Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@bahar_bzk

Oturduğum yerden kalkıp doktorun karşısına geçtim. Eğer tahminlerim doğruysa hamileydim. Sadece bir testle işi yokuşa sürmek istememiştim. Yetkili birisine de başvurmak istemiştim.

 

-Tebrik ederim Halin hanım hamilesiniz.

 

Gözümden akan yaşı hızla silip karnıma doğru kafamı eğdim ben anne mi olucaktım şimdi.

 

Gülerek ayağa kalktım.

 

-teşekkür ederim Emir bey

 

Hastaneden çıktığımda şimdiden çocuğumun geleceği için hayaler kurmaya başlamıştım. Onu çok sevecektim. Hayır bazı kadınlar gibi aldırmayı bir kere bile aklıma getirmemiştim. O benim canımdan bir parçaydı nasıl kıyabilirdim ki.

 

Önünden geçtiğim pastaneden gelen güzel kokularla geri dönmek zorunda kalmıştım.

 

Gördüğüm tatlı makaronlar okadar iştah kabartıcıydı ki kendimi daha fazla tutamayarak 5 paket almıştım.

 

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

 

Kulandığım araba aniden öndeki arabaya çarpınca korkuyla elimi karnıma sarmıştım. En ufak şeyde bile onun için korkuyordum.

 

Öndeki arabadan öfkeyle inen adam arabanın hasarını tespit etmek için arabaları kontrol ediyordu.

 

Arabadan inip ona doğru yönelmeye başladım.

 

-şey kusura bakmayın hasarı ne kadar tutuyorsa ödemeye hazırım.

 

-Hanım efendi araba kulanmayı bilmiyorsanız kulanmayın lütfen.

 

-Özür dilerim hatalıydım.

 

-Acil bir işim vardı sizin gibi dikkatsiz insanlar yüzünden geç kalıcam

 

-Beyefendi hatalıydım özür diledim hasarı ne kadarsa ödemeye de hazırım. Ama yeter terbiyemi bozmayın yanlışlıkla oldu.

 

-Neyse hanımefendi acelem var size iyi araba sürmeler

 

İkimizin de arabası zarar gördüğü için taxsi ye binmek zorundaydık. Gelen taxsi ye ikimizde aynı anda bindiğimiz için sinirle ona baktım.

 

-Bu taxsi yi ben durdurdum inermisiniz beyefendi.

 

-Hanımefendi asıl siz inermisiniz ben durdurdum

 

Oflayarak önüme döndüm bela gibi adam ya

 

Şoföre dönüp konuştum

 

-önce beyefendiyi bırakıp sonra beni bırakabilirmisiniz. Parası neyse iki katını vereceğim.

 

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

 

İkimiz de Mite (Akar) şsirketin önünde indiğimizde şaşkınlıkla ona baktım.

 

-siz de mi burda iniyorsunuz

 

-Gördüğünüz gibi hanım efendi

 

Giden adama sinirle baktım eğer bugün arkadaşım avkuata ihtiyacımız var demeseydi hayatta gelmezdim buraya

 

Şirkete giriş yaptığımda arkadaşım Kremi aradım.

 

-Kerem ben dediğin şirkete geldim aşağıdayım seni bekliyorum.

 

Konuşmasına izin vermeden telefonu kapatıp beklemeye başladım. Bir süre sonra bana doğru gelen Kerem'i görmemle gülümseyerek ona doğru yürüdüm.

 

-Hoş geldin Bebek

 

-Hoş bulduk uyuzum

 

Gülerek içeri doğru geçtik.

 

-Seni rahatsız etmek istemezdim ama biliyorsun acil di şimdi herkes toplantı da seni bekliyorlar.

 

-Ne rahatsızlığı sayende kafam biraz dağılmış oldu.

 

------------

 

İçeri girdiğimizde bütün bakışlar anında bizi bulmuştu. Keremin konuşmasıyla bakışlarım onu buldu.

 

- Je vous présente l'avocat Halin Avamir. ( Avukat Halin Avamir'i size taktım ederim)

 

Ben tam konuşacakken sinirle konuşan adamı görmemle öfkeyle ona doğru baktım.

 

-La persona che hai portato come avvocato non sa nemmeno guidare.(Avukat diye getirilen kişi araba kulanmayı bile bilmiyor)

 

- Immagino di essere la tua unica opzione in questo momento. Non hai la possibilità di scegliere.( Galiba şuan tek seçeneğiniz benim. Seçmek gibi bir şansın yok)

 

Tam yine konuşucakken içeri giren adamlar la susmak zorunda kalmıştı.

 

******************

 

Toplantı başlayalı iki saat olmuştu arada bende konuşuyordum ama iyice sıkılmaya başladığımı inkar etmeyecektim. Tam yine konuşacakken kendi aralarında japonca konuşan adamlarla kaşlarımı çattım.

 

-おそらく彼らは私たちが何を言っているのか理解できないでしょう。彼らがすぐに書類に署名すれば、彼らが持っているものはすべて私たちのものになります。(Birazdan bu belgeleri imzaladıklarında ellerindeki her şey bizim olucak)

 

- 彼らを見てください、彼らはとても素朴で、何も疑っていません。(Şunlara baksana saf gibi hiç bir şeyden şüphelenmiyorlar)

 

Duyduklarımla gülerek ayağa kalktım.

Uyuz adama bakarak konuşmaya başladım. Türkçe konuştuğum için ne dediğimi o ve Kerem tek anlıyordu.

 

-Biraz konuşabilirmiyiz çok acil

 

-Sonra konuşuruz şuanda toplantının ortasındayız.

 

-Çok acil ama

 

-Alacağım arsadan daha önemli ne olabilir

 

-Yanlış oldu daha çok çaldıracağın arsa.

 

Yanıma gelen adam masadakilerden özür dileyerek bana döndü

 

-senin derdin ne

 

-Bu iş yaptığın Japonlar seni tuzağa düşürmeyi planlıyor haberin olsun dedim

 

-Ne saçmalıyorsun yine

 

-Saçmalamıyorum gerçekler bunlar. Kulaklarımla duydum japonca bilmediğimizi düşündükleri için kendi aralarında konuşurlarken duydum.

 

-Eğer yalansa seni kimse elimden alamaz.

 

-Arzen Portami urgentemente il file tradotto (Arzen bana acil çevirilmiş dosyayı getir)

 

Dosyayı okuduktan sonra öfkeyle bana döndü

 

-şimdi onlara de ki eğer şimdi burdan siktir olup gitmezlerse elimden kurtulamazlar.

 

Gülerek masaya gidip konuşmaya başladım.

 

- はい、友人たち、警察の友人たちが階下であなたを待っています。あなたは書類偽造の罪で裁判を受けることになります。(Evet arkadaşlar aşağıda polis arkadaşlar sizi bekliyor belgelerde sahtecilikten yargılanacaksınız.)

 

Neyi benzi atan adamlara gülerek yaklaştım.

 

- さあ、みんな、もうファックオフ (Haydi beyler şimdi siktir olup gidin)

 

Tam konuşacaklarken içeriye giren korumalarla susmak zorunda kalmışlardı.

 

Yaka paça çıkarılan adamların ardından çantamı alıp yürümeye başladım.

 

Arkamdan seslenen adam la durmak zorunda kaldım.

 

-Şey ben teşekkür etmek istedim yani sen olmasaydın belki de bu gün o masada her şeyimi kaybedecektim.

 

-Bir dahakine daha dikkatli olursun olur biter.

 

-Senin için yapmamı istediğin bir şey var mı ne istersen.

 

Tam hayır diyecekken karşımdaki kızın elinde gördüğüm ananasla iştahım kabarmıştı resmen sanki yemessem ölecekmişim gibi hissettim.

 

Dönüp ona bakarak konuşmaya başladım.

 

-Canım çok ananas çekti alırmısın

 

Hevesle bakan gözlerimi görünce gülerek kafasını salladı.

 

-Peki hadi gel kafeye gidelim ordan geçince alırız.

 

-Hevesle kafamı salayıp peşinden yürümeye başladım.

 

♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥

 

Elimdeki ananası iştahla yerken karşımdaki adam gülümseyerek bana doğru elini uzattı anlamsızca ona bakarken konuşmaya başladı

 

-Yeniden tanışalım ben Deniz Akar

 

Elimi uzatıp elini sıktım.

 

-Halin Avamir

 

Karnıma bakıp gülümsedi

 

-sanırım orda bir afacan var

 

- Şey evet yani daha yeni iki ay oldu

 

-Babası kim

 

Ben tam konuşacakken arkamdan gelen sesle yerimde irkildim.

 

-Babaları benim.

 

 

Loading...
0%