Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@bahar_bzk

Bana Vereceğin En Güzel Hediye Babamın Bıraktığı Boşluğu Doldurmaktı:(

(Hatırlatma)

-Nasıl Biriymişim Ben Cem'cim

 

Yanımdaki sandalyeye oturan adama ışıldayan gözlerle bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

 

O gerçekten de çok yakışıklıydı uzaktan bile belli olan baklavaları iştah açıcıydı resmen. Bakışlarım yavaş yavaş sert çehresini incelerken her bir zerresini aklıma kazıyordum.

 

Giydiği siyah gömleğin ilk üç düğmesi açıktı ve bu gerçekten de onun ne kadar da karizmatik olduğunu gösteriyordu. gömleğin kollarını aceleyle yukarıya doğru katlamış olması dikkatim den kaçmamıştı. Sanki birine zarar vermişti aceleyle kolları toplamış ve daha tam istediğine kavuşamadan acil bir telefonla buraya gelmiş gibi bir izlenim bırakıyordu.

 

Gözlerim benden bağımsız bir şekilde gömleğinin açık bıraktığı yerlerde geziniyordu. Tam bakışlarımı çekecekken hareket etmesiyle sol göğsünün üzerindeki yara dikkatimi çekmişti bıçak yarasına benziyordu. Ama küçük bir kesik değildi kesinlikle değildi. Yarasına bakarken fark ettiğim dövmeyle daha fazlasını görmek istedim. Çünkü tam olarak ne olduğu anlaşılmıyordu.

 

Yusuf'un bakışları benim baktığım yere kayınca kas katı kesildi önce bir duraksadı sonra bir şey hatırlamış gibi kaşları çatıldı ve en sonunda sinirle düğmeleri iliklemeye başladı. Onun da üzerinde taşıdığı bir ihanet yarası vardı değil mi.

 

Bakışlarımı ondan çekip Cem'e kaydırdım. Konuşmasını belirtmek istercesine öksürdüğüm de kendisine yeni gelmiş gibi kafasını iki yana salladı.

 

-Eee Cem söylesene artık Yusuf nasıl biriymiş.

 

Cem tam konuşacakken Yusuf'un konuşması ikimizi de böldü.

 

-Eğer hazırladığım sürpriz den bahsedecek sen seni çok güzel benzetirim.

 

Kaşlarımı çatarak ikisine de baktım ne sürprizinden bahsediyordu bunlar.

 

Anlamsızca onlara baktığımı fark edip konuşan Cem'e boş gözlerle bakmaya başladım.

 

-Yusuf sana bir sürpriz hazırlamıştı da ben de sana anlatmaya gelmiştim de.

 

Konuyu çevirmeye çalışmaları kesinlikle gözümden kaçmamıştı.

 

- sürpriz dedim sorgularcasına neymiş bu sürpriz

 

Cem'in ikinci bir konuşma yapmasına izin vermeden konuşan adama baktım.

 

-Sürpriz söylenmez akşam sana göstermek istiyorum.

 

Konuşmaya başlayacakken Yusuf'a gelen telefonla susmak zorunda kaldım.

 

Masadan ayrılan Yusuf telefon la konuşmaya gittiği için Cem'e döndüm

 

-Şimdi söyle bakalım Yusuf benden ne saklıyor.

 

-Hiç bir şey Sadece kendine çok dikkat et Aden.

 

Ne diyordu bu adam neden böyle imalar yapıp susuyordu ki

 

Masaya gelen Yusuf'la Cem'le bir birimize bakmayı bıraktık.

 

-Hadi Cem kalk gitmemiz lazım acil bir olay olmuş şirket te.

 

Bana bir açıklama bile yapmadan kalkıp giden odunların arkasından bakıyordum.

 

Oysa ki Yusuf'u arayan kişinin aslında Cem olduğunu görecek kadar iyi gözlemlemeye sahip biriydim.

 

Aslında bugün Cem buraya Yusuf'un bir yalanını ortaya çıkarmak için gelmişti değil mi ama bizi takip eden adamlar Yusuf'a haber uçurdukları için gerçekleşemedi ve bunun üzerinden daha yeni 20 dk geçmişken Yusuf'un masamızda bulunması

 

Yine neler olacak hiç merak etmiyordum. Yaşayıp göreceğiz.

 

++++++++++++++++++++++++++++

 

Elimdeki fotoğraflara bakarken göz yaşlarımı durduramıyordum.

 

- Onu çok özledim dayı.

 

Yanımda oturan dayıma döndüğümde onun da ağladığını görmem artık dayanılmaz olmuştu. Kendimi tutamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

 

-bazen ne diyorum biliyormusun keşke o gece onun yerinde ben olsaydım.

 

Başımı iyice göhsüne bastıran dayımla ısrar edemedim buna ihtiyacım vardı ve bunu en iyi bilen kişi oydu.

 

-Halla rüyalarımda konuşuyoruz onunla biliyormusun.

 

Bana baktığını hissede biliyordum.

Ama kafamı kaldırıp ona bakacak gücüm yoktu.

 

-Dayı dedim yalvarırcasına derin bir nefesi içine çekip devam ettim.

 

-bana rüyalarımda katil diyor beni sen öldürdün diyip ağlıyor. Yapabilirmisin bilmiyorum ama ona söylermisin artık rüyalarıma gelmesini istemiyorum. Çünkü ben onun katili olduğumu zaten hiç unutamıyorum ki.

 

Ağlamam çoğaldıkça dayımın sesi artık çok uzakta geliyordu. Hayır bu normal bir şey değildi kriz geçiriyordum.

 

-Aden bana bak kızım nefes al nefes ver. Lanet olsun ilaçların nerde

 

Hatırladığım son şey ise dayımın Ambulans diye bağırmasıydı.

 

****************************

 

Gözlerimi açtığımda gördüğüm beyaz tavanla nefret ettiğim hastane de olduğumu anladım. Yataktan kalkıp kollarımda ki serumu da çıkardım.

 

Kapıya doğru yürürken duyduğum ses heyecanlanmama yetmişti

 

-Ne demek kriz geçirdi lan. İyi mi şimdi durumu ne bana düzgün bir açıklama yap doktor.

 

-Bakın beyefendi sakın olun durumu şimdi iyi ama tramvasını tetikleyen bir şey olmuş.

 

-Ne tramvasından bahsediyorsun nesi var .

 

Doktor tam konuşacakken aceleyle odadan çıktım bilmemeliydi şimdi olmaz. öğrendiğinde ya benden tiksinerek uzaklaşırsa.

 

Odadan çıktığımda kapıya bakan ilk kişi Yusuf olmuştu dünden bu yana çökmüş halimi görmek onu sinirlendirmiş ve hatta üzülmüştü o söylemese de gözleri çok şey söylüyordu.

 

Doktordan uzaklaşıp yanıma gelen adama bakarak tam konuşacakken beni kendisine çekip sıkıca sarılması üzerine bende itaatkar bir şekilde ona karşılık verirken buldum kendimi.

 

-nasılsın bir yerin ağrımıyor dimi

 

Endişeyle sorduğu sorular ise şimdiden içimi sıcacık ettmişti. Sanki şimdi bütün dertlerim tasalarım geçmişti.

 

Gülümseyerek ona bakıp konuşmaya başladım.

 

-İyiyim ben teşekkürler

 

Yüzümdeki gülümsemeye bakınca onunda keyfi yerine gelmiş gibi bana güzel bir tebessüm bahşeti.

 

Kafamı göhsüne gömüp hırsız gibi kokusunu içime çekerken dayımın öfkeli sesi bu güzel anı bozmuştu

 

-Bırak lan benim kızımı.

 

Kollarında olduğum adam ise sanki dayıma inat olsun diye daha sıkı sarılmaya başlamıştı.

 

-Bak delikanlı son kez uyarıyorum kızımı rahat bırak.

 

Dayım bir şey daha söylemeye hazırlanıyordu ki konuşan adamla şaşkınlık ona bakmaya başladım

 

-Beni sevdiğim kızdan ayırmaya gücünüz yetiyorsa buyrun gelin

 

Kafasını eğip şaşkın yüzüme bakınca eğlenen bir şekilde dayıma döndü.

 

-gelseniz dahi Aden'in gelmeye niyeti olduğunu sanmıyorum. Benim olanı alamazsınız. Değil mi

 

Bir kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakan adamla ne dediğimi bile bilmiyordum

 

-hıı

 

Gülerek beni bırakan adama huysuz huysuz bakmaya başladım niye bırakmıştı ki şimdi

 

-Benim şimdi gitmem gerekiyor akşam seni ararım.

 

Dayımın ona vurmama sebebinin ben olduğumdan emindim.

 

Giden adamın arkasından bakmayı bırakıp dayıma döndüm. Tripli bir şekilde omuz silkip gitmeye başlamasıyla kıkırdayarak peşinden gittim

 

-dayı beni beklesene homurdanark bekleyen dayımın yanına geldiğimde yanağını öpüp geri çekildim

 

-beni öpme de ben kimim ki sen git o adama sarıl

 

- gidiyim mi diye sorduğumda resmen hırlayarak bana doğru döndüğünde korkmadım desem yalan olurdu.

 

- hele bi git bak bu sefer o çocuğu nasıl da dövüyorum.

 

Dayımın koluna girip yürümeye başladım.

 

Kantine indiğimizde kurt gibi aç olduğumu daha yeni fark ediyordum.

 

Dayım yemek almak için sıraya girdiğinde bende kapının önünde beklemeye başladım. Ayaklarıma bakmayı bırakıp kafamı kaldırdığım da karşımda gördüğüm kızla ona doğru koşmaya başladım. Bu oydu

 

Ben koşmaya başlayınca o da aynı anda koşmaya başladı

 

-Abla dur gitme lütfen Ablaa

 

Peşinden dışarı doğru koştuğum da yolun karşı tarafına geçtiğini gördüğümde çıplak ayaklarıma aldırış etmeden peşinden koşmaya başladım.

 

-Abla ne olur dur artık seni çok özledim gitme. Beni bırakma özür dilerim lütfen geri gel.

 

Yolun ortasına geldiğimde bana bakıp gülen ablamla durmak zorunda kaldım. Tam yine koşucakken karşıdan gelen arabayla olduğum yerde kaldım.

 

Yıldızı Parlatmayı Unutmayalım:)

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%