yoksa ölücem diye geçirdim aklımdan bir adım bile atacak takatim kalmadı diyip kendimi yere attım . Biraz dinlendikten sonra yürümeye başladım ormanın sonunda bir köy gözüme çarptı . Belki onlar bana yardım eder gerçi bana ne için yardım ediceklerdi . Sanki unuttuğum çok önemli birşey var ve ben hatırlamıyorum neyse zamanla hatırlarım herhalde diyip köye giriş yaptım . Tuhaf bir şekilde burası bana çok tanıdık geliyordu sanki daha önce gelmişim gibi . Birileri şarkı söylüyordu bazıları onları dinliyor ve dans ediyordu bende bir an kendimi fazla kaptırıp şarkı söylemeye başladım. Keşke yapmasaydım herkes beni izlemeye başladı .İçlerinden biri bana doğru geldi ve
- büyüleyici bir sesin var onu istiyorum ne istediğini söylemen yeterli dedi bana. Ben adamın yüzüne şaşkınca baka kaldım. - efendim benim kızımın sesini beğenmiştiniz bir diyeri - hayır hayır benim kardeşimin sesi daha güzel bir de onu dinleyin diye birbirlerine girdiler tabi ben dururmuyum ordan hemen sıvıştım. Ben köyden tam çıkacakken biri kolumdan tuttu ve beni yere fırlattı. Canımın yanmasıyla bunu yapan kişiye küfürler savurdum . Bu defa onlar anlamsız bakışlarla bana bakıyorlardı ne dediğimi anlamadılar. - Ne yaptığınızı sanıyorsunuz kim olduğunuzu sanıyorsunuz ? - Şuna bak hem işimizi bozuyor hemde hesap soruyor sen görürsün seni öyle bir hale sokacağız ki göreceksin başkalarının işini bozmak nasıl oluyor. Normalde korkak biri değilim ama bu olanlar biraz korkuttu beni ne yapsam da kurtulsam onlara zarar vermek istemiyorum ama gerekirse kendimi de savunacaktım - Sizi anlamıyorum ben size ne yaptım neden bukadar öfkelisiniz anlamıyorum - ne yaptığını bilmiyor musun ? Şakamı bu sen bizim alıcıların aklını karıştırdın artık senin sesini istiyorlar bizim değil. - Bu nedemek anlamıyorum - kızımın sesini satıp diyer çocuklarımın hayatını kurtaracaktım ama sen izin vermedin seni öldürecem Tam bana sopayla vuracakken yere yığıldı herşey çok hızlı gelişti etrafımı bir sürü muhafız sardı . - Nihayet sizi bulduk sizi bulmasaydık babanız bizi öldürürdü. - Beni mi arıyorsunuz eminmisiniz? Muhafızlar yüzüme tuhaf bir şekilde baktılar . - Sizdemi hiçbirşey hatırlamıyorsunuz ? Siz Savaş bakanımız Cafer beyin kızısınız bunu duyan köylüler hemen diz çöküp af dilediler . Anlam veremesemde onlara uymaya karar verdim . - Hanımım sizi ve ablanızı babanızın yanına gitürücez . Kız kardeşim evet onu nasıl unuttum Rozam neredeydi o şimdi hatırladım bu kıyafetler bu köy bu insanlar bunlar benim kitabımdaki insanlar. Roza'nın kalemi bize kitabı gösterecekken bizi kitaba haps etti . Roza' yı baygın bir halde buldum saldırıya uğramışız bize saldıranlar birşey kullanmışlar ve biz hiçbirşey hatırlamıyoruz yani öyle dediler . Ben herşeyi hatırlıyorum ama tuhaf olan birşey var ben kimim onu bilmiyorum bu karakteri ben yazmadım . Bir köşke yaklaştık içeride heybetli bir adam vardı arkası dönük olmasına rağmen bana çok tanıdık geliyordu. Bana dönünce onun babam olduğunu anladım . Dünya etrafımda dönmeye başladı babam 5 yıl önce trafik kazasında ölen babam karşımda duruyordu. Gözlerim kararmaya başladı ve ben kendimi karanlığın kollarına bıraktım
|
0% |