Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@babyshark7749

"Jack! Nereye gittin?"

Amelia koltukta doğrulurken Ace kapının eşiğinde duran beni geçmeye çalışıyordu. Hayley'i görmemesi için tüm kapıyı kapatmıştım. Üstündeki şala iyice sarılan Amelia ise gözlerini ovalarken bana baktı.

"Dinlenmiş olmalısın?"

"Çok yorgundum..."

Arkamı döndüm ve hala dışarıda bekleyen Hayley'e baktım. Üstündeki ceketimi çıkarttı ve içeriye hafifçe attı. Ona baktığımı görünce bakışlarını bana çevirdi.

"İçeri gel... Kapı açık kaldı. Evi soğutuyorsun!"

Ace sonunda sabrı taşmış şekilde hızlıca salondan çıkıp sokak kapısına koştu. Hayley'i görür görmez hemen yanına gitti.

"O kim Jack? Misafir mi bekliyordun?"

Amelia yavaşça ayaklanırken bana sorduğu soruya cevap vermeden tekrardan Ace ve Hayley'e baktım. Ace bir süre bacaklarına sürtünmüştü. Hayley'nin yutkunduğunu gördüm. Ace'e baktı bir süre.

"İçeri geç Ace hasta olacaksın!"

Ace ise onun pantolonunu ısırmış içeriye geçirmeye çalışıyordu. Hayley direnmeye çalıştı. Fakat Ace gerçekten çok inatçı bir köpekti. Amelia yanıma vardığında kapıya baktı.

"HAYLEY!"

Beni ittirdi ve kapıya koştu hızlıca. Ace birkaç adım gerilerken Hayley üstüne atlayan Amelia'yı sarmıştı. Kıskanmadım değil. Yani bana karşı -Ayrıca Ace'e karşı- buz gibi bakışlar gönderen Hayley şuan da o kızı sarıyordu. Ace bir süre hırladı. Sanırım Ace ve ben ikizdik. Yani birimiz köpek birimiz insan olmasa ikizdik.

Amelia geri çekildi. "Neden saçların sırılsıklam? Hasta olacaksın! İçeri geç hemen!"

"Hayır... Buraya girmek istemiyorum."

"Neden? İçerisi sıcak. Gir ve seni kurutalım!"

"Amelia! İçerisini görmek istemiyorum! Gitmek istiyorum! Toparlan ve hemen çık!"

Amelia kollarını ondan çekti. Ellerini nereye koyacağını bilemiyor gibiydi. "Hayley? Neyin var? Neden bu kadar gerginsin?"

"Seni almak için buraya geldim! Hemen içeri geç ve eşyalarını topla! Gitmek istiyorum! Hemen şimdi gitmek istiyorum!"

Amelia hızlıca arkasını dönerken Ace tekrardan Hayley'nin yanına sokuldu. İçeri geçirmeye çalışıyordu. O ise tüm çabalara rağmen bana baktı.

"Onu içeri geçir Jack Hernolds! Soğuktan titriyor!"

"Ne bu resmiyet? Bana karşı nefret sergiliyorsun anlıyorum. Fakat Ace ne yaptı sana?"

"Sana karşı yakın olmam için çabalıyor. Ben ise bunu istemiyorum."

"Ne yaptım sana?"

Sustu. Gözlerini bile kaçırmadı. Bu sırada Amelia hızlıca ayakkabılarını giymeye çalışıyordu. Birkaç kez dengesini kaybettiğinde elini tutunmak için bir yere koymaya çalışıyordu. Sonunda Hayley onun elini tuttu ve yardım etti. Daha sonra eğilip arkadaşının botunun bağcığını bağladı.

"Çok sıktıysam söyle Lia."

"Hayır, ayarında... Gerek yoktu. Teşekkür ederim."

Ayağa kalktı ve ilerlemeye başladı. Gözlerim dolarken kapıya doğru ilerledim.

"Sana ne yaptığımı sordum Hayley!"

Hayley arkasına döndüğünde Ace yanına koşmuştu.

"Emily'i o eve soktun Jack! Bu ise yaptığın en küçük şey!"

*************************

"Nasılsın?"

Amelia birkaç gün sonra buluşma isteğime olumlu cevap vermişti. Hayley'nin akşam seansı olduğu için boş olduğunu söyledi. Onunla bir kafede oturmuştuk. Ace hemen yanımızdaydı. Akıllı ve uslu durduğu için kafe sahipleri buraya girmesine izin veriyordu. Sonuçta düzenli müşterileri sayılırdık.

"İyiyim, sen Lia?"

"Biraz yorgunum. Hayley ile konuşamıyorum. Bana aşırı soğuk davranıyor."

Gözlerimi üstünde gezdirdim. Amelia dürüst bir insan gibi duruyordu. Hayley'i çok sevdiğini biliyordum. Ayrıca onların arasındaki yakınlığı da anlıyordum.

"Hayley'nin mesleği ne Lia?"

"Psikolog... Fakat özel olarak çalışıyor. Kanser olan insanlar ile seanslar düzenliyor genellikle. Onun dışında ise psikoloji ile ilgili tüm alanlarda faaliyet gösteriyor."

"Onu gördüğümde bir futbol takımını çalıştırıyordu."

"O üniversite arkadaşının takımı. Tom kısa bir süreliğine Madrid'e gitti. Takımdaki çocukların çalışmasının aksamaması için Hayley ile konuştu. Hayley'nin bir spor geçmişi olduğunu biliyorsundur."

"Genellikle dövüş sporları... Futbol ile dövüş arasındaki benzerlik ne?"

"Sıkı idman."

Sıcak çikolatasından bir yudum aldı. Daha sonra çantasını karıştırdı.

"Hayley'nin sıkı bir disipline etme şekli vardır. Program oluşturur ve kendini o programa göre şekillendirir. Onun dışında zamanını alan şeylerle ilgilenmez."

Çantasından mor ve mavi tonlarında bir defter çıkarttı. Açtı ve bana çevirdi.

"Senin mesleğin ne Lia?"

"Benim mesleğim Otomotiv Mühendisliği... Araba yapımlarında tasarımından sorumluyumdur. Fakat üretim aşamasında bulunabilirim. Kısacası tüm mühendislik alanında yer alırım."

Gülümsedim. "İşinden memnun musun?"

O da gülümsedi. "Belirli bir amacım var Jack. Mükemmel arabalar yapıp insanların kalplerini çalmak."

"Kendine ait bir markan olsun istiyorsun yani?"

Başını yana yatırdı gülerek. Bu hali gözüme çok tatlı geldi. Lia tıpkı bir çocuk gibiydi. "Kendime ait bir markam var. Onu geliştirmeye çalışıyorum."

Dudaklarını büzdü. "Bir Bugatti, Mercedes ya da Lamborgini gibi arabalardan daha iyilerini üretebilmek isterim. İşimi düzgünce yapacaksam ilk önce sevmem lazım."

"Çok yorgun oluyorsundur."

"Fazlasıyla. Bu yüzden Hayley bana yardımcı oluyor. Benim için bir plan yaptı. Boş saatlerimi inceledi, zevklerimi takip ettikten sonra bana yardımcı olmaya başladı."

"Ne tür bir yardım?"

"Kişisel psikoterapi gibi. Aktivitelerde bulunup hem yaşam kalitemi arttırıyorum hem de işime daha iyi konsantre oluyorum. Bir nevi yaşam koçum..."

Hayley için ideal bir meslek, diye düşündüm.

Psikoloji bölümünü okuduğunu biliyordum. Hayley neşeli bir insandı ve insanlara yaşam koçluğu yapabilirdi. Gereksiz diyemeceğim bir enerjisi vardı onun.

"Zamanında benim de yaşam koçluğumu yapmıştı..."

"Çok iyiydi, değil mi?"

"Hem de nasıl! Önceden bir şeyler izlemeyi çok severdim. Sanatsal şeylere bayılırım! Koreografiler, filmler, tiyatrolar, müzik çok fazla dikkatimi çeker. Bu yüzden kendime en uygun mesleği seçtim. Sadece onları izlemek beni ilerletmiyordu. Hayran hayran bakıyordum. Bu yüzden Hayley beni harekete geçiriyordu..."

"Hayal edebiliyorsan, yapabilirsin..."

Sözümü tamamlaması ile gülümsedim.

Uzanıp elimi tuttuğunda ona baktım. "Jack... Gözlerinden bile yaşam kalitenin ne kadar düştüğünü anlayabiliyorum. Çok umutsuz görünüyorsun! Hayley'nin gösterdiği fotoğraflardaki gibi değilsin. O fotoğraflarda gözlerinde bir umut vardı. Seninle tanıştığımdan beri çok kötü görünüyorsun!"

"Onsuz yapamıyorum..."

"Sorun o değil! Hayley'e verdiğin sözü tutamadın. Olabilir. Bazen bende verdiğim sözleri tutamıyorum. Seninle şuan buluşmam bile bir sözü çiğnediğim anlamına geliyor. Fakat kendini nasıl affettireceğini düşünmüyorsun."

"Emily ile evlenmek zorundayım..."

Ace'in sinirle hırladığını duydum.

"Neden?"

"Babam çok hasta ve onunla evlenmemi istiyor."

"SAÇMALIK!"

Kafenin diğer ucundan gelen ses ile oraya döndük. Hayley yavaşça yürüyerek yanımıza gelmişti.

"Bu bir bahane değil Jack! Olsa bile bir baba çocuğunun mutlu bir evlilik yapmasını ister. Sen mutlu olmayacaksın!"

Ayağa kalkıp önünde durdum. Benden 10 santim falan kısaydı... Bu yüzden başını kaldırdı.

"Gelseydin! Beni terk etmeseydin, mutlu bir evlilik yapacaktım!"

"Hala farkında değilsin... Olmaya da çalışmıyorsun!"

"Neyden bahsediyorsun? Seni tanıştırsaydım ve seninle ciddi olduğumu söyleseydim, Emily ile nişanlanmak zorunda kalmazdım."

Yüzünde hayal kırıklığı belirdi. Yanağıma elini koydu. Her zaman ki gibi buz gibiydi elleri. Elimi elinin üstüne koydum.

"Neden bu kadar saf ve iyi niyetlisin sen? Neden bu kadar iyisin?"

"Sen gelene kadar benliğimi korumaya çalıştım Hayley... Beni bıraktığın gibi bulmanı istedim."

Gözleri yaşlarla dolarken dudaklarını ısırdı bir süre...

"Bu yüzden senden vazgeçemiyorum aptal! Sana kızamıyorum! Kızdığım tek şey her şeye çok çabuk inanman!"

Ona doğru bir adım attığında geriledi. Elini çekti hızlıca.

"Yalvarırım gitme! Seni çok özledim Hayley, lütfen!"

"Gitmezsem ailen canını çok yakacak Jack!"

Amelia'nın kolundan tutup kapıya yürütürken Ace onların peşinden koştu.

"BU ŞEKİLDE DAHA ÇOK ACI ÇEKTİĞİMİ FARK ETMİYOR MUSUN?"

Durdu. Bana dönmedi. Ace'in başından öptü ve ona bir şeyler fısıldadı. Daha sonra ise kapıdan çıktı.

"HAYLEY!"

Gitme, beni bırakma... Lütfen arkanı dön ve bana bak...

Eğer daha uzağa gidersen paramparça olabilirim...

 

 

Loading...
0%