Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@bahar_bzk

Bazen Yüreğine ağır gelen her şeyden kurtulmak istersin ya tamda o andayım ama benim kurtulmak istediğim şey Ablamdı hemde canımdan çok sevdiğim ablam...

 

Arbanın bana çarpmasını beklerken her yanımı saran bir kayıtsızlık vardı. Gerçekten ölmek istiyordum. Son anda karnıma sarılan kollar ve yoldan çekilmemle kendime gelebilmiştim.

 

-bir şey oldu mu iyimisin. Lanet olsun konuş benimle.

 

Gelen sesler gittikçe azalırken daha fazla dayanamayarak kendimi karanlığın kollarına teslim etmeye başladım.

 

Geçmişten

Koşmaya başlarken elimdeki sarı gülü daha sıkı tutmaya başlamıştım. Hayır bu sefer ablam bu gülü bana tercih etmeyecekti. Küçük ellerim soğuktan titrerken bile elimdeki gülü bırakmıyordum. Nefeslenmek için durduğumda ise arkamdan bağıran ablamın sesiyle koşmaya devam ettim.

-Aden derhal gülümü geri ver. Öfkeli sesi yaklaştıkça hızımı artırmaya başladım.

-Hayır abla bu gülü atınca bütün vaktini bana ayıracaksın.

Hızlanmaya niyetlenecekken ablamın ağlamaklı sesiyle durmak zorunda kalmıştım.

-Adenn lütfen ona zarar verme o annemden bana kalan son şey. O da giderse bidaha annem gibi kokan hiç bir şey kalmayacak. Adımlarım kendiliğinden dururken bu sefer ona doğru adım atan kişi bendim yolun ortasında duran çocuk bedeni titrerken ağlayarak konuşmaya devam ediyordu

-ona zarar verirsen bu sefer gerçekten yetim kalırım. Aden lütfen annemin kokusunu benden alma

Gözlerimden yaşlar akarken ona doğru yürümeye başladım.

Elimdeki sarı gülle yolun ortasında duran ablama doğru koşmaya başladım. O ağladıkça kendime lanet ediyordum. Oysaki tek amacım onunla daha fazla vakit geçirmekti. Yanına yaklaştığım anda ablama çarpan arabayla olduğum yerde kaldım. Ayaklarım titrerken yerdeki bedenine doğru adımlamaya başladım. Göz yaşlarım durmaksızın akarken titrek bir sesle ona seslenmeye başladım.

-A-abla uyansana seslenmeme rağmen kalkmayan ablamla aklıma elimdeki gül geldi bunu görürse uyanırdı ki.

-Bak gülün burda onu atmadım ki. Hem ben şakacıktan öyle dedim ona zarar vermem ben. Abla hadi uyan uyansana. Ağlamam çoğalırken kafasında akan kanla bağırmaya başlamıştım. Benim elim kanayınca çok acırdı kesin onunda canı çok acımıştır.

Sıkca yerdeki bedenine sarılırken konuşmaya devam ettim.

- Abla uyansana kafan uf olmuş. Canın çok acıyor mu?

****************

Yusuf'tan

Gözlerimi yataktaki kadından ayırmazken sinirlerim iyice bozulmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayarak yanımdaki adama seslendim

-Bana derhal doktoru çağırın. Onun neyi var bana söylesin. Yoksa burayı o doktorun başına yıkarım.

 

Doktoru çağırmaya giden adamlara aldırmadan karşımda terleyerek sayıklamaya başlayan kadına odaklanmıştım. Bugün ne görmüştü de bu hale gelmişti hâlâ anlamış değildim. Bildiğim bir şey varsa o da bu lanet kadın için çok korktuğum du.

 

Öfkeyle odadan çıkmaya hazırlanmışken duyduğum çığlıkla ona doğru koşmaya başladım.

Terden sırılsıklam olmuş yüzünde ilk kez şahit olduğum çaresizlikle ağlayıp duruyordu. Tekrarlayıp durduğu şeyle merakım gittikçe artıyordu.

-Abla lütfen bu gülü al benden. Üzerinde senin kanın var al onu all.

Çığlıkları yükseldikçe daha fazla dayanamayarak bağırmaya başladım.

-Bişi yapın lan ona bişi olursa hiç birinizi yaşatmam. Doktorrr

Sıkı sıkı sarıldığım kadının durumu iye gitmiyordu. Korkum daha da artmaya başlarken aklımda olan tek bir şey vardı ya onu da kaybedersem.

Tam yine bağıracakken içeriye giren doktorlarla işlerini yapmaları için dışarı çıkmaya başladım.

*********************

Sarı Rengi Severdim Ta Ki Anlamında Ayrılık Olduğunu Öğrenene Kadar. Laneti Tanımlasam En Basitinden Onlara Sarı Gülü Anlatırdım...

 

Gözlerimi yavaş yavaş açarken gözümü alan beyaz ışıkla tekrar kapatmak zorunda kalmıştım. Galiba bana araba çarpmıştı. Kesin güzel yüzüm yara bere içinde içim acıya acıya gözlerimi açarken aklıma dank eden gerçeklerle gözlerimi kırpıştırmaya başladım -ay yok biri beni kurtarmıştı dimi. Allah'ın sevdiği kulsun Aden ya araba çarpsaydı ne annemin ne de dayımın dilinden kurtulamazdım. Hele o dayım öbür dünyada bile peşimi bırakmazdı.

 

Duyduğum gülme sesleriyle kafamı yavaşa kaldırıp etrafıma bakmayı akıl etmiştim. Gözlerim teker teker herkesin üzerinde gezinirken bakışlarım tek bir kişide takılıp kalmıştı. O da bana kırmızı görmüş boğa gibi bakan dayımdı.

Az önce söylediklerimi duyduğundan emin olduğum için konuyu çevirmeye başlamıştım.

 

-I-Şey

-ney 

-şey işte canım.

-evet ney dinliyorum

-hah buldum. Narkozun etkisindeyim dayı yoksa ben öyle şeyler dermiyim hiç sevimli olduğunu düşündüğüm bir gülüşle ona bakmaya başlarken konuşmaya başlamasıyla bana doğru koşması bir olmuştu.

-Öbür dünyayı bilmem ama bu dünyada benden kurtulman bukadar kolay olmayacak bücür.

★★★★★★★★★★★★

Sonunda eve gelebilmiştim. Dayımla yol boyunca bir birimize laf atıp durduğumuz için annem ikimize de kızmıştı şimdi de ikimiz anneme trip atıyorduk. Üzerimi değiştirip yatağa uzandığımda aklımda tek bir kişi vardı oda yusuf'tu bugün hastanede gözlerim hep onu arayıp durmuştu. Ben onu bu kadar merak edip ararken o beni hiç merak etmemişmiydi hayal kırıklığı ile bakışlarımı yere indirirken kendime sorup durduğum ve cevabını alamadığım bir soru vardı.

Onun tarafından önemsenmeyi neden bukadar çok istiyordum ki.

*****************

Yüzüme yediğim kim bilir kaçıncı yumruktu farkında dahi değildim anladığım kadarıyla 30'u geçmiştik. Duyduğum sesle başımı zorlanarak kaldırdım.

-Ne diyecektin bugün Aden'e ve bir yumruk daha

-Beni satıcaktın öyle mi sen benim kardeşim canımdın lan nasıl bana ihanet edebilirsin lan nasıl

Ağzımdaki kanı tükürerek konuşmaya bu sefer ben başlamıştım.

-Masum birine zarar veremezsin. Onun hiç bir suçu yok anladın mı? Teyzeme zarar veren dayısı olabilir ama o değil.

-Kim demiş ona zarar vereceğimi. Sence ben ona bukadar bağlanmışken zarar verirmiyim.

-Vermezmisin?

-Vermem. Ve bir yumruk daha yemek zorunda kalmıştım.

Daha fazla dayanamayarak bağırmaya başladım.

-Çöz lan beni erkekliğe sığar mı bu yaptığın. Ellerim bir açılsın gösterecem sana bu dünyanın kaç bucak olduğunu Yusuf efendi.

Öfkeyle bana bakan adamın bugün fazlasıyla sinirli olduğunu anladığım için engel olamayarak merak ettiğim soruyu sormaya başladım.

-Senin neyin var?

-Benim neyim mi var? Teyzeme bunca eziyeti yapan şerefsiz bugün hastanedeydi ama ben ona değil bakmak dokunamadım. Kemiklerini kırıp teyzeme gösteremedim. Al bak intikamını o şerefsizden aldım diyemedim lanet olsun ki yapamadım. Çünkü sevdiğim kızın dayısı. Hemde canından çok sevdiği dayısı. Sen söyle sence benim neyim var

-Yapma böyle Aden teyzeme bunu yapan şerefsizin dayısı olduğunu öğrense kendi eleriyle öldürür o kötü birini savunacak bir kız değil. Ama her şeyin bir zamanı var biraz daha sabretmen lazım

 

Aniden bana doğru gelip elimi çözen adamla sırıtmaya başladım.

Arkamdan çekildiğinde ayağa fırlamam bir oldu

-İşte şimdi seni yedim Yusuf efendi.

Suratına indirdiğim yumrukla gülerek

bana doğru koşmaya başladı.

-Yedim seni cem efendi

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

Çalıştığım Bar'da ilk kez bukadar az insan vardı yaşadığım hafif şoku kenara bırakarak bakışlarımı yakın arkadaşım olan Melise çevirdim

-Neden bukadar az insan var bişi mi oldu.

-Sana söylemeyi unutmuşum. Bugün yeni patron gelecekmiş. Ve beyefendinin ilk emri mekanı boşaltmak ve çalışanları yan yana getirmek. Bazılarını kovacakmış.

-Ne demek kovacakmış. Ya bizi de kovarsa ne yapıcaz. Bu işe ihtiyacımız var. Hem oldu da kovdu bu kışta işler bukadar azalmışken nasıl yeni bir iş buluruz ki.

-Bilmiyorum belki de kovmaz. Boşver sen bunları. Annenin işi ne oldu ne yapıcaksın çiçeğim

-Adamlar kumar borcunu bu ayın sonuna kadar ödemezsek öldürmekle tehdit ediyorlar bende artık ne yapacağımı bilmiyorum. Çok doldum bazen diyorum ki ben ona bakmasam ve para vermesem en fazla kaç gün yaşayabilir.

Elini omzuma koyup konuşan arkadaşıma minnettardım.

-Halederiz merak ettme. Allah bir kapıyı kapatıp bin kapıyı açarmış derler. Boşver hem emre bey ne zaman seni istemeye geliyor.

Yüzümdeki gülümsemeyle konuşmaya başlarken sesimdeki heyecanı gizlemek imkansızdı.

-Bu hafta askerden gelecekmiş. Oda beklemek istemiyor bende Allah'ın izniyle geldikten sonra istemeye geleceklermiş.

-Demedim mi bak mutlu günler geliyor.

Gülerek elimdeki çantayı astıktan sonra arkamı dönüp Melise doğru yürümeye başladım o anda içeri giren admla Melisi dürtmeye başladım.

-Yeni patron bu galiba baksana

Dönüp arkasındaki adama baktıktan sonra heyecanla konuşmaya başlaması beni hiç etkilemiyordu.

-Evet evet bu o adı Alaz Sonat Kendisi ünlü bir milyarder ve denilenlere göre yer altı mafyalarından biriymiş ama işini öyle bir titizlikle yapıyormuş ki polisler ona karşı hiç bir şey bulamıyormuş.

-Hiç sevmem böyle adamları. Herkese üstten üstten bakıp her şey benim elimde diyen sıradan bir zengin züpe daha.

Konuşmak üzere olan Melise doğru döndüğüm anda duyduğum sesle ister istemez adımlarımız o tarafa doğru gitmeye başlamıştı.

-Derhal Buraya Toparlanın

Karşısında duran hepimize değersiz bir eşiyaymışız gibi bakıp konuşmaya başlamasıyla öfkeyle yumruklarımı sıkıp dinlemeye devam ettim.

-Bildiğiniz üzere Buranın yeni sahibi benim. Ve hepinizi kovuyorum. Toprlanıp mekanımı boşaltın.

Aniden konuşa Ali'yle onu dinlemeye başladık

-Yapmayın efendim bu kışta hepimiz nasıl yeni bir iş buluruz. Evde iki aileye bakanlarımız var ne yapacağız.

-Bu da sizin sorununuz mekanımı boşlatın.

Öfkeyle bağırmamla bana doğru dönen adama aldırmadan konuşmama devam ettim.

-Ne demek kovuldunuz. Nasıl bukadar vicdansız olabiliyorsunuz. Mecbur olduğumuz için hepimiz sizin gibi insanlara katlanıyoruz. Bizim elimizde olsa sizin gibilere değil hizmet saygı bile göstermeyiz.

Gözlerime öfkeyle bakıp konuşmasıyla bana doğru gelen adamlara irkilerek bakmaya başladım.

-Onu odama çıkarın dedikten sonra bakışlarını diğerlerine çevirip kaldığı yerden konuşmasına devam etti. Ve siz işinize kaldığınız yerden devam edin ama sen diyip bakışlarını tekrar bana çevirmesi korkutucu duruyordu. Kovuldun

 

Oy Ve Yorum Yapmayı Unutmayın

 

Seviliyorsunuz🥰😘

 

İntikamdan Doğan Aşk Adlı Kitabımın Adı Bundan Sonra ADEN Olarak Kalacak Bilginize... İsim Ve Kapak Resmi Değişti Ama İçerik Hâlâ Aynı...

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%