Arkasına dönen adam Devran ağayla burun buruna gelmişti. Öfkeyle ona bakmasını aldırış etmeyen adam elindeki vişne reçelini Hâlin'e doğru uzatınca Halin buz gibi bakışlarını ona değdirip yanından geçmişti.

Hayır onun da bir gururu vardı bir daha bu evden hiç bir şey yemeyecekti.

Yanından geçen kadının kokusuyla mest olsa dâhi o lanet inadından vazgeçemiyordu Devran ağa

Halin'in konuşmasını duyduğunda ise öfkeyle yumruklarını sıkmıştı ama yapacak hiç bir şeyi de yoktu bunu Hâlin'e yapan kendisiydi

-Abi dışarda kahvaltımızı yapalım mı

Devran ağa sinirliydi Baran ise hüzünlüydü kardeşi için onu buna mecbur eden oydu.

İki adam da aynı kadını düşünüyordu ancak farklı duygularla biri çok pişmanken diğeri öfkeliydi.

Onlardan bağımsız vişne reçelini düşünen Halin ise yüzde bırakılan küçük bir tebessüm gibiydi.

Baran kardeşinin elini tutup kapıya doğru yürüyünce Halin kendini kötü hissetmişti çünkü abisi küçükken tutmuştu o elleri sonu ölüm dahi olsa bırakmam kardeşimin ellerini demişti.

Herkes Babasının lafına inanıp Halin'i katil sanırken Baran tutmuştu o küçük elleri benim kardeşim yapmaz demişti.

Abisinin güven veren sıcak ellerini daha da sıkan halin kapıdan dışarıya ilk adımını atmıştı.

Özgür olmayı çok istiyordu ama üzerinde sürekli bir korku vardı. O avukat değil miydi neden korkuyordu ki.

O her zaman kazanmıştı peki ya şimdi sevgisine aşkına kandığı adama olan bu yenilgisi niyeydi ki.

Düşüncelerinden sıyrılıp vişne reçelini düşünmeye başlaması iştahla dudaklarını yalamasına neden olmuştu

Heyecanla abisine bakıp konuşması ise ayrı bir güzellikti.

-Abiii vişne reçelini bir kavanoz da eve alabilirmiyim

Yüzündeki sıcacık gülümsemesiyle Hâlin'e bakıp konuşan adam içini rahatlatmıştı.

-Tabi alırız yeter ki sen iste mis kokulum

El ele giden iki kardeşin arkadından bakan yaşlı kadın öfkeyle torununun yanına adımlamaya başlamıştı bile

Çalışma odasında Halin'i düşünürken aniden açılan kapıyla öfkelense dahi karşısında gördüğü Delal hanımla ne diyeceğini beklemeye başlamıştı.

Delal hanım ise torununun yanına varması ile öyle bir tokat attmıştı ki odada tokadın sesi yankı yapmıştı adeta.

Yadesine öfkeyle bakan Devran ağa ise bu tokadı inşallah hak etmişimdir diye düşünüyordu yoksa Çok kıracaktı yadesini.

-Şimdi beni çok iyi dinle Devran ağa eğer şu saatten sonra Hâlin'e sesini dahi yükselttiğini duyarsam seni bu konaktan atarım. Yerini bil Ben daha ölmedim. Buralarda senden ve babandan çok benim sözüm geçer. Seni ve o onuru beş para etmez karını da buralardan sürgün ederim bilesin.

Öfkeyle odadan çıkan Delal hanımın arkasından bakmakla yetinmişti genç adam. İşte şimdi bu tokadı gerçekten hak ettiğinin farkına varmıştı.

★★★★★★★★★★★★★★

Hâlin'e yapılanları öğrenen Şervan ağa ise ilk uçakla Mardin'e geri dönmüştü. Hayır o bilseydi böyle olacağını Sevda'ya inanırmıydı hiç

Konağa gelen Şervan ile herkes sus pus olmuş bir şekilde ona bakıyordu.

Devran ağa ise duyduğu haberle öfkeyle avluya doğru yol almıştı.

Bu sefer o adamı öldürecekti.

Avluya inen adam karşısında gördüğü aşiret büyükleri ile ilk şokunu da yaşamıştı. Bunlar neden buraya toplanmıştı ki

Kimseye söz hakkı tanımadan konuşmaya başlayan Şervan la bir çok kişi pişmanlık yaşarken bir çoğu da sinirleniyordu.

-Hepinizi buraya toplama sebebim Hâlin'e yapılan yanlıştır ağalar.

Verceğiniz her cezaya razıyım ben.

Biliyorsunuz ki ben Halin le nişanlıydım. Berdel olduğunda onu benden almanız canımı çok yakmıştı.

Halin evlendikten sonra Devran'a karşı duygular beslemişti. Bunu gözlerinden bile anlıyordum. Ancak pes edemiyordum bir türlü.

Onu kimse benden alamazdı. Sonra bir gün Halin uçurumun kenarında benimle konuşmaya geldi. Bana dedi ki ben evliyim ve kocamı seviyorum sende git kendine yeni bir hayat kur. O an onu kaybetme korkum okadar ağır gelmişti ki yaptığım hatanın çok geç farkına vardım. Bu olaydan bir gün önce Sevda. Gelip bana bir teklif sunmuştu. Teklifin sonucunda Devran onunla Halin de benimle evlenecekti.

Ama hiç bir şey planlandığı gibi gitmedi. Ben orda Halin'i zorla öptüm sevda ise fotoğraf çekip Devran'a attı. Sevda İstediğine kavuştu Devran la evlenip hayatını kurmuştu ancak ben Halin'le konuştuğumda halla kocamdan başkasıyla konuşmam diyip gittmişti.

Yani şimdi hepinizin huzurunda yaptığım yanlışı anlatıyorum. Verceğiniz her türlü karar başım gözüm üstüne olacak.

Daha fazla kendini tutamayan Devran öyle bir yumruk attmıştı ki kemiğin kırılma sesi bile yankılanmıştı konakta

-nasıl yaptın lan bunu nasıl.

Hem bağırıp hem yumruk atan adam şuan son derce korkutucuydu.

Ayağa kalkan adam Öyle bir haykırmıştı ki konak ahalisi korkarak geriye doğru irkilmişti.

-SEVDA BURAYA GEL

Ürkütücü bir şekilde başını kaldırıp arkasında kalan ailesine bakan adamla evin hizmetçisi korkarak konuşmaya başlamıştı.

-Şey ağam o Halin hanımın arkasından ağlayarak konaktan çıkmıştı.

Öfkeyle çıkışa doğru yol alan adam tam kapıyı açacakken açılan kapıyla yüzüne yediği yumruk bir olmuştu.

Karşısında gördüğü Baran la öfkeyle solumaya başlamıştı tam konuşacakken Baran'ın kanlı ellerini fark ettmesiyle tedirgin bir şekilde ona bakmaya başladı.

-senin yüzünden lan senin yüzünden koruyamadım onu vurdu onu kolarıma düşerken abi çocuklarımı kuratar dedi lan

Buz kesen adam ne diyeceğini Bilmiyordu Ya Bir Şey Olduysa

YILDIZLARI PARLATMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN 🥺🥺

Sınır koymak istemiyorum...