Sabah sabah gelen seslerle iyice moralim bozuldu dayım gelmişti.

-Demir buraya gel o adam hapisten çıkmış doğrumu bu duyduklarım.

-sakin ol dayı doğru duymuşsun hapisten çıkmış o it

-Ne diye böyle duruyoruz o zaman o adamın işini bitirmeyecekmiyiz kardeşime bunu yapanı yaşatmam ben Demir.

-Sakın bu işe karışma Dayı

-son bir şey daha Demir kardeşimin döktüğü okadar göz yaşının bedeli iki tane yumruk olmamalı. O ağlarken benim canımdan can gitti. Demir O tekerlekli sandalye onun yaşam sevincini elinden almışken kestirip atamam. Gerekirse seni bile karşıma alırım. Çünkü onun canı çok yandı.

-sakin ol dayı bir planım var sen işime karışma okadar gerisini ben halledeceğim.

Daha fazla dayımla konuşmadan odama çıktım. Ardıl ile ilgili bütün bilgiler yarına kadar burda olacaktı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Geldiğim karanlık odayla derin bir iç geçirdim. Masmavi dünyasını karartmışlardı artık gülmüyordu.

-Teyzem yine yemeğini yememişsin bakıcın dedi. Böyle yapma kurban olduğum. Sen böyle yapınca içim daralıyor ne yapacağımı bilemiyorum.

-hem sana güzel bir haberim var. Ardıl şerefsizi hapisten çıkmış. Sen hiç merak etme sana bunu yapan o şerefsizden intikamını alıcam.

-ı-ıı

Teyzemden gelen iniltilerle karşısına geçip ellerini tutum. Korkmuş olmalıydı o şerefsizin adını duyunca.

-korkma teyzem bir daha kimse sana dokunamaz incitemez söz veriyorum.

Gözlerimde durmayan göz yaşım sol gözümden akınca elerini öptüm. Ağlamam ilk kez değildi buraya her gelişimde ona ağlardım. Suçluluk duygusu 7 yıldır rahat bırakmıyordu. Beni aradığında telefonu açsaydım onu kurtarabilirdim.

Bir erkeğin ağlamasını zayıflık olarak görenler vardı ama bu zayıflık değildi. Bir kadın çabuk ağlardı ancak bir adam canı gerçekten çok yandıysa ağlardı. Benim de canımı almışlardı. Geriye kalan pişmanlık ve suçluluk duygusu beni bitiriyordu.

Kafamı kaldırdığımda teyzemin ağladığını görmek yüreğime vurulan bıçaktan farksızdı. O artık ağlamamalıydı.

-Ağlama teyzem sen ağlayınca benim canımdan can gidiyor yapma böyle kurban olayım.

Bir süre daha teyzemle ilgilendikten sonra onu yatağına yatırıp odadan çıktım.

Geldiğim otelin barına inerek özel localar'dan birine girdim. Herşeyi unutmak istercesine içmeye başlamıştım. Bu gece sadece acılarımdan kurtulmak için içiyordum.

İçtiğim tequila ley sayesinde başım hafif hafif dönmeye başlamıştı. En sevdiğim içki olmasına rağmen bugün tadı yoktu.

Ya artık ben hiç bir şeyden tat tuz alamıyordum ya da zaten herşey kötü.

Artık daha fazla kalmak istemeyerek ayağa kalktım sarsak adımlarla otogara indiğim için arabamı bulmakta zorlanacak gibiydim.

Tam ilerlemeye devam edecekken duyduğum çığlık sesiyle arkama döndüm yerde yatan bir adam ve elinde silahla yerdeki adama bakan bir kadın beklemek en son şeydi.

-ne oluyor burda

-yerdeki adam elindeki bıçakla size yaklaşıyordu bende silahın kabzasıyla vurmak zorunda kaldım.

Bakışlarım yine yerdeki adama kayınca ayaklarımla itip yüzüne baktım.

Yüzünü görünce kah kahalarla gülmeye başladım. Galiba cem uzun bir süre baş ağrısı çekecek.

2 saat sonra

-benim bir suçum yoktu siz gizli gizli beyefendiye yaklaşmasaydınız bende sizi vurmak zorunda kalmazdım. Nereden bilebilirdim ki eli bıçaklı bir adamın şaka yaptığını.

-hem suçlu hem güçlü kuzen bu kıza bişi desene artık ya kafamı kırıyordu az kalsın.

-kız haklı it niye elinde bıçakla suçlu gibi yaklaşıyorsun.

-Sana şaka yapmak istedim ama asıl saldırıya uğrayan ben oldum.

Ayağa kalkan kızı sanki bir yerde görmüştüm ama hatırlayamıyordum.

-neyse ben artık gidiyim sizde kusura bakmayın Cem bey kafanızı biraz yarmış oldum ama.

-ne kusuru ya alt tarafı beyin kanaması geçirebilir felç olup yataklara düşebilirdim yani başka bir sorun yok.

-sanki biraz abartmıyormusunuz hem kafanıza vurmadım kontrolü bir şekilde ensenize vurdum bir zarar gelmezdi yani.

Arkasını dönüp giden kıza uzun uzun baktım. Aniden aklımda canlananlarla kızı hatırlamaya başladım.

-Aden

Kısık çıkan sesimi Cem duymamış olmalı ki hala kızı şikayet edip duruyordu.

-kuzen bu kızın eli de ama ağırdı tır çarpmış gibi hissediyorum kendimi. Yani sana da aşk olsun ağzını açıp iki kelime laf bile edemedim. Ya beni öldürseydi.

-Kes zevzekliği'de gidelim

-Kabul etmesende beni seviyorsun sen yani e tabi bende biliyorum bir markayım ama nazar edeceksin beni.

Demir ile cem eve geri dönerken Aden elindeki flaşa bakıyordu koşmasına rağmen giden ikiliye yetişememişti.

Aden'den

Sabah sabah dayımın gelen sesiyle yataktan gülerek kalktım. Acaba yine neye sitem edip duruyordu.

Çalan odamın kapısıyla gir diye bağırdım. Dayımı görmemle kocaman gülümsemeye başladım konuştuğunda bütün moralim alt üst oldu gitmek istemiyordum niye anlamıyorlardı ki.

-Kalk kız terapist'e gidiyoruz. Dün yine o kâbus lardan gördüğünü biliyorum şimdi terapi görmezsen çoğlacaklar ve sen o zamanlara geri döneceksin bunu kabul edemem.

-Dayı gitmek istemiyorum o ketum gibi kadın car car car bişiler sorup beni daha da çok bozuyor.

-İtiraz istemiyorum gidicez.

Odamdan çıkan dayımla kafamı yastığa gömüp çığlık attım. Tam rahtladım diye düşünürken kafama yediğim terlikle kapıya baktım.

-Bir daha içine içine çığlık atma bağır gerekirse sesini herkese duyur ama içine atma.

Ağlasam mı gülsem mi bilmeden dayıma bakıyordum. Ya sabır ya selamet.

-Dayı odamdan hemen şimdi çıkmaz san

Öyle bir çığlık atıcam ki komşular buraya gelecek.

Giden dayımın arkasından öylece baktım. Haklıydı başıma ne gelirse gelsin sesimi kimseye duyuramazdım. Hep içime atardım. Küçükken düşünce bile ailemde ki hiç kimseyeağlamazdım ağlarsam annem üzülür diye düşünüp bir köşeye geçer gizli gizli ağlardım. Sonra gülerek annemin yanına gider düştüm derdim. Kimse anlamıyordu ama o yine de anlıyordu canımın ne kadar çok yandığını.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Aşağıya indiğimde dayım hazırlanmış kapıda beni bekliyordu. Resmen zorla hastaneye götürülüyordum. Travması olan milyonlarca insan vardı onlar nasıl başa çıkabiliyorsa bende çıkabilirdim. Böyle söylesem bile yıllarca atlatamadığım travmalarım vardı o zamanlar okadar zordu ki intiharın eşiğine kadar gelmiştim. Dayım bu halime üzülüp beni yurt dışına göndermişti. Bu ülkede her kaldığımda olanları hatırlamam hepsinin canını yakıyordu.

Düşüncelerimi bozan şey dayımın beni eleştirmesi olmuştu bu adam benden ne istiyordu yav.

-şimdi beni çok iyi dinle Aden derhal gidip üzerini değiştiriyorsun. Zevksizliğin gözlerimi kanatıyor. Sen ne zamandır bukadar kötü giyinir oldun.

Dedikleriyle üzerimdekilere baktım v yaka kolları danteli siyah bir bluz ve altında ise beyaz İspanyol paça pantolon

-ne varmış giydiklerimde.

-Ne yok ki git üzerini değiştir seni bekliyorum.

Sinirle kapıya doğru gittim.

-Dayı eğer şimdi gitmesek bir daha gelmem o hastaneye.

Arabaya bindiğimizden beri ne ben konuşmuştum ne de dayım.

Araba bir otelin önünde durunca kaşlarımı çatarak dayıma döndüm yine ne haltlar dönüyordu burda.

Ona baktığımı gören dayım sırıtarak bana bakmaya başladı.

Yoksa Düşündüğüm Şeymi?

-bakma öyle mal mal sizinkiler izin vermezdi bende bu yola baş vurdum. Annen olacak o zili ye dil dökmeme rağmen izin vermeyince bende senin rüyanı anlatmak zorunda kaldım.

Heyecanla dayıma sarıldım ne yani hepsi bana sürpriz yapmak için miydi.

Arabadan inince otele doğru gittik. Gördüğüm arkadaşlarımla hepsine tek tek sarıldım onları çok özlemişim.

Bar bölümüne geçeceğimizi öğrenince üzerimdeki kıyafetlerin hiç te bu ortama uygun olmadığını fark ettim oflayarak kafamı önüme eğdiğimde dayımın sesini duydum.

-Asma suratını al arabanın anahtarını otogarda arabanın içinde iki tane paket olacaktı ayakkabı ve elbisen içinde giy ve gel.

Dayıma minnetle bakarak otogara doğru ilerlemeye başladım.

Az ilerde gördüğüm adamla kaşlarımı çattım elindeki bıçakla önündeki adamı takip ediyordu. Öndeki adam ise sarhoş olduğu her halinden belliydi dayımın güvenlik açısından verdiği silahı belimden çıkararak arkası bana dönük olan adama yaklaşmaya başladım.

Silahın kabzasını kafasına vurduğum gibi çığlık attım.

Diğer adam arkasını dönünce onu tanımam uzun sürmemişti yüzüne su sıçrattığım o kaba adam dı.

Olayı anlattığım da yerdeki adama bakarak kah kaha atmaya başladı.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Elimdeki flaşı cebime koyarak arabanın yanına doğru ilerledim. Giyinmem gerekiyordu.

kim bilir belki yine o adamla karşılaşırsak flaşını ona verirdim.

Düşünceleriniz Ne?

Demirin Teyzesine Ne Olmuş Olabilir?

Ve Ya Aden Bu Olayın Neresinde?

Yorum Ve Oylamayı Unutmayın

İyi Okumalar☆~♡