Uyuyamadığım bir gece daha geçerken planım tıkır tıkır işliyordu. İhtiyacım olan tek şey beni buraya getiren gardiyanla konuşmaktı. Kolay olucağını beklemiyordum ancak bukadar zor olacağını da tahmin edememiştim. Ne yaparsam yapayım o gardiyanı hiç bir şekilde bu koğuşa getirtemiyordum. Hayal kırıklığıyla yanımda benimle konuşan kıza doğru döndüm.

Kızıl saçları ve kehribar rengi gözleriyle çok güzeldi ince bir yüz yapısına sahipti uzun boyu tahminimce 1.70. boylarında zayıf keskin vücut hatlarına sahip bir kızdı. Hapse neden girdiğini kimse bilmiyordu oda anlatmıyordu zaten. Onu birine benzetecek gibi oluyordum ama uğraşmama rağmen hatırlayamıyordum. Bakışları bana kayarken kulağıma fısıldamasıyla ayağa kalktım. Neymiş derdi öğrenelim bakalım.

-Seninle konuşmam gereken bir şey var beni takip et

Peşi sıra kızları geçip lavaboya girdiğimizde kapıyı kapatıp bana döndüğünde gözlerinde gördüğüm o parıltının sebebi neydi merak etmeden duramıyordum

-Bende seninle geleceğim

-Nereye gidiyorum ki ben

Gülerek konuşmaya başlamasıyla ona bakmaya başladım.

-Ordan bakınca salak gibi mi duruyorum

-Daha çok bir şeytan gibi ağzımdan çıkanları takmadan konuş dercesine ona baktığımda konuşmaya devam etmeye başladı.

-Burdan kaçacağını biliyorum. Bende seninle geleceğim

Afalayarak ona bakmaya başladım. İnkar etmeden konuştuğumda gülmeye başlaması artık sinir bozucu oluyordu.

-sen nereden biliyorsun. Gülüşünden rahatsız olduğum için kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım.

-Seni en iyi ben tanırım

Ağzında geveledikleri benim için bir anlam içermezken kaşlarım daha fazla çatılmıştı.

Toparlanıp gereken cevabı vermek için yüzüne baktığımda benden önce davranıp konuşmaya

Başlamasıyla dinlemeye devam ettim.

-Bak ben sana yardım edebilirim. Burda para için her şeyi yapabilecek bir kaç gardiyan tanıyorum. Çıkmamıza yardımcı olacaklardır ama bende seninle birlikte geleceğim.

Kaşlarım alayla yukarı doğru kalkarken bu kendini beğenmiş kadına bir şans vermeye karar vermiştim bile.

-bana bir kalem ve defter bulursan anlaşırız.

Kaşları yukarı doğru kalkarken onlarla ne yapacağımı merak ediyordu ancak ikinci bir soru sormakta tereddüt eder gibiydi bakışları.

Daha fazla yanında durmadan içeri doğru yürümeye başladım.

....................

Elimdeki dosyayı incelerken tek amacım o komiser bozuntusuna FERİZE'yi kaptırmamaktı.

İkimizin de amaçları farklıydı ama tek bir ortak noktamız vardı o da ferizeydi. Unutmuş olabilir ama sakladığı çok şey olduğundan emindim. Bu yüzden Sahir'e dava da yardımcı olmak zorundaydım. Bir tek o beni Ferize' ye götürebilirdi. Elimdeki kalemi masaya bırakıp ayağa kalktığımda çocukluk arkadaşım olan mert konuşmaya başladı.

-Onu gerçekten kurtarmanın doğru bir karar olduğundan eminmisin.

-Hemde adım kadar eminim Mert. Bu olayda başka birinin parmağı var. Kadın suçsuz

-Ya yanılırsan ya suçlu gerçekten de oysa

-ben bir katil olsaydım eğer herkesin önüne bir yem atardım ki kaçma şansım olsun.

Bakışlarımı ona doğru kaldırırken konuşmama devam ettim.

-Suçlu o değil çünkü olay yerinde başka şeyler bulunmuş. Ve bunlar bir kadına ait olamayacak kadar tehlikeli şeyler.

Susan Yarkın komiser bunları herkesten saklarken yakalanıyor. Derdin ne senin komiser bozuntusu.

-Bir şey olursa her zaman yanında olduğumu bilmeni istiyorum Lavinya.

Gülümseyerek ona doğru yürümeye başladım.

Elini tutup minnettar bir şekilde kahvelerine bakmaya başladım.

-Biliyorum. İyi ki varsın

.....................

Elimdeki saate bakarken beni bukadar bekleten bu kadına şimdiden gıcık olmaya başlamıştım.

Daha fazla beklemeden hışımla ayağa kalktığımda içeri giren kadınla göz göze gelmiştim. Çatık kaşlarımla ona bakarken gülümseyip baş salaması iyiden iyiye sinirlerimi bozmuştu.

Yanıma yaklaşıp konuşmasıyla kadın olmasına dua etmeye başladım.

-Ne bu aceleniz savcım daha karpuz kesecektik.

Sinirle ona bakmama aldırış etmeden oturduğunda eliyle karşısını göstermeye başladı.

-Lütfen oturun konuşmamız gereken konular var.

Yerime tekrardan oturup ona elimi uzattım.

- Cumhuriyet Savcısı Sahir Maran uzattığım elime baktıktan sonra elini uzatmıştı.

-Cumhuriyet Savcı Lavinya Işık dediğinde gözleri elimin üzerindeki kesiğe kaydığında elimi geri çektim 3 yıl olmasına rağmen o yara hâllâ taze gibiydi.

-Nasıl oldu o yara diye soran kadınla bakışlarımı ona çevirdim.

-Sizi ne ilgilendirir dediğimde yüzündeki gülümseme büyümeye başladı.

-Dedikleri kadar uyuzsunuz savcım. Dediğinde yumruklarımı sıkmaya başladım. Yarkın komiser yüzünden Ferize'ye yardım etmek için Bu kadına katlanıyordum.

Yüzündeki gülümseme silinmeksizin büyürken konuşmaya devam etti

-Nerde kalmıştık. Konu FERİZE Ve Yarkın komiser

Dediğinde pür dikkat onu dinlemeye başladım sonunda sadede gelebilmiştik.

....................

-Ne demek o adamı eve çağırdım. Karşımdaki anneme bakarken kendime hakim olamıyordum. Bunu bana nasıl yapardı. Hayatımı mahveden o adamı bu eve nasıl getirirdi.

-o senin baban benim de kocam yeri bizim yanımız bize gelmeyecek te kime gidecek

-o benim babam değil. Senin kocan olabilir ama benim babam değil. Delirmiş gibi bağırırken akıl sağlığım hiç te iye gitmiyordu. Zihnimde canlanmaya başlayan sahneler ise geçmişe döndüğümü kanıtlıyordu.

GEÇMİŞTEN

Köşede hıçkıra hıçkıra ağlayan küçük kız arkadaşlarına nasıl yardım edeceğini bilmiyordu. Oysaki bugün onun doğum günüydü. Bu facia ve katliam da neyin nesiydi.

Duyduğu çığlıkla kafasını kaldırıp babasına doğru koşmaya başlamıştı.

-Baba yapma lütfen. Onun canı yanıyor bırak onu ağlayarak küçük yumruklarını babasının sırtına geçirirken umrunda olan tek şey kız arkadaşını kurtarmaktı.

Küçük kız babasının ne yaptığını bilmiyordu ancak arkadaşı çığlık çığlığa ağlarken canının yandığını hissetmiş gibiydi. Babası arkadaşının üstünden kalktığında arkadaşının kıpırdamadan yerde yatığını gördüğünde yanına oturup onu dürtmeye başlamıştı.

Arkadaşı mavi gözlü olduğu için her zaman mavişim derdi ona peki şimdi mavişine seslenmesine rağmen neden hâllâ uyanmıyordu ki.

Göz yaşları durmaksızın akarken mavişine seslenmeyi kesmiyordu. -maviş uyan hadi söz bir daha saçın çirkin olmuş demeyeceğim. Hem kalk sen saklambaç oynamayı çok seversin söz bu sefer gözlerimi sım sıkı kapatacağım hile yapmayacağım. Ağlaya ağlaya diğer arkadaşlarını göstermeye başladı. Maviş kalksana bak Mert'in kolu ve ayakları artık yok. O da uyanmıyor zaten. Çok denedim ama uyanmıyor. Küçük kızın acı feryatları git gide daha da çoğalırken tekrarlayıp durduğu tek bir şey vardı. - kalksanıza siz saklambaç oynamayı çok seversiniz. Ağlayan kız iki gün boyunca arkadaşlarının cesediyle bir odada kilitli kalmıştı.

ŞİMDİKİ ZAMAN

histeri krizi geçirmeye başlamış gibi vücudu titremeye başlayan kızla annesi çığlık atarak ona sarılmaya başlamıştı.

-Zale kendine gel. Zalee

Gözlerim kararmaya başlarken aklımda dolanan tek bir kelime vardı Mavişimm.

........

Karşımdaki psikoloğum olan Zehra hanıma bakarken konuşmaya devam ettim.

-Geliyor Zehra hocam yine öldürecek titremem artmaya başlarken yanıma oturan kadının sesiyle kendime gelmeye başlıyordum.

-Derin nefes al ve ver ne yapıyorduk böyle anlarda sakinliğimizi koruyup nefes egzersizleri yapıcaktık.

...............

Her Batan Güneşte Bir Yalnızlık.Her Doğan Güneşte Yüreğime Çökmüş Bir Karanlıktın. Şimdi Sen Söyle Geceye Mi Sığınıyım Kimsesizliğimi Görmek İçin Yoksa Herkesi Aydınlatırken Beni Karanlığa Gömen Güneşe Mi. Bu Sefer Tutu Ahın Ne Yüreğim Isınır Birine Ne De Daha Fazla Soğutabiliyorum. Yanan Yüreğimdeki Ateş Sönmek Yerine Harlandıkça Harlanmaya Başladı. Gözlerim Yolunu Bekledikçe Köreldi. Umudum Tükenmek Üzere.

Ağrıyan Yüreğime Elimi Bastırdıkça Kirlenmişim Gibi Hisediyorum. Bunun Tek Sebebi Senin Oradaki Yerindi

Giderken Geleceğini Söyleyenler Geri Dönmezmiş Dediklerinde İnanmamıştım Çünkü Sen Bana Yalan Söylemezdin Ki. Herkese İnat Bana Geleceğine Öyle İnanmıştım Ki Gerçeklere Kördü Gözlerim.

Belki De Artık Vazgeçme Zamanım Gelmişti. Benim De Gitmem Gerekiyordu Ama Olmuyordu Kaçmaya Çalıştıkça Sana Geri Çekiliyorum. Benim Yüreğim Artık Dayanamıyor Kimsesizliğe Beni Bekle Derken Bile Çok Bencildin. Buna Rağmen Seni Hala Bekleyen Yüreğim Bana Ayıp Etmişti. Galiba Bu Sefer Durumum İçler Acısı. Ölmeden Önce Seni Görmek İsterdim. Bugün Hasta Olduğumu Öğrendim. Çok Üzüldüm Çünkü Seni Belki De Son Kez Bile Göremeyeceğim. Eğer Olurda Sen Gelmeden Ölürsem Şunu Bilmeni İstiyorum. Ben Bu Sayfaları Sana Kavuşma Hasretiyle Yazdım. Ve Eğer Seni Görmek Bana Nasip Olmazsa Hakkım Varsa Eğer Sana Helal Olsun. Belki Bir Gün Okursun Yaşadıklarımı. Üzülme Diye Söylüyorum Benim Gönlüm Senden Yana Hep Çok Mutluydu. Çünkü En Temiz Ve Güzel Sevilecek Kişi Sensin.

Umudumu Bugün Ölmek Üzereyken Bile Kesmiyorum. Bir Gün Allah Nasip Edecek Rüyalarını Ziyaret Edeceğim. Kim Bilir Belki De Son Bir Kez Sana Sarılabileceğim. Bu Defteri Ölmeden Önce Yırtmak İstiyorum Çünkü Senin Eline Geçerse Sen De Çok Üzülürsün. Ben Seni Tanırım Dışardan Sert Ve Yıkılmaz Duruyorsun Ama Senin Kalbin Yumuşaktır. Arkamdan Ağlama Ve Üzülme Diye Bu Defteri Yakmayı Çok İstedim Ama Yapamadım Allah Kahretsin Ki Bu Seferlik Bende Bencillik Yapmak İstiyorum Çünkü En Temiz Burda Sevdim Sen En Güzel Burda Anlattım Seni. Affet Beni Olur Mu Çünkü Bir Kere De Ben Bencil Olmak İstiyorum.

BİLİNMEYEN KİŞİ...

“Ellipsism”