Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@bahar_pala

Ayaklarımı harektlendirerek avludaki sedire oturdum. Abim, benim Emir abim bizi göz göre göre ateşe atmıştı. Sadece kendini düşünüp hareket etmiş. Annemin ve babamın ne hale geleceğini umursamamıştı. Abim ve Arzu eğer yakalanırsa ortalık daha da karışacaktı. Ateş ağa abimi öldürmek isteyecekti, ama aşiret mensupları buna izin vermeyip beni Ateş ağa ile berdel yapacaklardı.


Olanları düşünürken bedenimi alan titremeyi fark ettim. Nefes alış verişlerim hızlandığın da ne yapacağımı bilemedim. Tek başıma nefes alamıyordum. Ben yapamazdım. Ben Poyrazı severken başka biriyle evlenemezdim. Daha Poyraza onu sevdiğimi bile itiraf edemden bir başkası ile beni evlendiremezlerdi. Poyraz beni seviyordu bunu bana söylemişti, ama ben söyleyemedim. Sakin olmalıydım, nefesimi düzene sokmak için derin nefesler alıyor, kendimi rahatlatmak için cümleler kuruyordum. Olmayacak, babam ve selim abim engel olacaktı bu evliliğe. Nefesim düzene girerken, başımı arkaya atıp gökyüzüne baktım. Tekrar panikatak krizi geçirmemek için düşünmemeye çalıştım.


Rahatlatmak için Poyraz Ali'yi düşündüm. Ali'm yaşama sevincim, onu o kadar çok seviyorum ki bazen içim içime sığmıyor. Onun her şeyini seviyorum. İyi yüreği, merhameti, en çokta dürüstlüğünü seviyorum...


İnsan sevmeye başlayınca yaşamaya da başlarmış. Ben Poyraz Ali'ye aşık olduğum da anladım...


Ben Poyrazı düşünürken konağın kapısı hızla açıldı. Yengem ve yeğenim gelmişti. Onların bana doğru gelişini izledim yengem çok telaşıylıydı.


Yengem "Bahar kuzum iyi misin sen. Neler oluyor, olanları duyunca hemen geldim." Bende bilmiyorum yenge iyi olup olmadığımı. "İyiyim yengem, maalesef duydukların doğru." Artık yoruldum ne olur bugün bitsin,lütfen Allah'ım dayanacak gücüm kalmadı.


"Gel Bahar ben seni odana çıkarayım, biraz dinlen bir haber gelirse ben sana haber vereceğim. Sen şimdi düşünme bunları sakin ol."


Gözüm yeğenim mirzaya takıldı. Şu an ona sarılıp uyumak istiyordum. "Yenge mirza bugün benimle uyusa olur mu?"


"Tabi uyusun yengecim o da seni istiyordu zaten. Hadi odana çıkalım biraz dinlen yüzün bembeyaz olmuş."


Yengem beni ve mirzayı odaya çıkarıp yatağa yatırdı üzerimizi örtüp, ikimizin de alnından öptü ve odadan dışarı çıktı.


Mirzaya dönüp " halacım bana sarılır mısın bebeğim ben seni çok özledim."


Mirza" haya ben seni çuk özledim, neden sende bizimle gelmedin. Orda bize erik verdiler biliyor musun tadı çuk güçeldi. Haa birde ben artık seninle uyicam. Tek başıma yatmak istemiyorum. Hem sen bana nini söylüyorsun öyle daha güçel uyuyorum."


Yazardan Not: mirza daha tam konuşamadığı için kelimeleri böyle yazacağım :)


" İşlerim vardı halacım o yüzden gelemdim. Biz seninle beraber yatalım bundan sonra hem ben seni çok özlüyorum. Sana istediğin niniyi söylerim benim biricigim yeter ki sen iste. " Saçını koklayıp öptüm. O kadar masum ve tatlıydı ki insanın mıncırası geliyordu. Mirza uykuya daldığın da bende uyumaya karar vermiştim...


Odamın kapısının açılıp kapandığını duyduğum da gözlerimi açıp kapıya baktım. Gelen annemdi. O kadar yorgun görünüyordu ki, gözlerimin dolup bir damla yaşın yanağıma yuvarlandığını hissettim.


Annem arkama geçip uzandı tek kelime etmeden belime sarıldı. "Baharım karar her ne olursa olsun burdan git kızım geleceğini yakma. Biz bir yolunu bulacağız sakın bizi düşünme yavrum."


Göz yaşlarım sel oldu" Anne sizi burda bırakamam hem karar daha çıkmadı belki bir şey olmayacak, sen şimdi yat yanımda, sana bunları düşün diyen olmadı babamlar halledecek."


Kendimi çok çaresiz hissediyordum. Annem uyumuştu o kadar sesiz ağlıyordum ki hıçkırıklarım boğazıma dizilip beni boğuyordu. Annem ve mirzanın yanından kalkıp terasa çıktım. Ben mardinin manzarasını izlemeye dalmışken konağın kapısı açıldı, Poyraz Babam ve abim gelmişti. Ben onlara bakarken Poyrazın gözleri gözlerime değdi. Gözlerin de gördüğüm endişe ve korku beni paramparça etti. O da beni kaybetmekten korkuyordu ama buna izin vermezdi. Vermezdi değil mi?


🦋🦋🦋🦋


Gün ağırıyordu, Mardin yeni bir sabaha gözlerini açıyordu. İnsanlar her güne yeni bir umutla başlar, ben bugün hiç umutlu değildim. Aşiret toplanacak bir karar verilecekti.


Ellerim buz tutmuştu, titryordum.Evde kaldıkça kötü oluyordum.Kendime gelmek için atım gece ile dışarıya çıkacaktım. Aşağıya inip ahıra geçtim. Gece beni görünce yerin de hareketlendi. "Oğlum sen de beni özledin mi? Gidip gezelim mi gecem. Benim şu an burdan çıkmam lazım bana yardımcı olup sessiz olman gerekiyor. Çünkü herkes uyuyor tamam mı benim güzel oğlum."


Gecenin üstüne binip Ahırdan çıktım. Dar sokaklardan ilerlerken çok ses yapmamaya çalışıyordum. Biraz daha ilerleyip Mardinden çıkııp dağ yoluna saptım geceyi hızlandırmak için konut veriyordum. Saçlarım rüzgar ile adeta dans ediyordu. Bu hissi çok seviyordum. Ata her bindiğim de saçımı açardım ve hızlanır,saçlarımın dans etmesini sağlardım.


Tepeye varıp uçurumun ucuna geçip oturdum. Ayağım kaysa aşağıya düşsem nalları yukarı dikerdim ama umrumda değildi. Zaten bana olan olacaktı ölsem bir şey değişmeyecekti. Ruhu ölen bir insan bir daha ölmezdi. Abim benim ruhumu öldürmüştü. Arkamdan gelen at sesi ile oraya döndüm.


Poyraz gelmişti, ayağa kalkıp Poyraza koştum ve sarıldım. Artık ona söyleyecektim onu sevdiğimi. Poyraz ilk afallasa da o da çok geçmeden belime ellerini yerleştirip sımsıkı sarıldı. Bu hissi çok sevmiştim. Onun bana sarılışı ile tüm olanları kısa bir süreliğine unuttum. Anın tadını çıkardım. Poyraz geri çekilip yüzüme baktı. " Bahar güzelim bak-"


"Poyraz bende seni seviyorum." Poyraz tepki vermeyip donup kalmıştı. Sadece bana bakıyor gözlerini kırpıyordu. Bu kadar erken söylemeyi bende beklemiyordum. Çok ani söyledim.


Poyraz ellerini belimden çekip yukarıya doğru kaldırdı "ALLLAAAAAHH ALLAAAHHH ALLAHH. Çok şükür Allah'ım bana bugünleri de gösterdin." Poyraz "Bahar çiçeğim ben ne zamandır bu anı bekliyorum. Seni çok seviyorum baharım. Senin gülüşüne ölürüm ben. Sen bana beni sevdiğini söyledin ya. Seni o Ateşe yâr etmem. Ben halledeceğim, sen hiç bir şeyi düşünme."


Poyraz deli gibi gülüyor bir yandan beni tutmuş döndürüyordu. "Poyraz tamam dur lütfen dur bak düşeceğim şimdi." Poyrazın bu halini görünce ister istemez içimde ki umut büyüyordu. Poyraz beni indirip tekrar sımsıkı sarıldı. Başını boynuma gömüp kokumu derince içine çekti. Poyrazın boynu burunma denk geldiği için kokusunu derince içime çektim. Bergamot ve toprak kokusu o kadar yakışmıştı ki tenine, sürekli koklamak isteyeceğim bir kokuydu bu artık.


Poyraz ile ilerleyip taşın üstüne oturduk. O bana bakıp gülüyor bazen de gözlerime bakıp dalıyordu. Ne kadar moralimizi bozmak istemesem de poyraza bakıp "şimdi ne olacak Poyraz, abim bulununca onu ya öldürecekler ya da berdel olacak. Ben istemiyorum, abimin hatasını neden ben ödüyorum. Sonucunu düşünmeden neden kaçtı. Beni hiç mi düşünmedi. Ya bir insan neden kaçar ki? Gidip istesek vermeyecekler mi kızı. Abimin kafasına ne düştü de böyle bir saçmalık yaptı. Bu çocuk böyle değildi. Ne oldu abime benim. Nerde beni düşünen abim haa Poyraz." Konuşmaya o kadar dalmışım ki Poyrazın beni gülen gözlerle izlemesini görmemiştim. Ben böyle panik yapınca ya da yalan söyleyince çok konuşurdum. Böyle olunca da ne zaman yalan söylesem yakalanırım. Allah' ım bu çocuk gülünce neden böyle yakışıklı oluyor yarabbim. Boyuna posuna bak maşallah.


Bahar konu ne ara buraya geldi. Biz neyden bahsediyorduk. Toparla kendini şu an konumuz başka. Poyrazı sonra överiz.


İç sesime hak verip asıl konuya döndüm. "Poyraz bir şey söyle artık. Ne yapacağız diyorum sana. Ya beni Ate-"


"Sakın Bahar aklına bile gelemsin,sakın asla izin vermem o itle evlenmene. Ben halledeceğim sen şimdi ânın tadını çıkar. Konuş benimle ben seni dinlemek istiyorum. Hiç susma bir şeyler anlat bana."


Bahar bu çocuğu kaçırma bak. Yiaa yerim susma diyor bize. Sen iste kocam sabaha kadar konuşuruz.


"Poyraz nasıl düşünmeyelim ya ânın tadı mı kaldı şimdi. Bak bir çözüm bulmamız gerekiyor."


Poyraz "Bahar çiçeğim lütfen düşünme artık. Bak baban, abin, ben bir çözüm bulacağız. Hadi şimdi eve gidelim sen şimdi haber vermeden çıkmışsındır,merak etmesinler daha fazla." Poyraza hak verip ayağa kalktım. O da benim ile beraber kalkıp atına doğru ilerledi. Ben geceye binerken o da kendi atı Asile binmişti.


Poyraz ve ben mutlu olacaktık inanıyordum. Atın üzerinde dört nala koşuyorduk. Mutluyduk,huzurluyduk umarım kavuşuruz uzun zamandır aklımda,hayalim de olan poyrazımla.


Evimizin olduğu sokağa girince Poyraz attan inip yanıma yürümeye başladı. O attan inince bende geceyi durdurmuş onu bekliyordum. Elini bana uzatıp belimden tuttu ve beni yere indirdi. Birlikte konağa doğru ilerledik. Kapının önündeki korumaya dönerek " Gece ve Asili ahıra götürebilir misiniz?"


"Emredersiniz Hanımağam."


Kapının önündeki adam kapıyı açıp kenara çekildi. Poyraz elini öne doğru uzatarak benim geçmemi bekledi ben geçince ardından kendi geçti. Avlu da Babam ve abim oturmuş konuşuyorlardı. Babam bizi görünce kaşlarını çattı " Bahar sen nerden geliyorsun kızım. Size demedim mi dışarı çıkmayın diye tehlikeli biliyorsun sende. Kendini neden tehlikeye atıyorsun ha benim güzel kızım."


"Baba biraz hava almak için gece ile çıktım, sonra Poyraz da Asil ile gelince onla gezdik biraz. Hem Poyraz yanımdaydı bir sorun çıkmadı."


"Bahar bak daha dikkatli olmamız gerekiyor. Abin bulunmadı, Ateş ağa ortalıkta deli dana gibi dolaşıyor, ya sana zarar verirse. Bir daha haberim olmadan ve korumasız dışarı çıkmayasın." Babama hak vermiştim sonuçta o Ateş ağanın ne yapacağımı beli olmazdı.


Poyraz babamların yanına geçip oturunca bende yukarı çıkıp odama geçtim. Mirza hâla benim yatağım da uyuyordu. Ayyy yerim şu çocuğun ağzını burnunu aynı halasına çekmiş maşallah, akıllı,uslu, tatlı mı tatlı aynı ben, kendimin kopyasını karşımda görüyorum. Mirzanın yanına uzanıp saçı ile oynamaya başladım. Yumuşacık saçları var. Mirza hafiften kıpırdamaya başlayınca ona en sevdiği niniyi söylemeye başladım.


Bebeğin beşiği çamdan


Yuvarlandı düştü damdan


Bey babası gelir Şam'dan


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni bebek oy


Çamlıbel'den çıktım yayan


Dayan ey dizlerimdayan


Kardeş atlı bacı yayan


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni bebek oy


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni bebek oy


Bebek beni del eyledi


Yaktı yıktı kül eyledi


Her kapıya kul eyledi


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni bebek oy


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni nenni


Nenni bebek oy


Mirzanın üzerini iyice örtüp aşağıya indim. Annem ve yengem oturmuş kapıya doğru bakıyorlardı. Yengem annem ile konuşmaya çalışıyor annem ise cevap vermiyordu. Onların yanına geçip oturdum.


Yengem" Bahar mirza uyanmadı mı?"


" Yenge uyanacak gibi oldu bende nini söyledim tekrar uyuttum. Şimdi uyanmasın ortalık karışık bir şey olsun istemiyorum mirzaya."


"İyi yapmışsın uyusun ben sonra uyandırıp yemeğini yediririm. Hadi sende bir şeyler ye,tansiyonun düşmesin."


"Tamam yenge ben şimdi bir şeyler atıştırırım." Yengemin yanında oturan anneme kaydı gözlerim. Yüzü solmuş, göz altları morarmıştı. Onu böyle gördükçe abime güzel bir sövesim geliyordu ama halim yoktu sövmeye.


Babam" hanım aşiretler Saygıner konağında toplanıyor birazdan başlayacak. Biz şimdi toplantıya gidiyoruz. Karar ne çıkar bilemeyiz ama kızım ve oğlum için elimden geleni yapacağım sen hiç merak etmeyesin. Gönlünü ferah tutasın."


Annem babama bakıp kafasını salladı. Cevap verecek takati kalmamıştı. Babamın yanına gidip "Baba bende geleceğim burda bekleyemem."


Babam" Bahar sende gelirsen annenlerin başında kimse kalmayacak. Burda kal annenler yalnız kalmasın."


"Tamam baba hayırlı haberlerinizi bekliyoruz." Ne kadar gitmek istesem de Babam haklıydı annemleri böyle bir durum da yalnız bırakamazdım. Babamlar konaktan çıktı. Artık onları beklemekten başka yapacağımız bir sey yoktu.


🦋🦋🦋🦋


İki saat geçmesine rağmen hâla haber yoktu. Düşünmekten kafayı yiyecektim. Avlu da bir sağa bir sola gitmekten başım dönüyordu artık ama duramıyordum.


Yengem" Bahar başım döndü dur artık, bak bir şeyler yemedin düşüp bayılacaksın otur artık şuraya hadi yengecim."


" Yenge duramıyorum ne zaman gelecekler bitmedi mi hâla toplantı."


Yengem" Bahar biraz sakin ol birazdan gelirler. Hadi geç annenin yanına ben sana bir şeyler getireceğim yiyeceksin itiraz yok."


"Bir şey yemek istemiyorum yenge stres altındayım bir şeyler yersem midem kötü olur. Şu an böyle iyiyim lütfen ısrar etme." Yengem kafasını sallayıp tekrar annemin yanına geçti.


"Yok bu böyle olmayacak ben gideceğim." Kapıya doğru yürüyüp dışarı çıktım. Yengem Arkamdan koşarak geldi. " Bahar saçmalama bak Babam çıkma dedi sana. Şimdi gitsen bile seni içeri almazlar. Geç otur şuraya."


Mirza" Hayaaaaa nerdesin. Hani beraber uyicaktık. Ben tek uyandım, yanımda neden deyişin. Küstüm ben sana." Mirza merdivenin başında durmuş aşağıya bakıyordu. Muhtemelen beni arıyordu. İçeri geçip mirzanın yanına yukarıya çıktım. Mirzanın yanına diz çöküp" Halacım işim vardı sen öyle güzel uyuyordun ki kıyamadım seni uyandırmaya. Hem daha ben burdayım uyuruz seninle. Küsme bana biriciğim."


Mirza" ne kadar buydasın bir çok gün mü?"


"Evet halacım bir çok gün burdayım."


Mirzanın elinden tutup aşağıya masaya geçtim " Yenge mirzaya bir şeyler hazırlayınca bana söyle ben yedirmek istiyorum."


Yengem" Tamam halası ben hazırlayıp getiriyorum, sen yedirirsin."


Mirzayı kucağıma alıp oturdum ve onu göğsüme yasladım. O da hemen belime sarılıp saçımla oynamaya başlamıştı. Yengem kahvaltılıkları getirip gitmişti. Bende mirzaya bir şeyler yedirdim.


O yiyor bir yandan saçımla oynuyordu. Mirzanın zaafı saçlarımdı ne zaman beni görse yanıma gelip saçlarımla oynardı. Küçüklüğünden beri böyleydi. Tabi bu durum beni mutlu ediyordu. Ben hem mirzayla konuşup hem de bir şeyler yedirirken konağın kapısı açılmış babamlar içeriye girmişti.


Onlar içeriye girince kalbim sıkışmış nefesim bana yetmemeye başlamıştı. İçimde bir sıkıntı vardı ve giderek büyüyordu. Babam ilk önce anneme daha sonra bana baktı. Konağın kapısı şiddetle açıldı ve içeri Ateş ağa girdi silahı abime doğrultup "Şimdi bana baharı vereceksiniz. Berdel olacak. O it bulunana kadar Bahar konağımda kalacak."


Devamı gelecek. Umarım beğenmişsinizdir. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 🤭🤍


Loading...
0%