Halin ve Meyra hanımın düğünden ayrılışından sonra Mardin'de dedikodu yayılmaya başlamıştı bile. Adar ağa her yerde Meyra ile Halin'i ararken Devran ağa da boş durmamış İstanbul'da bakmadığı taşın altı bile kalmamışken hala bir iz bulamamıştı.

Düğün günü Halin'in kaçışıyla son bulmuş ve sevda Devran ile evlenemediği için kudurmuştu. Tam tamına 3 hafta geçmiş ama kimse halla anne ve kızı bulamamıştı. Devran ağa yaptığı aptalığa sinirlenirken Şervan ise Halin'in yerini bilen tek kişi olarak hayatının en mutlu günlerini geçiriyordu.

Devran'dan: yok lan yok işte her yere baktım ama yok nerde lan bu kadın

Bana onu bulun Fırat nerde ne olursa olsun ölüsü ve ya dirisi onu bana getirin.

Delirmeme az kalmıştı bakmadığım yer kalmamış ama Halin'i bir türlü bulamamıştım. Meyra hanımın gelişi ise Mardin'i ayağa kaldırmıştı. Adar ağa Meyra hanımı ararken bende kızını arıyordum. Tek bir çaremiz kalmıştı oda birleşip aramak.

Halin'den Mardin'den İstanbul'a gelişimizin üzerinden 3 hafta geçmişti yeterince delil toplamıştım. Şimdi ise geriye kalan tek şey annem le Mardin'e dönmek oraya dönmek istemesem de mecburdum annem içindi her şey bunu ona borçluyduk herkes hak ettiğini bulacaktı. Elimdeki dosyaya bir kez daha baktım 3 hafta boyunca uğraşmış ve sonunda Esma hanım ve Kardeşi Ahmet için tutuklama kararı çıkartmıştım. Evet annem ölmemişti yılar önceye dayanan hikayesi vardı ve ben her şeyi hatırlıyordum.

Geçmişten

Esma:Ahmet sesiz ol yakalanırsak aşiret büyükleri demeden bizi öldürürler. Adar bu akşam evde değil çocuklarda uyuyor Meyra'ya uyku ilacı vermiştim o şimdi uyanmaz ama biri görürse biteriz sen Meyra'yı alıp gidiceksin buralardan bende Adar la mutlu bir hayat kurucam.

Sen Meyra'yı götürdüğünde sahte bir inthar haberiyle adar ağaya mektup bırakıcaz kimse bilmeden bu işi haledelim sen de mutlu olursun bende

Onlar gizli gizli konuştuklarını sanırken 7 yaşındaki küçük Halin planlarını duymuş ve ne yapacağını bilmeden annesinin odasına doğru koşmaya başlamıştı.

Halin odaya girdiğinde annesini uykuda görünce uyandırmak için onu sarsmaya başlamıştı bile.

Halin: Anne anne uyan lütfen anne gelicekler şimdi lütfen kalk

Küçük elleriyle annesini uyandırmaya çalışan Halin annesinin uyanmayacağını anlayınca telefonu alıp babasını aramaya başlamıştı. Ne yazık ki her aradığında daha açılmadan kapanan telefon la Halin korkuyla abisinin odasına gidicekken açılan kapıyla duvar tarafındaki boşluğa saklanmıştı.

Meyra hanımın odasına giren Esma ile Ahmet birlikte Meyra hanımı kucaklayıp odadan çıkarmışlardı.

Küçük Halin incilerini bir bir dökerken pes etmeyip onları takip etmeye başlamıştı.

Halin konağın çıkışına geldiğinde annesini arabaya bindirip götürdüklerini görünce ağlayarak abisinin odasına koşmuştu. Tam kapıyı açacakken ağzına kapanan ellerle çırpınmaya başlamıştı herşeyden haberi olan piroz hanım torununu odasına götürüp iyice dövmüş ve kimseye söylememesi için tehdit etmişti Halin korksa bile itiraz etmişti.

Piroz hanım ise Halin'in konuşucağından korktuğu için Halin'i sadık korumasına verip İstanbul'a yolamıştı. Kimse bilmemeliydi Meyra hanımın kaçırıldığını.

Halin İstanbul'a getirildikten sonra bir türlü eski haline dönememiş memlekete dönmek için can atmaya başlamıştı. Buna rağmen İstanbul'da lisesini bitirmiş Mardin'e dönüp üniversitesini burda okumaya karar vermişti.

Mardin'e gelen güzel kız annesine okadar benziyordu ki görenler şaşırmadan edemiyordu.

Konağa gelen Halin piroz hanımın ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenmiş ve buda yetmezmiş gibi de Esma'nın babasıyla yılar önce evlendiğini öğrenmiş ve yıkılmıştı. Hayır babaannesi için üzülmüyordu hak ettiğini bulmuştu ama babasının hemen evlenmesini beklemiyordu.

Babasına karşı içinde büyüyen hayal kırıklığı ve nefret attık ça arttmıştı.

Halin'i gören Adar ağa ise iğrenç bir varlık görmüş gibi tiksinerek bakıyordu kızına. Hayır bu olmamalıydı ona bukadar çok benzememeliydi.

**********

Derken aylar birbirini kovalamış ve git gide Halin'in hayatı ona zehir olmaya başlamıştı. Babası eve her geldiğinde sarhoş haliyle Meyra hanıma benzediği için kızını saatlere dövmeye başlamıştı.

Halin ise buna rağmen bir ipucu aramaya başlamıştı kurtaracaktı annesini onlardan.

Piroz hanım ise ölüme yakın olduğunu bildiği için vicdan azabıyla ve pişmanlıkla dayanılmaz bir hale gelmişti.

Halin'i yanına çağırıp konuşmaya başlamıştı.

Piroz:Halin kızım affet beni çok pişmanım. Keşke böyle olmasaydı hatta ettim. Ahın var üzerimde ölmeden önce sana demek istediğim bir şey vardır. Annen'in yerini biliyorum. Mardin'in ************* tepesindeki dağ evindeler. Afet kızım beni nolur annesiz babasız bıraktım sizi affet.

Halin:Afetmiyorum seni piroz hanım Allah ta affetmesin sen bizi annesiz babasız bıraktın ya Öbür dünyada Allah ta seni kimsesiz bıraksın.

Piroz hanım bu konuşmanın altında iyice ezilmiş ve bir gerçeği daha dile getirmişti.

Baran ve şilan Esma'nın çocukları değil kısırdır o çocukların anası doğumda öldüler.

Boynu bükülen Halin Esma hanımın bu acımasızlığı karşısında şok olmuştu bir insan nasıl böyle bir şey yapardı ki.

Şimdiki Zaman

Halin hatırladıklarıyla iyice küçülmüştü yerinde başına gelenler neydi böyle. Peki ya annesi o nasıl katlanmıştı.

***********************

Meydanda toplanan aşiret büyükleri ve bütün Hazendar'lar ne olduğunu bilmeden beklemeye başlamıştı.

Gelen haber le Devran ağa da meydana gelmiş ve ne olucağını bekliyordu.

Bir süre sonra meydana giren siyah araba ve polis arabaları dikat çekmeye başlamıştı. Meydan git gide daha da kalabalıklaşmaya başladığından dolayı insanlar bir birini itip izlemeye çalışıyordu.

Siyah arabadan inen Halin ve annesi Meyra hanımı görenler soluksuz bir şekilde izlemeye başlamıştı.

Esma hanım ve Ahmet korkarak bir birilerine bakmaya başladığında Halin Konuşmaya başlamıştı bile.

Halin:şimdi hepiniz buraya neden toplandığımı çok merak ediyorsunuz dur. Hemen açıklıyım Ben Halin Hazenedar Hepinizi şok edicem.

Bağıran Devran ağayla herkes anlamsızca o tarafa dönmüştü.

Devran:Avamir senin soy adın benimle evlendikten sonra değişti karıcım.

Halin sırıtarak Devran ağaya bakıp konuşmasına devam etmişti.

Halin:Ben Halin Avamir Yani Avukat Hanım Diyeceksiniz.

Bugün burda yılar önce kaçırılan annem için adalet sağlamaya geldim.

Yükselen uğultularla Meyra hanım çekinerek Halin'in arkasına geçmişti.

Halin annesinin elini tutup onu arkasından çıkarmıştı "Korkma annem ben burdayım"

Evet doğru duydunuz Esma Zinar ve Kardeşi Ahmet Zinar Yılar önce annemi kaçırarak işledikleri suçun kanıtlanmasıyla birlikte tutuklanma kararı verilmiştir.

Ceza Evine sevk edilmeden önce Mardin ************ mahkemesinde yargılanacak ve gereken asıl ceza verilecektir.

Annemin avukatı olarak davayı açmış bulunmaktayım.

Yükselen şok nidalarıyla birlikte Esma hanım korkarak bağırmaya başladı.

Esma:Yalan Söyleme nankör annen yokken sana annelik ettim ben şimdi iftira mı atıyorsun.

Ahmet:Sürtük şehir gördü ya havalara girmiş yalan söylüyor

Ahmet'in bu lafından sonra yüzüne inen ardı ardına iki yumrukla bakışlar o tarafa döndü.

Devran:Hadini bil ln kimin karısıyla böyle konuşuyorsun.

Polisler onları ayırıp Ahmet'in eline kelepçe geçirince bakışlar Esma hanıma dönmüştü.

Esma hanım bağırıp avukatımı istiyorum demeye başlamıştı.

Polisler Esma hanımın eline kelepçe takıp tam götürecekken Halin'in onları durdurmasıyla. Hâlin'e bakmışlardı.

Halin:son bir şey daha söyleyeceğim.

Çocuk kaçırmaktan da yargılanacaksın Esma hanım

Esma:Sus nolur Halin yapma onlar benim çocuklarım.

Halin:Evet duyduklarınız doğru kusura bakma Baran Esma hanım kısırdır onun çocuğu olamaz. Yani demem o ki sen ve şilan doğduktan sonra annenizin ölümünü fırsat bilen Esma hanım sizi kaçırmış. Neden biliyor musunuz. Aşiret çocuk ister çocuk veremezse kuma gelir. Esma hanım da hanım ağa olamayacağından korktuğu için sizi kaçırmış.

İnsanlar şok ve tiksintiyle Esma ve Ahmet'e bakarken Esma hanım ise ağlayarak başını öne eğmişti. Aniden kafasını kaldırıp bağırmaya başlayınca Halin ona tiksintiyle bakmıştı.

Esma:Andım olsun ki senden intikamımı alacağım bende senden hayatını alacağım.

Polisler Esma ile Ahmet'i götürdükten sonra halin elindeki kağıtla Devran ağaya yaklaşmaya başlamıştı.

Devran ağa ise müptelası olduğu kokuyu almaya başlamıştı bile ne büyük ahmaklık etmişim diye geçirdi içinden. Ya bir daha göremesydi Halin'i

Düşüncesi bile onu ürkütmüştü.

Yanıma yaklaşan Halin'le heycanla ne diyeceğini bekliyordum çok özlemiştim bu 3 haftada onu.

Bana verdiği kağıtla yutkundum umarım tahmin ettiğim şey değildi.

Halin konuşunca ona baktım.

Halin:Evet gelelim sana Devran ağa boşanıyoruz. Daha fazla ne ben seni mahkum ediyim ne de sen beni. Yani sen yoluna ben yoluma Sevda'nın adını çıkarttın insanlar ona kötü gözle bakıyor lafının eri ol da sahip çık o kadına.

Ne diyordu bu kadın böyle o artık kimseyi istemiyordu ki sadece onu istiyordu.

Yapamazdı artık onsuz 3 hafta bile bir ömür gibi gelirken nasıl sonsuza kadar onsuz kalırdı ki. Hayır bırakamazdı artık onu.

Devran:Olmaz boşanmıyorum senden sen benim karımsın ve öyle kalacaksın.

Halin:ne demek boşanmıyorum. Sen başkasını seviyorsun ben başkasını daha ne istiyorsun.

Devran:Seni seveni gebertirim. Doğru diyorsun ben birini seviyorum o kişi kim biliyor musun.

Halin:Ne demek kimse beni sevemez. Sen seviyorsan bende severim. Hem sen Sevda'yı seviyorsun biliyorum ben.

Devran:seni seviyorum

Halin:Hı nee

Sizce bu bölüm nasıldı?

Devran İle Halin mi?

Yoksa

Şervan Ve Halin mi?

Esma Hanımın yaptıklarını nasıl buldunuz?

Peki ya Meyra Hanımın Dönüşü?

Fikirlerinizi yazarsanız sevinirim