Yeni Üyelik
4.
Bölüm

İlk karşılaşma

@b_kara.melek

İyi misiniz?neden bana öyle bakıyorsunuz ?diye sordum karşım daki adama yüzüme çok tuhaf bakıyordu . Yüzüm de birşey mi var diye kontrol ettiğimde hiç bir şey yoktu . Deli herhalde diye düşünmeye başlamıştım ki hareket etmeye başladı ve bana doğru elini uzattı.

 

- Sen gerçekmisin yoksa buda bir rüyamı?diye sordu bana nedemek ki bu ben tabiki de gerçektim ama orüya olabilirdi . Şuna bir baksanıza sanki kalemle çizilmiş.

(Prensimiz benim gözümde bu şekilde canlandı siz farklı hayal edebilirsiniz)

 

 

Bana katılmıyor musunuz? Haksızmıyım yani bir erkek nasıl bu kadar yakışıklı olabilir?

 

Prens ATEŞ

 

Bu nasıl olabilir bunca zaman onu arayıp bulamamış Ken şimdi tam karşımda durmuş birşeyler söylüyor . Allahım bu da bir rüyamı acaba birazdan yine yatağımda mı uyanacağım birden hayallerimdeki kadına

 

- Sen gerçek misin?yoksa buda bir rüya mı?diye sordum o kadar güzel bakıyor ki anlatamam yüzüme anlamadığını belirten bir bakış attı ve..

 

-Ben anlamadım ne demek istiyorsunuz ?dedi sesi kadife kadar narin geliyordu onu alıp hemen kendime saklamalıyım ya yine yok olursa bulmuş Ken kaybedemem.

 

- Kimsin ? diye sordum burada tek başına ne yapıyorsun? Burası tehlikeli bir orman seni evine bırakayım diye teklifte bulundum niyetim evini öğrenmek tabiki de

 

- Buna hiç gerek yok zaten tek başıma değilim yinede teşekkür ederim çok zarifsiniz dedi bana evet bana zarif dedi . Belli Ki benim onu tanımadığım gibi oda beni tanımıyor yoksa bana zarif demezdi diyemezdi. Neyse ben onu en ince detayına kadar incelerken oda etrafı inceliyordu. Kızıl saçları rüzgârla dans ediyordu adeta gördüğü her yeni şeyde gözlerindeki okyanus dalgalanıyordu. Birde o güzel dudaklarından bir gülümseme görebilseydim tam olacaktı.

 

 

(Hikayedeki kızımız benim hayalim siz farklı birini canlandıra bilirsiniz)

 

Ben onu izlerken yola doğru ilerlemeye başladı birileri geliyordu. Kim bu münasebetsizler diye kendi kendime söylenmeye başladım .

 

- Hanımım sizi nihayet bula bildik nereye kayboldunuz böyle demek asil biri hizmetçileri ona doğru geldiklerinde onlara açıklama yapmaya başladı .

 

- Ben şey kayboldum bu beyefendi bana yardım etti yoksa kim bilir şimdi neredeydim dedi beni göstererek. Ben onlara doğru yaklaşınca herkes önüm de diz çöktü benimki ne olduğunu anlayamamış olacak ki eyilenleri kaldırmaya çalışıyordu.

Hizmetçi onu da kolundan tutup yanında eğilmesini söylediğinde onu kolundan tutup kendime çektim.

 

- Onun eyilmesine gerek

 

yok yanımda dura bilir dedim yüzüne hayranlıkla bakarken

- Prensim lütfen küçük hanımı bırakın diye yalvarmaya başladılar hep bir ağızdan benimki prens olduğumu duyunca oldukça şaşırdı kendini hemen geri çekti.

 

- Bir kadına bu şekilde davranılmaz bunu size öğretmediler mi?diye bana diklendiğinde çok seksi görünüyordu onu alıp gitmemek için kendimi çok zor tutuyordum.

 

- Hayır belki sen öğretirsin dedim ve onu öpmeye hazırlandım. Yüzüme yediğim sert tokatla kendimden geçiyordum az kalsın.

 

ZÜMRÜT

 

Ben anlamadım ne demek istediniz diye sordum oda gayet kibar biri gibiydi ama Eslem ve diyerleri gelip onun önünde eğildiğinde herşey değişti bana asılmaya başladı. Bende yapıştırdım tokatı hala karşılık vermediğine göre hatasını anlamış olacak.

 

- Hanımım siz ne yaptınız ?şimdi hepimiz öldük demektir. Bunu asla affetmez prens ATEŞ bu ismi duyunca beynimden vurulmuşa döndüm prens ATEŞ zalimliği ve çapkınlığıyla bilinen prens ve ben ona tokat atmıştım . İşte şimdi gerçekten öldüm demektir. Beni tuttuğu gibi omzuna attı sırtına ne kadar vursam da hiç etkilenmişe benzemiyordu.

- Bırak beni napyorsun beni nereye götürüyorsün cevap ver yardım edin ne bekliyorsunuz diye kıyameti koparıyordum ama kimse birşey yapamıyordu bağırışlarım adamın umrunda değildi sanki un çuvalı taşıyordu hiç rahatsız olmamıştı tekmelerimden ve yumruklarımdan da etkilenmiyordu.

 

- Prensim napyorsunuz lütfen bırakın onu bağışlayın af edin Eslem ne söylesede boşunaydı . Beni ata çoktan bindirmişti bile .

 

Eslem'in - prensim demesiyle kılıç boğazına dayandı

 

- Seni küçük fare kim oluyorsun da benim karşıma çıkma cesareti gösteriyorsun anlaşılan ölmek istiyorsun dedi gayet sakin bir ses tonuyla

 

- Sadece bir şey bilmelisiniz alıp götürmek istediğiniz kadın kim bilmiyorsunuz o Savaş bakanımızın kızı lütfen bırakın onu dedi göz yaşları ve hıçkırıklar arasında bana dönüp

 

- Gerçekten dediği kişi misin ?diye sordu gözlerine baktığımda hayır demem için yalvaran bakışları vardı peki bu beni etkiler mi normal şartlarda belki ama şimdi asla

 

- Evet ben savaş bakanı Cafer' in kızıyım dedim ve beni bıraktı. Ve yanımızdan ayrılmak için atına atladı gitmeden önce bana dönüp

 

- Senden asla vazgeçmeyeceğim bunu bil senin için geri geleceğim dedi ve yanımızdan bir rüzgar gibi uzaklaştı.

 

O gittikten sonra Eslem' i sakinleştirmem baya uzun sürdü . Ağlaması hiç durmuyordu . Oldukça korktu Sakinleştikten sonra evin yolunu tuttuk. Ev dediğime bakmayın kocaman bir yerdi kaldığımız yer eğer bakanın evi böyleyse kralın kini düşünemiyorum . Kimseye bir şey söylenmedi odama gitmeden önce Roza ' nın yanına gittim . Benim güzel Rozam nede güzel uyuyor bu kadar zamandır neden hala uyanmadı bilmiyorum ama umuyorum ki fazla uzatmadan ve uyanır. Ben bunları düşünürken sevgili cici annem içeri girdi.

 

- Günün nasıl geçti diye sormak için senin dairene gittim orada yoktun birde burda şansımı denemek istedim . Bu gün şanslı günüm anlaşılan,kardeşini hatırlamamana rağmen her gün onu görmeye gelmen ne kadar da hoş bir davranış dedi sinsice gülümseyip bu kadına bir türlü ısınamıyorum sonumuz ne olur bilmiyorum.

 

- Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim günüm gayet güzel geçti. Haklısınız kardeşimi hatırlamıyorum ama ona karşı içimde tarif edemediğim bir sevgi var kan çeker derlerya doğruymuş. Ama anlayamadığım birşey var siz benim annemsiniz ama o yakınlığı size karşı bir türlü hissedemiyorum bu söylememle yüzü renkten renge girdi . Yüzündeki o gülümsemeden eser kalmadı hiç bir şey söylemeden yanımdan ayrıldı.

 

- Sen uyu güzelim iyice dinlen uyandığında yanında ilk beni göreceksin ve buradan birlikte ayrılıcaz her zaman ki sözlerimi tekrarladıktan sonra Roza ' yı alnından öpüp odadan çıktım .

 

Kendi odama gelir gelmez üstümdeki kıyafetleri indirdim buradaki insanlar kat kat giyiniyor lahanaya benziyorlar o konuda üçüncü katı daindirdikten sonra rahat bir nefes alıp kendimi yatağa attım. Aklıma bu gün olanlar geldi peki tamam itiraf ediyorum prens Ateş aklımdan çıkmıyor o nasıl bir tavır öyle hödük umarım bir daha karşıma çıkmaz. Onun o yakışıklı suratını bir daha görmem ama o bana " senden asla vaz geçmiycem ve senin için gelicem " dedi bu sözleri ürpermeme sebep oldu . Evet kendimi koruya bilirim tabiki de ama keşke onu bu kadar kötü bir karakter olarak yazmasaydım. Bu düşüncelerle uykuya daldım bakalım yarınlar bize neler getirecek .

 

Prens ATEŞ

 

Onu nihayet buldum tam onu öpücekken bana yapıştırdı tokadı. Bunu başkası yapsa şimdiye kadar küle çevirmiştim ama o yapınca itiraf edeyim hoşuma gitti . Hayır dayak yemeyi sevmiyorum ama bu bana kolay kolay teslim olmayacağını gösteriyor . Daha fazla dayanamıyorum onu tuttuğum gibi omzuma attım . Hiç bir şey yapamadı şimdide bağırıp yardım istiyor sanki bu korkaklar bana karşı koyabilirler de onu kurtarsınlar. Ben onu atın sırtına atım tam bende binecekken hizmetçi bana yalvarmaya başladı . Onu güzellikle uyardım beni dinlemeyince kılıcımı boynuna dayadım. Onu kimse alamaz diye düşünürken hiç beklemediğim birşey söyledi. Onun Cafer' in kızı olduğunu öğrendim .işte bu hiç iyi olmadı bu konuyu iyice düşünüp karar vermeliyim bir taşla iki kuş vura bilirim. Hem Cafer ' den kurtulurum hemde rüyalarımın kadınını alabilirim . Gitmesine izin verdim . Artık kim olduğunu biliyorum bundan sonrası çok kolay olacak ben istediğim her şeyi alırım bunu oda öğrenecek .

 

Loading...
0%