Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@babiepiestt

1.BÖLÜM

"Hayat bir sudur, iç iç kudur."

Bu söz gerçekten doğruymuş. Hayatı yaşayıp saçma sapan, gereksiz zorluklarına katlanınca anlıyorsun her şeyi.

•8 Şubat saat, 21:44•

Dar ve karanlık bir sokak, içinde bulunan on altı kişi. Aralarında sadece bir kadın vardı. Geriye kalanlar erkek. Yumruklu tekmeli karışık kavga ediyorlardı. Aralarındaki o kadın Ayşim'di. Ayşim onları ayırmaya çalışıyordu fakat bu bir işe yaramıyordu.

Ayşim cebinde aslında sapıklardan korunmak için taşıdığı bıçağı çıkarıp montunun bileğinin içine sakladı. Bir süre sonra insanları kenara ittirip ortada en çok dayağı yemiş olan Alp'in yanına gitti.

"Alp!" Ona sinirli bir şekilde bakıyordu. "Seni kendi ellerimle öldüreceğim cani herif!" Alp'in yanına eğilip ellerini yakasına koyup onu çekiştirmeye başladı.

"Sen benim hayatımı kararttın pislik! Sen benim ablamı öldürdün! Kurduğun planlar yüzünden atmadılar seni hapise. Ama bunun bedelini ödeyeceksin!" Ayşim, Alp'in boğazını tuttuğu anda sıkmaya başladı. Alp, Ayşin'in ellerinden boynunu kurtarıp onu ittirdi.

"Ne yapacaksın lan? Ne yapacaksın? Öldürebileceğini mı sanıyorsun beni? Hadi gel de öldür!"

Ayşim sinirli bir şekilde Alp'e bakıyordu.

Ablasının katili Alp Gürer'e bakıyordu.

Alp ablası hakkında Ayşim'e laflar saydırırken Ayşim gözleri dolu şekilde Alp'e bakıyordu. Herkes onları izliyordu. Ayşim artık dayanamadığı için mobtuna sakladığı bıçağı alıp havaya kaldırdı ve Alp'in tam kalbine sapladı.

O sırada arkadan bir ses geldi.

"Ayşim!"

Ayşim ne yaptığının farkına varmamıştı, varamamıştı. Ne yaptığını anlamadı. Korkuyla arkasına döndü. Ellerinden kanlar akıyordu.

•Olaydan bir gün sonra•

Ayşim bu olaylardan sonra kendini odasına kapatmış, asla oradan çıkmamıştı.

Tüm aile evin salonunda oturmuş o konuyu konuşuyorlardı.

"Ayşim sen ne yaptığının farkında mısın? Bizi nasıl bir duruma düşürdüğünün farkında mısın?"

Ayşim gözleri dolu fakat bir o kadar da sinirli bir şekilde babasına baktı.

"Ablamı öldürdü o baba." Ağlamaya başladı. "Ablanı öldürmesinin karşılığında sen de onu mu öldürdün Ayşim? Oyun mu oynuyorsunuz?" Ayşim'in elleri titriyordu. O sırada babasının telefonu çaldı. Kız kardeşi Gökçe, babasına telefonunu uzattı. Arayan bilinmeyen numaraydı.

"Alo?" Dedi babası. "Evet benim. Ercan bey! Siz misiniz?" Ayşim duyduğu isimle daha da korkmaya başladı, çünkü arayan Alp'in babası Ercan Gürer'di.

"Tamam geliriz. Bana konum atarsınız. Tamamdır, hoşçakalın."

Ayşim gözleri doluyken "Ne dedi?" Dedi. "Bizi yarın evlerine bu konuyu konuşmaya çağırıyorlar."

"Hayırdır inşallah? Ne konuşacağız ki?" Dedi annesi. "Bilmem."

Saat on ikiye gelirken babası kol saatine çevirdi gözlerini. "Geç oluyor, uyuyalım." Ayşim halâ korkuyordu. "Tamam" dedi sadece.

Herkes odasına çıktığında Ayşim korkudan tırnaklarını kemirmeye başladı. "Ne yapacağım ben? Aptal kafam! Neden yaptım bunu?"

~

Zorla uyuduğu günün sabahı gözüne çarpan güneş ışığıyla uyandı Ayşim. Yapması gereken günlük işlerini bitirdikten sonra mutfağa gitti. Herkes yemek masasında toplanmış, Ayşim'i bekliyordu.

"Hepinize afiyet olsun." Dedi babası. Yaşananları abartmamasının sebebi kızının katilinin ölmüş olmasıydı. Fakat kariyerine de gelecek olan zararı düşünüyordu. Kızı tüm ailenin başını yakmıştı.

Saat 17:02/ Gürer'lerin evi

Evin büyük çocuğu Mahir, boy aynasının karşısında durmuş hazırlanıyordu. Bu kadar özenmesinin de elbet bir sebebi vardı tabii.

Ayşim Atasoy.

On dört yaşından beri rüyalarından ayrılmayan kız. Hep ikisini beraber hayal ettiği kız.

Onun da sebebi buydu işte.

Kapının arkasından annesi Leyla seslendi. "Oğlum, hazır mısın? Yahu sanki baloya gideceksin? Ne bu hazırlık?" Diye odasına girdi.

"Ne olmuş anne? Misafirler gelecek hazırlanıyorum." Annesi sinirlice oğluna baktı. "Benim ölen oğlumun katili ve ailesi olan misafirler oğlum." Mahir annesine döndü.

"Üvey, hatta nefret ettiğin ve arkasından babamla iş çevirdiğin oğlunun katili ve ailesi olan misafirler anneciğim. Düzelteyim dedim." Annesi susup kalmıştı. "Neyse ne işte. Hadi sen de bitir şu hazırlanmanı da in aşağıya." Diye geçiştirdi. Üvey oğlu Alp'in ölümü onu hiç de rahatsız etmemişti.

Saat 17:24

Ayşim ve ailesi çoktan gelmişlerdi bile. Herkes salonda oturmuştu fakat kimse birbiriyle konuşmuyordu. Mahir'in babası konuşmaya başladı.

"Evet, dün yaşanan acı olaylardan sonra sizi buraya davet etmek istedik.." Biraz duraksadı. "Ayşim ve ailesi." Ayşim utanç dolu bir şekilde beyaz duvara bakıyordu.

"Biz şuan polise ve benzeri bir yere şikâyette bulunmadık. Çünkü size bir teklifimiz var." Ayşim'in babası Ergin, Mahir'in babası Ercan'ın cevap vermesini bekliyordu. "Nedir o teklif?"

"Ortak olalım."

Ergin, Ercan'ın bu cümlesine hem şaşırdı, hem de sevindi.

"Sen gerçek mi söylüyorsun yahu?" Mutluluktan ne söylediğini bilmiyordu. Yıllar önce reddedilen teklif şuan ona teklif ediliyordu. "Evet" dedi Ercan. "Fakat bir şartım var." Ergin tek kaşını kaldırıp "nedir o?" Dedi.

"Ayşim ve Mahir evlenecek."

 

 

Loading...
0%